"Türkiye'de Şark Çıbanı Tehdidi Yok"
ZERİN ÖZDİLEK - Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Özgöztaşı, Suriyelilerde görülen şark çıbanı hastalığının Türkiye'y...
ZERİN ÖZDİLEK - Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Orhan Özgöztaşı, Suriyelilerde görülen şark çıbanı hastalığının Türkiye'yi tehdit etmediğini söyledi.
Özgöztaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şark çıbanının yaklaşık yüz yıl önce Şanlıurfa ve Çukurova bölgesinde görüldüğünü belirtti.
Hastalığın insandan insana "tatarcık sineği"nden bulaştığını ifade eden Özgöztaşı, şark çıbanının daha çok Ortadoğu ülkelerinde ve sıcak iklimlerin olduğu yerlerde görüldüğünü vurguladı.
Suriye'nin de hastalığın görüldüğü yerlerden biri olduğuna dikkati çeken Özgöztaşı, "Şuanda iç karışıklık ve oradaki yaşam koşullarından dolayı şark çıbanının bu ülkede tedavi edilmesi mümkün değil. Dolayısıyla bu koşullar altında zaten var olan bir hastalık artış gösterdi" dedi.
Özgöztaşı, Türkiye'ye sığınan Suriyelilerin birçoğunda şark çıbanına rastlanılmasından dolayı İl Sağlık Müdürlüğü, Kamu Hastaneleri Birliği, GAÜN ve AFAD ile protokol imzalayarak hastaların tek elden takibine başlandığını anımsattı.
Protokol kapsamında GAÜN Tıp Fakültesine şark çıbanı tanı ve tedavi merkezi açıldığını bildiren Özgöztaşı, merkeze çok sayıda Suriyelinin müracaat ettiğini söyledi.
Uygulanan etkili tedavi yöntemiyle bu sayının giderek azaldığını vurgulayan Özgöztaşı, şöyle konuştu:
"Şuanda bize Nizip, Karkamış ve İslahiye çadır ile konteyner kentlerde kalan hastalar geiyor. Bunlarzı yakından takip ediyoruz. Halkımızın paniklemesine gerek yok. Çünkü Suriyeli hastalardan bu hastalığın bize bulaşması için tatarcık sineğinin ülkemizde yaşaması lazım ve şuanda böyle bir ortam söz konusu değil. Bu koşullar altında şark çıbanının bize bulaşması ve Türkiye'yi tehdit etmesi zor görülüyor."
Özgöztaşı, çadır ve konteyner kentlerde de herhangi bir olumsuzluk tespit etmediklerini dile getirdi.
Tatarcık sineğinin çok nazlı olduğunu, heryerde yaşamadığını ve geceleri gün battıktan sonra ortaya çıktığını belirten Özgöztaşı, "Tatarcık sineği nereyi ısırırsa hastalık orada oluşuyor. Bundan dolayı sineğin yaşadığı ortamlardan uzak durmak lazım. Bu sinek, altyapısı iyi olmayan açık kanalizasyon, mezbelelik, su birikintileri, bataklık ve sıhhi şartların çok elverişli olmadığı yerlerde yaşar. İlginç olanı da insanları bu sineğin dişileri ısırıyor" şeklinde konuştu.
İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Metin Karakök de insanları tedirgin edecek bir durum olmadığını ve gerekli önlemleri aldıklarını kaydetti.
Muhabir: Zerin Özdilek
Yayınlayan: Ahmet Caner Baysal