'Alex Krizi Yaşanmayabilirdi'
Spor Psikoloğu Dr. Nedim İnce, Fenerbahçe'de istenmeyen bir şekilde son bulan Alex krizinin bu noktaya gelmeden çözülebileceğini söyledi.
Spor Psikoloğu Dr. Nedim İnce, Fenerbahçe'de istenmeyen bir şekilde son bulan Alex krizinin bu noktaya gelmeden çözülebileceğini belirterek, "Fenerbahçe'de bir spor psikoloğu olsaydı Alex krizi yaşanmayabilirdi" dedi.
Spor Psikoloğu Dr. Nedim İnce, Türk futbolunda son döneme damgasını vuran Fenerbahçeli Alex ile Teknik Direktör Aykut Kocaman arasında yaşanan krizin çözümüne yönelik İHA muhabirine açıklama yaptı. Alex'in yaşanan kriz sonrasında hiç de hoş olmayan bir şekilde 8 yıllık Fenerbahçe macerasına nokta koymak zorunda kaldığını anımsatan Dr. İnce, gerek Alex'in kişisel sıkıntıları gerek uzun süredir ileri sürülen Teknik Direktör Aykut Kocaman ile geçimsizliği veya soğukluğu gerekse takım içindeki dinamiklerin etkilerinin sonuçta Alex'in de Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım'ın da Teknik Direktör Aykut Kocaman'ın da taraftarın da hiç arzu etmedikleri, 'bu böyle bitmemeliydi' dediği bir noktaya geldiğini söyledi. Bu noktada spor psikoloğunun önemi üzerinde duran Dr. İnce, "Yaşananlar bu noktaya gelmeden çözülebilirdi. Bu krizi tetikleyen ve krizin büyüyüp sonuçta istenmeyen bir şekilde çözülmesi, bize tüm tarafların içinde yer aldığı psikolojik bir yönü olduğunu gösteriyor. Yani burada psişik süreçler çok önemli. İnsan ilişkilerini belirleyen en önemli unsurlar psişik süreçlerdir. Tabi ki, maddi koşullar var ama maddi koşulların nasıl algılandığı, insanların bunu nasıl değerlendirdiği ve nasıl tepki verdiği konusunda psikolojinin yani duyguların çok önemli rolü var. Dolayısıyla eğer bu psişik süreçler doğru yönetilip, bu sıkıntıların kaynağı doğru tespit edilip buna yönelik çözümler üretilebilseydi belki kriz bu aşamaya gelmeyecekti, bu kadar büyümeyecekti. Kriz büyüse bile belki doğru yönetilecekti, doğru sınırlandırılacaktı ve herkesin iyi kötü memnun olduğu bir şekilde çözülebilecekti. Bu noktada eksik, aslında bizim sporumuzda yer alması gereken ama hala ne yazık ki, yer alamamış spor psikoloğunun olmaması" diye konuştu.
Spor biliminde artık sporcuların davranışlarını etkileyen psikolojik süreçleri yöneten ve 'spor psikolojisi' denilen bir bilim dalı olduğunun altını çizen İnce, "Eğer Fenerbahçe'de bir spor psikoloğu olsaydı Alex'in yaşadığı sıkıntıları önceden görüp, Alex ile konuşup, bunun onun içinde büyümesini ve davranışlarına olumsuz şekilde yansımasını engelleyebilir, farklılaştırabilirdi. Teknik direktörle konuşup Alex ile ilgili düşünceleri, tutumları konusunda birtakım değişikliklere yol açabilir ve bu ilişkinin bu kadar gerilmeyeceği bir pozisyonda sürmesini sağlayabilirdi ve buradan yola çıkarak yine en basitinden Alex'in kulüp başkanının karşısına çıkmasını gerektirecek koşulların oluşmasını engelleyebilirdi" ifadelerini kullandı.
Spor psikoloğunun hem sporcuların hem de teknik direktörün davranışlarını, ruhsal durumlarını gözlemleyen, bu konuda çözümleme getiren, sorunları büyümeden çözen, grup dinamiklerini bilen kişi olduğunu kaydeden Dr. Nedim İnce, şöyle devam etti: "Dolayısıyla kişinin psikolojik durumuyla ilgilenmek yanında grup dinamiğiyle onun grupla nasıl etkileştiğini de bilen ve burada olan aksamaları zamanında büyümeden müdahale edip çözen kişiler aynı zamanda. Bunun yanında bir futbol takımının motivasyonunu, konsantrasyonu oluşturan, dikkat konusunda çalışanlar da spor psikologlarıdır. İnsanların birbirleriyle nasıl etkileşim halinde olacaklarını, bu ilişkilerin düzenli gitmesini sağlayan, ruhsal durumun davranışa yansımasını ayarlayan yine spor psikologlarıdır."
"FENERBAHÇE'DE SPOR PSİKOLOĞU OLSAYDI KRİZ ARZU EDİLEBİLİR ŞEKİLDE ÇÖZÜLÜRDÜ"
Alex krizinde yaşananların çözümü noktasında spor psikoloğunun önemini örnek gösteren İnce, burada kişisel ilişkileri sağlayan, takım içinde kişilerin yaşadıkları sıkıntıyı, gerginliği zamanında görüp onlarla birebir görüşerek hem bunu çözmeye çalışan spor psikoloğunun, kişinin ruhsal durumdan kaynaklanan bir gerginliği, sıkıntıyı veya başkasını rahatsız edecek davranış biçimlerini daha başlangıçta engelleyerek, takım içindeki bunun olumsuz yansımasının da önüne geçebildiğine dikkat çekti. Spor psikoloğunun futbolcularla teknik direktör ve gerekirse yöneticiler arasında köprü kurduğuna işaret eden İnce, spor psikoloğunun özgür ve özerk olması gerektiğine de vurgu yaparak, şunları söyledi: "Bir sporcu, yönetimin adamı olarak algılarsa ona güvenmeyecektir ve gereğini yapmayacaktır. Hepsinden bağımsız, daha özgür, daha özerk, hepsine eşit mesafede olması gerekiyor ki, sıkıntıları çözebilsin. Spor psikoloğu, Alex örneğinde olduğu gibi Alex krizinin bu kadar büyümesini engeller, kontrol edilebilir halde yönetilmesi konusunda tüm taraflara çok ciddi katkı sunar ve bu şekilde çözülmesinin de büyük oranda önüne geçer. Ben şunu iddia ediyorum; eğer Fenerbahçe'de bu özelliklere sahip, tüm tarafların güvendiği, inandığı bir spor psikoloğu olsaydı Fenerbahçe boşu boşuna bu kadar yıpranmayacaktı, Alex yıpranmayacaktı, yönetim yıpranmayacaktı, teknik direktör ve takım yıpranmayacaktı. Çok daha arzu edilebilir şekilde bu kriz çözülecekti. Kulüpler, bu tür krizler yaşamamak ve takımın başarılı olmasını sağlamak istiyorlarsa kesinlikle bu alanda eğitim almış spor psikologlarına kadrolarında yer vermeliler." - MERSİN