Kışın polenler ve mantar sporları alerjik nezleyi tetikliyor
Kış aylarında alerjik nezlede artış yaşandığını belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Mehmet Tahsin Özbek, kış aylarında görülen üst solunum yolları hastalıkları hakkında konuştu.
Kış aylarında alerjik nezlede artış yaşandığını belirten Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Mehmet Tahsin Özbek, kış aylarında görülen üst solunum yolları hastalıkları hakkında konuştu. Özbek, "Havaların serinlemesiyle birlikte rüzgar, rutubet ve yağışlarla uzak coğrafi bölgelerden taşınan polenler ve mantar sporları mevsimsel alerjik nezlenin kış aylarında artış nedenleridir" dedi.
Medicana Bahçelievler Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Mehmet Tahsin Özbek kış aylarında görülen üst solunum yolları hastalıklar hakkında bilgi verdi. Polenler ve mantar sporlarından uzak durulması gerektiğine dikkat çeken Özbek, "Rutubet kapalı alanlarda küf mantarlarının üremesi için ortam hazırladığı gibi açık ortamlarda da çürümüş bitki artıkları üzerinde mantarların üremesine yol açar. Diğer taraftan yazdan kış aylarına geçiş bazı kişilerde hiç de azımsanmayacak stres faktörünün de etkili olmasını sağlar. Stres meydana getiren durumlar fiziksel, çevresel veya duygusal olabilir. Yakınmalar, burun tıkanıklığı, su gibi akıntı, hapşırma, koku almada güçlük, gözlerde kaşınma, sulanma, genizden akıntı, bazen sinüzit ve astım belirtileri olarak ortaya çıkar" diye konuştu.
TEDAVİ YÖNTEMİ HASTALIK BELİRTİLERİNE GÖRE DEĞİŞİR
Rüzgarlarla uzak bölgelerden taşınan polenlerin, yağmurlarla toprağa düşerek kuru yapraklar altında uzun süre kalabildiklerini ifade eden Dr. Özbek, her hastada farklı belirtiler meydana gelebileceğine dikkat çekerek; "Hekime gelen kişilerin üst solunum yolu alerjilerine verdikleri tepki çok farklı olabilir. Gece uykuya dalma güçlüğü, kolaylıklar uyanabilme, gündüzleri yorgunluk ve sinirlilik haki, baş ağrıları, iş hayatında verimsizlik, çevresi ile geçimsizlik, mutsuzluk hali hastanın yakınmalarına eşlik edebilir. Orta kulakta sıvı toplanmasıyla meydana gelen işitme azlığı gözaltlarında parlak kahverengi morumsu renk değişikliği ve çizgilenme, diş gıcırdatma, diş çürükleri ve devamlı ağız solunumu diğer belirtileridir. Tanı kişilerin öyküsü ve muayene ile kolaylıkla konulabilmesine karşın laboratuvar bulgularıyla desteklenmelidir. Tedavi belirtilere göre yapılır. Lokal uygulanan ve ağızdan kullanılan ilaçlar ile belirtiler kontrol altına alınır" dedi.
BU ALERJENLERE DİKKAT!
Üst solunum yollarının, burun, yutak ve gırtlak olduğunu hatırlatan Özbek, "Burun çevresindeki sinüs boşlukları da bu anatomik bölgelere eklenebilir. Alerji kelime olarak Yunancadan köken alan farklı tepki vermek anlamına gelen bir kelimedir. Tıbbi olarak alerji denildiğinde normalde zararsız olan maddelere karşı başka insanların göstermediği şekilde bağışıklık sisteminin farklı ve aşırı reaksiyon göstermesi anlaşılır. Alerjen ise bağışıklık sistemini uyaran ve alerjiye neden olan maddelere alerjen denir. Bugüne kadar 20 binden fazla alerjen tanımlanmıştır. Bilinen ve en sık karşılaşılan alerjenler polenler, ev tozu, hayvan tüyü, küf mantarları ve gıdalardır. Atopi ve alerji birbirine karıştırılmaktadır. Oysa aynı şeyi ifade etmezler. Atopi; aşırı duyarlılık için genetik eğilimi olan hastalarda astım, ürtiker, egzama ve alerjik rinit oluşma olasılığını anlatır. Hem annesi hem babası alerjik olan çocukların yüzde 60'ında alerji gelişecektir. Eğer biri alerjik is bu oran yüzde 30' a düşer. Tamamen alerjik kökenli denilebilecek tek hastalık mevsimsel nezledir. Ürtiker, ilaç, gıda ve böcek alerjileri ise alerjik hastalıklar grubunda olmakla birlikte her zaman alerjik kökenli olmayabilirler. Astım, yıl boyu süren nezle, egzama ise alerji esas neden olmayıp hastalığı etkileyen faktör olarak rol oynar" ifadelerini kullandı.