"Kış Aylarında Kalp Krizi Riski Artıyor"
Medical Park Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Erol: "Soğuk havayla özellikle kalp damar hastalarının kısa eforlarda bile göğüsleri ağrıyabilir. Hastaların bu aylarda daha dikkatli olma...
HATİCE ŞENSES - Medical Park Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, soğuk havayla özellikle kalp damar hastalarının kısa eforlarda bile göğüslerinin ağrıyabileceğini belirterek, "Hastaların bu aylarda daha dikkatli olmaları gerekiyor. Avrupa'da yapılan bir çalışmada kış aylarında, yaz aylarına göre insanların daha çok kalp krizi geçirdikleri saptanmış. Ani sıcaktan soğuğa geçerken çok dikkatli olmalılar" dedi.
AA muhabirinin sorularını yanıtlayan Erol, kış aylarında soğukla birlikte vücutta önemli değişiklikler olduğunu ve kalbin vücut ısısını korumak için daha fazla çalıştığını söyledi. Erol, bu nedenle kalp hızının da arttığını, soğuğa bağlı olarak damarlarda spazm denilen büzüşmenin meydana geldiğini anlattı.
Prof. Dr. Erol, bunların kalbin iş yükünün artmasına yol açtığını dile getirerek, "Dolayısıyla soğuk havayla özellikle kalp damar hastalarının kısa eforlarda bile göğüsleri ağrıyabilir. Hastaların bu aylarda daha dikkatli olmaları gerekiyor. Avrupa'da yapılan bir çalışmada kış aylarında, yaz aylarına göre insanların daha çok kalp krizi geçirdikleri saptanmış. Bu hastalar ani olarak sıcaktan soğuğa geçerken çok dikkatli olmalılar" diye konuştu.
Kış aylarında hareketsizliğin ve yağlı yemek yeme alışkanlığının da arttığına işaret eden Erol, yapılan bir çalışmaya göre, kalp hastalarının bu sebepler doğrultusunda kan basınçlarının yaz aylarına göre 3-4 milimetre civarında arttığını kaydetti.
Erol, bu durumların kalp hastalarını olumsuz yönde etkilediğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Dolayısıyla mevcut kalp hastalarının kış aylarına çok dikkat etmeleri gerekiyor. Özellikle göğüs kafeslerini soğuğa maruz bırakmamalılar. Kendilerini çok iyi korumalılar. Sadece kalp açısından değil, ayak ve kol damarlarında problemi olanların da bu uyarıları dikkate almaları gerekiyor. Kalp-damar hastaları mutlaka dil altı ilaçlarını yanlarında bulundurmalı. Yine bu soğuk havalarda dışarıda spor yapmamaları önemli bir korunma yöntemi olur. Ancak bu yanlış anlaşılabiliyor. Biz bu hastaların kış aylarında soğuktan etkilenmemeleri için kapalı ortamlarda spor yapmalarını, günde en az 30 dakika yürüyüş yapmalarını öneriyoruz."
"Enfeksiyonlara karşı da dikkatli olmalılar"
Prof. Dr. Mustafa Kemal Erol, kalp hastalarının enfeksiyonlara da daha yatkın olduğunu, bu nedenle grip gibi hastalıklara sık sık yakalandıklarını kaydederek, "Normal insanların basitçe atlatabildiği bu enfeksiyonlar, mevcut kalp hastalarının dengesini bozarak ağır sonuçlar doğurabiliyor. Biz zaten kalp hastalarına kışa girmeden önce grip aşısı olmalarını öneriyoruz. Yine zatürre, sinüzit, orta kulak enfeksiyonu, menenjit gibi ciddi hastalıklara yol açabilecek enfeksiyonlara karşı korunmaları için de pnömokok aşısını öneriyoruz" diye konuştu.
Prof. Dr. Erol, kalp damar hastalarının bu aylarda daha yağlı yemekten kaçınmaları ve mevsimsel sebze, meyvelerini tüketmeleri gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Bu hastaların kilo almamaları gerekiyor. Avrupa'da yapılan çalışmaya göre, kış aylarında bel çevresinin hareketsiz ve olumsuz beslenme sonucu 1-2 santimetre kalınlaştığı görülmüş. Bu hastaların, kapalı ortamda olunsa dahi mutlaka hareket etmeleri gerekiyor. Kendilerini yormayacak şekilde hareketli olsunlar. Mesela birkaç merdiven çıkılacaksa asansör ya da yürüyen merdiven kullanmasınlar. Spor için egzersiz bantları da kullanılabilir ama ani ısınma olmaması için düşük hızlardan başlanması gerekiyor. Tempolu yürüyüş modunda biraz 'postacı yürüyüşü' şeklinde bantları kullanarak sporlarını yapabilirler. Bu alışkanlıkları gün içerisine yedirmek lazım. Hareketi yaşam tarzı haline getirmek gerekiyor."
Erol, kalp hastalarının düzenli kardiyoloji kontrollerinden geçmeleri gerektiğini de ifade ederek, ilgili hekimin kış aylarına girmeden hastanın ilaçlarında gerekli ayarlamayı yapacağını anlattı.
Her kalp hastasının belli aralıklarla doktoruna başvurması gerektiğine dikkati çeken Erol, "Bu hastaların ilaçların etkileri ve yan etkileri açısından takip edilmesi gerekiyor. Bir kalp hastasının ilacı ömür boyu aynı dozda olacak diye bir kural yok. Hastanın durumuna göre belli aralıklarda değişiklik olabilir. Dolayısıyla kalp hastaları hekimlerine belli aralarla gitmeli" dedi. - İstanbul