2012'den 2014'e: Türk Atletizminin Duraklama Dönemi / Analiz
Türk atletlerin 2012 sonrasındaki düşüşü tüm hızıyla sürüyor.
2012 yılı için Türk atletizminin zirvesi diyebiliriz. Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda kazanılan yedi madalyayı, Londra’daki Olimpiyat tarihimizdeki ilk atletizm altını takip etmişti. Ne olduysa da bu tarihten sonra oldu.
Doping dosyası
İşaret fişeği 22 Mart 2013’te fişeklendi desek yeridir. Türkiye’nin Olimpiyat tarihindeki ilk atletizm altın madalyasının sahibi olan Aslı Çakır Alptekin’in doping yaptığı iddiası gündeme bomba gibi düşmüştü. Biyolojik pasaportlarındaki verilerde sapmalar olan milli atletin lisansı askıya alınmıştı. Türkiye Atletizm Federasyonu yaptığı soruşturmada Aslı’ya ceza vermezken, bu karar IAAF’i tatmin etmemişti.
İkinci doping vakası ise Nevin Yanıt’ta yaşandı. Avrupa şampiyonu atlet Nevin Yanıt, doping yaptığı gerekçesiyle 2015’in Şubat ayına kadar müsabakalardan men cezası aldı. Nevin’in Avrupa Salon Şampiyonası’ndak 60 metre engellideki kazandığı altın madalyası da elinden uçup gitti.
Gamze’nin serbest düşüşü
2012’de Aslı Çakır Alptekin’in kazandığı Avrupa ve Olimpiyat zaferlerinde hemen arkasında bir atlet yer alıyordu: Gamze Bulut. ‘Ablam’ dediği Aslı Çakır Alptekin’in izinde olduğunu her fırsatta dile getiren Gamze Bulut, 2012’de kariyerine bir Olimpiyat bir de Avrupa ikinciliği madalyası eklemişti. Henüz 20 yaşında bu başarıları kazanan genç atlet, 2012’den sonra adeta serbest düşüşe geçti.
Londra Olimpiyat Oyunları’nda 4:01.18 ile ikinci olan Gamze Bulut, o tarihten sonraki yer aldığı beş 1500 metre müsabakasında ise adeta döküldü. 4:07 ile 4:18 arasında dereceler koşan Gamze’nin bu düzensiz performansı nedeniyle Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği’nin (IAAF) dikkatini çekti. Gamze’ye doping soruşturması kapıda desek yeridir.