Mesleğiniz Karpal Tünel Sendromuna Yol Açabilir
Genellikle marangoz, teknisyen, aşçı ve örgü-nakış gibi el becerisi gerektiren işlerde çalışan kişilerde görülen karpal tünel sendromu, son yıllarda ofis çalışanları arasında da yaygınlaşmaya başladı.
Erkeklere nazaran kadınlarda daha sık görülen bu hastalık, erken tedavi edilmezse ilerleyen safhalarda el kaslarında erimelere yol açabiliyor.Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Uzm. Dr. A. Şahap Demirboğan, "Uzun süre el-bilek hareketlerinin tekrarlandığı işlerde çalışanların önleyici tedbirler almaları şarttır. Özellikle işi gereği sürekli bilgisayar başında olan kişilerin 30 dakikadan sonra yazı yazmaya ara vererek 3-5 dakika dinlenmeleri önerilir" diyor.
Kas erimesi güç kaybına yol açabilir
Karpal tünel sendromu, median sinirin el bileği seviyesinde sıkışarak, baskıya uğraması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. Elde uyuşukluk, karıncalanma ve ağrı; ileri seviyelerde ise kas erimesi, güç ve beceri kaybına yol açabilir. Toplumun yüzde 1-2'sinde görülen bu hastalığa, genellikle 40-60 yaş arası kişilerde daha sık rastlanır. Ancak ellerini aktif olarak kullanan kişilerde daha erken de oluşabilir.
Kadınlarda daha fazla
Toplumun yüzde 50'sinde karpal tünel sendromunu çağrıştıran bulgular gözlemlenir. Bu sendrom çoğu kez hastanın kullandığı dominant elde başlar ve genellikle iki elde de görülebilir. Karpal tünel sendromuna erkeklere nazaran kadınlarda 2-6 kat daha fazla rastlanır. Yapılan araştırmalarda kadınlarda sinirin geçtiği tünelin daha dar olduğunu gözlemlenmiştir.
Karpal tünel sendromu bazen median siniri ezen ya da sıkıştıran herhangi bir hastalıktan dolayı da oluşabilir. Bu durumun oluşması, altta yatan başka bir hastalık sebebiyle de olabilir. Bu sendrom genellikle troid eksikliği, diyabet, hipofiz bezinin fazla çalışması, menopoz, romatoid artrit, bilekte burkulma, kırılma ve kanama gibi travmatik durumlar ve tümörler nedeniyle ortaya çıkabilir. Menopoz, histerektomi, oral kontraseptif kullanımı, şeker hastalığı ve hipotroidi gibi hormon ve enzim bozukluklarında da karpal tünel sendromu sıkça gözlenir.
Mesleğiniz en önemli etken
Ayrıca el bileğinin çok kullanıldığı meslek gruplarında da fazlaca rastlanır. Örneğin endüstri işçileri (yüzde 15), titreşim yapan cihazları kullanan temizlik işçileri ve elinden bez düşmeyen titiz ev kadınlarında daha fazla görülür. İşi veya hobileri sebebiyle el bileğini aşırı ve çok sayıda hareket ettiren kişilerde, uzun süre bilgisayar kullananlarda da çok sık rastlanır. Bunların yanı sıra hamile kadınlarda gebeliğin son aylarında yüzde 25-28 oranında karpal tünel sendromu görülebilir.
Yapılan araştırmalarda karpal tünel sendromu olan hastalarda median sinirin geçtiği alanın diğer insanlara göre daha dar olduğu saptanmıştır. El bileğinin fleksiyonu ve ekstansiyonu yani içe ve dışa doğru bükülmesi sırasında bu kanal 2-3 kat daralır ve kanal içindeki basınç 90 mmHg kadar çıkar. Uzun süren 30 mmHg'lık basınç hastalığın ortaya çıkması için yeterlidir. Normal kanal basıncı 7-8 mmHg'dır. Bu sebeple el bileğini çok kullanan kişilerde karpal tünel sendromuna sık rastlanır. Kanaldaki darlık siniri besleyen damarları da sıkıştırdığından sinirin beslenmesi kötüleşir ve hastalık ortaya çıkar. Ayrıca şeker hastalığı, damar sertliği ya da başka metabolik hastalıkları olan kişilerin sinir yapıları zayıf olduğundan, diğer kişilere göre daha çok risk altındadırlar. Romatizmal hastalıklarda ise tendonlar ve çevrelerindeki doku şişliklerinde sıvı toplanmaları gelişir. Bu durum da sinir sıkışmasına yol açarak, sinir beslenmesini bozar ve karpal tünel sendromu ortaya çıkar.
Hastalık en çok uykuda kendini belli ediyor
Karpal tünel sendromu bilekten ele doğru başparmak ve ilk 3,5 parmağı içine alan uyuşukluk, karıncalanma ve sızlama ile başlar. Hastalık ilerledikçe ağrı belirgin hale gelir. Ağrı sadece ele değil, yukarı doğru dirsek, üst kol hatta omuza kadar yayılır. Hasta elini sarkıttığında ve salladığında hafif bir rahatlama hisseder.
Bu hastalık çoğunlukla gece saatlerinde ve uyku esnasında kendini belli eder. Bazen bir gece içinde birçok kez tekrarlayan uyuşmalar olabilir ve bu durum hastada ciddi uyku bozukluğuna yol açabilir. Gece dokular su topladığından eller şişer ve bilek dokuları da şişerek siniri daha fazla sıkıştırır. Bu nedenle karpal tünel sendromunda yaşanan gece ağrısı ve uyanarak elleri sallama isteği hastalığın karakteristik bir özelliğidir.
Günlük işleri yaparken zorlanma olabilir
Hastalık daha da ilerlerse ellerde güçsüzlük, parmaklarda beceriksizlik, düğme ilikleyememe, ufak eşyaları tutamama ve elinden düşürme ya da günlük işleri yaparken zorlanmalar yaşanabilir. Kronikleşen ve tedavi edilmeyen vakalarda ise ellerde kuvvet kaybı, başparmağın avuç içi ve dip kaslarda erime görülebilir. Ayrıca karpal tünel sendromunun genel vücut sağlığına bir etkisi yoktur.
Hastalar yaptıkları işe göre önlemler almalı
Karpal tünel sendromu olan hastaların günlük yaşamlarında oldukça dikkatli davranmaları gerekir. Uzun süre el-bilek hareketlerinin tekrarlandığı işlerde çalışanların önleyici tedbirler almaları şarttır. Özellikle işi gereği sürekli bilgisayar başında olan kişilerin 30 dakikadan sonra yazı yazmaya ara vererek 3-5 dakika dinlenmeleri önerilir. Örneğin daktilo veya klavye kullanan kişiler klavye yastıkları kullanarak oluşabilecek basıncı ve bilek hareketinin büyüklüğünü azaltabilirler. Ayrıca patates-elma soyma, kavanoz kapağı açma gibi işleri yoğun olarak yapan ev hanımları, aşçılar ve mutfak görevlileri de bileklerini mutlaka dinlendirmelidirler. Aynı durum ağır yük kaldıran meslek gruplarında çalışan kişiler için de geçerlidir. Bu kişilerin fazla yorulmadan veya gücün sonuna gelmeden sıklıkla bir eli-kolu dinlendirerek işlerine devam etmeleri gerekir. Bunların yanı sıra kilo alımından kaçınılmalı, kilo problemi varsa da mutlaka kilo verilmelidir. Endüstride bilek hareketi yoğun ve vibrasyonlu işlerde çalışanlar için idare tarafından işçi sağlığını koruyan tedbirler de alınmalıdır.
Ofis çalışanları da risk altında
Genellikle ahşap oymacısı, marangoz, tornacı, teknisyen, müzisyen ve örgü-nakış gibi el becerisi gerektiren işlerde çalışan kişilerde görülen bu hastalık, son yıllarda ofis çalışanları arasında da yaygınlaşmaya başlamıştır. Ergonomik olmayan masa-koltuk gibi ofis eşyaları, yoğun iş temposu, bilgisayar başında uzun saatler kalmak; daktilo, klavye ve mouse kullanımı gibi nedenler elleri ve bileği olumsuz yönde etkiler.
Karpal Tünel Sendromu'nu önlemek için..
Karpal tünel sendromu oluştuktan sonra belirli bir koruyucu egzersiz yoktur. Ancak hastalığın oluşmasını önlemek için özellikle risk taşıyan kişilere özel egzersizler vardır. Hastalıktan korunabilmek için gün içinde aralıklarla el-dirsek eklemlerinin mutlaka dinlendirilmesi gerekir. Özellikle masa başı görevi yapan kişilerin gün içerisinde dairesel egzersizler yaparak eklemlerini rahatlatması önerilir. Ayrıca bilgisayarda çalışırken koltuk ve masa mesafesi iyi ayarlanmalı, mouse kullanırken de bilek ve dirseğin altına yumuşak pedler koyulmalıdır. Ayrıca;
Uzanıldığında kollar yastıklarla desteklenmelidir.
Elleri çok fazla kullanmaktan kaçınılmalıdır.
Farklı aletlerle el kullanım şekli değiştirilmelidir.
Hasta olmayan diğer el daha çok kullanılmalıdır.
El bileği aşağı doğru uzun süre bükülmemelidir.
Bunların dışında dengeli ve düzenli beslenilmesi, Omega 3 yağ asidi yönünden zengin gıdaların tüketilmesi oldukça önemlidir. Sigara-alkol gibi maddelerin kullanılmaması, fiziksel aktivite ya da egzersizlerin de aksatılmaması gerekir.
Karpal tünel sendromu bulguları yaşayan kişilerin hemen uzman bir doktora başvurması gerekir. Uzman hekim hastayı yönlendirerek gerekli tedaviyi uygular. Eğer sendrom başka bir hastalığa bağlı ortaya çıkmışsa, bu hastalıkla beraber tedavisi düzenlenir.
Erken tedavi ile korunmak mümkün
Karpal tünel sendromu çok ciddi bir rahatsızlık değildir. Erken tedavi edildiğinde olumlu sonuçlar verir. Burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta, sendroma yol açan başka bir hastalığın olup olmadığının tespit edilmesidir. Karpal tünel sendromu tanısı, hastanın anlattığı belirtiler ve doktorun muayenesi sonucu rahatlıkla konulabilir. Hastalığın sinirde yaptığı tahribatı daha kesin anlamak için EMG (elektromiyografi) yapılabilir. Kanalda oluşan sorunu belirlemek için ise MR çekilebilir. MR ile tüneldeki yapılarda olabilecek kistler, tümörler ve deformasyonlar gözlenebilir. Eğer hastaya operasyon yapılacaksa da MR yararlı bilgiler verebilir.
Tedavide bölgesel ağrı kesici ve ödem çözücü jeller kullanılır. Bunların haricinde hastanın durumuna göre romatizmal ilaçlar, B6 vitamini kullanımı, atel takılması, kanala enjeksiyon ve fizik tedavi gibi yöntemler de kullanılabilir. Ayrıca gerektiği durumlarda hastaya bileklik de verilebilir. Bu şekilde bilek ani hareketlerden korunur ve gece ağrıları azaltılabilir. Bileğe buz koymak, masaj ve germe egzersizleri yapmak da oldukça fayda sağlar.
İlaç ve diğer tedavilere rağmen ağrı ve kuvvetsizlik yakınmaları devam ediyorsa mutlaka uzman bir hekime başvurulmalıdır. Bu hastalara lokal anestezi ile ufak bir cerrahi müdahale yapılır. Ameliyat sonrası 2 hafta el istirahatinden sonra hasta normal yaşantısına devam edebilir.