"Gençlik ve Spor Kulüpleri Çalıştayı"
Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakanı Suat Kılıç, deplasman yasaklarının Türk sporcusu, seyircisi ve taraftarına karşı büyük bir haksızlık olduğunu dile getirdi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Bakanı Suat Kılıç, deplasman yasaklarının Türk sporcusu, seyircisi ve taraftarına karşı büyük bir haksızlık olduğunu dile getirdi. Kılıç, "Maalesef büyük kulüplerimizin başkanları kendi müsabakalarını bir araya gelip izleyecek hukuku bir süreden beri devam ettiremiyorlar. Belki önümüzdeki haftalarda, sezonun ikinci yarısında bir inisiyatif geliştiririz ve bu yabancılaşmanın önüne hep birlikte geçeriz" dedi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı Konferans Salonu'nda düzenlenen "Gençlik ve Spor Kulüpleri Çalıştayı"na Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan, Spor Genel Müdürlüğü Tahkim Kurulu Başkanı Hasan Gerçeker, TFF Başkanı Yıldırım Demirören, Kulüpler Birliği Başkanı Halil Ünal, Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Genel Başkanı Naci Arkan, Türkiye Amatör Spor Kulüpleri Konfederasyonu (TASSK) Başkanı Ali Düşmez, Türkiye Basketbol Federasyonu Başkanı Turgay Demirel, Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav, Antalyaspor Başkanı Hasan Akıncıoğlu ile spor hukukçuları, akademisyenler ve davetliler katıldı.
Suat Kılıç, "Uzunca bir süredir Türkiye'de artık kulüplerin kendi mevzuatıyla yönetilmelerini, herkes kesim seslendiriyor. Biz de bu yöndeki talebe sahip çıktık ve haklı bir talep olduğuna inandık" dedi.
Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde Kulüpler Yasası'na ilişkin taslak bir metin oluşturulması için çalışmaların bulunduğunu ifade eden Kılıç, "Hazırlanan kanun tasarısının Kulüpler Birliği Vakfı'ndaki toplantıdaki toplantıda, kulüp yöneticileri tarafından veto edilmesi gibi bir durum asla söz konusu değil. Bize henüz bir tasarıyı kamuoyuna mal etmiş değiliz. Bu kanunu çıkarma konusunda tek taraflı, muhattapları dinlemeyen ve aceleci bir tavır içerisinde olsak, bakanlık olarak böyle bir tasarıyı Kulüpler Birliği Vakfı'nda tartışmaya açmayız, Bakanlar Kurulu'nda imzaya açarız" ifadelerini kullandı. Bakan Kılıç, yürütülen tartışmaların içerik ve ciddiyet boyutunda dikkate alınması gerektiğini belirtti.
"BİR KANUN ÇIKARMA ACELECİLİĞİ İÇİNDE DEĞİLİZ"
"Bir kanun çıkarma aceleciliği içinde asla değiliz" diyen Kılıç, söz konusu kanuna devletin ya da bakanlığın değil başta futbol olmak üzere, Türkiye'deki spor sektörünün ihtiyacı olduğunu belirtti. Bu hafta oynanan spor müsabakalarında çıkan olayları hatırlatan Kılıç, "Kiminde mali yapıdan kaynaklanan problemler var, kiminde yönetimden kaynaklanan sorunlar var, kiminde taraftardan kaynaklanan sorunlar var ama çözüm bekleyen acil, önemli ve öncelikli sorunlar var. İki şeyden birini yapabiliriz; 'bu sorunlar bizi ilgilendirmiyor' deyip kafamızı kuma gömeriz ama sadece kafasını kuma gömenler gece olduğunu zannederler, yani sorunlar bu haliyle açıkta ve hedef halinde durur. ya da aklı başında yönetmeyi bilen, 'liderlik yapabilen insanlara sorunlarla yaşamak değil, sorunları çözüme kavuşturmak yakışır' deyip sorunların üzerine gideceğiz" şeklinde konuştu. Kılıç, spor medyasının Kulüplerbirliği Kanunu'na ilişkin yeterli ilgiyi göstermediğini belirtti.
Bakan Kılıç, "Eğer bu ülkeyi seviyorsak, bu ülkenin gençlerine karşı bir sorumluluk ve heyecan taşıyorsak, yarını beklemeden bugünden adım atmak ve elimizi taşın altına koymak zorundayız" dedi. Ateşi tutmak için maşa kullananların hiçbir zaman bir sorunun çözümüne muvaffak olmayacağını vurgulayan Kılıç, "Türk sporunun, ateşi alabilecek sıcak patatesi avucunun içinde tutabilecek insanlara ihtiyacı var. Bu anlamda bu kanun çıksa da çıkmasa da bu adımın atılması kanaatiyle hareket ettik" diye konuştu.
"TFF'DE BEKLENTİM ÜST DÜZEYDE"
Türk sporundaki sorunların çözümünde sektörün içinde olanları doğrudan ilgilendirdiğini söyleyen Kılıç, "Bu noktada, TFF'den beklentim çok ama çok üst düzeyde. Dernekler mevzuatıyla milyar dolarlık kulüplerin idare edilemeyeceğini biliyorlar, tavırlarını net bir şekilde ortaya koymalılar. Kulüpler Birliği Vakfı'ndan beklentim çok üst düzeyde. Kulüplerin Dernekler Yasası'yla artık idare edilemeyeceğini çok ama çok biliyorlar. Bu yasayla gidilecek yolun sonu olan bir yol olmadığını, bu yönetim sistemiyle bu yapıların yaşatılabilir olmadığının farkındalar" ifadelerini kullandı. Bakan Kılıç, Türk sporunun çözümüne katkı sağlayacak herkesin arkasında olduklarını kaydetti.
"SON BİR KAÇ YILDIR KULÜPLER ARASINDA TANSİYON YÜKSEK"
Bakan Kılıç, kulüpler arasında son bir kaç yıldır tansiyonun yüksek olduğunu hatırlatarak, "Gizlesek de saklasak da herkes yaşananların farkında. Maalesef büyük kulüplerimizin başkanları kendi müsabakalarını bir araya gelip izleyecek hukuku bir süreden beri devam ettiremiyorlar. Belki önümüzdeki haftalarda, sezonun ikinci yarısında bir inisiyatif geliştiririz ve bu yabancılaşmanın önüne hep birlikte geçeriz" dedi.
"DEPLASMAN YASAĞI HAKSIZLIK"
Deplasman yasaklarını Türk sporcusuna, seyircisine ve taraftarına yönelik bir haksızlık olduğunu belirten Kılıç, "Şu an Türkiye'de devletten, hükümetten kaynaklanan, Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın arzusu olan, İçişleri Bakanlığı'nın talimatlarıyla karara bağlanan, il güvenlik kurullarında karara bağlanan bir deplasman yasağı söz konusu değildir. Şu an rakip sahaya seyirci götürmeme tutumu tamamen kulüplerin kendi aralarında varmış oldukları 'sözlü müdür, yazılı mıdır' bilemiyorum, bir muatabakatın neticesidir. Bu mutabakat Türk futbol seyircisini birbirine yabancılaştırmaktadır, ayrıştırmaktadır, uzaklaştırmaktadır, bu uçurum giderek daha da b
büyük bir hal alacaktır. Seyirciye 'siz gittiğiniz sahada rahat durmazsınız' muamelesi peşinen haksız bir tutumdur. Biz bu konularla ilgili kararlılığımızı korumaya devam edeceğiz. 'Şu maçta bizim seyicimizi sahaya almadılar, dolayısıyla biz de gelecek maçta onların seyircisini sahaya almayalım, ödeşelim, ödeştikten sonra durumu daha sonra değerlendirelim' demek de doğrusu sporun temsil ettiği değerlerle örtüşmüyor. Birinin ilk adımı atması lazım, birinin ilk çiçeği uzatan olması lazım, tokalaşma için iki kişi el uzatmaz. Eğer bir şeyler yapılacaksa işe bu pencereden bakmak lazım" şeklinde konuştu.
Bakan Kılıç, öyle devam etti: "Maç bitiminde bizler yöneticiler olarak evimize, ofisimize dönerken, maalesef taraftarlar kendini bu kadar kısa süre içerisinde toparlayamamaktadır, bunun da tedbirini almamaız lazım. Kulüpler, yasayla ilgili çalışmaya rakip kulübün ne kadar aleyhine olduğu ya da ne kadar menfaatine uygun olduğu penceresinden bakmamalı. Türk futbolu açısından en uygun cümleleri bulmaya, en doğru metni ortaya çıkarmaya, en düzgün cümleleri oluşturmaya katkı verilirse, Türk sporunun kurtuluşu adına çok büyük bir inisiyatif ortaya konmuş olur."
Türkiye'nin petrolü ve doğalgazı olmamasına rağmen genç nüfus potansiyeli gibi bir yer üstü zengiliği bulunduğunu ifade eden Kılıç, Avrupa Birliği'nin (AB) vize ve üyelik konusunda bu kadar katı davranmasının altında bu durumun yattığını belirtti. Genç nüfus kaynağının riske de fırsata da dönüştürülebileceğini anlatan Kılıç, "Bu kaynağın fırsat olarak değerlendirilebilmesinin en önemli aygıtı Türkiye'nin futbol sektörüdür ve Türkiye'nin spor sektörüdür" dedi. TFF'ye seslenen Kılıç, federasyonun özellikle Kulüpler Yasası, Riva'daki Milli Takım Tesisleri, Kameralı Güvenlik Sistemi ve Elektronik Bilet Uygulaması konularında katkı sağlaması gerektiğine dikkat çekti.
Açılış konuşmalarının ardından Spor Genel Müdürü Mehmet Baykan'ın moderatörlüğünde Faruk Öksüz, TSYD Genel Başkanı Naci Arkan, Eski Galatasaray İkinci Başkanı Mehmet Helvacı, Kulüpler Birliği Başkanı Halil Ünal ile TASSK Genel Başkanı Ali Düşmez Türk sporunun sorunlarına ilişkin konuşma yaptı. - ANKARA