Gökkuşağının ötesindeki kupa
Gazetecileri ve sporseverleri taşıyan uçak, gökkuşağını geçtiği gibi yemyeşil ovanın ortasına inişini gerçekleştirdi.
Gazetecileri ve sporseverleri taşıyan uçak, gökkuşağını geçtiği gibi yemyeşil ovanın ortasına inişini gerçekleştirdi. Karadeniz coğrafyasını andıran Baskonya, Türkiye basketbolunun kulüpler bazındaki en büyük başarısını gök gürültüleriyle karışık yağmurla karşılarken, taraftarlar için tezahürat fırsatı doğurmuştu. Fenerbahçe Beko ve Anadolu Efes sevdalılarının tatlı atışmaları ile otobüslerimize ayrıldık ve otelin de yer aldığı Bilbao’ya doğru hareketlendik. Ağaçlar ve yağmurun oluşturduğu habitat çoktan maç öncesi sohbetine başlamış, bizlerin de maç günü ritüellerine ortak olmamızı bekliyordu. Bilbao şehir olarak modern sanatı direkt içselleştirmiş. Öyle ki, otopark girişlerinde veya lüks gözüken bir restoranın duvarında çok eğlenceli grafiti eserleri mevcut. Guggenheim Müzesi’yle şehrin mutualist ilişkisine de bu şekilde tanıklık etmiş oldum. Müsabakaların oynanacağı şehre kavuşmanın heyecanıyla Vitoria’ya, yani Fernando Buesa Arena’nın bulunduğu şehre geçtim.
Gayet sakin gibi gözüken Vitoria’yı işgal ettiğimizi söylesem, çok da hatalı olmam. Her bir sokağında Fenerbahçe Beko taraftarı ve “Sevdik seni” ile başlayan tezahüratı yankılanıyordu. Bazen onlara Anadolu Efeslilerin de sesi karışıyor ve çok sesli koro tüm Bask şehrini dolduruyordu. Aynı şekilde salonda da bu keyifli atışmalar devam etti.
Maça geçecek olursak, Sarı-Lacivertliler maça göstermelik tam saha baskısıyla başladı. Anadolu Efes’in hücum saatinden belli bir süre çalmak ve onları ritimden uzak şekilde başlatıp erken öne geçerek kontrolü elde tutmak istedi. Fakat bu pres işe yaramadığı gibi Shane Larkin’in direkt olarak ritimle başlamasını sağladı. Oyuncuya tepede yapılan baskı, ilk adımı hızlı olan gard için tam istediği düzeni de beraberinde getirmiş oldu. Kendisine baskı yapan kısayı geçip ilk yarı boyunca sürekli beşe dört hücum yönetti. Ek olarak, ilk yarı boyunca ribauntlarda da 14-22 Efes üstünlüğü gelince maçın tüm tempo kontrolü lacivert-beyazlılara geçti.
Haftalardır uzun rotasyonu olmadan mücadele eden Fenerbahçe Beko, üçüncü çeyrekte bir kıvılcım yakalayıp farkı dört sayıya kadar indirmiş olsa da Nikola Kalinic üzerinden savunmada hatalar gelmeye devam etti. Efes’in kısalarını tehdit haline getirip, takımın geri kalanını bitirici olarak kullanmasıyla fark tekrar çift hanelere çıktı. Fenerbahçe’nin kaybetmesinde Larkin’in sayıları kadar diğer rol oynayan bir başka faktör ise kısaların aldığı ribauntlar ve yorgun olan sarı-lacivertlilerin geçiş hücumunu engellemek için geri koşmak zorunda kalmasıydı. Son çeyreği iyice formaliteye dönen mücadeleyi Efes 92-73 ile geçti ve ilk finalist olmaya hak kazandı. Maçın adamı Larkin’in ulaştığı 43 verimlilik puanının (30 sayı,7 asist,7 ribaunt) EuroLeague Final-Four rekoru olduğunu da not düşmek gerek.
Finalin diğer tarafının belirlendiği müsabakadaysa, Real Madrid ve CSKA Moskova arasında kıran kırana bir mücadeleye tanıklık ettik. İspanyol takımının uzunu Walter Tavares’in bloklarından kaçmak için orta mesafe ve dış atışlara yönelen CSKA, ilk yarı boyunca bulduğu üç sayılık atışları %55.6 (5/9) ile değerlendirdi. CSKA içeriyi zorlamadıkça, EuroLeague’in en iyi savunmacısı olan Tavares’i sahadan silmiş oldu. Uzun oyuncunun çıktığı zamanlarda da Will Clyburn ile tekrar birebirler üzerinden içeriden sayı ürettiler. Sezon boyunca en iyi çözüm üreten koçlardan biri Pablo Laso’ydu. İkinci yarının başlamasından iki dakika sonra Tavares – Gustavo Ayon değişikliğini yaptı. Bu sayede Ayon’u pas kanalı haline getirerek hücum motorunu çalıştırdı. Ancak CSKA oyuncusu Sergio Rodriguez’in direnciyle 12 sayılara kadar çıkan fark 78-73 ile beş sayıya kadar indi. Maçın bitimine altı dakika kala, Koç Laso’nun Tavares hamlesini ise anlamak mümkün değildi. Nando De Colo ile zaten kolay faul alan oyuncunun karşısına, değişim savunmasında uzun oyuncuyla kalmak kolay sayıya davetiye çıkardı. Tüm momentumu da arkasına alan CSKA, maçı 95-90 kazandı. Özellikle Sergio Llull’un gereksiz zorlamaları ve Koç Dimitris Itoudis’in Daniel Hackett’la Real’in kısalarına uyguladığı baskı galibiyeti getiren faktör oldu.
Larkin’in rekor kırdığı, diğer tarafta da Koç Itoudis’in doğru hamleleri 2018-2019 EuroLeague finalinin adını koydu. Anadolu Efes’in işi zor ama bu geceden itibaren CSKA teknik heyeti Larkin’i nasıl durduracakları üzerine baya uykusuz kalacaklar. Bizi gökkuşağıyla karşılayan Bilbao’da bakalım onun ötesine kim geçebilecek.
Israel Kamakawiwo'ole’nin de anlattığı gibi…
Somewhere over the rainbow way up high / Gökkuşağının üzerinde, yükseklerde bir yerAnd the dreams that you dream of once in a lullaby / Ve her ninnide bir kez düşlediğin Somewhere over the rainbow bluebirds fly / Gökkuşağının üzerinde bir yerde mavi kuşlar uçar And the dreams that you dream of, dreams really do come true / Ve düşlediklerin, düşler sahiden gerçekleşir Someday I'll wish upon a star, wake up where the clouds are far behind me / Bir gün bir yıldızın üzerinde olmak isterim, bulutların ardımda kaldığı yerde uyanmak…