Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik: Koronavirüsle mücadeleyi korku ve panikle kazanamayız
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, koronavirüs korkusunun insanları ciddi anlamda etkilediğini ancak bu mücadelenin panikle kazanılamayacağını belirtti.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, koronavirüs salgınıyla ilgili uyarılarda bulundu. İnsanlara gerekmedikçe evlerinden çıkmamalarını söyleyen Çelik, toplumda "korona korku sendromu" oluştuğunu fakat virüsle mücadelenin bu şekilde kazanılamayacağının altını çizdi.
''VİRÜS TAŞIYANLAR %95 ORANINDA İYİLEŞİYOR''
Koronavirüsün veba ve tüberküloz gibi algılanmaması, insanların birbirine vebalı gibi yaklaşımda bulunmaması gerektiğine dikkati çeken Çelik, virüsün ömür boyu insan vücudunda kalmayacağını söyledi. Çelik, koronavirüse yakalanan insanların yüzde 95 oranında iyileştiğini vurgulayarak, "Yüzde 5'te de yaşlı vatandaşlarımızda can kaybına giden sonuçlar görüyoruz. Bu çok üzücü bir şey. Bizlerin yapmaya çalıştığı şey yaşlıların hayata tutunmasını sağlamak. Bunun için de elimizden geleni yapıyoruz." dedi.
İNSANLAR DAMGALANMAKTAN KORKUYOR
Koronavirüse yakalanıp damgalanma korkusu yaşayan insanların varlığına dikkati çeken Çelik, "İki tip vatandaş var. Birincisi 'Ben test yaptırmak için geldim' diyen var. Bu test sadece o anı gösterir. Yarın, bu virüsü almayacağınız anlamına gelmez. Bu adli sicil kaydı gibi bir şey değil. Sizin siciliniz temiz diye ortaya çıkamazsınız çünkü virüsün ne zaman bulaşacağını bilemezsiniz. İkincisi ise test yaptırmaktan kaçınanlarda damgalanma korkusu. Bu da yanlış bir şey. Birbirimize bulaşıcı hastalığımız var gibi davranmamamız lazım." ifadelerini kullandı.
''BİR MAÇI KORKU İLE KAZANAMAZSINIZ''
İnsanlarda korona korku sendromu oluştuğunu belirten Prof. Dr. Çelik, açıklamalarını şu sözlerle sürdürdü: ''Şu anda toplumu en çok tehdit eden olay bu, korkuyu yenmemiz lazım. Bir maçı asla korku ve panikle kazanamazsınız. Bunun için sakin, tedbirli olmalıyız, panik halinden kurtulmalıyız. Televizyonlar daha temkinli, korku ve panikten uzaklaşacak şekilde yayın yapmalı. Basın yayının rolü çok büyük bu konuda. Bunun dışında kendi aramızdaki gereksiz dedikodular, fısıltılar ve medya dediğimiz aslında hiç sosyal olmayan vatandaşları korku ve paniğe sevk eden antisosyal dediğimiz medyanın rolü çok daha büyük gibi duruyor. Bunun yenebileceğimiz bir hastalık olduğunu insanlara anlatmamız lazım.''
''ÖNEMLİ OLAN HIZLI PİKİN OLUŞMASINI ÖNLEMEK''
Koronavirüsle mücadelede sosyal izolasyonun önemine değinen Çelik, vatandaşlara evde kalmaları çağrısında bulunarak, "Şu anda altından kalkamayacağımız bir hasta popülasyonumuz yok. Süreci rahat götürebiliyoruz. İnşallah bu daha da artmaz. Bizim için önemli olan, hızlı pikin oluşmasını önlemek." dedi.
İKİNCİ KEZ ENFEKTE OLAN HASTAYA RASTLANILMADI
Çelik, bu durumu engellemek için vatandaşın sorumluluk alması gerektiğini vurgulayarak, koronavirüs tedavisi için çeşitli çalışmalar yürütüldüğünü ve Türkiye'de ikinci kez enfekte olan bir vakaya rastlanılmadığını sözlerine ekledi.