Haberler

    Efes & Real zirvede, Fenerbahçe Oly deplasmanında kazandı | Euroleague'de haftanın notları

    Abone Ol

    Haftanın koçu: Rick Pitino (Panathinaikos) Haftanın takımı: Baskonia Haftanın oyuncusu: Konstantinos Mitoglou (Panathinaikos) Haftanın hayal kırıklığı: Barcelona Kızılyıldız-Bayern Münih Kızılyıldız bu hafta kadrosuna kattığıüç yeni isimle (Vladimir Stimac, Marko Jagodic-Kuridza,...


    Haftanın koçu: Rick Pitino (Panathinaikos)
    Haftanın takımı: Baskonia
    Haftanın oyuncusu: Konstantinos Mitoglou (Panathinaikos)
    Haftanın hayal kırıklığı: Barcelona








    Kızılyıldız-Bayern Münih


    Kızılyıldız bu hafta kadrosuna kattığıüç yeni isimle (Vladimir Stimac, Marko Jagodic-Kuridza, Kevin Punter) rotasyonunu güçlendirdi. Bayern Münih karşısında bu üç isme de yer veren koç Dragan Sakota, hücumda takımın lideri olan Lorenzo Brown’ıbu maçta skorer rolünden yaratıcı ve yönlendirici rolüne kaydırmaya çalıştı. Bu sezon Fenerbahçe Beko ile de izlediğimiz Vladimir Stimac’a pota altında servis yapılması, Kızılyıldız’ın oyun stratejisindeki en büyük değişiklikti ve bu değişiklik olumlu sonuç verdi. Belgrad ekibi, 10 oyuncusunun skora katkı verdiği karşılaşmada 93 sayıüretip rahat bir galibiyet aldı. Bayern ise üst üste üçüncü kez yenilirken bu üçkarşılaşmayı da çift haneli farklarla kaybetti. Greg Monroe hâlâen önemli skor opsiyonu konumunda, hücumdaki temel sorun ise yan parçaların formsuzluğu ve skora katkı verememeleri. Monroe’nun hücumda sağladığı katkı Bayern için önemli olsa da ABD’li uzun savunmada çok büyük bir sorun yaratıyor. Özellikle rakip takımlar ikili oyunlar üzerinden, Monroe’nun yavaş ayakları sebebiyle uzunlarından önemli katkılar alabiliyor. Dün Kızılyıldız bu durumu iyi değerlendirerek iki pivotundan toplamda 22 sayı buldu. Bayern Münih, %19 ile dış şut attığı karşılaşmada Kızılyıldız’ı maçın hiçbir bölümünde zorlayamadı.


    Zalgiris Kaunas-Maccabi Tel Aviv


    Maccabi Tel Aviv,maça tempoyu düşük tutarak maça başladı. İsrail ekibi, Zalgiris’in hücumdaki sorunlarından faydalanmak adına bu stratejiyi uyguladı. Scottie Wilbekin’in yokluğunda hücumda liderlik Tyler Dorsey’deydi. Zalgiris karşısında pota altına top indirmeyi sıkça denediler ve Jake Cohen ile aradıkları ekstra skoreri buldular. Üçüncü çeyreğin başında farkı 15 sayıya çıkartıp maçı kopartma noktasına getirdiler. Zalgiris koçu Sarunas Jasikevicius’un, Lukas Lekavicius ve KC Rivers’ı kısa rotasyonuna geçirerek iki oyun kurucuyla oynama tercihi ve tam saha baskı taktiğiyle, Litvanya ekibi maça geri dönmeyi başardı. Zalgiris, son çeyrekte bu sezon evinde ilk kez maç sonlarında kırılma yaşamadı. Maccabi ise maç sonunda Wilbekin’in yokluğunu hücum plansızlığı yaşayarak hissetti. Plansız dış şutlar denediler. Zalgiris ise savunmada bu sezonki en agresif basketbolunu ortaya koydu. Lekavicius’un ekstra performansı ve Kaunas seyircisi, Zalgiris’e galibiyeti getirdi.


    Olympiakos-Fenerbahçe Beko


    Fenerbahçe Beko, Pire deplasmanında maçın ilk bölümünde Kostas Sloukas’ı etkili kullandı. Olympiakos’un kısa savunmasıproblemlerini iyi analiz eden Fenerbahçe, maç boyunca kısalar üzerinden üretkenlik sağlamaya denedi. Nando De Colo, hem penetrelerle hem de dış şutlarla etkili oldu. Sloukas’ın top dağıtıcı oyuncu olarak kendisine hareket alanı bulması, hücumda özlenen Fenerbahçe’yi basketbol severlere izletti. Savunmada bu sezon en büyük sorunu rakiplerine hücum ribauntları vermek olan temsilcimiz, Nikola Milutinov’u durdurma konusunda yine zorlansa da hücumdaki ekstra verimlilikle bu açığı kapatmayı başardı. Olympiakos cephesinde Vassilis Spanoulis, bu karşılaşmada ürettiği 14 sayıyla Euroleague’in tüm zamanlardaki en skorer ismi olarak tarihe geçti. Maç boyunca özellikle kısa savunmasında zorlanan Oly, hücumda ise ilk beşoyuncularından iyi katkı almasına rağmen kötü savunma performansıyla maçı kaybetti.


    Baskonia-Barcelona


    Baskonia, geçen hafta bu sezonun en kötü maçınıoynamıştı. Barcelona karşısında dış şut temelli bir basketbol benimseyen ve bu şutlarda isabet bularak skorda üstünlüğü sağlayan Baskonia, savunmada özellikle pota altında Barcelona’yı durdurmayı başardı. Tornike Shengelia’nın Nikola Mirotic’i kısmen yavaşlatması, Baskonia’nın skorda önde kalmasını beraberinde getirdi. Barcelona adına temel sorun ise ilk beşte yer alan isimlerden skor katkısı alamamaktı. İlk beşte başlayan isimlerden yalnızca 25 sayılık bir katkı alabildiler. Baskonia ise bu hafta özellikle hücumda belli bir düzen oturtmayı başardı. Sezon başından bu yana temel skoreri Shengelia olan Baskonia’nın bundan sonraki süreçte temel skorerleri kısalar olacak gibi gözüküyor. Barça son çeyrekte kenardan gelen oyuncularının skor katkısı ve koç Svetislav Pesic’in ideal beşini bulmasıyla maça ortak olmayı başarsa da Shengelia, Mirotic’in üstünden vurduğu muhteşem smaçla Baskonia’ya galibiyeti getirdi.


    CSKA Moskova-Panathinaikos


    CSKA Moskova maçın ilk çeyreğinde Daniel Hackett’ın bire birler üzerinden bulduğu dış şutlarla skorda üstünlüğü yakaladı. Panathinaikos’ta ise Jimmer Fredette’in penetreleri üzerine kurulu hücum stratejisi, geçen haftadan bu maçın ilk çeyreğine taşındı. CSKA’da hücumun temeli maç boyunca Daniel Hackett&Mike James ikilisinin bire birleri üzerine kuruluydu. Bu durum skor olarak sonuç verse de takımın hücum verimliliğini ve yan parçaların performansını olumsuz etkiledi. Özellikle Janis Strelnieks’in aldığısürenin azalması, hücumda Rus ekibinin top paylaşımını ve yan parçaların hücum katkısını sınırladı. Pao ikinci çeyrekten maç sonuna dek ikili oyunlarla topu Konstantinos Mitoglou’ya indirdi. Nick Calathes’in oyun görüşü ve pasör yeteneği, Yunanların son çeyreğe kadar maçta kalmasını sağladı. Calathes’in dış şutlarını maç boyunca riske eden CSKA, bunun bedelini geçen yıl olduğu gibi çok ağır ödedi. Pao, Calathes önderliğinde maçı uzatmaya taşırken, uzatmada CSKA hücumlarının tek yönlü ve Mike James odaklı kalması, Panathinaikos’un hücumda ekstra skorerler bulması maçı Yunan ekibine getirdi. Mitoglou maçı 25 sayı 16 ribaund, Calathes ise 22 sayı 17 asistle tamamladı. Rus ekibinde ise Mike James’in 30 sayısı galibiyete yetmedi.



    Anadolu Efes-Khimki Moskova


    Anadolu Efes, maça Shane Larkin ve Vasilije Micic’in birlikte olduğu ilk beşle başladı.Koç Ergin Ataman’In bu tercihteki temel hedefi dış şut savunmasında ligin en sorunlu takımlarından olan Khimki’nin bu zaafından yararlanmaktı.Temsilcimiz ilk yarıda Larkin’in dışşutlardaki etkili performansıyla bu zaafları sonuna kadar kullandı. Khimki, Alexey Shved’in yokluğunda da dış şutlara dayalı hücum yapısını sürdürdü ancak Efes karşısında topu pota altına top indirerek hücum çeşitliliği de sağladılar. Pota altında Jeremy Evans’ın katkısı ve Anthony Gill’in hücumdaki verimliliği, ilk yarıda Khimki’yi maçın içinde tuttu. İkinci yarının başında Ataman’ın Tibor Pleiss tercihi ve hücumda Larkin ile Micic ikilisinin pasör rolüne geçerek çift oyun kuruculu düzenin tercih edilmesi, Efes hücumlarını birkaç seviye yukarı taşıdı. Savunmada topa baskıyı arttırıp yardım savunmasıyla pota altını kapatan temsilcimiz, rakibini dış şutlara mecbur bıraktı ve üçüncü çeyrekte maçı koparmayıbaşardı.


    Asvel-Real Madrid


    Real Madrid,maçın ilk bölümünde pota altındaki uzunlarını kullanarak skor üretti. Asvel ise Charles Kahudi’nin ekstra dış şut performansıyla maçın içinde kalmayı başardı. İkinci çeyrekte Real’in Nicolas Laprovittola’yı kenardan getirip ekstra skor katkısı bulması ve hücumda topu kısalar üzerinden kullanmaya başlaması, maçın kırılma noktasıydı. Laprovittola ile set temposu yükselen Real’i kısalarından maksimum verim alarak maçı koparmayı başardı. Madrid ekibinin ikinci çeyrekte savunmada yaptığı en önemli radikal değişiklik ise Asvel kısalarının penetre denemeleri karşısında kısalara yapılan baskıdüzeyini arttırmaktı. Hücumda işleri yoluna koyan Real, bu hamleyle birlikte maçı neredeyse bitirmiş oldu.


    Olimpia Milano-Zenit


    Son haftalarda oynadığı kötü basketbolla taraftarlarının tepkisini çeken Armani Milano, son haftalarda daha iyi bir basketbol oynamaya başlayan Zenit’i ağırladı. Zenit sezon boyunca sorun yaşadığı hücum verimliliği konusunda bu karşılaşmada sezon standartlarının üzerindeydi. Bu durumu sağlayan en önemli etkenler, Milano’nun sorunlu savunması ve Zenit’in top paylaşımınıdoğru şekilde yapması oldu. Milano için hücumda temel problem top dağıtımını yapacak bir pasör oyuncu bulamamalarıydı. Başa baş geçen mücadeleyi, Milano son çeyrekte kırılma noktalarında uzunlarından aldığı katkıyla kazanmayı başardı.


    Valencia-Alba Berlin


    Alba Berlin, Valencia deplasmanında topu pota altında Landry Nnoko ile buluşturarak, oyuncusunun Bojan Dubljevic’e karşı atletizm üstünlüğünü iyi kullandı. Efektif pota altı kullanımı, bu sezon Alba hücumundaki en büyük eksiklerden biriydi. Bu etkili pota altı kullanımı iyi bir dış şut performansıyla birleştirince, Alba 27 sayı ürettiği ilk çeyreği önde geçmeyi başardı. Valencia hücumundaki temel sorun, takımın ana top dağıtıcısı olan Quino Colom’un top paylaşımı konusunda gününde olmamasıydı. İspanya ekibi ikinci çeyrekte kenardan gelen Aaron Doornekamp’ın etkili dış şut performansıyla maçın içinde kaldı. İkinci yarıda Sam Van Rossom’un takımın ana top yönlendiricisi olması ve Jordan Loyd’un skorer rolünü üstlenerek geçiş hücumlarında katkı vermesi,Valencia hücumunun kalitesini arttırdı. Valencia ikinci yarıda 54 sayı üreterek maçı kazanmayı başardı. Alba’nin ikinci yarıdaki en büyük sorunu ise kısa savunması ve hücumda dış şut eksenli bir hücum yapısı sebebiyle yaşadığı kısırlık oldu. Valencia bu galibiyetle play-off yarışının içerisine girerken Alba ise bir haftayı daha galibiyetsiz geçti.

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Malcolm Thomas Baskonia Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title