'aslan Kral' Terim ile Uyanıyor!
Serkan BEKTAŞ twitter. com/serkanbektas88 Galatasaray'da 14 Mayıs'ta yapılan genel seçimlerle birlikte kulüp başkanlığına Ünal Aysal'ın gelmesi takımdaki önemli değişikliklerin sinyalini verdi.
Serkan BEKTAŞ
twitter. com/serkanbektas88
Galatasaray'da 14 Mayıs'ta yapılan genel seçimlerle birlikte kulüp başkanlığına Ünal Aysal'ın gelmesi takımdaki önemli değişikliklerin sinyalini verdi. Ünlü iş adamının başkanlığı kazanması gerek sarı-kırmızılı camiada gerekse taraftarlar arasında büyük coşkuyla karşılandı. Adnan Polat'ın gönderiliş tarzını uygun bulmayan kesimin olumsuz görüşleri de zaman içerisinde mum gibi eridi. Polat akıllardan uçtu, Aysal zirveye vurdu!
Takımda önemli değişim olacağının sinyallerini veren Aysal, büyük vaatlerde bulunarak taraftarı bir anda ayağa kaldırdı. Yeni başkanının yaptığı olumlu etkiden memnun kalan taraftarlar, Aysal'ı bir anda baştacı yaparak seslerinin duyulması için büyük çabada bulunmaya başladı. Çünkü Aysal; kırgın, küskün ve beklentileri değişen Galatasaray taraftarının sesini duyacağını ve bu takımı yeniden şaha kaldırmak için elinden geleni yapacağını söylemişti. İlk beklenti neydi peki? Sarı-kırmızılı taraftarlara 2009-2010 sezonunu unutturacak, onları yeniden besteler yapmaya itecek, forması ile uyuyacak ve yürekli futbolcularını bağrına basacak... Terim! Bu takıma bir Terim etkisi, o eski, özlenen ruh lazımdı. Aysal o sese kulak verdi ve Terim'i kulübün başına getirdi.
İmparatorun dönüşü...
Galatasaray'da Aysal'ın ilk ateşlemesi Fatih Terim oldu. A Milli takımın ardından antrenörlük yapmayan deneyimli çalıştırıcı, yuvasına geri döndü. Devre arasında Adnan Polat'ın teklifini 'samimi bulmadığı' için geri çeviren Terim, Aysal'a onayı verdi. Galatasaray'ın başında artık Fatih Terim vardı...
Aslında Terim'in takımın başına geleceği uzun süredir konuşuluyordu. Ancak yapılmayan resmi açıklama uzun süre soru işaretlerini de beraberinde getirmişti. Ama İmparator; çoktan transfer rotasını belirlemiş ve plan- programını hazırlamıştı. Geleceğin Galatasaray'ının temelleri atılmaya başlanmıştı. Bunun patlaması da sürpriz transferlerle oldu. Türkiye'nin en iyi orta sahalarından biri olarak lanse esilen Selçuk İnan, artık Türk Telekom Arena'da top koşturacaktı...
Terim takımdan gönderilecekleri de belirlemişti içten içe? İlk etapta Robinson Zapata, Emiliano Insua, Harry Kewell, Lucas Neill, Barış Özbek ile yollar ayrıldı. Lorik Cana takasta kullanıldı. Cem Sultan ile de sözleşme yenilenmedi. Almanya kampı sonrası Mustafa Sarp, Musa Çağıran, Juan Pablo Pino, Mehmet Batdal ve Serkan Kurtuluş?un da ipini çeken deneyimli çalıştırıcı, takım üzerindeki doneler üzerinde oynayarak, sarı-kırmızılılara gelecekte pek de fayda sağlamayacak olan oyuncuların takımdan ayrılmasını sağladı.
Geçtiğimiz sezonda Georghe Hagi?nin takıma kazandırdığı Emmanuel Culio ve Bogdan Stancu?nun da gönderilmesi bazı tartışmaları da beraberinde getirdi. Özellikle Pino ve Culio?nun ayrılışı taraftarlar arasında çelişkiye yol açarken; Terim ise verdiği demeçlerde sürpriz ayrılıklara herkesin hazırlıklı olması yönündeki açıklamalarına devam etti.
Son 10 yılın takımı kuruluyor?
Galatasaray gönderdiği oyuncuları aratmayacak transferleri gerçekleştirmek için yoğun bir çaba içine girdi. Yurt içinden Selçuk İnan, Ceyhun Gülselam, Engin Baytar ve son olarak Sercan Yıldırım transferleri yapıldı. Lazio?nun Uruguaylı file bekçisi Fernando Muslera, Bolton?da sözleşmesi sona eren Johan Elmander, Atletico Madrid?in deneyimli savunmacısı Tomas Ujfalusi, Juventus?ta beklenen patlamayı gerçekleştiremeyen Felipe Melo, Arsenal?in Fildişili yıldızı Emmanuel Eboue ile Olympiakos'tan İspanyol Albert Riera takıma kazandırıldı.
Transferlerde, oyuncu bonservislerine ödenen ?düşük? paralar ve yapılan ?bonservissiz transferler? yeni politikayı gözler önüne serdi. Özellikle kiralık oyuncular konusunda izlenen politika büyük alkış topladı. Terim?in her defasında dile getirdiği ?Maliyeti yüksek oyuncu istemiyoruz ve Galatasaray?ı ileriki seneler içerisinde altından kalkamayacağı yükler içerisine sokmayacağız? şeklindeki ifadeler transfer politikasında değişiklikleri de beraberinde getirdi. Örneğin Real Madrid?in Fransız orta sahası Lassana Diarra transferi ?Terim? engeline takıldı.
Kale yine Güney Amerika?ya emanet
Claudio Taffarel ve Faryd Mondragon gibi isimlerle büyük başarılar hedefleyen sarı-kırmızılılar, son 5 yılda kaleci eksikliğini fazlasıyla hissetti. Yerli kalecide umduğunu bulamayan Galatasaray, yabancı transferde de Morgan de Sanctis ve Leo Franco?nun düşük performansına ve basit hatalarına takıldı.
Göreve geldiğinde Aykut Erçetin ve Ufuk Ceylan?a liderlik yapabilecek bir isim isteyen Terim, çareyi Lazio?nun file bekçisi Fernando Muslera?da buldu. İtalya-Türkiye hattında yaşanan uzun transfer uğraşları sonuç getirdi ve Uruguaylı file bekçisi transfer edildi. Lazio?da zaman zaman taraftarların tepkisini alan Muslera, Copa America?da gösterdiği mükemmele yakın performansla henüz formayı sırtına geçirmeden G. Saraylı taraftarların büyük sempatisini topladı.
Turnuva boyunca Uruguay?ı destekleten sarı-kırmızılılar Muslera?yı analiz etmek ve futbola doymak için uykusuz kalmayı göze alarak yeni kalecilerini izlediler. Hazırlık karşılaşmalarında güven veren Muslera, antrenmanlardaki hırsı ve sempatik tavırlarıyla, artı puanları hanesine yazdırmayı başardı. Terim?in de sonuna kadar güvendiği yetenekli file bekçisi, uzun yıllar Galatasaray?a hizmet edecek gibi gözüküyor.
Yepyeni bir orta saha
Son yıllarda büyük tepki toplayan Galatasaray orta sahası, büyük bir değişim içerisine girdi. Selçuk İnan ile ilk büyük hamleyi gerçekleştiren sarı-kırmızılılar, Felipe Melo ile defansif gücü yüksek ve kaliteli bir ismi kadrosuna kattı. Selçuk - Melo ikilisinin yanına efektif bir oyuncu arayan Terim, bu ismi takım içerisinden çıkarmak istese de başarılı olamadı. Culio?nun Orduspor?a kiralanmasından sonra Arda Turan?ın Atletico Madrid?e gitmek istemesi, transfer rotasını bir anda bambaşka bir yöne çevirdi.
Sol kanada acil takviye hazırlığına girişen Galatasaray yönetimi ve teknik heyet Lukas Podolski'yi transfer etmek için büyük bir uğraş içerisine girdi. Köln'ün ısrarlı tutumu karşısında alternatif isimlere yönelen sarı-kırmızılılar Arda'nın yerine aradığı ismi Yunanistan'da buldu. Matadorların, ülke dışında nadir oynayan futbolcularından olan Albert Riera transfer edildi.
Kaptansız gemi, Arda?sız Galatasaray?
Galatasaray camiası, kaptan Arda Turan?ın ani ayrılığı karşısında tam anlamıyla şok oldu. Avrupa?ya transfer olması beklenen ancak Terim?in gelmesiyle bu düşüncelerden arınan sarı-kırmızılılar ?10?un ayrılığını içine sindiremedi. İsterdi Galatasaray taraftarı Ay yıldızlı formayı terleten oyuncusu Avrupa?yı sallasın, orada kendisini temsil etsin. Fakat, bu ayrılık kelimeleri kifayetsiz bıraktı. Sızlattı sarı-kırmızılıların içini bir ukde bıraktı, üzdü, yutkundurdu?
Almanya ve Avusturya kampında tüm oyun sitemini Arda üzerine kuran bir antrenör vardı. Bu ayrılığa en çok üzülen elbette ki teknik direktör Fatih Terim?di. Bütün oyun planını Arda Turan üzerine kuran başarılı teknik adam, 10?un gidişinden sonra taktiksel anlamda değişikliğe gitmek zorunda kaldı. Slovenya kampında 4-4-1-1 taktiğini takıma oturtmaya çalışan Terim, antrenmanlarda o bölgeye bir isim bulamadı. Kolay olmayacaktı, o kalitede bir oyuncunun boşluğunu doldurmak için çok daha fazla mesai harcamak gerekecekti. Çünkü transfer döneminin kapanmasına ve liglerin başlamasına kısa süre kala yaşanan bu ayrılık onu adeta ?çaresiz? bıraktı.
Yapılamayan transferler
Galatasaray, şirketleşmenin bir sonucu olarak yaptığı her transfer hamlesini borsaya bildirdi. Bu bildirimler, kamuoyu ve sarı-kırmızılılar üzerinde transfer beklentisini fazlasıyla artırdı.
Didier Drogba, Diego Forlan, Jose Antonio Reyes, Luis Fabiano, Kader Keita, Andrei Arshavin, Lukas Podolski gibi isimleri kadrosuna katmak isteyen Galatasaray?da yaşanan git-geller, yönetimin yaptığı olumlu transfer hamlelerinin zaman zaman gölgede kalmasına neden oldu.
Medya baskısına maruz kalan Galatasaray çoğunlukla, transfer yapmayan bir takım gibi gösterildi. Ancak sarı-kırmızılıların artık yepyeni bir transfer politikası vardı ve kaliteli isimler istenmekle birlikte mümkün olduğunca az paralar harcanmak isteniyordu.
Özlenen takım geliyor mu?
Hazırlık döneminde Galatasaray?ın yaptığı hazırlık maçlarında görünen performans, takım üzerindeki beklentileri artırdı. Inter, Liverpool, Olympiakos ve Real Madrid gibi sert takımlarla maçlar yapmayı tercih eden Terim, takımını bu şekilde görmeyi ve denemeyi tercih etti. Inter karşısında taraftarları heyecanlandıran sarı-kırmızılılar, Liverpool karşısında taraftarı önüne çıktı. Merseyside ekibi önünde oynanan güzel futbol ve net skor büyük alkış topladı. Olympiakos ve Real Madrid deplasmanlarında sahaya çıkan kadro da Terim?in yeni sezonda sahaya süreceği sistem ve oyuncu yapısı üzerinde önemli sinyaller verdi.
Slovenya kampında takımına ?Arda Turan?sız sistemi adapte etmeye çalışan Terim, bu bölgede farklı oyuncular denese de çareyi transferde buldu. Santrfor arayışlarındaki ibre artık sol kanat arayışlarına yönelmişti.
Nasıl bir Galatasaray göreceğiz?
Tarihinin en kötü sezonunu geçiren Galatasaray?da yapılan tarihi seçimlerde rekor oy alarak başkan seçilen Ünal Aysal?ın verdiği vaatler, hayal kırıklıkları içerisinde geçen sezonun üzerini bir anda örtmeyi başarmıştı.
Aysal?ın ardından takımda Fatih Terim?i teknik direktör olarak gören sarı-kırmızılı taraftarlar büyük bir coşku yaşadı.
Transfer dönemini de verimli bir şekilde geçiren Galatasaray?da adeta geçen sezondaki kadrodan eser kalmadı. Yepyeni ve vizyon yapmış isimler sarı-kırmızılı formayı sırtına geçirdi. Ancak yapılan kaliteli transferlere rağmen, takımdaki ?besleyici oyuncu? eksikliği gözlerden kaçmadı.
Arda Turan?ın da ayrılmasıyla takımı ateşleyecek bir oyuncusundan ayrı düşen Galatasaray?ın ardında kalan 12 milyon avrodan fazlası olmadı. Takımı yönlendirecek oyuncunun eksikliği yeni sezonda fazlasıyla hissedilecek ve Terimin de elini kolunu bağlayacak gibi gözüküyor.
Yine de artık Galatasaray 11'ini saymak, kurmak, değiştirmek çok zor olmayacak. Taraftarlar sürekli kendi aralarında taktik kurmayacak. Bunun asıl sahibi Fatih Terim, bu mertebenin asilliği ile nasıl bir antrenör olduğunu gösterecek ve sarı-kırmızılı taraftarlar artık takımlarına daha fazla güvenecek.
Avrupa?dan yoksun ve hedeflerini Türkiye?de yaşanabilecek başarılar üzerine kuran Galatasaray?da rakiplerinin durumu, beklentilerin tavana vurmasına sebebiyet veriyor. Ancak kabuk değiştiren takımın gelecek sezonda yakalayabileceği seri galibiyetlerin yanı sıra yaşayacağı sürpriz mağlubiyetler de muhakkak. Yine de yepyeni bir Galatasaray, çalkalanan ligimizde kendisine rakip arıyor. Önümüzdeki sezon sarı-kırmızılı takım zirvede sahipsiz kalabilir.
Kaliteli transferleri, yepyeni vizyonu, tarihi başarıları bekleyen yepyeni stadı ve ateşli taraftarı ile yeniden şaha kalkmak isteyen Galatasaray'ı durdurmak isteyen var mı?
