'Berlinde Yarı Yarıya Deplasmanda Oynayacağız'

Almanya Milli Takım Teknik Direktörü Joachim Löw'ün Alman Futbol Federasyon'u televizyonuna (DFB-TV) verdiği özel röportajda, Türk takımının deplasmanda desteklendiğini hissederse devleştiğini söyledi. Löw'ün Alman Futbol Federasyonu resmi internet sitesindeki röportajı şöyle:

- Türkiye'yi iyi tanıyorsunuz, orada teknik direktör olarak çalıştınız ve çok seviliyorsunuz. Bu maçın sizin için ayrı bir önemi olacak mı?

“Hepimiz için özel bir maç sadece benim Türkiye'ye olan bağımla ilgisi yok. Sportif acıdan da büyük bir önemi var çünkü Türkiye'de bulunduğumuz gurupta favorilerden biri olarak gösteriliyor. Biz kendimize ama hedef olarak bu grubu kazanmayı ve direk EM katılma vizesi almayı koyduk.”

- Kadroyu açıkladınız ve bu kadroda bildiğiniz, alışkın olduğunuz genç kadroya yer verdiğiniz görülüyor. Tek sürpriz Kevin Grosskreutz. Neden onda karar kıldınız?

“Çünkü kendisi en son Dortmund'da iyi bir performans sergiledi. Ayrıca Dünya Kupası öncesinde de gözetimimizdeydi. Şuanda çok iyi oynuyor, çok formda olan bir oyuncu ve bu nedenle bizde inanıyoruz ki ister sağ isterse sol kanatta olsun Alman Milli Takımında da iyi bir performans sergileyecek.”

- Jerome Boateng' de geri dönüyor, onun dönmesinden siz ne bekliyorsunuz?

“Son zamanlarda biraz sakat ve yorgundu ama son zamanlarda hep antrenman yaptı. Jerome ayrıca sahanın her yerinde görev alabilecek bir oyuncu. Defansta çok büyük bir potansiyeli var, fiziksel acıdan çok güçlü. Dünya kupasında da gördük ki oynadığı zaman farklı mevkilerde de çok etkin bir oyuncu ve geleceğin orta defans futbolcularından.”

İleriye baktığımızda ise sadece üç tane forvet oyuncusu görebiliyoruz. Bunlar Klose, Gomez ve Cacao. Neden sakat olan Stefan Kiessling için dördüncü bir oyuncuyu kadroya almadınız?

“Çünkü Klose, Gomez ve Cacao gibi ileride oynaya bilen oyuncularımız var. Podolski, Özil ve Gross gibi oyuncularda forvetlerin arkasında çok esnek oynayabilen oyuncular. Bu nedenle önümüzdeki maçta forvette yeterince imkanlarımız var.”

- En son bazı tecrübeli oyunculardan daha dünya kupasının havasına ve ritmenine giremedikleri gibi açıklamalar geldi. Bu sizi biraz tedirgin ediyor mu?

“Hayır tedirgin etmiyor çünkü bunu biraz bekliyordum. Dünya Kupasına katılan futbolcular çok büyük şeyler başardılar. Çok yoğun 8 hafta geçti ve tabiki çok güç ve enerji sarf edildi. Ardından kısa bir tatil ve daha önemlisi çok kısa bir hazırlık zamanları oldu. Bunu unutmamak lazım. Üç hafta hazırlık ve ardından maç ritmine girmek zor. Dolayısı ile ben bunun farkınaydım bazı oyuncuların zamana ihtiyacı olduğunun tekrar o havaya girebilmek için. Gözettiğim kadarıyla ama hepsi iyi performans göstermeye istekli ama çok yoğun güç gerektiren bir turnuvanın ardından da bu her zaman mümkün olamaya biliyor.”

- Önümüzdeki rakibe bakacak olursak Türkiye'yi güçlü yapan ne, Alman Milli Takımı kendini nasıl bir karşılaştırmaya hazırlamalı?

“Bence Berlin'de yarı yarıya deplasmanda oynuyor gibi olacağız çünkü statta çok Türkler olacak. Ayrıca Türk mentalitesine göre eğer taraftarlarının ve yurttaşlarının desteklerini hissettikleri anda devleşebiliyorlar. Arda, Tuncay, Nihat, Altıntop gibi oyuncular ile ofansif de çok kreatif oyuncuları var. Bu onları kesinlikle tehlikeli bir rakip haline getiriyor. Yeni teknik direktörü Guus Hiddink'in bilinen özelliği ise farklı mentalitelerden oluşan bir takımı şekle sokmak, iyi taktikler vermek ve iyi bireysel oyuncuları homojen bir takım haline getirmek. Yeni teknik adam ile kendilerini taktık (teknik) acıdan çok geliştireceklerine inanıyorum. Oyunda kendilerini buldukları anda Türkler kestirilemez ve inanılmaz kreatif bir takım haline geliyor.”

- Yarı yarıya bir deplasman maçı olacak. Berlin Olimpiyat stadında 30 binin üzerinde Türk taraftar bekleniyor. Mesut Özil gibi oyuncuların bu taraftarlar tarafından protesto edilmesinden endişe ediyor musunuz?

“Bunu bilmiyorum ama öyle olacak olursa bununla yüzleşmek zorundayız. Ben Mesut'u kendisini mental acıdan geliştirmiş olan bir oyuncu olarak tanıyorum. Kendisini farklı şartlara uyarlayabilen bir oyuncu. Bu nedenle böyle bir durumda kendisini sıkacağını veya ritminden çıkacağını düşünmüyorum. Böyle durumların çok iyi üstesinden geleceğine inanıyorum.”

- Bu aralar entegrasyon hakkında çok konuşuyoruz ve özellikle Dünya Kupası sırasında Alman Milli Takımının başarılı bir kültürel karma olduğu hakkında konuşuldu. Bu sizi de gururlandırıyor mu?

“Dünya Kupası ile de gösterdik ki çok hedefine odaklanmış olan bir takımız. Ayrıca aramızdaki iletişim çok sağlıklı ve takımımızdaki saygı, sevgi, güven bizde sadece sözde kalmıyor tam aksine yaşanıyor. Antrenör olarak benim için önemli olan ise yurt dışında bütün oyuncuların milletini ve ülkesini en iyi şekilde temsil etmesi. Bunu da başardığımıza inanıyorum. “

- Türkiye maçının ardından ilk defa Kazakistan ile bir karşılaştırma oynanacak. Maçın başlama saati'nin geç olması'nın oyuncuları rahatsız etmesinden korkuyor musunuz?

“Bundan rahatsız olmamamız lazım. Farklı şartlara uyum sağlamamız gerekli. Kazakistan'da mesela stat suni çimden oluşuyor ayrıca çok uzun bir yolculuk bizi bekliyor, 4-5 saat uçak yolculuğu. Maç dan bir gün önce bu kolay değil ayrıca 4 saatlik bir saat farkı ve bunların üzerine birde maçın başlama saati çok geç. Biz ama kendimizi farklı koşulara ayarlamamız gerek ve bunu ne kadar iyi başarırsak o kadar iyi oynarız. Bu konularda bahanelere sığınamayız ve bu ikinci maçı da almak zorundayız. Bu iki maçın ardından altı puana ulaşırsak mükemmel bir başlangıç yapmış oluruz.”

- Altı puan sadece bir arzu mu veya şart mı?

“Bu bizim arzumuz ve maça giderken olan hedefimiz her maçı kazanmak. Bunu kendimize hedef olarak koyduk ve bu yolda çalışmaya devam edeceğiz.”

NURDAN AYDINALIN - KÖLN - DHA

Haberler