Garip Mücadele: Şanlıurfaspor 0-2 Manisaspor
Şanlıurfaspor ciddi handikaplarla çıktığı maçta topa sert olmakla kontrolsüz müdahaleyi birbirine karıştırınca Manisaspor istediğini aldı.
Müsabaka ilk yarı itibarı ile bize "Forget Paris" filminin senaryosunu işaret etmeye başlamıştı. Billy Crystal filmde bir "NBA" hakemini canlandırır. Paris'te tanıştığı Debra Winger ile sonraları aralarında geçen tartışma sonucunda bir maça çıkar ve tribünde "hot dog" satışı yapan elemanı bile sahadan atar. İlk yarının genel gidişatı kart konusunda neredeyse bu şekilde geçse de Abdullah Yılmaz'ın kararlarında çok da aşırıya gittiğini söyleyemeyiz (2 avantaj ve Banahene'ye göstermediği kart hariç).
Şanlıurfaspor maça zaten ciddi handikaplarla çıkmıştı. Onur Akbay ve Onur Güney'in yokluğunda görev alan isimlerden Önder Turacı ligin dinamiklerinden uzak, Uğur ise maç tecrübesinden yoksundu. Haliyle geri dörtlü için maç başında soru işaretleri barınmaktaydı. Aynı ifadeleri orta saha ve hücum hattı için de kullanabiliriz. Maç tecrübesinden yoksun Mustafa Aşan, geçen hafta ilk kez forma giyen Şenol Akın ve yeni transfer Onur Kolay ile hem dinamik hem birbirine alışmış Manisaspor orta sahasına karşı oynamak oldukça zor olacaktı, öyle de oldu. Hiç değilse Fotakis'in ilk 11 başladığı kurguda top biraz daha fazla Şanlıurfaspor'da kalabilir, hücum tıkanıklığı yaşandığı zaman dilimlerinde yine Fotakis ile şut denemeleri gelebilirdi.
Şanlıurfaspor'da oyuncular topa sert olmak ile kontrolsüz müdahale ayrımında kafa karışıklığı yaşayınca maçın ritmini tamamen ellerinden kaçırdılar. Oysa Banahene ile başlayan ve Onur Kolay'ın sürüklediği atakta Mikiç, neredeyse kendi kalesine gol atacak vuruşu da yapmış ve top direkten dönmüştü. Ayrıca bu pozisyon Manisaspor'un genel savunma prensipleri zaafı hakkında da detaylar taşımaktaydı. Şanlıurfaspor bu zaafa yüklenmek yerine ilk olguyu düşündü ve maçın kontrolünü kaybetti. Addülhamit'in kırmızı kartı futbolda çevre kontrolünün de ne kadar önemli olduğunun bir kanıtıydı. Abdülhamit çevre kontrolü olmaksızın harekete başlayıp mecburen bitirince kırmızı kartı gördü. Reha Kapsal oyuna kırmızı kart sonrası müdahale edip yine yeni ve maç tecrübesi olmayan Ercan'ı tandeme koyarak geriyi üçlerken, kanatları da Mustafa ve Uğur'a teslim etti. Bu teslim esasında maçın da teslimi oldu. Uğur'un kanadından yapılan ortaya arka direkte Mustafa eliyle müdahale edince hakem hem penaltı kararı verdi hem de Mustafa'yı ikinci sarı karttan oyun dışı bıraktı. İkinci yarının hemen başında Fuchs'un diyagonal kesmesini asiste çeviren Abdülkadir ise hem golle tanışmış oldu hem de gollere devam edeceğinin sinyalini verdi. Maçın zaten koparan ve sıkıcı hale getiren de bu gol oldu.
Urfa'da 2 gol, 2 kırmızı kart
Not defterimize düşenler
Abdullah Yılmaz'ın sarı kartı olmasına rağmen düdük sonrası topu kendi üstüne doğru vuran Banahene'yi oyunda tutması(yıllar önce Sergen Yalçın maç bitimi topu hakeme doğru vurmuş ve kırmızı kart görmüş, sonrasında "ben topu hakeme atmadım, atsaydım vururdum" demişti)
Mikiç'in 32: 50'de ceza sahası içine Şenol Akın'a doğru gönderilen topta Şenol'un son hareketini bitirmesini bekleyip sonrasında müdahale etmesi ve kendisini müdahaleye pozisyonu izlerken hazırlaması, genç savunma oyuncuları için videoluk hareketti.
Fuchs'un devam eden asistleri ile Manisaspor'u Fenerbahçe ve Sivasspor'dan sonra bek katkısı alan takımlar arasında hala üçüncü sırada tutması.
Şanlıurfaspor'un anlamsız transfer politikası.
Manisaspor'un anlamlı ve oldukça anlaşılabilir transfer politikası.