Trabzon'da Şarbon Paniği Sürüyor
Trabzon'da şarbon paniği sürüyor Trabzon'un Akçaabat ilçesi Ağaçlı mahallesinde bir vatandaşın sığırını keserek etini dağıtması ve mahallede son bir haftada bir kadının hayatını kaybetmesi sonrasında çıkan şarbon iddiası paniğe neden oldu Ağaçlı mahallesinde Akçaabat Gıda, Tarım ve...
Trabzon'da şarbon paniği sürüyor
Trabzon'un Akçaabat ilçesi Ağaçlı mahallesinde bir vatandaşın sığırını keserek etini dağıtması ve mahallede son bir haftada bir kadının hayatını kaybetmesi sonrasında çıkan şarbon iddiası paniğe neden oldu
Ağaçlı mahallesinde Akçaabat Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekipleri ilaçlama çalışması başlattı
TRABZON - Trabzon'un Akçaabat ilçesi Ağaçlı mahallesinde bir vatandaşın hasta sığırını keserek etini dağıtması ve mahallede 4 çocuk annesi bir kadının hayatını kaybetmesi sonrasında çıkan şarbon iddiası paniğe neden oldu.
Panik nedeniyle mahalle sakinlerinden 73'ü hastanelere başvururken, karantina altına alınması beklenen köyde Akçaabat Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekipleri ilaçlama çalışması başlattı.
Akçaabat ilçesinin Ağaçlı köyünde Mehmet Arslan hasta sığırının ölümüne gönlü el vermeyerek sığırı keserek bir kısmını evine ayırdıktan sonra kalanını da mahalleliye dağıttı. Son bir haftada mahallede yaşayanlardan Fatma Çakır'ın halsizlik, kan kusma belirtileri ile gittiği hastanede hayatını kaybetmesi ve ölümüne şarbon mikrobunun neden olduğu iddialarının duyulması üzerine panik yaşayan mahalle halkı halsizlik, mide bulantısı ve kusma şikayetleri ile dün akşamdan bu yana KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'ne başvurdu.
Dün geceden bu yana hastaneye 73 kişi başvururken, hastanede tedavi gören 3 kişide şarbon şüphelerine rastlandığı iddia edildi. Köyde Akçaabat Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü ekipleri ilaçlama çalışması başlatırken, mahalle sakinleri ve olayın şokunu yaşadıklarını belirttiler.
"Eğer bir suçum varsa cezamı çekmeye razıyım"
Hastalıklı ineği kesen ve etini dağıtan Mehmet Arslan ise yaptığı açıklamada "Ahıra gidip baktığımda inek hiç yem yememişti. Sadece su içmiş. Bekledim bekledim kolladık, sonra hayvan kafasını yere koymuş. Anladım ki bu hayvan ölecek. Ondan sonra kayınım ile hayvanı kestik, parçaladık. Etini bir gün beklettik. Sonra paketlere koyduk isteyene verdik. Bu mal hastalıklıymış, biz malı kesmişiz gibi bir durum yok. 70 yaşına oldum, ben böyle bir şey görmedim. Ahırdaki diğer iki hayvanım da var ama onlarda şuan olumsuz bir durum yok. Onlardan numune aldılar. Şarbon olsa onlarda hastalanırdı" dedi.
Mahallelerinde ölen bir kadında şarbon çıktığını söylendiğini duyduğunu belirten Arslan "Bilinçli yapılan bir iş yapmadım. 'Burada tek suçunuz sığırı kestiniz, kestikten sonra keşke haber verseydiniz' dediler. Şimdiye kadar böyle bir şey yaşamadığımız için gerek duymadık. Eğer bir suçum varsa da suçuma razıyım. Eğer bizim yüzümüzden olduysa vicdan azabı çekerim. Keşke dağıtmasaydık. Kim 4 çocuklu bir kadının ölmesini ister" ifadelerini kullandı. Eşim kan kusuyor dedim ama
Ağaçlı mahallesinde geçtiğimiz günlerde eşini kaybeden mahalle sakinlerinden Adem Ali Çakır ise yaptığı açıklamada, eşinin şarbon nedeniyle öldüğü yönünde bir iddiada bulunmanın şuan için erken olduğunu belirterek "Olayla ilgili kesin bir şey yok. Geçen hafta Pazar günü eşim rahatsızlandı. Akçaabat'taki Haçkalı Baba Devlet Hastanesi'ne acile götürdüm. Acilde serum falan taktılar. Pazartesi günü sabahleyin genel ceraha götürdüm, 3 tane ilaç yazdı. Ama sorunları devam edince bu kez özel hastaneye götürdüm. Burada tahlillerde bulundular ve 'göğsünün sağ tarafında şişlik var, o iltihabın kesilip alınması lazım' dediler. Ben de maddi durumum iyi olmadığı için burada ameliyatını yaptıramadım. Tekrar Haçkalı Baba Devlet Hastanesi'ne getirdim. Durumu anlattım ve eşimin iyileşmediğini, kan kustuğunu söyledim. Bana '2 tane daha ilaç yazacağım bir şey olmaz, herhangi bir şey olursa tekrar gelirsiniz yarar sıvıyı alırız, yatmasına gerek yok, midesi boştur, o yüzden kan kusmuştur" dediler. Tahlillerini gösterdim. Salı sabahı tekrar rahatsızlandı ve ambulansla yine aynı hastaneye geldik. Daha sonra buradan bizi KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'ne sevk ettiler. Yoğun bakıma alındı. Doktor bize 'Durum çok ciddi, her şeye hazırlıklı olun' dedi. Daha sonra da kaybettik" diye konuştu.
"4 tane çocuğum var bitmiş durumdayız" diyen Çakır "Eşim şarbondan ölmüştür diye kimseyi suçlamak istemiyorum. Daha tahlilleri gelmedi. Ne dersem adamın günahını alırım. Tahliller çıkmamış daha bir şey diyemeyeceğim. Hastanede kimse de hastalığı için bir şey diyemediler. Aşırı derecede kanında enfeksiyon olduğunu ve bunun böbrek yetmezliğine sebep olduğunu söylediler. Şarbondan veya başka bir şeyden demediler" açıklamasında bulundu.
"Doğrulanmamış bir durum var"
Mahalle muhtarı Yüksel Altun da yaptığı açıklamada "Doğrulanmamış bir durum var. Mahalledeki bir hastamızın fakülte hastanesinde vefat etmesinden dolayı bunda şarbon mikrobu diye bir mikrop tespit edildiği söylendi. Vefat raporuna enfeksiyon yazılmış. Bunun araştırılması yapılıyor. İnekten numune alındı gerekli yerlere gönderildi neticede bu ortaya çıkacak. Şuan köyde şarbon taraması devam ediyor. 73 mahalle sakini hastanelere başvurdu, hastanelerde yatan bir kimse yok" şeklinde konuştu.