"Fenerbahçe'nin Taraftarı Irkçılık Sergileyemez"
Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Talat Yılmaz, son günlerde yaşanılan olayları ve yapılan açıklamaları FB TV'ye değerlendirdi.
Fenerbahçe GENEL SEKRETERİ YILMAZ: "FENERBAHÇE'NİN HİÇBİR TARAFTARI IRKÇILIK ANLAMINDA HİÇBİR DAVRANIŞ, SÖZ SERGİLEYEMEZ, SERGİLEMEMİŞTİR"
FENERBAHÇE GENEL SEKRETERİ YILMAZ: "FENERBAHÇE'NİN HİÇBİR TARAFTARI IRKÇILIK ANLAMINDA HİÇBİR DAVRANIŞ, SÖZ SERGİLEYEMEZ, SERGİLEMEMİŞTİR"
"ŞU SON DERBİDE HASAN ŞAŞ'IN SEYİRCİYİ TAHRİK ETMESİ, MAÇ SONRASINDAKİ KOMİK DURUM, KOMEDİ. SANKİ İLK DEFA SEVİNÇ GÖSTERİLERİNDE BULUNUYORSUNUZ. SİZİN ŞAMPİYONLUĞUNUZ, BAYATLADI; BİTTİ. BİR HAFTA ÖNCE, BİR HAFTA SONRA KALMADI. KENDİ KUTLAMANIZI; KAPALI AÇIK ALANDA YAPIN. FENERBAHÇE STADINDA HOPLAMAK, ZIPLAMAK, TAHRİKTEN BAŞKA BİR YORUMA GİDEMEZ"
"HEP BERABER YEPYENİ, TERTEMİZ BİR SAYFA AÇALIM. BÜTÜN KULÜPLER İÇİN GEÇERLİ OLSUN. STATLARDA SALONLARDA BUNLARI BİTİRELİM"
Fenerbahçe Kulübü Genel Sekreteri Talat Yılmaz, son günlerde yaşanılan olayları ve yapılan açıklamaları FB TV'de yayınlanan "Gündem Özel" programına değerlendirdi.
Öncelikli olarak geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden Fenerbahçe taraftarı Burak Yıldırım ve Reyhanlı'da yaşanılan patlama sonrasında kaybettiğimiz çok sayıda vatandaşımıza baş sağlığından bulunan Genel Sekreter Talat Yılmaz, "Burak Yıldırım kardeşime Allah rahmet eylesin, kederli ailesine, arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz. Bir evlat kolay yetişmiyor. Üzerinde bir forma var diye bu genci katletmesi kabul edilebilir bir şey değil. Başkanımız Aziz Yıldırım başta olmak üzere tüm yöneticilerin, taraftarların futbol severlerin bundan dolayı üzüntülü olduklarını biliyoruz. Bu üzüntümüzü de inşallah bu şiddeti durdurmaya yönelik olarak, yeni bir milad doğurur diye düşünüyorum. Bu arada Reyhanlı'da yok olasıca teröre kurban verdiğimiz vatandaşlarımız kardeşlerimiz içinde Allah'tan rahmet diliyorum. Yakınlarına baş sağlığı, yaralı olan kardeşlerimize de acil şifalar diliyorum. Bu konuda çok dikkatli olmamız gerektiğini ifade ediyorum. Fenerbahçe Kulübü'nün kültüründe; cumhuriyetin temeline harç koyan bir geleneğimiz var. Cumhuriyetin, ülkemizin bütünlüğünün kıymetini biliyoruz, bu ülkede herkese de yer olduğunu da ifade ediyoruz Terörün bitmesini harici ve dahili düşmanlarında Türk milletinin sabrını test etmesine son vermesini diliyoruz" dedi.
Kulübün geçtiğimiz günlerde tribünlerde açılmak istenen bir pankart sonrası yaptığı açıklamanın hatırlatılması üzerine Talat Yılmaz,"Fenerbahçe Spor Kulübü öncelikli bir spor kulübüdür. Bizim hiçbir siyasi görüşe yaklaşımımız diğerlerinden farklı değil. Taraftarın bir siyasi görüşü, bir inancı olabilir. Fenerbahçe'nin kulüp olarak bir siyasi görüşü olamaz. Her siyasi partiye eşittir. Bizim işimiz sporda başarıya endekslenmektir. Reyhanlı'da vatandaşlarımız hayatını kaybetti. Biz hiçbir grubu kastederek, açıklama yaptık. Bu münferit bir olaydır. Fenerbahçe taraftarlarına maledilemez dedik. Kimse üstüne bir şey almasın. Bizim için öncelik, Cumhuriyet, vatanın bölünmezliği ve Türk milletinin huzurudur" diye konuştu.
Cumartesi günü yapılan Mali Genel Kurul'da Başkan Aziz Yıldırım'ın yaptığı konuşmaya açıklık getiren Talat Yılmaz, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
"Sayın Başkan fevkalede yapıcı, uzlaştırıcı bir konuşma yaptı. Biz bir realiteyi ortaya koymaya çalıştık. Sayın Başkan'da dedi ki: "Biz kanunların emrettiği yükümlülükleri yerine getiriyoruz. Vergimizi ödüyoruz. Sigortamızı ödüyoruz. Mevzuata uygun olarak bir Fenerbahçe A.Ş diye takımımızın sahibi olan bir şirketimiz var. Bu şirketimizin hisseleri SPK'da işlem görüyor". Deniliyor ki, bir takım sermaye artışı yaparak, kaynak yarattı. Bu kaynağın yaratılmasının bazıları yasal olmadığı söylüyor. Biz yasal olup olmadığı konusunda yetkililerden açıklama bekliyoruz. Eğer GS Kulübü'nün yaptığı bu sermaye artışı ile yarattığı kaynak uygun bir yol ise bize de tavsiye edin biz de yapalım. Değil ise yasal işlemi yapın, haksız rekabet olmasın. Bunu demek istedik. Bir de vergi mevzuatı, biz vergimizi zamanında ödemeye çalışıyoruz. Bütün kulüplerin vergilerinin açıklanmasını istiyoruz. Çünkü vergisini ödemeyip, yeni bir yapılanma beklentisi içinde olan kulüpler var diye duyuyoruz. Biz kesinlikle buna karşıyız. Yeniden yapılandırma, af filan gelsin istemiyoruz. Çünkü o zaman bu ülkede vergisini ödeyen enayi yerine koyulacak. Ödemeyen avantajlı çıkacak. Bir mevzuat var ise herkese bu eşit uygulansın. Başkan bunu söylemek istedi. Başkan ayrıca o konuşmasında statlardaki sosyal bir yarayı dile getirdi. Bir takım olayları yapanların uyuşturucu aldığına dair duyumlarımız var. Gencecik evlatlarımız uyuşturucudan hayatını kaybediyor. Tribüne bir takım gençler geliyor. Dışarıda mahsum, uysal, efendi çocuklar. Stada geldiği zaman birden bire değişiyor. Bu değişime halk kendi arasında "bu mutlaka haplanmıştır" diyor. Normalin dışında bir davranış gösteriliyor. Bunlara uyanlar var. O yapıyor, bende yapıyım. Başkanımız uyarıda bulunuyor. "Çocukları takip edin. Kimlerle arkadaşlık yapıyor, kimlerle maça gidiyor. Üzerindeki formayı, kaşgolu hangi parayla alıyor. Bunları takip edin" Bu yanlış mı? Şiddetin çözümü yasa çıkarmakla olmuyor. Yasa çıkıyor. Yasaya uymayanlar hiçbir yaptırımla karşı karşıya değil. Verilen ceza, şu kadar ay gün maça gelmeyeceksin. Buna ağır bir para cezası, hapis cezası vermek lazım. Yasayla bu işler çözülmüyor. 6222 sayılı 6259 yasa çıktı. Sporda şiddet ve düzensizlik önlendi. Hayır, böyle bir şey olmadı. Bu yasa 14 Nisan 2011 tarihinden bu yana benim gördüğüm kadarıyla Aziz Yıldırım ve Fenerbahçe için çıkmış görünüyor. Kanunun boşlukları doldurmalı. Spor savcısı atanacak, spor savcısı yok. Kolluk kuvveti yakalıyor. Savcı bırakıyor. Netice irtibariyle stat da ve salonda meydana gelen olayın sorumlusu yönetici oluyor. Yöneticiye böyle ağır bir sorumluluk getirirseniz, ben binlerce seyircinin nabzını nasıl kontrol edeceğim. Tahrik yapılıyor. Önceden planlanıyor. Özel güvenlik, kolluk kuvvetleri tahsis ediliyor. Bunlar bu şekilde önlenemiyorsa, kanunda boşluk var demektir. Bu boşluk sadece Fenerbahçe tarafından giderilecek bir boşluk değildir. Bütün kulüplerin yetikleri oturup, bu konuyu acil çözmemiz lazım. Sayın Başkanımızın söylemek istedikleri bunlar. Sadece Fenerbahçe'nin üzerinden manipülasyonlar yapılalarak, bu işler çözülmez."
Son günlerde yapılan bazı açıklamalarda değinen Genel Sekreter Talat Yılmaz, "Galatasaray Kulübü Başkanı "Önümüz kesilmeye çalışılıyor" diyor. Nedir? Sizi tehdit mi ediyorlar? Ne zaman, nerede önünüz kesiyorlar? Demek siz bir ihbarda bulunuyorsunuz. Cumhuriyet savcısı, bir kulübün başkanı medya üzerinden açıklama yapıyor. Çağıracak, diyecek ki, "Kim kesiyor, nasıl kesiyor, niçin kesiyor" Tehdit varsa söyleyecek. Bir oyun varsa söyleyecek. Tuzak varsa söyleyecek. Bir taraftan puslu hava, kaos yaratarak, amacınıza ulaşmaya çalışıyorsanız, bu çok büyük terbiyesizlik olur. Kimsede bunları yutmaz. Hepimiz tecrübeli insanlarız. Bu konuşmalara Başkanımız dikkat çekti. Başkanımız savcıları göreve çağıyor. Varsa bir şey ortaya çıksın diye. Bu kötü bir şey mi?" ifadesini kullandı.
Sporda şiddet konusuna değinen Talat Yılmaz önerilerini de şu ifadelerle dile getirdi:
"1960 ihtilalinin ardından 53 yıl geçti. 53 yıl öncesinden hesap sorulmaya başlandı. Gerçekten şeffaf bir ortam oluşturulmak isteniyorsa, en azından naklen yayınların başladığı günden itibaren futbolda ne, nasıl yapılmış ortaya çıksın. Bilinenler var, açıklansın. Son 30-35 yılı aklayalım. 53 yıl ötesinden bu yana hesap sorulmaya başlanmışsa Türkiye'de, bu spor içinde yapılsın. Spordaki düzensizlik 14 Nisan 2011'de başlamadı. Çok daha öncesi var. Temizleyelim, aklayalım. Fenerbahçe üzerinden amaçlarına ulaşamak isteyen, başka malzemesi olmayanların bu yaptıklarını biz kabul etmiyoruz. Fenerbahçe 106 yıllık anlı, şanlı bir kulüp. Fenerbahçe, Cumhuriyetin temelinde harcı olan bir kulüp. Bizim kimseyle bir kavgamız yok. Ülkem için hizmet eden herkesi seviyoruz. Her şeyi bir kenera bırakıp sadece Fenerbahçe ile uğraşmak, bunun da bir tahammül noktası var. Sporu spor olmaktan çıkartanlar var. Göztepe küme düştü diye yaşanılanlar ortada. Bunlar çözülmeli. Başkanımız bu konulara dikkat çekmek istedi.
Ben Fenerbahçe Kulübü olarak şunu öneririm. Bizim takımlarımız soyunma odalarından tünele girerken, futbolu sevdirmek adına 11 tane çocukla futbolcular sahaya çıkıyor. Ben onun yerine önümüzdeki sezon şunu öneriyorum. Kadıköy ilçesinde ve Adadolu yakasındaki okullarda, sahamızda ya da salonda oynadığımız her maça kapasite durumuna göre, Şükrü Saracoğlu'na 100 ile 200 arasında ilköğretim çocuğu getirelim. Bunlar müzik, beden ve sınıf öğretmenleriyle birlikte maça gelsinler Tezahürat nasıl yapılır. Rakip takıma hangi durumlarda protesto da bulunur. Bunu öğrensinler, Bu bir eğitim işi. Bu uzun soluklu bir iş. 5- 10 yıl arasında bir müsabaka seyretmeyi öğrenmiş gençlerimiz olacak. Değişik formalarla bir arada olan, statdan eve giderken ele ele olan gençler olacak. Kardeşler arasında farklı takımları tutanlar var. Annesinden babsından farklı takımları tutan gençler var. Evde mi apartmanda mı kavgalar çıkacak. Başkanımız yıllardır sporda sevginin kardeşliğin olması için mücadele ediyor. Ama bu mücadelesinde yalnız kalıyor. Çünkü bazı taraftarlar ve yöneticiler şiddetten besleniyor. Yöneticiler örnek alınan insan. Ağzımızdan çıkan kelimelere dikkat etmemiz gerekiyor. Şu son derbide Hasan Şaş'ın seyirciyi tahrik etmesi, maç sonrasındaki komik durum, komedi. Sanki ilk defa sevinç gösterilerinde bulunuyorsunuz. Sizin şampiyonluğunuz, bayatladı; bitti. Bir hafta önce, bir hafta sonra kalmadı. Kendi kutlamanızı; kapalı açık alanda yapın. Fenerbahçe stadında hoplamak, zıplamak, tahrikten başka bir yoruma gidemez.
Kısa vadeli yapılması gereken ise, bütün kulüplerin bir araya gelip, Fenerbahçe Kulübü bunu Aziz Yıldırım'ın başkanlığında yapmaya hazır. Zaten Aziz Yıldırım bu işlerin öncüsü. Kulüpler Birliğinin Başkanlığı karizmaya ve yeteneğe bağlı kurum. Kurumun başındaki kişinin karizması ve yetenekleri iyiyse, o kurum daha iyi temsil edilir. Aziz Yıldırım Kulüpler Birliği Vakfı Başkanı iken naklen yayın gelirlerinin arttırılması konusunda fevkalade başarılı olmuştur ve bundan bütün kulüpler yararlanmıştır. Aziz Yıldırım hep öncü olmuştur. Türkiye'deki tesisleşmenin önünü Fenerbahçe'den başlayarak açmış ve örnek alınmıştır. Futboldaki şiddetin ve düzensizliğin önlenmesi konusunda bütün kulüpler Aziz Yıldırım'ın başkanlığında bir araya gelmeye, meseleleri yüreklice ortaya koymaya, çözüm yollarını dile getirmeye, bununla ilgili gerekirse hükümet nezdinde TBMM nezdinde baskı grubu oluşturmamız lazım. Yoksa bütün bu meydana gelecek olaylardan zararlı çıkacak, kurumlarıdır. Kulüpler, yöneticiler ve taraflardır. Bunu önlemiz gerekiyor. Kulüplerin cezalandırılmasına, kombine almış taraftarların 3-5 tane kendini bilmez insanların yaptığı davranışlar yüzünden cezalandırılmasına anlam veremiyoruz. Bu aynı zamanda kulüplerin ekonomik kaybına sebep oluyor. Adaletsizlik. Bu konuda basına da görev düşüyor. Sorumluluğu olmadan sallayanlar var. İnsanları tahrik edenler, yalan üzerine kurgulanmış olaylar var. Bunların da önlenmesi gerekiyor. Yöneticileri, taraftarları da suçluyor. Burada medyada, TFF'da, MHK'da sorumlu olacak. Göz göre göre yanlış karar veren bir hakemi ödüllendiren bir Merkez Hakem Kurulu ile bu işlerin gitmeyeceği belli. Bunlarında düzelmesi lazım. Hep beraber yepyeni, tertemiz bir sayfa açalım. Bütün kulüpler için geçerli olsun. Statlarda salonlarda bunları bitirelim."
Taraftar gruplarıyla ilgili de Genel Sekreter Yılmaz, "Bizim taraftar grupları ile ilgili şunu söyleyim. Fenerbahçe'ye zarar veren bu insanları grup olarak kabul etmiyoruz. Bize zarar veren kişileri taraftar olarak kabul etmiyoruz. Fenerbahçe, bir spor kulübü ve dernek. Dernek, sokaktan yönetilmez. Derneğin nasıl yönetileceği, kanunda belirtilmiş, tüzüğümüzde belirtilmiştir. Seçimle yöneticiler geliyor, gidiyor. Bir maça bağlı olarak, akıl almaz sloganlar atarsanız ve yasak olan yanıcı patlayıcı maddeleri paraşütlü meşaleleri gönderip, UEFA nezdinde bile ceza almamıza neden oluyorsanız, taraftar değilsin. Bizim tribünlerimizde yüzlerce, binlerce grup vardır. Takımımızın başarılı olmasını hoş bir ortam içinde yapmalıyız. Bunu bozucu, engelleyici davranışlarda bulunanları şiddetle temin ediyoruz. Bizim hiçbir grupla meselemiz yoktur. Fenerbahçemize zarar veren kişi ve kişilerle mücadele ederiz. Bizim açıklamalarımızda isim ya da grup belirtilmez. Kimse bizim açıklamalarımızdan üstüne bir şey alıp da Fener bahçe'yi, Başkanımız Aziz Yıldırım'ı yıpratmaya kalkışmasın. Biz gerekli cevabı herkese veririz" dedi.
Basında yer alan bir fotoğrafla ilgili Talat Yılmaz,"Fenerbahçe'nin kültüründe ırkçılık, din, mezhep ayrımı yoktur. Kuzey Afrika'dan Osmanlı zamanında ülkemize getirilmiş vatandaşlarımız var. Hatta bunlardan birisi Hadi Türkmen, Fenerbahçe'de yönetici olmuştur. Lefter, Rum ve Hristiyan'dır. Fenerbahçe'de böyle oyuncular vardır. Bütün spor dallarında vardır, farklı din ve kültürlerden. Biz bir karma kültüre sahibiz. Ne için gösterildiği belli olmayan bir şeyi ırkçılığa taşımak çok ayıp bir şey. Fenerbahçe'nin kültüründe böyle bir şey yok. Fenerbahçe'nin hiçbir taraftarı ırkçılık anlamında hiçbir davranış, söz sergileyemez, sergilememiştir" diye konuştu.
"Bir an evvel şiddet ve düzensizliği önleyelim" diyen Yılmaz, sözlerini şu ifadelerle tamamladı:
"Diğer kulüplere de söyleyeceğim, Fenerbahçe üzerinden kendi çıkarları doğrultusunda politika yapmasınlar. Fenerbahçe Türkiye'nin en büyük kulübüdür. İlklerin takımıdır. Fenerbahçe kendi yağıyla kavrulan, kendi taraftar ve yöneticilerinin destekleriyle tesisleşen, devlete sırtını dayayan değil, tersine devlete ödevlerini yerine getiren kulüptür. Bizim büyüklüğümüzü böyle tuzaklarla kimse lekeleyemez. Bizim anamızın ak üstü gibi helal işler yapıyoruz ve bundan da gurur duyuyoruz. Bu yaptığımız işlerde Türk milletinin yararına. Herkese kapılarımız açık. Yok çilek getirdim, yok böcek getirdim. Çilek ömrü olmayan bir meyve. Bizde insanlarda er kişi arıyoruz. Gönlünü verecek, fedekarça, Mehmetçik olacak sporcular arıyoruz. Onlara isim takarak, şüpheye düşüyoruz. Özellikle bazı takımların yöneticilerininde provokasyonel yönelik açıklamalara son vermeli. Başkanımız Genel Kurul'da söyledi. Ünal Aysal medya üzerinden Başkanımızla konuşuyor. "Beni davet ederse ben Lizbon'a gelirim" diyor. Kulübün, Aziz Yıldırım'ın telefonları belli. Telefon edersin, dersin ki "Tebrik ediyorum. Bende Lizbon'a gelmek istiyorum. Gönlüm sizle beraber". Size cevap verilemezse, o zaman dersin ki Fenerbahçe Spor Kulübü'nü aradım. Lizbon'a gitmek için bana cevap vermediler. Sondan başına kadar haklı olursun. Peki siz çeyrek final oynadınız. Davet ettiniz mi Aziz Yıldırım'ı ? Samimi olmak lazım. Bu samimi değil, şova yönelik davranış. Diyalogları medya üzerinden değil, kendi aramızda kuralım. Onun zamanı geldi. Şiddet ve düzensizlik nasıl önlenirin, bir parçası da birbirimize laf yetiştirmeyi bırakalım. Medeni insanlar gibi aramızda diyalog kuralım. Bu işi biz sona erdirelim"
İSTANBUL / DHA - İstanbul