Haberler

Uzmanından uyarı: Çocukları kafasına darbe alacağı sporlardan koruyun

Abone Ol

KAFAYA alınacak darbelerin başta büyüme hormonu olmak üzere, hipofiz bezinin kontrol ettiği birçok hormonu etkilediğini belirten Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, "Darbeye maruz kalma arttıkça, sorun çıkma riski de artar.

KAFAYA alınacak darbelerin başta büyüme hormonu olmak üzere, hipofiz bezinin kontrol ettiği birçok hormonu etkilediğini belirten Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, "Darbeye maruz kalma arttıkça, sorun çıkma riski de artar. Bu nedenle çocukları kafalarına darbe alacağı sporlardan koruyun" dedi.

Hipofiz bezinin düzenli çalışması, üreme fonksiyonlarından, vücudun su ve tuz dengesine, vasküler bütünlüğün korunmasından büyüme ve gelişmeye kadar gibi birçok sistemi etkiliyor. Dolayısıyla kendi küçük, etkisi büyük bu organın korunması son derece önem taşıyor. Yeditepe Üniversitesi Hastaneleri Tıbbi Koordinatörü, Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, bir spor karşılaşmasından, trafik kazalarına kadar kafaya alınacak herhangi bir darbenin hipofiz bezini, dolayısıyla hormonal sistemi etkilediğine dikkat çekti.

Boks ve kick boksta olduğu gibi darbelerin sık ve tekrarlayıcı yapıda olmasının hipofiz bezinde ciddi hasara yol açabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Keleştemur, "Boks yapan bir kişi, spor hayatı boyunca ortalama 4000-4500 kez kafasına yumruk alıyor" dedi.

SPORCULARDA İLK DEFA ORTAYA KONDU

Kavga sporu yapan kişilerde oluşan hormonal anormallikleri, yaptıkları araştırmada da tespit ettiklerini dile getiren Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, "Aslında kafa travmalarının hormonal bir bozukluğa yol açtığı eskiden beri biliniyordu. Yaptığımız araştırmayla, sporcularda oluşan hormonal bozuklukları ilk kez ortaya koymuş olduk. Dünyanın saygın bilimsel dergilerinde araştırmalarımız yayınlandı. Bu çalışmaların benzerini ABD'de bir grup bilim insanı Amerikan futbolu oyuncuları üzerinde yaptı ve benzer sonuçlar buldular" diye konuştu.

TÜRKİYE'DE DÖVÜŞ SPORLARINDA KASK KULLANIMI ZORUNLU

Özellikle ABD'de kavga sporları yapanlarda beyin kanamasının da yaygın görüldüğünü hatırlatan Prof. Dr. Keleştemur, "Türkiye bu bakımından şanslı bir ülke. Çünkü kavga sporlarını yapanlar kask kullanmak mecburiyetinde. ABD'de ve bazı Avrupa ülkelerinde bu sporları yaparken kask kullanılmıyor. Dolayısıyla travmaya bağlı hasar riski daha yüksek oluyor" dedi.

Son yıllarda amatör boks ve kickboksta kask zorunluluğunun getirildiğini, eldiven hacimlerinin arttırılarak bu sporların sağlık açısından az riskli hale getirilmeye çalışıldığını anlatan Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, "mücadele sporu" yapanların ve çocuklarını bu spora yönlendiren ailelerin korunma amaçlı olarak mutlaka önlem almaları gerektiğinin altını çizdi. Keleştemur, kask kullanımının beyin ve hipofiz hasarı bakımından tamamen koruyucu olmadığını söyledi.

TRAVMAYA MARUZİYETLE ARTTIKÇA, RİSK YÜKSELİYOR

Hormon eksikliğinin ortaya çıkmasında darbenin şiddeti ve maruz kalınan sürenin etkili olduğunu anlatan Prof. Dr. Keleştemur, şunları söyledi:

"Yani darbenin şiddetiyle doğru orantılı olarak, hormon eksikliği de artıyor. Bu tip sporlar yasaklansın demek çok da kolay değil. Ancak ciddi önlemler alınarak kalıcı hasarlar ve hormonal bozukluklar azaltılabilir. Kask kullanmayanlarda, kullananlara oranla yüzde 10-30 oranında hormon eksikliği daha fazla görüldüğünü biliyoruz. Bu basit önlem bile işe yarıyor. Ülkemizde kask takma zorunluluğu olduğu için olumsuz etkiler daha az görülüyor."

TRAFİK KAZALARI DA HORMON BOZUKLUĞUNA NEDEN OLUYOR

Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan trafik kazalarının beyin travmalarına neden olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur, trafik kazası sonucu kafa travması geçirenlerin yaklaşık yüzde 20-30'unda büyüme hormonu eksikliği ve buna bağlı sorunların ortaya çıktığına işaret etti.

HORMON EKSİKLİĞİNİN YERİNE KONMASI GEREKİYOR

Son yıllarda yetişkinlerde de büyüme hormonu eksikliğinin son derece önem kazandığını hatırlatan Prof. Dr. Keleştemur, sözlerine şöyle devam etti:

"Yağ kitlesinde artma, kas kitlesinde azalmaya yol açarak, vücut kompozisyonunda değişikliğe neden olabiliyor.  Bunun yanında, fiziksel olarak kişi kendini yorgun, mutsuz hissediyor. Hafıza problemleri ortaya çıkıyor. Muhakeme, iştah problemleri görülüyor. İnsülin direnci, metobolik sendrom, kardiyovasküler problemler daha çok görülüyor. Tedavi sonrasında ise, kişinin hayat kalitesi gözle görülür şekilde düzeliyor. Dolayısıyla büyüme hormonu eksikliğinin tespit edilmesi son derece önemli. Kortizol hormonu eksikliği ise çok daha ciddi sonuçlara neden olabiliyor. Kan basıncında düşme, şeker düşmesi meydana gelebiliyor. Kortizol hormonunun eksik olması halinde mutlaka telafi edilmesi gerekiyor."

Boy kısalığının önemli sebeplerinden birisinin çocukluk çağında geçirilen kafa travmalarına bağlı büyüme hormonu eksikliği olduğunun altını çizen Keleştemur, aielelere çocuklarını kafa travmasından korumaları uyarısında bulundu.

SPORCULAR TARANMALI

Hipofiz yetmezliği gelişen emekli sporculardan, tedavi ihtiyacı olanların tedavi edilerek, hormon eksikliğine bağlı sağlık problemlerinin ortadan kaldırılmasının mümkün olduğuna işaret eden Prof. Dr. Keleştemur, nadir de olsa ağır darbe almış veya kask kullanmayan aktif genç sporcularda da hipofiz hormon eksikliğinin gelişebileceğini belirtti.

Prof. Dr. Fahrettin Keleştemur şunları ekledi:

"Sporcu performansı ve sağlığı açısından hipofiz yetmezliğinin önlenmesi ve hipofiz yetmezliği gelişmişse de tedavi edilmesi yararlı olacaktır. Kafa travmasına bağlı hipofiz yetmezliği riskini en aza indirmek için, mücadele sporu yapan sporcular antrenmanlar da dahil her zaman kask kullanmalı ve kafaya darbe almaktan kaçınmalıdırlar. Ayrıca, çalışmalarımızın bize gösterdiği sonuçlara göre emekli dahi olsa, boksör veya kick boksçularun endokrinoloji uzmanı tarafından hipofiz yetmezliği açısından taranması faydalı olacaktır."


- İstanbul
Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık

Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title