Aziz Yıldırım Suskunluğunu Bozdu
Aziz Yıldırım, şike davasıyla ilgili suskunluğunu, Yüksek Divan Kurulu Temmuz ayı olağan toplantısında bozdu.
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, şike davasıyla ilgili suskunluğunu, Yüksek Divan Kurulu Temmuz ayı olağan toplantısında bozdu.
Fenerbahçe Faruk Ilgaz Sosyal Tesisleri'nde yapılan Yüksek Divan Kurulu Temmuz ayı toplantısında konuşan Başkan Aziz Yıldırım, şunları söyledi:
"Trabzon ve Galatasaray bizimle ilgili bel altından vurma operasyonlarını yaptılar. 'Havuzda kalın ama siz şikecisiniz' böyle bir şey yok Havuzun bedeli ne kadar? Digitürk yetkileriyle ve Kulüpler Birliği yetkilileriyle görüştüm. Toplayın ben gelip konuşacağım dedim. Biz şerefsiz değiliz biz şike yapmadık bunu açık açık söylüyorum. Ahmet Çakar Fenerbahçe 1 yaptıysa öbür takımlar 20 yaptı diyor. Ama hiçbir savcı çağırmıyor. 1915, 1950, 1960, 70, 80, 90'lara gidin bir olay varsa, 1 yıl öncesi değil sene. 14 senedir başkanlık yapıyorum. Tüm yılları inceleyin. Türk Futbolunda şikeyi bu kadar önemsiyorsanız bunları yapın.
Ama maksat bu değil.
Bir ülke kendini bu kadar rezil edebilir mi?
Böyle bir yargı ? Emniyet 19 maçta şike diyor. İddianamede bu sayı 7'ya iniyor.
Avrupa'da Amerika'da olsa bu emniyet müdürü 1 dakika yerinde durabilir mi? Emniyetin görevi, yargının yapmadığı şey hakkında yorum yapmak mıdır?
"FENERBAHÇE AKLANANA KADAR HAVUZDA OLMAMASINI SAĞLAYACAĞIZ"
"Ben İbrahim Akın'a 100 bin Euro vermedim. Polis önce 100 bin Euro, dolar ya da Türk lirası verdiğime karar versin. İbrahim Akın'a 100 bin Euro verdiğimi ispatlayın boğaz köprüsünden atlarım demiştim ama ispatlamayanlar da atlasın. Denizli Denizli diyorlar. Denizli ile ilgili dava açıldı. Bu arada bir mektup yapmış Bülent Tulun Adnan Polat'a. Mektupta diyor ki 'Sen 1,5 milyon dolar para aldın inşallah bu para kulübün menfaatine harcanmıştır' Savcılık bununla ilgili araştırma yapıyor. Mehmet Berk bunu bakmadan postalıyor. Sonuçta somut bir şey bulamıyorlar. Denizli ile ilgili prim göndermişler. Bu açık yanı bir amigo bana mesaj çekiyor ben cezaevindeyken de Metris'e geldi, 10 Mayıs 2012'de geldi. Para geldi, döviz bozdurdum dedi ve her türlü tanıklılık yapmaya hazırım diyor. Biz bunu mahkemeye verdik, bir işlem yapılmadı. Denizlide bir memur var. O memur da diyor ki savcı Mehmet Berk'e Denizli maçıyla ilgili tanıklılık yapmamam nedeniyle vicdan azabı yaşıyorum diyor. Orada belediye başkanını şikayet ediyor 2006'daki olayları anlatıyor. 1 milyon dolar açık var ama şikayetçiler amam dosyayı kapatıyor. Bizde şikayetçi yok, oyundan atılan yok penaltı yaptıran yok. Şike nasıl yapılmış belli değil.
8 dakika oynamış yapmış şike yapmış. Rezillik kepazelik. Ama dava, şike davası değil. Fenerbahçe temizlenene kadar havuzda Fenerbahçe'nin olmamasını sağlayacağız. Yargıtay'dan karar çıktıktan sonra kararımızı vereceğiz. Eğer olumsuz bir karar çıkarsa ikinci seçenek var. Şahıslar ve kulüpler ayrılamaz. Ben eğer şike yaptıysam kendim için şike yapmadım Fenerbahçe için yapmışımdır. Yargıtay'ın kararına göre kongreden sizden destek isteyeceğim sizin kararınıza göre karar vereceğiz. Yanlış yapmışsak, biz o yanlışın içinden temizlenene kadar havuzun içinde değiliz."
"SİYASETİ HİÇ DÜŞÜNMÜYORUM"
"58. maddenin değişmesine karşı çıktık. Bizler şike yapmışsak kulüp de yapmıştır. Sahanın içine yansımaması gibi saçma sapan bir şey olamaz. Bunun dışında ben Fenerbahçe Camiasının bir evladıyım. Gider gene yatarım, Kimseyle pazarlığım olmaz.
Siyaseti hiç düşünmüyorum. Görürseniz, duyarsanız inanmayın. Polise emniyete bir şeyler söylemek istiyorum. Polis kasten hareket yapıyor. Seyirciyi aşağıya çekiyor. Suç yüzde 50 bizde varsa yüzde 50 onlarda vardır. Türkiye Cumhuriyet polisi Fenerbahçe Cumhuriyetinin de polisidir Aziz'in bilmem neyi olmaz. Aziz'e söyle sizi bırakalım olmaz. Bu bitmiştir artık. 19 Temmuz kutladık. Orada polis yoktu. Polis varsa bile sivil vardı. Kimsi kimseye bulaşmayınca bir şey çıkmıyor. Yeni dönemde iki tarafın da kendinse çek düzen vermesi lazım. İki taraf için de yanlıştır bu. Yeni dönem, polisle taraftarı karşı karşıya getirmeyecek şekilde dizayn edilmelidir."
"FENERBAHÇE KUVVA-İ MİLLİYEDİR"
"Yargı süreci var fazla konuşmayın diyorlar; menfi veya aksi. O nedenle tüm şeyleri buradan söylemiyorum. İlhan Cavcav, Recep Mamur, Kenan Yaralıya da buradan teşekkür ediyorum her noktada geldiler. Bizi teyit ettiler. Ben bu camianın bir evladıyım. Başkanlığım bittikten sonra da kalacağım. Fenerbahçe Kuvva-i Milliyedir, bir ruhtur. Tarihe baktığınız zaman şunu görüyoruz:
Kurtuluş Savaşında ve padişahlara karşı bu Camia mücadele etmiş. Kapatmaya çalışmışlar ama hep var olmuş. 30'lu yıllarda da Ankara'ya gidip şikayet etmişler. Yani hep mücadele var. Bu süreçte o insanların bizim büyüklerimiz olduğunu hep birlik gösterdik. Bu nedenle hepinize tek tek teşekkür ediyorum. Öyle zannediyorum ki, bizim camiadan başka bir camia da bunu başaramazdı, altından kalkamazdı. Hatırlayın insanlar telefon etmeye korkuyordu. Yıllar sonra tarih bunları yazacak. Mahkemede dediğim gibi biz siz değil, bizi tarih yargılayacak."
"DAVAYI YENİDEN CANLANDIRMAK İÇİN BİR OPERASYON DAHA VAR HERKES BİLSİN"
"Bunun Fenerbahçe'yi ele geçirme operasyonu olduğunu şundan anlıyorum. Sadri Şener Nevzat Şakar'la konuşuyor:
'Erdoğan'ı biter, Faruk'un bitmesi benim için önemli değil eğer ben çıkar sağlayacaksam.' Hep siyaset. Ben ve Şekip Bey'le ilgili buradaki basında aleyhime haberler yaptırıyorlar. Halkı galeyana getirecek bir şeyler yapalım diyorlar. Yani böyle bir siyaset, Sayın Başbakan'ı açıkça tahdit eden. Başka yerde savcılar mendil sallasa adamı alıp 3-5 sene yatırıyorlar. Bu dosya Mehmet Berk'e geliyor; insan açıp bir bakar. Başka bir şey görürse tüm bunları dosyanın içinde birleştirir ve genişleterek şike dosyası yaparsın. Ama amaç Fenerbahçe'nin geleceğe dönük şeylerini önlemek. Bunlar bitti şimdi Bochum dosyası başladı. Orada para var bahis var. Avrupalılar davada bahis ve parayı soruyorlar. Para ve bahis yoksa bu nasıl şike diyorlar. Bochum dosyasında para ve bahis var. Avrupa'da soruyorlar bahis ve para olmadan nasıl şike yapıyorlar. İddianameyi anlamıyorlar, çünkü varsayım üzerine. Fenerbahçe'nin şampiyon olması için şike yapıldı diyorlar. Avrupalılar bu iddianameyi anlamıyorlar. Çünkü hepsi varsayım üzerine kurulu. Hiçbir para yakalaması yok. Masada resim çekmişler, para yok Türk polisi yakalamıyor. Bizim mahkememiz asliyede olmalıydı ama bize özel mahkemede yargılayarak ceza vermeye çalışıyorlar. Bochum Davası ile ilgili dava kapanmıştı. Neslihan Ergün isimli bir bayanın bu dosyada ismi geçiyor, aynı bayanın, Cübbeli Ahmet'in dosyasında da ismi geçiyor. 2012 Temmuz'da polis o bayanın evini basıyor, eski kocasının el yazıyla yazdığı bir yazı buluyorlar. Tabii ki kendi el yazısıyla yazdıysa. Emniyet davanın devam etmesi için yazı gönderiyor. Biz Galatasararay-Trabzon maçına teşvik primi vermişiz. Davayı yeniden canlandırmak için bir operasyon daha var herkes bilsin. Bu şikeyle bir şey değil, Ergenekon'a da bağlayamıyorlar. Oradan da bir şey yok. Ama burası Türkiye her şey olur."
"3 YIL İÇİNDE FENERBAHÇE'NİN KASASINDA 1 MİLYAR LİRE OLMUŞ HALDE BAŞKANLIĞI DEVREDECEĞİM"
"Topuk Yaylası'na teleferik yapılması için çalışmalar yapılacak ve kayak pisti yapılması düşünülüyor. Avrupa'dan büyük takımlar gelecek. Seneye Avrupa'ya gitmeyeceğiz hazırlık maçlarını da burada yapacağız. 3 yıl içinde Fenerbahçe'nin kasasında 1 milyar lire olmuş halde başkanlığı devredeceğim. Belki o zaman Fenerbahçe gelecekte Barcelona gibi formasının önüne ve arkasına reklam almayacak. Yeni tüzükle Yüksek Divan Kurulunun yetkilerini artıracağız, paraların harcanmasında daha yetkili olacak. Tüm hazırlıkları yapacağım. Sonra sizin onaylarınıza sunacağım. Bunlar 5 yılda olacak."
"BİR TEK GÜN İÇİN BÜTÜN ÖMÜR VERİRİZ"
"Bu süreçteki duruşuyla bana güç veren Yönetim Kurulumuza, Divan Kurulumuza, Kongre üyelerimize, cefakar ve fedakar taraftarlarımıza, kulüp ve şirketimizde çalışan tüm emekçi personelimize, idari ve teknik kadromuza, Fenerbahçe tarihini yazan sporculara ve tüm Fenerbahçelilere şahsım ve arkadaşlarım adına teşekkür ederim. Bizler bir gün daha Fenerbahçeli olarak yaşamak için hayata bağlanırız ve gerekirse o bir tek gün için bütün bir ömrü gözden çıkartırız."