Aurora Borealis Geçilmez!
İzlanda ile Hırvatistan arasında oynanan 2014 Dünya Kupası playoff ilk maçını Totemspor yazarı Fırat Topal değerlendirdi.
Öncelikle İzlanda'ya 0-0'ın Zagreb'deki rövanş maçının skoru ne olursa olsun, bu elemelere yaptığı katkı açısından teşekkür edilmeli.Euro 2012 elemelerinde 1 galibiyet ve 4 puan alabilen bir takımın geldiği nokta ibret verici.Uzun uzun üzerine kafa yoracak bir iş yapmadılar aslında 2011 yılında İsveç'te 9 sene görev yapmış Lars Lagerback'ı takımın başına getirdiler, aynı sene yine tarihlerinde onları ilk kez 21 yaş altı Avrupa Şampiyonası'na götüren kadronun üzerine oynadılar ve gruplarında oynadıkları son maçta, Norveç deplasmanından play-off vizesi ile dönerken, o kadrodaki 6 oyuncu sahadaydı. Saha içerisinde hatları birbiriyle oldukça uyumlu, kuzey disiplininin beraberinde getirdiği fizik gücünü kendi avantajına çalışacak hale getirmiş, ayakları yere basan bir nesil yaratmış durumdalar ve sadece 2014 için değil önümüzdeki 4-5 yılda kullanabilecekleri bir oyuncu grubu var ellerinde.
İlk 15 dakikada hücum anlamında oldukça savruktu her 2 takım da. Klasik bir 4-4-2 dizilişi ile sahaya çıkan Lars Lagerback'in öğrencilerinin planıHollanda Ligi'nde oynayan 2 forveti Sig?órsson ve Finnbogason'u özellikle orta sahada kaptığı toplarla hızlı ara pasları kullanarak buluşturmaktı ama bunda pek başarılı olamadılar.Özellikle Hırvat stoper ikilisi Corluka ve Simunic İzlanda hücumlarını durdurmakta pek zorlanmadı. Ama ev sahibinin orta sahada, çoğu zaman da 10 metrelik geri deparları ile onlara katılan Sig?órsson'un desteğiyle yaptığı pres en azından Luka Modric'in oyun kurmasını engelledi. Öyle ki Modric her geçen dakika hücum organizasyonlarını başlatmak için daha fazla geriye gelmek zorunda kaldı ve ilk yarının sonuna doğru defans hattına kadar yaklaşmıştı. Mandzukic ve oldukça etkisiz görünen Eduardo bu sebeple bir türlü oyuna dahil olamadılar ve iş Modric'in kanatları uzun toplarla besleme çabasına kaldı ama Hırvatlar bu alanda vasata dahi ulaşamadılar.
Devre sonunda Sig?órsson'un bileğinden sakatlandığı aslında İzlanda için felaket habercisi gibiydi. 19 milli maçta 13 gol atmış olan oyuncu sahaya dönemedi ve 2.yarıda yerini, Ryan Giggs'le aynı kaderi paylaşmamak için son kozunu oynayan 35 yaşındaki Eidur Gudjohnsen'e bıraktı.
Maçın kırılma noktası ise 50.dakikaydı. O ana kadar kontrol altında tutulan Modric bu sefer rakip sahanın ortalarındaydı ve kendi savunmasından topu alıp oyun kurma görevi Ivan Rakitic'e düşmüştü. Corluka'dan topu alan Sevillalı oyuncu defansın arkasına koşu yapan Ivan Perisic'i çok iyi gördü ve 1 saniyelik zamanlama hatasını düzeltmeye çalışan Olafur Skulason onu çekerek durdurmaya çalışınca İspanyol hakem Alberto Mallenco tereddütsüz kırmızı kartını gösterdi. O andan itibaren oyunun tüm şekli değişti. Lagerback, sahada görünmeyen Finnbogason'u da kenara aldığında İzlanda hücum gücünü tamamen Gudjohnsen'in ayağına bağladı ve bu, son yarım saati kalelerini savunarak geçirecekleri anlamına geliyordu.
Yine Zagreb'deki maçın sonucu ne olursa olsun Hırvatistan'ın bu maçtan çıkaracağı önemli dersler var. Mandzukic'in Bayern'deki üstün performansının onu henüz tek başına maç kazandırabilecek bir forvet haline getirmediği ortada ve özellikle Modric kilitlendiğinde Hırvatlar hücumda yaratıcılık konusunda büyük sıkıntılar çekiyor. Niko Kovac, Mandzukic-Eduardo ikilisiyle başladığı forvet hattında çeşitlilik yaratmak adına sağ çizgiye Ivica Olic'i, sol çizgiye de Ante Rebic'i yerleştirdi ama bu hamleler etkisiz eleman gibi kaldılar. İlginç bir not, maç bittiğinde 2 takım da sahaya çıkardıkları 2'şer forvetin tümünü (1'i zorunluluktan) kenara almıştı. Maçın yıldızları ise kariyeri boyunca İzlanda liginin dışına çıkmamış ev sahibinin kalecisi Halldórsson ve Odense forması giyen sol bek Skúlason'du. Bu 2 oyuncu Hırvatların tehlikeye dönebilecek ender ataklarını ustaca durdurdular. Lagerback'ın takımı evinde gol yemeden, kafası rahat olarak Zagreb'e gidiyor.
Aurora Borealis: Özellikle kuzeyt kutbuna yakın bölgelerde gökyüzünde görülen ve İzlanda'da turistik bir aktivite haline gelen kuzey ışıklarına verilen ad.