Brad Friedel'dan komisyon iddialarına canlı yayında olay yanıt
Beşiktaş'ta yönetim kurulu danışmanlığı görevinden alınan Brad Friedel, hakkındaki komisyon iddialarına yanıt verdi. Friedel, ''Asla ve asla komisyon veya prim almadım Beşiktaş'tan. Sözleşmemi Samet yayınladı. Sözleşme doğruysa bu yaptığı etik dışı. Yayınladığı sözleşme zaten yanlış bilgileri içeriyorsa burada manipülasyon yapılıyor'' ifadelerini kullandı.
Beşiktaş'taki yönetim kurulu danışmanlığı görevinden gönderilen Brad Friedel, hakkındaki komisyon iddiaları ve tartışmalı konularla ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
"HAKKIMDA ÇOK FAZLA YALAN SÖYLENDİ"
HT Spor'a konuşan Friedel'ın açıklamaları şu şekilde;
" Beşiktaş'ın sırlarını yayınlayacağım bir röportaj olmayacak. Şu ana kadar Hatayspor ve Maccabi maçları ile Beşiktaş'a olan saygımdan ötürü sessiz kaldım. Maalesef hakkımda çok fazla yalan söylendi.
"ONAY ALINCA BEŞİKTAŞ'A GELDİM"
10 Mayıs'ta Beşiktaş'ın sportif direktörü olmam için teklif aldım. ABD'deki avukatım, 10 Mayıs ile 2 Haziran arasında Kaan Şakul ve Hasan Arat ile görüşmeler yaptı. Tüm konuşmalarımız sportif direktör olacağım yönündeydi. Gelmeden 2 gün önce Hasan Başkan ile bir görüşme yaptım. Ünvanımın başkan danışmanı olup olmayacağıma dair talep aldım. Görev ve sorumluluklarımın aynı olup olmayacağına dair soru sordum, onay alınca Beşiktaş'a geldim."
"GALATASARAY'I HEP TAKİP ETTİM"
Tugay ile 10 sene futbol oynadım. Türkiye'de Burak Elmas ile görüştüm. Şahsi arkadaşımdı, onunla hep görüştüm. Türk futbolunu ve Galatasaray'ı hep takip ettim.
"BUNDAN HABERİM YOKTU"
- Sadece satış kısmı için mi Beşiktaş'ta görevliydiniz?
Bana hiç böyle bir şey açıklanmadı. 6-7 gün önceye kadar sosyal medya kullanmadığım için böyle bir şeyden haberim yoktu.
SAMET AYBABA'NIN AÇIKLAMALARI
Samet Aybaba'nın sözleri bana tercüme edildi. Samet'in Beşiktaş taraftarı için bir efsane olduğunu anlıyorum. Hasan Arat'ın, Samet Aybaba ile arasındaki diyaloğu bilmiyordum. Onun ne işle ilgileneceğini de bilmiyordum. Onun da kızgınlığını anlayabiliyorum kendi iş tanımı yönünden.
"BANA NEDEN KIZGIN?"
Samet Aybaba'nın ilk başta bana neden kızgın olduğunu hiç anlamadım. Yapım gereği kötü biri zaten değilim. Benim hakkımda yalanlar olursa tabii ki kendi haklarımı savunurum. Bir sorun olduğunda yapıcı olmaya çalışırım. Gio, Kaan ve ben dışında kimseyi toplantıda istemiyordu. Özel bir şey yoktu. Hasan ve Hüseyin tabii ki girebilirdi ama onun dışındakiler giremezdi.
BEŞİKTAŞ'TAN AYRILIK SÜRECİ
Akşam 23 gibi uyuyordum. 22.30-23.00 gibi birileri aradı. Performansın başındaki kişiden öğrendim bunu. Sercan Dikme bana ilk söyleyenlerden biri olduğunu söyledi ama bu da yanlış. Başkan Hasan Arat bu durum için benden özür diledi. Başka bir yöneticinin bana söylediğini düşünüyordu ama böyle bir şey olmadı.
"HİÇBİR ZAMAN TAKTİKLERE KARIŞMADIM"
İlk geldiğimde 56 tane oyuncumuz vardı. 23 tane yabancı oyuncumuz vardı, bunu 12'ye indirmem gerekiyordu. Sonra 14'e yükseldi. Kulüpteki bazı isimler de bunu çok oyuncu satacağımız yönünde açıklamalar yaptı ve işlerimizi zorlaştırdı. Kulübün içinde bildiğimiz üzere, planladığımız üzere 2-3 transfer dönemine ihtiyacımız vardı. Hasan, Hüseyin, Kaan ve ben, Gio, teknik heyetteki isimlerden oluşan bir komitemiz vardı. Kaan Şakul'un teknik yönden transferlerle bir alakası yoktu. Hem çok sayıda oyuncu satılması gerekiyordu hem de değerini artırabilecek oyuncular transfer etme dinamiği çok zordu. Önce Gio ile her pozisyon için nasıl performanslar beklediğine dair raporlar alıyordum. Hiçbir zaman taktiklere karışmadım.
"VAN BRONCKHORST'A HİÇBİR ŞEKİLDE KARIŞMADIM"
- Giovanni van Bronckhorst'un taktiklerine karıştınız mı?
Bu sorun yaratmak için yapılan açıklamaydı. Gio'ya hiçbir şekilde karışmadım. Benim hiç böyle bir yetkim olmadı. Bazen önceden bana kadroları söylüyordu. Performanslar ilgili verileri alınca kendi scout ekibime iletiyordum. Bu şekilde ilerliyorduk. Bu aşamada hiçbir şey yoktu finansal açıdan. Gio'ya oyuncu listesi iletiyorduk. Gio'nun beğendiği oyuncuları Hasan, Hüseyin ve Kaan'a söylüyorduk. Bu noktadan sonra finansal geri bildirim alıyorduk, bu transferi yapabilir miyiz diye. Yapabiliyorsak devam ediyorduk, yapamıyorsak orada bırakıyorduk. Transfer sezonunun ilk döneminde bazı transferler durdurulmuştu. Neden olduğuna dair kanıtım yok ama bazı transferler durduruldu. Bazen yönetim düzeyinde bunun durdurulması normaldir.
VAN BRONCKHORST'UN GÖNDERİLMESİ
- Van Bronckhorst'un gönderilmesini doğru buldun mu?
Futbola bakmak için yanlış bir bakış açısı aslında. Geçmişe bakmak çok doğru değil. Ben de burada kızgın olmadan oturuyorum. Karar mekanizması içerisinde olan kişiler, bir kulüpte bir karar aldılar.
- Görevde olsan karşı çıkar mıydın?
Benim başından beri yaratmaya çalıştığım yapı, istikrara dayanan bir yapı. Gio ve yardımcıları, oldukça profesyonel insanlardı.
- Teknik ekibe antrenör öneriniz oldu mu?
Yabancı teknik ekibe en fazla şoför konusunda yardımcı olabilirdim. Gio bence çok ilgili bir teknik direktör. Futbolcular, kadroyla ilgili konuştuğumda hangi futbolcuların medyadan çok büyük baskı aldığı konusunda düşüncelerim oldu. Onları da takımda seçebilirdi, bunu da sadece bilgilendirme amaçlı söyledim. Gio medyayı okumuyordu, ben de scoutlarıma kötü haberlerden beni haberdar etmelerini 2 sebepten söyledim. Birincisi, bir oyuncunun morali kötüyse neden olduğunu anlamamız için. Gio da bu olan bitenle bilgilendirilse daha doğru olurdu. Taktikler tamamen Gio'ya kalmış bir durumdu.
"İNANILMAZ BASKI VARDI"
Şu ana kadar 750 kişilik bir oyuncu listesi hazırlandı, bu liste hep büyüdü. Bu aradaki menajer olayını çıkarmak, Türk futbolunda özellikle zor. Bazı menajerlerin sinirlerini bozdu galiba. Bir şeyi yapmak da vakit alır. İnşa etmek için de tabii ki sahada sonuç almak gerekiyor. Maalesef teknik ekip ve futbolculara da inanılmaz baskı yapıldı. Bir şeyi satmak istediğini herkes biliyorsa, Suudi piyasası da eskiye göre çöküyorsa, en üstteki 5 takım ve 21 yaş altı oyuncular dışında, kulüpteki oyuncuların maaşları çok yüksek olup Avrupa'dan talip olmayınca, sadece kendi imzalayacağımız oyuncuları kaydetmek için bile birçok maaş kotası oluşturmamız gerekti. Avrupa futbolu açısından bakınca başarılı denecek bir transfer sezonu geçirdik. Süreye ihtiyacımız vardı ama inanılmaz baskı vardı.
"İŞİM SADECE SATMAK DEĞİLDİ"
Benim işim sadece futbolcu satmak değildi. Scout, analitik, performans, medikal departmanlarla ilgileniyordum. Avrupa'da da bazı takımlar paralarını geç aldı. Kaan'ın gereğinden fazla suçlandığını düşünüyorum. Teknik olarak transferlerin hiçbir noktasında Kaan yoktu. Taraftarın üzgün olmasını kesinlikle anlıyorum, uzun süredir futboldayım, bunu kesinlikle anlıyorum.
"İSİM VERMEYECEĞİM"
Arka planda birinin mutsuz olduğunu anlıyorum. Bunu da sadece bir kişiye yönlendiriyor.
- Arka planda mutsuz olan bu kişi kim?
Şu ana kadar yapılanların zaten uzun vadede başarılı olmayacağı ortada. Biz uzun vadeli bir başarı için temel oluşturuyorduk. Şu an isim vermeyeceğim.
HAKKINDAKİ KOMİSYON İDDİALARI
- Komisyon iddiaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
3 unsurla cevap vereceğim. Birinci olarak, asla ve asla komisyon veya prim almadım Beşiktaş'tan. İkincisi, eğer benim sözleşmemi Samet yayınladı. Bu sözleşme doğruysa ve yayınladıysa, sözleşmedeki Beşiktaş Kulübü gizlilik hükümlerine aykırı davrandı. Bu yaptığı etik dışı. Üçüncüsü, Samet Aybaba'nın yayınladığı sözleşme zaten yanlış bilgileri içeriyorsa burada manipülasyon yapılıyor. Fırat Günayer ve Sercan Dikme aracılığıyla manipülasyon yapılıyor. Ben sözleşme gizliliğine sadık kalacağım.
"BEN VE KAAN'IN KÖTÜ GÖRÜNMESİ İÇİN MEDYAYA BİRÇOK ŞEY SUNULUYOR"
Kovulduktan sonra oyuncularla toplantı yapmak istediğim, bunu Hüseyin'in reddettiği söylendi. Bu yalan. Hüseyin ile sadece iyi ilişkim oldu, hala da iyi. Türkiye - Galler maçına gidemeyeceğim, tüm harcamalarımın kesildiği söylendi. Maçta fotoğrafım var, bu da yanlış. Hüseyin göndermediği için Macaristan'a kendim gittiğim söylendi, bu da yalan. Medyaya ben ve Kaan'ın kötü görünmesi için birçok şey sunuluyor. Temmuz sonundan itibaren bazı bilgilerin sızdırıldığını biliyordum. Benim tek yaptığım şey Beşiktaş'a en iyi kadroyu kurmak için Hasan, Hüseyin, Kaan ve Gio ile birlikte çalışmak oldu.
ROSIER TRANSFERİ
- Valentin Rosier'in Leganes'e bedava gönderildiği ve Leganes başkanıyla yakın ilişkileri olduğu iddiası vardı.
Leganes başkanı kim? Google'da aratabilir miyim? Jeff Luhnow... Hiç tanışmadım. Leganes başkanıyla yakın ilişkim olduğunu kim söyledi?"
- Sosyal medyada böyle yazıldı.
Rosier birkaç sene önce çok iyiydi, yeteneklerini sorgulamıyorum. Nice'te oynadığı dönem piyasa değeri düştü. Mutlu değildi. Çok yüklü bir sözleşmesi vardı.
"BAŞARILI OLDUĞUMUZU DÜŞÜNÜYORUM"
56 oyuncumuz vardı. Bunun 31'inin gitmesi gerekiyordu. Herkes de satmamız gerektiğini biliyordu. Bu ortam içinde hareket ettik. Şunu da bilin ki, oyunculara teklif geldiğinde kazandığı maaştan çok daha düşük bir teklif geliyordu. Batı Avrupalı hiçbir kulüp 28 yaş üstü oyuncunuza bonservis teklif etmez. Aynı zamanda da regülasyonlarla uyum süreci vardı. 20 saat çalıştığımız dönem vardı bir günde, o gün odamda olsaydınız başarılı olduğumuzu görürdünüz. Hasan, Hüseyin, Kaan, ben, Gio ve teknik ekibin yaptıklarını düşününce başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Elbette bazı şeyler daha iyi olabilirdi. Bize kulüp içinde yapılanlarla beraber en başarılı şekilde hareket ettik.
JOAO MARIO TRANSFERİ
Joao Mario transferi neden bu kadar konuşuluyor anlamadım. Kim istemiyordu Joao Mario'yu? Kimse isim vermiyor. Aylarca sol kanat oyuncusu baktık. Belki hala da kulüp bakıyordur. Bir sol kanat için transfer yapılmak isteniyordu. Maalesef Angelo'da olduğu gibi birileri ismi sızdırdı. Chelsea haberi medyada gördüğünde hiç memnun kalmadı. Yine de iyi bir şansımız vardı bu transfer için. Maalesef Suudi transferinin son gününde de 23 milyon euro gibi bir bonservise gitti. Bununla da rekabet edemedik.
UDUOKHAI, IMMOBILE VE NDOUR TRANSFERLERİ
Felix yaş ve kalite açısından ileride kar getirebilecek bir oyuncuydu. Hızı, gücü tartışılmaz. Cher Ndour 19-20 yaşlarında, gelecek vaad eden bir oyuncuydu. Can Keleş çok genç ve iyi bir oyuncu. Onu aldığımız andan itibaren etraftaki tüm sözler çok negatifti. Kendine Beşiktaşlı olduğunu söyleyen habercilerin bu kadar negatif söylemler yayılması kötü oldu. Kendisi hem kiralanabilecek hem de ileride satılabilecek bir oyuncuydu.
Transfer konusunda rakam veremem ama. Çok iyi insanlar ikisi de. Çok yetenekli oyuncular. İkisi de kariyerlerinin ayrı noktalarında. Rafa, Immobile, Mario, Paulista, 4 tane tecrübeli oyuncu getirdik. Diğer 4 oyuncuyu yatırım amacıyla getirdik. Felix güçlü ve iyi bir oyuncu, iyi bir insan. Ciro da aynı şekilde.
BEŞİKTAŞ'IN KIRILMA NOKTASI NEYDİ?
İyi bir ön sezon yaşadık. Ama kulübün asıl gücü, ilk tümsekle birlikte belli olacaktı. Ajax'a deplasmanda kaybettiğimizde, bütün arka planda yaşananlar ve sosyal medyaya verilen bilgiler, medyanın futbolculara baskısı, yönetime, hocaya baskısı giderek büyüyordu. Bu aşamada yapılacak tek şey, maç kazanmaktı ve bu baskıyla giderek zorlaşıyordu. İş içeride neler olduğuyla ilgiliydi.
"GÖREV TANIMLARI YAPILMAMIŞTI"
Bazı görev tanımları tam yapılmamıştı ve bu da sorunlara yol açtı. Hasan ile Samet arasındaki diyalogları bilmiyorum. Sanırım ona Ümraniye'de olmayacağım yönünde bilgi verilmiş. Benim görevim sadece oyuncu satmakmış. Aralarındaki diyaloğu bilmiyorum. Ben gerçekten bir odada konuşmak istiyordum, görev tanımlarını daha iyi tanımlamak için. Çok daha iyi olurdu. İşi ilk kabul ettiğimde transfermarkt'ta ünvanlara baktım. Samet'in yanında genel koordinatör yazıyordu ve alt sıralardaydı, sportif direktör gibi bir tanımı yoktu. Samet Aybaba'nın CV'sine baktığımda, sportif direktör olarak 2014/15'te Adana Demirspor'da görev almış, sadece orada sportif direktör olarak görev yapmış. Benimle iş görüşmesinde Samet Aybaba'nın ismi hiç geçmedi.
"VAN BRONCKHORST SON SÖZÜ SÖYLÜYORDU"
Aslında ilk ayın sonunda ben çok net anladım. Hasan, Hüseyin ve Kaan'a oyuncuları söylemem gerekiyordu. Finansal olarak evet derlerse Gio son sözü söylüyordu. Bu yapı bence oldukça iyiydi, hatta baya iyiydi. Yönetim kurulu da kendi aralarında konuşuyordu. Zaten finans ve para yetmiyorsa, hayırsa o hayırdır. Ödevini yapıp sonraki oyuncu, sonraki oyuncu, bunları sunman gerekiyor. Maalesef bazı pozisyonlar için tüm opsiyonlar gittiğinde bir sonraki transfer dönemini beklemek en doğrusu.
"KADRO ŞU ANDA DAHA İYİ"
Kadro şu an, bir önceki transfer döneminden daha iyi. Roma bir günde kurulmadı. Kadroyla ilgili aslında çözmemiz gereken birçok sorun vardı. Bu yaz döneminde 750 isim yoktu. Scotu ekibinin 1 Eylül'den oluşturduğu bir liste vardı. Umarım getirdiğimiz scoutları kulüp tutar, hepsi çok iyi. Kulüpte çalışan sadece Mehmet vardı, onla da Beşiktaş'ın menfaatleri için bir araya geldim. 31 ülkede scout yaptık. İyi kötü olduklarını söylemiyorum, ilk geldiğimde birkaç scout vardı, birkaç ülkeye uçup maç izliyorlardı. Ancak, performanslara dair rapor sunmuyorlardı. Zaten ben ayrıldıktan sonra scout işlerinin tamamen birleştirilmesi yönünde çalışıldığını duydum. Ben olmasam bile bu iş olursa çok memnun olurum. Böylelikle de Hüseyin, aylarca üzerinde çalışılan isimlerden haberdar olur. Bu kaosu görmek hiç güzel değil. Umarım Hüseyin başarılı olur.
"SÜREKLİLİĞİ OLUŞTURMAK ZOR"
Buradaki oylama sistemiyle beraber 3 senede bir seçim olduğunda, 3 yıllık bir süreç olduğu için sürekliliği ve yapıyı oluşturmak zor. Başka bir zor konu da her gün çalışan insanları alıyorsunuz. Bir avukat, bir dükkan sahibi, bir temsilci, hiçbir zaman sporun gerçekten içinde olmamış kişiler, çoğu da duygusal, hepsi sosyal medyada doğrudan insanlara cevap veriyorlar, bir gecede nefret ediliyorlar. Bu uğraşılması çok zor bir şey. Hayatınız boyunca bunu yaşamışken bir anda yaşıyorsanız, karar almanız da çok zor. Fenerbahçe, Trabzonspor, Galatasaray gibi büyük camialarda karar alan kişiler, bunlardan etkileniyorlarsa sosyal medyada olamazlar, vakit geçiremezler. Beni 35 senedir insanlar yargılıyor ve ben buna alışkınım. Maç kaybedersek medyanın kötü olacağını zaten biliyorum, kazanırsak iyidir. Olumsuz medya beni hiç rahatsız etmez. Bunların hiçbiri benim günlük hayatımda yer etmiyordu. Ben insanların doğruyu bilmesini istiyordum. Hiçbir yönetim kurulu üyesini suçlamıyorum ama bu tip durumlarda karar almak gerçekten çok çok zordur.
"HAYAL KIRIKLIĞIM VAR"
Bir hayal kırıklığım var, olmadı diye hayal kırıklığım var. Kin tutmayı geçmiş bir yaştayım. Beraber çok vakit geçirdiğim yönetim kurulu üyeleri var, umarım yöneticiler, taraftarlar, Serdar Topraktepe bir araya gelir ve tüm maçları kazanırlar. Sadece topladığım scout üyelerini tutarlarsa mutlu olurum, tutmazlarsa da kin tutmam. Benim en büyük kızım burada üniversiteye gidiyor. İstanbul'u, Türkler'i çok seviyorum. Burada birçok sebeple olmadı, keşke olsaydı. İntikam almak, hikayeler anlatmak, benim işim böyle değil...
"HAZİRAN'A KADAR BURADAYIM"
Hazirana kadar burada kalacağım. Başka iş çıkabilir, bu futbol. Noel tatili için ailemle olmaya gideceğim ama yıl başında yeniden burada olacağım. Çocuklarımla vakit geçireceğim, annemi görmeye gideceğim ama telefonun çalmasını bekleyeceğim."