Haberler

Yrd. Doç. Dr. Alan: Şeker Yüklemenin Herhangi Bir Yan Etkisi Yok

Güncelleme:
Abone Ol

Gebelerde şeker yüklemesinin yan etkisinin olmadığını belirten Okan Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, "Anne adayları şeker yüklemesi yaptırmadığı takdirde iri bebek doğumu gibi ciddi sıkıntılar yaşayabilirler" dedi.

14 Kasım Dünya Diyabet Günü'nün bu yılki teması 'Kadın ve Diyabet' olarak belirlendi. Değişen yaşam alışkanlıklarıyla birlikte diyabetin her geçen gün arttığını belirten Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, son verilere göre dünyada 415 milyon diyabet hastasının bulunduğuna dikkat çekti. Bu sayının 2040 yılında 642 milyon olacağını söyleyen Yrd. Doç. Dr. Irmak Sayın Alan, ölçülü, dengeli ve bilinçli beslenme düzeninin oluşturulmasıyla kan şekerini kontrol altına alınacağını belirtti.

"ŞEKER YÜKLEMESİNİN YAN ETKİSİ YOK"

Diyabet vakalarının gebelik döneminde görülebildiğine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Alan, "Hamilelik döneminde kadınların, kadın doğum uzmanına giderek uygun şeker tetkiklerini yaptırması gerekiyor. Şeker yüklemenin herhangi bir yan etkisi yok. Yaptırılmadığı takdirde, iri bebek doğumu gibi daha ciddi sıkıntılar doğurabiliyor" dedi. Kolestrol ilaçlarının diyabet gelişimine neden olabileceğini ifade eden Alan, "Diyabet riski yüksek olan hastalarda, kolesterol yüksekliği için statin kullanımı dikkatle değerlendirilmeli ve mümkünse yaşam tarzı değişikliği ile tedavi ön planda tutulmalıdır" dedi.

"GİZLİ ŞEKER DİYABET İLE AYNI DEĞİL"

Prediyabet, halk arasında bilinen adıyla gizli şeker hastalığının diyabet tanısı için mevcut kriterleri sağlamadığını vurgulayan Alan, "Bu aşamadaki hastaların önemli bir bölümü durumlarını fark edemiyor. Ancak prediyabet diyabetten bir önceki aşama olduğu için damarlar üzerinde hasar oluşturabiliyor. Bu süreçte ilaç tedavisinden ziyade, vücut ağırlığının en az yüzde 5-7'sini kaybetmeyi hedefleyen diyet ve egzersiz uygulamasının yeterli olacaktır" diye konuştu.

"KAHVE DİYABETİ ÖNLEMEYE YARDIMCI OLUYOR"

"Araştırmalar, kahve tüketiminin kalp damar hastalığı, kanser, parkinson ve tip 2 diyabet riskini az da olsa azalttığını gösteriyor" diyen Alan şöyle devam etti: "Kan glukoz düzeylerini arttırdığı gösterilen kafein bu etkiden sorumlu değil. Bu etki kahvenin kavurma işleminde açığa çıkan yüzlerce farklı kimyasal bileşenden ve kahvenin içerdiği yüksek düzeyde antioksidanlardan kaynaklanır."

Kaynak: Demirören Haber Ajansı / Sağlık

Dünya Diyabet Günü Anne Çocuk Kadın Sağlık Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title