Malatya'daki İnönü Üniversitesi Tıp Merkezi, Deprem Sürecinde Hizmet Vermeye Devam Etti
Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği Malatya'daki İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi, deprem sürecinde hizmetini kesintisiz sürdürdü. Merkezde binlerce hastaya hizmet verilirken, karaciğer nakli, onkoloji ve kemoterapi gibi tedaviler de aksamadan devam etti.
Kahramanmaraş merkezli depremlerin etkilediği Malatya'daki İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi, deprem sürecinde hizmetini kesintisiz sürdürdü.
Kentte 1996'dan bu yana hizmet veren, karaciğer ve kemik iliği naklindeki başarısıyla adını duyuran Turgut Özal Tıp Merkezinin personeli, 6 Şubat depremlerinin hemen ardından afetzedelere yardım edebilmek için canla başla çalıştı.
Depremin ilk anı ve sonrasındaki birkaç hafta içerisinde 8 bin 596 kişinin başvurduğu merkezde, bu hastaların 1071'ine servislerde, 539'una yoğun bakımlarda hizmet verildi. Afet sebebiyle gelen 585 hasta diyaliz tedavisi alırken, 522 hasta ise ameliyat edildi.
Hastanede, deprem ve devamındaki birkaç haftada 134 doğum oldu. Depremzedeler dışındaki hastalara da hizmete devam eden Turgut Özal Tıp Merkezine Şubat 2023'te 12 bin 196 hasta başvurdu.
Depremin 5. günü karaciğer naklinin başladığı merkezde, geçen yıl 241 karaciğer nakli gerçekleştirildi.
Deprem günü dahil hiç ara vermeden onkoloji, hematoloji ve kemoterapi hastalarının tedavisine devam edilen hastanede, hastalar kemoterapi aldı.
Merkezde 2023 yılında toplam 175 hastaya kök hücre ve kemik iliği nakli yapılırken, bunun 11'inin çocuk hasta olduğunu belirtildi.
İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Kızılay, AA muhabirine, Turgut Özal Tıp Merkezinin Karaciğer Nakil Hastanesi, Onkoloji ile Tıp Merkezinden oluştuğunu söyledi.
Kızılay, 3 hastanenin de bu büyük depremlerden hasarsız çıktığına işaret ederek, merkezin depreme dayanıklı, hazırlıklı ve dirençli yapıldığını, bu yönüyle de kent ve kendileri için büyük bir şans olduğunu belirtti.
Birinci depremin olduğu saat 04.17'ten hemen sonra başta acil servis, ameliyathaneler ve yoğun bakımlar olmak üzere bütün hastanenin acil kriz yönetimine geçtiğini dile getiren Kızılay, şöyle devam etti:
"İlk depremden sonra hemen kriz hizmetine geçip, depreme yönelik ekstra tedbirleri alıp bütün personelimizi hastaneye çağırarak yaralıların akın akın geleceğini öngörerek hazırlıklarımızı yaptık. Öngördüğümüz gibi de oldu. Depremden hemen sonra yaklaşık 45 dakika, bir saat içerisinde ilk hastalar geldi ve hastanemiz o andan bugüne hiç ara vermeden çalışmalarını devam ettirdi."
Kızılay, deprem sonrası Turgut Özal Tıp Merkezinin yapması gerekenleri hakkıyla tam olarak yerine getirdiğini vurgulayarak, "Başhekimimiz, hastane yönetimimiz, doktorlarımız, hemşirelerimiz ve yardımcı sağlık personelimiz, depremin ilk dakikasından itibaren bir kısmı çağrıya uyarak, bir kısmı da 'Deprem oldu, bana ihtiyaç var, bir an önce hastaneye gitmem gerekir.' diye koşup geldi. İkinci depreme bütün ekibimiz hastanede yakalandı." dedi.
İkinci depremin Malatya'da birinciden de yıkıcı olduğunu belirten Prof. Dr. Kızılay, ikinci depremin ardından sağlık çalışanları, doktorlar, hemşireler ve tüm yardımcı destek hizmetlerindeki çalışanların ailelerini ve çocuklarını da hastaneye getirdiğini, hastanenin hem barınma yeri olduğunu hem de hastalara hizmete devam ettiğini söyledi.
Kızılay, hastaların ikinci depremde korkudan kendilerini dışarıya attığını kaydederek, "Onlara bakan doktorlar, hemşireler hastaları tutmaya çalışıyor. Kar yağıyor, dışarıda soğuk bir hava var. Ben de geldim, başhekimimiz, bütün idarecilerimizle hastalarımızı ikna etmeye çalışıyoruz. 'Hastanemiz sağlam, burada üşüyeceksiniz, hasta olacaksınız. Serumunuzla dışarıya çıktınız. Buyurun, gelin.' diye bir kısmını zor ikna ettik, bir kısmını ikna edemedik. Kemoterapi kliniğimiz, onkoloji hastanemiz kanser hastalarımıza tedaviye hiç ara vermeden devam etti." diye konuştu.
Tüm sağlık personelinin bir taraftan hastanede, yurtlarda aileleriyle barındığı, bir taraftan da hasta bakmaya, ameliyat yapmaya devam ettiğinin altını çizen Kızılay, "Böyle yoğun bir çalışma içerisinde hastanemiz kendisine düşen vazifeyi en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştı, gayret etti." dedi.
Tatbikatlar faydalı oldu
Rektör Kızılay, başhekim ve hastane yönetiminin kriz yeleklerini giyerek çalıştığı deprem döneminde, daha önceki doğal afet, yangın ve salgın hastalık gibi tatbikatları ve kriz anına yönelik hazırlıkların tümünü uyguladıklarına dikkati çekti.
Başhekim Prof. Dr. Adil Başkıran ise 6 Şubat günü 04.17'de depremin olmasının ardından hastaneye geldiklerinde kendilerini, en çok tedirgin eden şeyin acile gelecek hasta sayıları olduğunu belirterek, acilde yardımcı sağlık personeli, hemşire ve doktorlardan kurulu bir set kurduklarını anlattı.
Afetlerde oluşabilecek büyük travmalara müdahale edecek doktorların hepsinin canla başla acilde hazır olduğunu vurgulayan Başkıran, hemen ardından Rektör Prof. Dr. Ahmet Kızılay'ın hastaneye geldiğini ve koordinasyonuyla yol gösterdiğini söyledi.
