Haberler

Eskişehir'de, Sporda Şiddetin Önlenmesi ve 6222 Sayılı Kanun Paneli

Abone Ol

Sporda Şiddetin Önlenmesi ve 6222 sayılı kanun paneline katılan Eskişehirspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, “Sporun gerçek amacından tam anlamıyla uzaklaşmış durumdayız” dedi.

Sporda Şiddetin Önlenmesi ve 6222 sayılı kanun paneline katılan Eskişehir spor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, "Sporun gerçek amacından tam anlamıyla uzaklaşmış durumdayız" dedi.

Anadolu Üniversitesi (AÜ) Hukuk Fakültesi ve Spor Hukuku Enstitüsü tarafından ortaklaşa olarak düzenlenen, 'Sporda Şiddetin Önlenmesi ve 6222 sayılı kanun' paneline katılan Eskişehir spor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, panelde yaptığı konuşmasında sporculara ve futbolseverlere tavsiyelerde bulundu.

"SPORUN BİR AMACI VARDIR"

1985 yılından beri profesyonel futbolun içerisinde olduğunu ve 1985 yılından beri sporda, özellikle futbolda şiddetle, kötü sözle, hiç istenmeyen olaylarla iç içe olunduğunu belirten Ertuğrul Sağlam, "Türkiye'de sporda şiddetin, kötü sözün ve istenmeyen olayların önüne geçmek için, bu işin içinde olanlara çok önemli görevler düşüyor. Ama yapılması gereken en önemli işin, çok ufak yaşlardan itibaren onlara spor sevgisinin ve sporun gerçek amacının çok ciddi anlamda anlatılması gerekiyor. Bu spor kültürünün küçük kardeşlerimize ufak yaşlarda verilmesi gerekiyor. Sporun bence gerçek amacından tam anlamıyla uzaklaşmış durumdayız. Sporun bir amacı vardır. Bu amacı dostluktur, barıştır, kardeşliktir, toplumları ve kitleleri birbirine kaynaştıran çok önemli bir unsurdur. Bunu tekrar ön plana çıkartıp, bizim anlatmamız ve uygulamamız gerekiyor. Sadece kazanma amaçlı, kazanmayı ön plana çıkartıp, kazanma adına her şeyin mübah olduğu bir ortamı biz hep ön plana çıkartırsak o zaman çok farklı beklentiler içine giriyoruz ki; o zaman şiddetin, kötü sözün ve istemediğimiz olayların ana kaynağı bu" diye konuştu.

"ÜLKEMİZDE SPOR; FUTBOL, BASKETBOL VE VOLEYBOLDAN İBARET DEĞİL"

Ülke sporunun sadece futboldan, biraz basketboldan ve biraz voleyboldan ibaret olmadığını vurgulayan Sağlam, "Diğer amatör branşlara da küçük kardeşlerimizi yönlendirerek, spor ortamını yaşatmak ve burada kazanmayı, kaybetmeyi, kazandığımızda nasıl davranmamız gerektiğini, kaybettiğimizde nasıl tepki vermemiz gerektiğini de anlatmamız ve öğretmemiz gerekir" açıklamalarında bulundu.

"BENDE BU İŞTE MUZDARİBİM"

Günümüze şiddetin ve spor terörünün ve kötü sözün ana kaynağının, sadece kazanmaya odaklı ve başarılı olmaya odaklı bir anlayışın; sporun yönetenlere, bunu uygulayanlara tam anlamıyla sirayet ettiğini kaydeden Eskişehirspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, "Şöyle ki maçları yaşıyoruz. Maçlardan önce başkandan başlayan ve daha sonra yöneticisi ile devam eden bir demet ve basında kendi kitlesini ve sporun içindeki insanları etkilemeye çalışan bir anlayışla bir demet savaşı, başkandan yöneticiye sirayet eden bu anlayış var. Haklı olarak bende bu işte muzdaribim. Herkes bizi tanıyor ama zaman zaman bu baskıyı biz de saha içerisinde yenik düşebiliyoruz ve kendi karakterimizin dışında davranışlar sergileyebiliyoruz. Sporcular, saha içerisinde medyasından başkanına, başkanından yöneticisine, saha kenarında hocasının ona uyguladığı baskıdan dolayı saha içerisinde bir bakıyorsunuz, dışarıda çok mülayim, çok ahlak sahibi, çok geçmişini Fair-play'i uygulamaya çalışan sporcuların, saha içerisinde kazanmak için bir canavara dönüştüğünü maalesef hep beraber yaşıyoruz. Dışarıda bir bakıyorsunuz çocuğa, o kadar ahlak timsali konuşurken yüzü kızarıyor, 'ne güzel çocuk' diyorsunuz. Bu adam saha içine bir giriyor, bütün pisliği yapan, bütün hileleri ortaya koyan, sporun gerçek amacından uzak davranışlarla görüp şaşırıyorsunuz ve diyorsunuz ki, 'Bu insan da bu hale gelebiliyorsa, o zaman varsın gerisini sizler düşünün.' Ama sporcudan da gelen ortaya konan bir davranış, bu da taraftarımız var ki; başkanı, yöneticisi, hocası, futbolcusu onu böyle davranmaya yönlendirmiş, bir bakıyorsunuz ki taraftarlar bütün bu yaşananlardan sonra esas şiddeti uygulayan ve hepimizin yönlendirmesiyle ağır faturanın çıktığı yer olan taraftarlara böyle bir ortam hazırlamış oluyoruz" şeklinde konuştu.

"TUTTUĞUMUZ TAKIMIN ELDE ETTİĞİ NETİCE İLE KENDİMİZE TOPLUMDA STATÜ BELİRLER HALE GELDİK"

Futbolun içerisinde kazanmak kadar, kaybetmenin de olduğunu ve çok daha farklı amaçların ve hedeflerin olduğunu tekrar ön plana çıkartılması gerektiğini aktaran Sağlam şöyle devam etti:

"Bizler kazanma baskısından dolayı, tuttuğumuz takımın elde ettiği netice ile kendimize toplumda statü belirler hale geldik. Bu ciddi anlamda incelenmesi gereken bir konu. İnsana bir bakıyorsunuz, takım maç kazanıyor, ertesi gün işe giderken kral gibi gidiyor. Kaybeden için durum daha da vahim. Ben bunu yaşıyorum şu anda. 17 yaşında bir oğlum var. Maç kaybettiğimiz zaman ertesi gün okula gitmek istemiyor. 'Baba ben okula gitmek istemiyorum' diyor. Niye diyorum, 'arkadaşlarım benimle dalga geçecek, rencide edecek' diyor. İş yerlerinde durumlar farklı değil, çalışanlar da mazeret bulup ertesi gün işe gitmek istemiyor. Orada yenildiği takımın taraftarı onu rencide edecek, kızdıracaklar, dalga geçecekler diye bu baskıdan kurtulmak için böyle bir kaçış yolu izlemeye başlıyorlar. Bizim bunlardan uzaklaşmamız lazım. Yani sporun içerisinde, özellikle şiddetin çok yoğun yaşandığı futbolun içerisinde bir defa bu işin içerisinde kazanmak kadar kaybetmenin de olduğu, bu işin çok daha farklı amaçlarının ve hedeflerinin olduğunu tekrar ön plana çıkartmamız lazım."

"SPORDA SAYGILI VE HOŞGÖRÜLÜ DAVRANILMASI GEREK"

Sporda daha saygılı ve hoşgörülü davranılması gerektiğini aktaran Sağlam, "FIFA ve UEFA'nın özellikle son yıllarda ön plana çıkartmaya çalıştığı bir husus var ki; buna hepimizin ihtiyacı var. O da Fair-play ve özelikle birbirimize saygı konusunda Türkiye Futbol Federasyonu da (TFF) son zamanlarda çalışma yapıyor. Bu sadece sporda değil, hayatımızın her anında bize lazım olan birbirimize karşı biraz daha saygılı, daha hoşgörülü, empati yapıp onu anlayabileceğimiz bir ortamı ortaya çıkarıp uygulamamız gerektiği konusunda çok ciddi bir isteğim var. Öncelikle yöneticilerimiz bu konuda birbirlerine biraz daha saygılı olurlarsa, kaybettiğimiz zaman gidip kazananın emeğine saygı göstererek soğukkanlı bir şekilde içten ve samimi bir şekilde tebrik edebilirsek, sahada aslında futbolcularda sorunun en azı orada. Çünkü futbolcuların hepsi birbiriyle arkadaş. Orada birbirlerini kırıyorlar, kafaları yarılıyor, küfrediyorlar ama maç bitiyor, bir bakıyorsunuz hepsi sarmaş dolaş olmuş içeri gidiyorlar. Bu konuda biraz daha birbirimize saygılı olmak ve hoşgörülü yaklaşmak zorundayız" dedi.

"ONLAR KÜFREDİYORSA BİZ ETMEYECEĞİZ"

Eskişehirspor taraftarından bir istekte bulunan Eskişehirspor Teknik Direktörü Ertuğrul Sağlam, önümüzdeki dönemde oynanacak maçlarda taraftarlarının küfretmemesini ve kulübün ceza almamasını istediğini ifade ederek, "Eskişehir bir futbol şehri, futbol geçmişi ve kendine has futbol kültürü olan çok güzel bir şehir. Futbol burada ciddi anlamda çok derinden yaşanıyor. Çok yakın zamanda bir kupa finali oynayacağız. Oraya gelecek taraftarlarımız, futbol kültürüne sahip, futbolun geçmişinde Türk futboluna önderlik yapmış bir camianın Fair-play ve centilmenlik konusunda da bütün ülkeye örnek olması ve bütün ülkenin parmakla gösterdiği bir taraftar grubu olması dileğim var. Bu konuda arada taraftarlarımızla konuşuyoruz. 'Neden küfrediyorsunuz? Bakın kulüp zarar görüyor, takım zarar görüyor. Zaten ekonomik sıkıntı yaşıyoruz. Her hafta 100 bin lira, 150 bin lira ceza yiyoruz, yazık günah' diyorum. Çok basit bir cevap geliyor, 'Bize küfrediyorlar, biz etmeyelim mi?'. Yani siz etmeyeceksiniz. Biz diğer takımlardan farklıyız diyorsak, bizim kendimize ait bir futbol geçmişimiz var, biz Anadolu futboluna önderlik ettik diyorsak, o zaman bu konuda da önderlik edeceğiz ve farkımızı ortaya çıkartacağız. Onlar ediyorlarsa biz etmeyeceğiz, onların küfrüne karşı biz daha güzel bir şekilde karşılık vereceğiz ve farkımızı ortaya çıkartacağız. O yüzden taraftardan rica ediyorum, bundan sonraki dönemde yeterince ceza aldık lütfen önümüzdeki sene inşallah Türk futbolunu Avrupa'da temsil edeceğiz. Avrupa'da oynayacak bir takımın taraftarı gibi davranalım ve bu konuda bütün ülkeye öncülük edip örnek olalım" sözlerine değindi.

Sağlam'ın konuşmasının ardından, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakütesi Dekanı Prof. Dr. Ufuk Aydın tarafından yönetilen panel, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Celalettin Karanfil, İstanbul Cumhuriyet Savcısı Taner Tabel ve Spor Hukuku Derneği Başkan Yardımcısı Avukat Alpay Köse'nin konuşmalarının ardından son buldu. Programa Eskişehirspor Kulübü Yönetim Kurulu Başkanı Mesut Hoşcan ve davetliler de katıldı. - ESKİŞEHİR

Kaynak: İhlas Haber Ajansı / Spor

Anadolu Üniversitesi Ertuğrul Sağlam Eskişehirspor Spor Spor Haberler

Bakmadan Geçme

1000
Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
title