Yılların özlemine 'Gözde' bebekle kavuştular
Yılların özlemine 'Gözde' bebekle kavuştular 5 yıldır evli olan Kaçar çiftinin 4 ay süren tüp bebek tedavisiyle 'Gözdemiz' dedikleri kızları dünyaya geldi Tüp bebek için başvurduklarında baba lenf kanseri tedavisi görmüş, anne 42 yaşındaydı Eskişehir'de tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi...
Yılların özlemine 'Gözde' bebekle kavuştular
5 yıldır evli olan Kaçar çiftinin 4 ay süren tüp bebek tedavisiyle 'Gözdemiz' dedikleri kızları dünyaya geldi
Tüp bebek için başvurduklarında baba lenf kanseri tedavisi görmüş, anne 42 yaşındaydı
ESKİŞEHİR - Eskişehir'de tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmak isteyen 5 yıllık evli Kaçar çiftinin, tesadüfen uğradıkları Acıbadem Eskişehir Hastanesi'nde yaklaşık 4 aylık tedaviyle "Gözdemiz" dedikleri kızları dünyaya geldi.
Bilecik'in Bozüyük ilçesinde yaşayan Kaçar çifti, yıllar boyu çocuk sahibi olmak istedi. Özcan Kaçar'ın evlilik öncesi yaşadığı lenf kanseri esnasında aldığı tedaviler çocuğunun olmasına engel oluyordu. Kemoterapi ve radyoterapi tedavileri sonucu üreme problemi yaşayan Özcan Kaçar, eşi Sıdıka Kaçar ile birlikte, çocuk sahibi olabilmek için birçok hastanenin kapısını çaldılar. Birçok kurum çiftin umudunu kırarken, tesadüfen önünden geçtikleri Eskişehir Acıbadem Hastanesi'nde şanslarını denemek istediler. Eskişehir Acıbadem Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Direktörü Doç. Dr. Nicel Taşdemir ile olumlu geçen görüşme sonucu tedaviye başlayan Kaçar çiftinin umutları tekrar yeşerdi. Eskişehir Acıbadem Hastanesi'nde Doç. Dr. Nicel Taşdemir'in, Kaçar çiftini değerlendirme sonrasında tedaviler başladı. Farklı operasyonlar geçiren çiftten 3 farklı embriyo elde edildi. Embriyolardan 2'si genetik özellikleri nedeniyle elenirken sağlıklı olan embriyo, anneye transfer edildi. Başarılı operasyon sonucunda çiftin gözdesi, Gözde bebek dünyaya geldi.
Baba kanser tedavisinden sonra üreme problemi yaşadı
Eşinin ümidini her zaman yüksek tutmasıyla kendisine de moral olduğunu ve farklı tedavi yöntemlerini sürekli denediklerini belirten 44 yaşındaki baba Özcan Kaçar, mutlu sona ulaşan süreci anlattı. Geçirdiği lenf kanserinin tedavisinden sonra üreme probleminin ortaya çıktığını, fakat Doç. Dr. Nicel Taşdemir ile birlikte sıkıntıları aştıklarını belirten baba Kaçar, "7 yıl önce 'Non Hacking Lenfoma' tanısı kondu. Bu, bir çeşit lenf kanseri. Kemoterapi almaya başladım. Tabi o dönemde biz bu hastalığın yabancısıydık. Nedir, ne değildir bilmiyorduk. Spermlerimin zarar göreceğini de bilmiyordum o yüzden sperm dondurma işlemi yaptırmadım. Kemoterapilerin de akabinde kendi hücrelerimden otolog ilik nakli oldum. Daha sonra radyoterapiler aldım. Bu dönemde ben bekardım. Radyoterapilerden, çeşitli kontrolden sonra bu hastalığı yendiğim anlaşıldı. Ancak evlendikten sonra çocuk sahibi olamadık. Her zaman bir ümit olduğunu söyleyen eşim bana, 'Şuraya gidelim, buraya gidelim, şunu yapalım, testler yaptıralım' diyerek tüp bebek tedavisi için hep yönlendirdi, sağ olsun! Çeşitli merkezlere başvurduk, testler olduk. Bir gün elimizde test sonuçları varken tesadüfen Acıbadem Eskişehir Hastanesi'nin önünden geçiyorduk, buraya uğrasak mı diye düşündük, girmeye karar verdik. Nicel hocam da müsaitmiş, arkadaşlar görüşmemizi sağladı. Görüşmelerimiz sonuncunda tedaviye başladık. Tedavi sırasında ikimiz de çeşitli operasyonlar geçirdik. Daha sonra çok şükür ki, ilk denemede başarılı bir sonuçta, kızımız dünyaya geldi. Önce Rabbime, daha sonra Acıbadem Hastanesi Tüp Bebek Merkezi çalışanlarına ayrı ayrı çok teşekkür ediyorum" ifadelerine yer verdi.
"Bir insanın doktoru çok önemliymiş"
Farklı kurumlarda yaptıkları görüşmelerde olumlu cevaplar alamadıklarını belirten 42 yaşında olan anne Sıdıka Kaçar, doktorun önemine değindi. Doç. Dr. Nicel Taşdemir'in kendilerine verdikleri moral ile tedavilerine başladıklarını ve olumlu sonuç aldıklarını anlatan Sıdıka Kaçar, "Normalde biz başka kurumlara gittik ama çok umut verici konuşmadılar. Başka bir kurumda bizden kan tahlili almıştı. Biz de buradan geçiyorduk, tesadüfen. Onları sormak için 14 Mayıs 2019 tarihinde geldik. Bir insanın doktoru çok önemliymiş. Bize ilk kez olumlu konuşan, moral veren, umut veren kişi Nicel Hoca oldu. Burada bizimle ilgilendi ve biz o gün tedavimize başladık. 10 gün sonra ise eşim ve ben aynı gün, operasyon geçirdik. 3 tane embriyomuz oldu. Bir tanesi genetik teste gidip, sağlıklı geldi. 9 Eylül 2019'da transferi gerçekleşti. Çok şükür pozitif sonuçlandı. Kızımız oldu. İsmini Gözde koyduk. Bu süreçte sabırlı olmak çok önemli. Biz insanlara umut olalım diye buradayız. Pes etmesinler, asla umutlarını kaybetmesinler. Çok dua etsinler, biz çok dua ettik, Rabbim nasip etti" dedi.
"Gözde kızımızın hikayesinde birçok unsur var"
Kaçar ailesinin doğal yollarla çocuk sahibi olamamalarının birçok unsuru olduğunu belirten Acıbadem Eskişehir Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Direktörü Doç. Dr. Nicel Taşdemir, zorlu geçen süreci anlattı. Anne ve baba için uygulanan farklı operasyonlar sonucu tüm zorluklara rağmen Gözde bebeği kucaklarına almalarını sağlayan yolu anlatan Doç. Dr. Nicel Taşdemir şu ifadeleri kullandı:
"Gözde kızımızın hikayesinde birçok unsur var. Öncelikle Özcan bey mücadeleci birisi. Ağır bir hastalığı uzun tedaviler sonucunda atlattıktan sonra, başarılı tedaviler gördükten sonra evlenmeye karar veriyor ve çocuk sahibi olmak istediklerinde ciddi bir sperm faktörü tespit ediliyor. Bu tabi öncelikle insanın ümidini kırıcı bir unsur oluyor. Tedavi öncesinde, hücreleri dondurup saklatamadığı için iş zorlaşıyor. Sıdıka Hanım da yaşına göre üreme fizyolojisi açısından oldukça iyi bir kadın. 40 yaşında olmasına rağmen yumurta rezervi iyiydi. Tesadüfen hastanemizin önünde geçerken hadi bi soralım diye girdikten sonra bizimle tanıştılar. Tedavi olmaya karar verdiler. Önce Özcan beyden sperm elde ettik. Sonrasında embriyoları oluşturduk. Sıdıka hanım 40 yaş üstünde olduğu için 3 embriyomuzdan genetik inceleme yaptık. 2 tanesi genetik olarak elendi. Genetiği sağlam bir embriyo kaldı geriye. Onu da rahime transfer etmek istediğimizde, rahimin içerisinde problemler tespit ettik. Rahmin içerisinde et parçaları olarak tarif edebileceğim durum saptadık. Sıdıka Hanım'dan tekrar bir operasyon ile onları temizledik ve sağlıklı embriyoyu transfer ettik. Allaha şükür gebelik sürecini de sorunsuz geçirip, çocuklarına sahip oldular."
"Kanser tedavisi öncesi sperm ya da yumurta dondurma işlemi yapılmalı"
Kanser tedavisi gören hastalarda üreme sağlığının olumsuz etkileyeceğini belirten Doç. Dr. Nicel Taşdemir, "Kemoterapi ve radyoterapi, sperm ve yumurtalara zarar verebiliyor. O nedenle üreme yaşında kanser tedavisi gören kişilerin, tedavi başlamadan önce yumurta ya da sperm dondurma işlemi yapması önemli. Böylece ilerde anne baba olmaya karar verdiklerinde kendi sperm ve yumurtaları kullanılarak yine tüp bebek yöntemiyle anne baba olma şansları oluyor" diye konuştu.