Osteoporoz, Artan Bir Halk Sağlığı Problemi
Fırat Üniversitesi Hastanesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Önalan, osteoporozun toplumlarda sıklığı artan bir sağlık problemi olduğunu belirtti. Sedanter yaşam tarzı ve sağlıksız beslenmenin osteoporoz riskini artırdığını vurgulayarak, hastaların özellikle belli yaşlarda taranmasının gerekliliğini ifade etti.
Doç. Dr. Önalan: " Osteoporoz, toplumlarda sıklığı artan bir halk sağlığı problemidir"
ELAZIĞ - Fırat Üniversitesi Hastanesi İç hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan Önalan, Dünya Osteoporoz Günü dolayısı yaptığı açıklamada, osteoporozun toplumlarda sıklığı artan bir halk sağlığı problemi olduğunu söyledi.
Doç. Dr. Erhan Önalan, osteoporozun kemik mineral yapısının ve kemik kütlesinin bozulması neticesinde kemikte kırılganlığın arttığı önemli bir halk sağlığı problemi olduğunu kaydetti. Sedanter yaşam tarzı ve sağlıksız beslenme sonucunda toplumlarda osteoporozun giderek görülme sıklığının arttığını aktaran Doç. Dr. Önalan, Türkiye'de 2010 yılında yapılan bir çalışmada özellikle elli yaş üstü osteoporozlu bireylerin yüzde 25'inde kemik kırılganlığında artmaların meydana geldiğini ve kırılganlığı artmış olan bireylerin yüzde ellisinin ise osteoporoz hastalığı ile sonuçlandığını vurguladı. Doç. Dr. Önalan, komplikasyon olmadığı sürece osteoporozun kolay kolay hastalarda şikayet oluşturmadığını, hastalarda komplikasyonun gelişmesinden sonra baş, sırt ağrısı, kamburlaşma, kemik kırıkları, kemik kırıklarına bağlı boyun kısalığı, yaygın kemik ağrıları, kalçadaki kırıklara bağlı yürüyememe gibi çeşitli problemler ile hastaların kendilerine başvurduklarını ifade etti. Ayrıca ortaya çıkan kırıklar neticesinde hastalarda ölümcül sonuçlara sebebiyet veren kalça kırıklarının hastanede yatışların önemli bir sebebini oluşturduğunun altını çizen Doç. Dr. Önalan osteoporoz hastalarının ve risk faktörü olan bireylerin erken dönemde teşhislerinin konulması gerektiğini söyledi.
"İskelet erken dönemde kalsiyum ve D vitamini ile desteklenmeli"
Doç. Dr. Erhan Önalan, özellikle otuzlu yaşlara kadar alınan kalsiyum ve sağlıklı beslenme neticesinde kemiğin mineral yapısının güçlendiğini ve kütlesinin arttığını, proteinli yapılar ve hayvansal gıdalarla beslenme neticesinde kemik yapımızın oldukça güçleneceğini bunun aksi olarak sağlıksız beslenme, yetersiz kalsiyum alımı, yetersiz hareket ve yetersiz sporun sonucunda ise kemik kitlesinin otuzlu yaşlarda istenilen ideal düzeye ulaşmadığını, bunun sonucunda da ilerleyen dönemlerde kemik yıkımının otuzlu yaşlardan sonra artması ile birlikte, özellikle kadınlarda menopoz sonrasında, erkeklerde de yetmiş yaş sonrasında ciddi anlamda yıkımın söz konusu dile getirdi.
Fırat Üniversitesi Hastanesi İç hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erhan ÖNALAN, insan iskeletinin erken dönemde yeterli oranda kalsiyum ve D vitamini ile desteklenmemesi ve temelinin sağlam oluşturulamaması halinde ilerleyen dönemlerde osteoporozla karşılaşma riskimizin yüksek olacağını vurguladı.
Doç. Dr. Erhan Önalan, belli yaşlara gelindiğinde kadınlarda menopoz sonrası erkeklerde de yetmiş yaş sonrasında osteoporoz açısından taranması gerektiğini, ayrıca romatizmal hastalık, endokrin hastalık ve osteoporoza neden olabilecek kronik ilaç kullanımı mevcut olan hastaların mutlaka erken dönemde sekonder osteoporoz açısından taranması gerektiğini de sözlerine ekledi.