Grand Prix raporu: ABD
2019 sezonunun 19. durağını göz açıp kapayıncaya geride bıraktı.
2019 sezonunun 19. durağını göz açıp kapayıncaya geride bıraktı. Her biri ayrı hikâyeler barındıran yarışların ardından kitabın sonuna noktayı koyan isim bu sezon da Mercedes’ten Lewis Hamilton oldu.
ABD’ye gelirken kendisine şampiyonluk için dört puan yeteceğini bilen İngiliz sürücü, Meksika’da aldığı epik galibiyetle takım arkadaşı Valtteri Bottas’la sezonun en büyüğü olma mücadelesinde kendisini avantajlı konuma getirmişti. Bu sebepten olsa gerek Mercedes için hafta sonu, antrenman turlarını göz önüne alırsak pek de iyi başlamamıştı. Takımda bir rahatlık olduğu anlaşılabiliyordu. İkinci antrenman turu hariç ilk üçe giremeyen Gümüş Oklar, şüphesiz ki sıralama turlarında bu gidişata çeki düzen vermeliydi. Tahmin edildiği gibi de oldu ve bambaşka bir çehre ile sıralama turları için piste çıkan Bottas ile Hamilton, sırasıyla birinci ve beşinci cebi alarak hafta sonunu mutlu bitirebilmenin anahtarını cebe koymayı başardı.
ABD gibi birkaç bölümü hariç geçiş imkanı kolay olmayan pistlerde, start anının ve ilk viraja kadar olan kısımların diğer turların hikayesinde belirleyici olduğunu biliriz. İşte ABD’de de beş kırmızı ışık yanıp söndükten sonra, ilk üç çizgiyi kapatan pilotlar arasında dikkati çeken isimler Ferrari pilotları oldu. Aralarında sözleşmişçesine çok kötü start alan Sebastian Vettel ve Charles Leclerc, henüz ilk on saniye itibarıyla avantajlı konumlarını ilginç şekilde kaybetti.
Yarışın üç büyük takım ve onların zirve mücadelesi ile geçmesini bekleyen bizler için hayal kırıklığı daha ilk turdan göz kırpmıştı.
Akıl oyunları
Birinci turun sonunda Bottas ve Max Verstappen ilk iki, Hamilton ise üçüncü sıraya otururken bu üç isim arka tarafla bağlarını büyük ölçüde koparmayı başardı.
O dakikadan sonra kendi hataları veya pit-stoplarda aksilik olmadığı sürece bu üçlünün konumlarını koruyacağı aşikârdı.
Yarış, ilk pit hamlelerine kadar başladığı gibi devam etti.
Pit hamlesini erken yapan RedBull kampı, Verstappen’i çağırınca Mercedes de Bottas’ın konumunu riske atmamak üzere bir hamle yaptı. 56 tur boyunca tek pit beklentisinde olan Pirelli ve bizler için ilginç sayılabilecek bir hamleydi bu. Yarışın ilerleyen turlarında bu ikilinin bir kez daha pite girmesine dair beklenti oluşmuştu. Peki ya Hamilton bu akıl oyununun neresinde konumlanacaktı?
Hamilton, son yarışlarda olduğu gibi tek pit yapmayı tercih etti. Düşünüldüğünde bu karar pek de bir risk taşımıyordu. Çünkü şampiyonluk için ilk sekizde yer alması İngiliz sürücüye yetecekti. Ayrıca Formula 1’de lastiklerini ekonomik biçimde kullanan sürücülerin en başında gelen Hamilton için bu atılmasından kaçınılacak bir zar değildi.
Ön kısımda bütün bunlar yaşanırken, Charles Leclerc henüz yarışın başı itibarıyla öndeki üçlünün aynasında görünemeyecek kadar uzak kalmıştı bile…
25. turda pite davet edilen Hamilton piste döndükten sonra güçlü bir ivme yakalayınca Verstappen ve Bottas’ın bir kez daha hamlede bulunması gerekti. Hamilton’ı sevindiren gelişme ise 35. turda yaşandı. Bottas ve Verstappen arka arkaya pite gelerek İngiliz sürücüye liderliği bırakmış oldu.
Hamilton için işler yarışın son çeyreğine kadar iyi gitti. Fakat gerideki isimlere tur bindirmeler başlayınca yaşadığı zaman kayıpları ve lastik aşınması, galibiyet elde ederek şampiyonluğa uzanmak isteyen İngiliz pilot için tehlike çanlarının çalması anlamına geliyordu.
Gitgide performansı düşen lastikleriyle Hamilton, yanına güçlü bir ivmeyle gelmeye başlayan Bottas’ı 51. turdaki ilk denemesinde pist dışına itmeyi başarsa da Mercedes taraftarlarının kalbini birkaç tur daha sıkıştıracak asıl savaş şüphesiz henüz sonlanmamıştı. Taze lastik avantajı elinde bulunan Bottas, kazanarak şampiyon olmak isteyen İngiliz sürücünün güçsüzleştiğini anladığı anda bir atak daha yaptı ve rahat bir geçişin ardından arkasına bakmadan zafere uzanmaya başardı.
Hamilton’ın ikinci sınavı ise RedBull’un ve pistlerin haylaz çocuğu Verstappen’e karşıydı. Tıpkı Bottas gibi iki pit yaptığı için taze lastiğe sahip olan Hollandalı sürücü, damalı bayrağı görene kadar Hamilton’ı sıkıştırdı fakat son hamleyi yapamayınca üçüncülükle yetinmek durumunda kaldı.
Ferrari’nin genç sürücüsü Charles Leclerc, Sebastian Vettel’in sekizinci turda yarış dışı kalmasının ardından bu sezon çok defalar olduğu gibi tek başına takımını sırtlamaya çalışsa da öndekilerin güçlü mücadelesine pek ayak uyduramayarak yarışı dördüncü sırada bitirdi.
Her ne kadar gözler ilk üç sıranın mücadelesine odaklanmış olsa da orta sıralar da keyifli mücadelelere ev sahipliği yaptı. Yarışa altıncı cepten başlayan ve startın ardındaki ilk virajda temas alarak ilk turun sonunda pite gelmek durumunda kalan RedBull pilotu Alexander Albon, bir ara yirminciliğe kadar gerilese de yarışı beşinci bitirmeyi bildi.
Meksika’da aracının dalgalı performansına rağmen sekizinci sırayı alan Renault sürücüsü Daniel Ricciardo ise ABD’de müthiş bir yarışı geride bırakarak altıncı oldu. McLaren’in genç isimleri Lando Norris ve Carlos Sainz ise kendileri adına değerli sayılabilecek sıralamalarla evlerine dönmüş oldu.
2019 sezonunda 19 yarış geride kaldı. Araçların binlerce kez lastikleri değişti. Yüzlerce kez kanatları değişti. Dünyada mevsimler değişti. Fakat değişmeyen şey, bir kez daha Lewis Hamilton’ın şampiyonluğu oldu.
Michael Schumacher’in Formula 1’e damga vurduğu dönemlerde Ferrari’nin teknik sorumlusu ve bugünlerde Formula 1’in sportif direktörü olan Ross Brawn’ın Lewis Hamilton için söylediği sözle altı kez dünya şampiyonunu selamlayalım: “Lewis Hamilton bu sporun tarihini tamamen kendi başına yazmaya devam ediyor.”