Bakan Kasapoğlu: "Spor tarihimizde elmas gibi parlayacak pek çok başarıya Tokyo'da imza attık"
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye'nin spor tarihinde elmas gibi parlayacak pek çok başarıya Tokyo'da imza atıldığını belirtti.
Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu, Türkiye'nin spor tarihinde elmas gibi parlayacak pek çok başarıya Tokyo'da imza atıldığını belirtti.
Japonya'da, Birinci Dünya Savaşı'nda Sibirya'da esir Türk askerlerinin, öz vatanlarına geri döndürülme sürecini anlatan "Esaretten Özgürlüğe" kitabının tanıtım etkinliği düzenlendi.
Türkiye'nin Tokyo Büyükelçisi Korkut Güngen'in ev sahipliğinde Büyükelçilikte düzenlenen etkinliğe, Tokyo 2020 Paralimpik Oyunları vesilesiyle Japonya'da bulunan Gençlik ve Spor Bakanı Kasapoğlu katıldı.
2020 Paralimpik Oyunları dolayısıyla Japonya'da bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Kasapoğlu, hem Olimpiyat Oyunları'nı hem de Paralimpik Oyunları son derece başarıyla organize eden Japonya'yı yürekten kutladığını belirtti.
Kasapoğlu, "Sporun birleştirici ve bütünleştirici yönünün en güçlü şekilde hissedildiği dünyanın en önemli organizasyonu içerisinde yer almaktan büyük mutluluk duyuyorum." dedi.
Türkiye'nin pek çok ilki Tokyo'da yaşadığını kaydeden Bakan Kasapoğlu, "Spor tarihimizde elmas gibi parlayacak pek çok başarıya Tokyo'da imza attık. Tokyo 2020, her yönüyle asla unutamayacağımız ve mutlulukla hatırlayacağımız bir etkinlik olarak hafızalarımızda yer alacak." diye konuştu.
Türk- Japon dostluğunun köklü bir geçmişi olduğuna işaret eden Kasapoğlu, "Dostluklar paylaşımlar arttıkça, sevgiyi güçlendirecek vesileler çoğaldıkça sağlamlaşır, gelişir. Türk- Japon dostluğunun temelinde sevgi vardır, karşılıklı hoşgörü ve anlayış vardır. Ülkelerimiz arasında mesafe ne kadar uzun olsa da milletlerimizin her fırsatta birbirleri arasında gönül köprüleri kurduğunu görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Mehmetçik ve Samuraylar
"Bizim Japonya'yla, Japon dostlarımızla yakınlığımız son derece köklü, son derece derin ve son derece samimidir." diyen Kasapoğlu, tanıtım yapılan "Esaretten Özgürlüğe" kitabının, bu dostluğu simgeleyen tarihi bir hadiseyi gözler önüne serdiğinin altını çizdi.
Kitapta, Türk ve Japon askerlerinin Birinci Dünya Savaşı'nda karşıt cephelerde olmalarına rağmen, yol arkadaşlığı kurması ve ardından kader birliği yapmasının destansı hikayesinin anlatıldığını kaydeden Bakan Kasapoğlu, şunları söyledi:
"Savaş ahlakı ve esaretin insan onuruna yakışır olması gerektiği iki milletin askerleri tarafından dünyaya haykırılıyor. Verilmiş bir sözü yerine getirmek için ortaya konan fedakarlıklar, Mehmetçik ve Samurayların sahip olduğu değerler, hayata geçirilen bu eserle ölümsüzleşiyor. Japon Komutan Tsumura'nın konuşmaları, gemiden ailesine attığı kartlar ve fotoğrafların yanı sıra Osmanlı Devleti'nin yazışmaları, Kızılhaç ve Kızılayın çabaları da belgelerle ortaya konuluyor."
Bakan Kasapoğlu, Türk ve Japon gençlerinin, hem Türkçe hem de Japonca olarak basılan eser sayesinde, iki ülkenin derin bağlarını gelecekte daha da kuvvetlendireceğine inandığını vurguladı.
Japon yarbayın torununa plaket
Büyükelçi Güngen de tanıtımı yapılan kitabın, iki ülkenin köklü dostluk ilişkisinde yer eden tarihi bir hadiseyi konu aldığını belirterek, tarihsel olayı belgelerle ortaya koyan bu kitabın hazırlanışında emeği geçenlere teşekkür etti.
Etkinlikte, Birinci Dünya Savaşı'nda Sibirya'da esir tutulan binlerce Türk askerinin, 1918 yılında Türkiye'ye geri döndürülme öyküsünü anlatan "Esaretten Özgürlüğe" kitabı tanıtıldı.
O dönem esir düşen Türk askerlerini İstanbul'a götürmek üzere yola çıkan Japon gemisi "Heimei Maru'nun" komutanı Yarbay Yukichi Tsumura'nın torunu Akazawa Shuhei de etkinliğe katıldı.
Bakan Kasapoğlu etkinlikte Shuhei'ye "Türk-Japon dostluğunun simgesi" olarak plaket takdim etti.
Türk ve Japon askerlerinin dostluğu
Kitap, Birinci Dünya Savaşı esnasında Rus ordusu tarafından esir alınan ve Sibirya'daki kamplarda esir tutulan binlerce Türk askerinin, 1918 yılında Sibirya'nın bir bölümünü kontrol altına alan Japonya tarafından Türkiye'ye geri döndürülme öyküsünü ve Türk-Japon askerleri arasındaki dostluğu anlatıyor.