65 Yaşındaki Nedim Küçük, Yamaç Paraşütüyle Gökyüzünde Keyif Yaşıyor
Yamaç paraşütü sporuna çocukluğundan bu yana tutkun olan 65 yaşındaki Nedim Küçük, emekliye ayrılmasının ardından yerleştiği Bilecik'in Gölpazarı ilçesindeki Hasan Dağı'nda arkadaşlarıyla uçuş keyfi yaşıyor. İlçe merkezine 17, Çengeller köyüne 6 kilometre uzaklıkta yer alan, mesafe uçuşlarına uygun Hasan Dağı'nda 1150 metre rakımlı bölgeye çıkan pilotlar; Gölpazarı, İnhisar, Yenipazar ilçeleri üzerinde uçuş yapabiliyor. Kuş uçuşu 50 kilometreye kadar varan mesafede 2 bin metre yükseğe kadar çıkma ve havada kalma imkanı sunan bölge, İstanbul başta olmak üzere Ankara, Eskişehir, Tekirdağ ve Bolu gibi pek çok ilden yamaç paraşütçülerini ağırlıyor.
Yamaç paraşütü sporuna çocukluğundan bu yana tutkun olan 65 yaşındaki Nedim Küçük, emekliye ayrılmasının ardından yerleştiği Bilecik'in Gölpazarı ilçesindeki Hasan Dağı'nda arkadaşlarıyla uçuş keyfi yaşıyor.
İlçe merkezine 17, Çengeller köyüne 6 kilometre uzaklıkta yer alan, mesafe uçuşlarına uygun Hasan Dağı'nda 1150 metre rakımlı bölgeye çıkan pilotlar; Gölpazarı, İnhisar, Yenipazar ilçeleri üzerinde uçuş yapabiliyor.
Kuş uçuşu 50 kilometreye kadar varan mesafede 2 bin metre yükseğe kadar çıkma ve havada kalma imkanı sunan bölge, İstanbul başta olmak üzere Ankara, Eskişehir, Tekirdağ ve Bolu gibi pek çok ilden yamaç paraşütçülerini ağırlıyor.
Çocukluk hayalini pek çok ilde yamaç paraşütüyle uçuşlar yaparak gerçekleştiren Nedim Küçük de yaklaşık 3 yıl önce İstanbul'dan göç ettiği Gölpazarı'nda bu sporla iç içe yaşıyor.
Yamaç paraşütü kamp yöneticisi ve yerel pilot Nedim Küçük, AA muhabirine, her çocuğun uçurtma uçurtmayı, bir şekilde uçmayla ilgili aktivite yapmayı istediğini, kendisinin de lise yıllarında uçma hevesinin olduğunu söyledi.
Hayalini gerçekleştirmek için 2 ay eğitim alıp yamaç paraşütü sporuna 2013 yılında başladığını ve ilk uçuşunu 2014'te Tekirdağ Uçmakdere'de yaptığını belirten Küçük, şöyle devam etti:
"2019 yılında Tekirdağ Çerkezköy'de Gümrük Müşavir Yardımcılığı görevinden emekli olduktan sonra İstanbul'a yerleştim. Yamaç paraşütüne başladıktan sonra uçuş noktalarını öğrendim. 2015 yılında da Gölpazarı Hasan Dağı uçuş noktasını arkadaşlarım vasıtasıyla öğrendikten sonra, yaklaşık 8 yıldır bölgede uçuş yapıyorum. 2020'de İstanbul'dan Gölpazarı ilçesine taşındım. 65 yaşındayım ama aslında içim gençler gibi. Çok keyifli, adrenalin dolu bir spor. Genç insanlar bana daha da yaşam sevinci ve heyecanı verdi. Keyifle uçuyorum."
Küçük, yamaç paraşütünün ciddi anlamda eğitim isteyen bir spor dalı olduğunu vurguladı.
Bu sporun yaşının olmadığına işaret eden Küçük, "Zirvesi yaklaşık 1300 metre yükseklikte olan Hasan Dağı güzel bir bölge. Ben burayı sevdim. Aslında 5 yıl önce kendim için planladığım yapılanmayı arkadaşlarımın ilgisiyle genişlettim ve 'Gökçengel' kampını kurdum. İniş noktası olarak kampımız var. Keyifli bir uçuş yaptıktan sonra kampımıza iniyoruz." dedi.
Bölgede üç haneli mesafelere ulaşılmaya başlandığını anlatan Küçük, bir pilotun 119 kilometrelik uçuşla mesafe rekoru kırdığını anlattı.
Dikmen: "Bazen kanatlı hayvanlarla yan yana uçuyoruz"
İstanbul'da özel bir firmada mühendis olarak çalışan 29 yaşındaki Burak Dikmen, haftanın veya ayın stresini attığı tek yerin burası olduğunu dile getirdi.
Bu sporu 1,5 yıldır profesyonel olarak yaptığı bilgisini veren Dikmen, "THK İnönü Havacılık Eğitim Merkezi'nde başladım. Başta korkuyordum, nabzım yükseliyordu ama şu an bisiklete binmek gibi geliyor. Buranın tepe yüksekliği ve manzarası güzel, beni cezbediyor. Uçuş yaparken bazen kanatlı hayvanlarla yan yana uçuyoruz ama birbirimize saygılıyız. Havada kalma rekorum 2,5 saat. En yüksek tepeye çıkmışlığım da 1500 metre." değerlendirmesinde bulundu.
Dikmen, hedefinin 20 kilometre uçarak memleketi Söğüt ilçesine inmek olduğunu belirtti.
53 yaşındaki tır şoförü Yücel Badak da bölgenin yerel pilotlarından olduğunu, yamaç paraşütü uçuşlarına 2016'da başladığını dile getirdi.
Çocukluğunda pilot olmak istediğini ifade eden Badak, şöyle konuştu:
"45 yaşında paraşüt eğitimi aldım. Pilot oldum ama yamaç paraşütü pilotu oldum. Burada istediğiniz kadar kalabiliyorsunuz. Yaşaya yaşaya öğreniyorsunuz. Maden ocağında tır kullanıyorum. Havadan inip tıra bindiğimde uçtuğum gün aklıma geliyor. 'Ya şuradan olsaydı rüzgar, daha kalabilirdim' gibi düşüncelere dalıyorum. Yani hep tır kullanmak olmuyor, stres atmak gerekiyor. Hava müsaitse uçmaya geliyorum. Nasıl tırın direksiyonunu kullanıyorsan, havada da direksiyon kullanıyorsun. Havadan manzara izlemek, bunu yaşamak ayrı bir olay."