ANKARA 'Kistik fibrozis' hastası Zeynep, akciğer nakliyle hayata tutundu
NİĞDE'de doğuştan 'kistik fibrozis' hastası olan ve akciğerleri çalışmadığı için son 1 yıldır oksijen cihazına bağlı yaşayan Zeynep Gülbade Türkarslan (15), Ankara Şehir Hastanesinde yapılan ve yaklaşık 18 saat süren akciğer nakliyle yaşama tutundu.
NİĞDE'de doğuştan 'kistik fibrozis' hastası olan ve akciğerleri çalışmadığı için son 1 yıldır oksijen cihazına bağlı yaşayan Zeynep Gülbade Türkarslan (15), Ankara Şehir Hastanesinde yapılan ve yaklaşık 18 saat süren akciğer nakliyle yaşama tutundu. Türkarslan, Artık oksijen kullanmıyorum, ciğerlerim çok iyi. ve nefes almak çok güzel bir şey dedi.
Niğde'de doğuştan 'kistik fibrozis' hastası Zeynep Gülbade Türkarslan, geçen yıl durumunun ağırlaşması üzerine Ankara Şehir Hastanesine başvurdu. Son 1 yıldır oksijen cihazına bağlı yaşayan Türkarslan, akciğer nakli bekleme listesine alındı. Uygun akciğer bulunduktan sonra 14 Mayıs'ta ameliyata alınan Türkarslan, 18 saatlik nakil operasyonun ardından sağlığına kavuştu.
'BU OLGUDA İLK NAKİL'
Ankara Şehir Hastanesi Göğüs Cerrahisi Kliniği Eğitim Sorumlusu ve Akciğer Nakil Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Erdal Yekeler, 2013 yılından itibaren akciğer nakli yaptıklarını ve tüm organ nakilleri içerisindeki en zorlu nakili gerçekleştirdiklerini söyledi. Erişkin hastalar için bu tür nakilleri bugüne kadar başarılı bir şekilde gerçekleştirdiklerini dile getiren Prof. Dr. Yekeler, Ancak bu konuda ülkemiz için eksik kalan bir tarafımız vardı. Özellikle pediatrik olgulardaki akciğer nakli ülkemiz için ihtiyaçtı. ve bu olgular daha çok yurt dışında ve çok yüksek fiyatlara yapılmaktaydı. En son giden bir hastamıza söylenen miktar 1 milyon avroydu. Ama artık kızımız Zeynep Gülbade, Türkiye'de kistik fibrozis olgularında yapılmış ilk akciğer nakli oldu dedi.
Söz konusu hastalıkta tek çarenin akciğer nakli olduğunu ve bunu başararak çocuk hastalar için umut olmaktan mutluluk duyduklarını ifade eden Prof. Dr. Yekeler, Tüm vatandaşlarımızı bu ihtiyaçları için Ankara Şehir Hastanesine davet ediyorum. Ama bunu gerçekleştirebilmemez için de en büyük ihtiyacımızın organ bağışı olduğunu vurgulamak istiyorum diye konuştu.
'NEFES ALMAK ÇOK GÜZEL'
Zeynep Gülbade Türkarslan, Eskiden yokuş çıkamazdım, nefesim daralırdı. Şimdi ciğerlerim çok iyi. Artık oksijen kullanmıyorum. Son 1 yıldır oksijene bağımlıydım. Akciğer nakli bekleyen hastalar hiç bir zaman korkmasınlar ve asla pes etmesinler. Elbet bir gün onlar için de organ bulunacaktır. ve nefes almak çok güzel bir şey dedi.
'TEK ÇARE AKCİĞER NAKLİ
Ankara Şehir Hastanesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Kliniği Eğitim ve İdari Sorumlusu Doç. Dr. Güzin Cinel 'kistik fibrozis' hastalığı hakkında bilgi verdi. Doç. Dr. Cinel, bu hastalığın genetik geçişli bir hastalık olduğunu ve bebek yaşta tanı koyabildiklerini ifade ederek, Türkiye'de yaklaşık 2 bin civarında kistik fibrozis hastası var ve bu hastalık, hastaların akciğerlerindeki sıvıyı atmalarını sağlayan bir molekülde bozukluk yapıyor. ve hastalar bu sıvıyı atamadıkları için bronşlarının içinde bu sıvı birikiyor, orada sıkça enfeksiyonlar olmaya başlıyor. ve bebeklik döneminden büyüyene kadar giderek akciğerlere zarar vermeye başlıyor. ve bir gün maalesef önce oksijen ihtiyacı sonra ventilatör desteği gereksinimi ve ardından maalesef akciğer nakil ihtiyacını ortaya çıkarıyor. Maalesef diyorum çünkü ülkemiz şartlarında donör bulmakta büyük problem yaşıyoruz. Kistik fibrozisli hastalarımıza nefes olabilecek tek şey akciğer nakli dedi.
'DÜNYADAKİ EN İYİ MERKEZLERDEN BİRİ'
Ankara Şehir Hastanesi Koordinatör Başhekimi Op. Dr. Aziz Ahmet Surel de, operasyonu gerçekleştiren ekibi kutlayarak, Bizim ekibimiz erişkin nakillerinde zaten çok başarılı. Pediatrik nakillerde de gösterdikleri bu başarılarla, artık yurt dışına gitme ihtiyacı duyan çocuk hastaların nakillerini de ülkemizde ve Ankara Şehir Hastanesinde yapmaya hazır olduğumuzu gösterdik. Dünyadaki en iyi merkezlerden biri Ankara Şehir Hastanesinde vatandaşlarımızın hizmetindeyiz. Buradaki ana amacımız, çocuk nakillerine hassasiyeti artırmak ve organ bağışının yaygınlaşmasını sağlamak. Bir insana hayat olacak, can olacak bir organı toprak altında çürütmemek gerekir. Bu noktada sorumluluğumuzu bilmemiz gerekiyor ifadelerini kullandı.