Hiçbir Zaman Bu Koltuğa Zorla Oturup, Yapışıp Kalmayı İsteyen Bir Antrenör Değilim"
Bursaspor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, "Hiçbir zaman bu koltuğa zorla oturup, yapışıp kalmayı isteyen bir antrenör değilim. Hiçbir yerde bunu yapmadım ve olmadım ama bu görevdeysem bildiğim doğrularla da yürümek durumundayım. Eğer başkaları bizleri yönetecekse o zaman bu koltukta oturmayız." dedi.
HÜSEYİN YEŞİLKAVAK - Bursaspor Teknik Direktörü Hamza Hamzaoğlu, "Hiçbir zaman bu koltuğa zorla oturup, yapışıp kalmayı isteyen bir antrenör değilim. Hiçbir yerde bunu yapmadım ve olmadım ama bu görevdeysem bildiğim doğrularla da yürümek durumundayım. Eğer başkaları bizleri yönetecekse o zaman bu koltukta oturmayız." dedi.
Hamzaoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Spor Toto Süper Lig'in 2. haftasında sahalarında oynadıkları Medipol Başakşehir maçının ardından milli maç nedeniyle lige verilen arada iyi bir çalışma fırsatı yakaladıklarını ve pazar akşamı deplasmanda yapacakları Fenerbahçe maçına hazırlandıklarını söyledi.
Geçen hafta Medipol Başakşehir maçının ardından yaşananların kendilerini üzdüğünü dile getiren Hamzaoğlu, "Fenerbahçe maçına 2-3 gün kaldı, hala neleri konuşuyoruz. Daha farklı şeyleri konuşmamız, üzerinde durmamız ve çalışmamız gerekirken, maalesef hala bunlarla zaman kaybediyoruz." diye konuştu.
Taraftarın tepkisi
Hamzaoğlu, yeşil-beyazlı taraftarların oyuncularına verdiği tepkinin hoşuna gitmediğini ancak taraftarın da kendileri açısından haklı olabileceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Ne olursa olsun hep söylüyoruz; bu takımın formasını taşıyan her oyuncuyu sahaya çıktığı anda seyircimizin desteklemesi gerekir. Zaten zaman haklıyı, haksızı, başarılıyı, başarısızı ayıracaktır. Daha başlarken insanları zor durumda bırakmak, hepimize zarar getirir. Sonuçta kulübümüze zarar getirir. Dolayısıyla bu benim hoşuma giden bir şey değildi. Maalesef Türkiye'de zaman zaman bunları yaşıyoruz. Taraftarımızın en kısa sürede bu tür davranışlardan uzaklaşacağını ve takımın formasını giyen her oyuncuyu sahipleneceğini düşünüyorum. İnşallah da öyle olacak. Yeni transferlerimizden memnunum. Aldığımız oyuncular şu ana kadar gösterdikleri performansla olumlu bir çizgi içindeler. Tabii ki formsuzluk zaman zaman olabilir. Henüz daha maç temposunu yakalayamamış olanlar var. Onlar da zaman içinde bunu aşacaklar. Sonuçta bu uzun bir sezon. Daha ligin başındayız. Şu an belki formu iyi olmayan oyuncular yarın öbür gün bu takımın vazgeçilmezleri arasına girebilir."
Takımda sakatlıkları nedeniyle Emre Taşdemir, Deniz Yılmaz ve Tomas Sivok'un daha forma giyemediklerini, bunun üzüntüsünü yaşadıklarını ifade eden Hamzaoğlu, bu oyuncuların da yakın zamanda aralarına dönmesiyle her şeyin daha iyi olacağını kaydetti.
"Bildiğim doğrularla yürümek durumundayım"
Hamzaoğlu, Medipol Başakşehir maçında taraftarların tepki gösterdiği oyunculardan hiçbirinin "Ben bırakıyorum." demediğinin altını çizdi.
Bu karşılaşmanın ardından kalbinin kırıldığını dile getiren Hamzaoğlu, "O anda bırakmayı da düşündüm ama beraber yola çıktığımız bir yönetim var, bizim oluşturduğumuz bir kadro var. O anda bırakmış olsaydım gelen antrenör belki de seyircinin tepkisinden dolayı o oyunculara bir daha hiç şans vermeyecek ve oynatmayacaktı. Transfer bitti. Kulüp çok daha zor günlere girecekti. Dolayısıyla bize inanan, güvenen insanlara bunu yapamazdım. O yüzden de devam etme kararı aldık. Yönetimimize bize olan desteğinden dolayı teşekkür ediyorum." ifadelerini kullandı.
Hamzaoğlu, oyuncuların gelip "Hocam devam edelim hiç problem yok bizim için hep birlikteyiz." dediklerini aktararak, şöyle konuştu:
"Onların gelmesi de güzel bir şeydi. Demek ki ne kadar iyi bir takım oluşturduğumuzu, arkadaşlarına, bizlere, kendilerine sahip çıktıklarını gösterdi. İyi bir takımız, iyi bir kadromuz var. Ben her zaman bunu söylüyorum, zaman içinde bunu ispatlayacağız, ispatlayacaklar. O yüzden seyircimizden biraz daha sabırlı olmalarını istiyorum. Biz onların beklentisine cevap veremediğimiz taktirde zaten onların söylemesine gerek kalmaz. İma dahi edilse biz çeker gideriz. Ben her zaman söylüyorum. Hiçbir zaman da bu koltuğa zorla oturup, yapışıp kalmayı isteyen bir antrenör değilim. Hiçbir yerde bunu yapmadım ama bu görevdeysem bildiğim doğrularla da yürümek durumundayım. Eğer başkaları bizleri yönetecekse o zaman bu koltukta oturmayız."
Hamzaoğlu, yeşil-beyazlı kulüpte bu sene kendisi dahil herkesin gereken fedakarlığı yaptığını, tek istediklerinin destek olduğunu anlattı.
"Fatih hocanın yaptıklarını destekliyorum"
A Milli Takım'da yaşanan değişikliklere de değinen Hamzaoğlu, Fatih Terim'in zor olanı seçtiğini söyledi.
"Her şeyden önce Fatih hocanın yaptıklarını destekliyorum. Yeni milli takımın geleceğini oluşturmak adına zor olanı seçti." diyen Hamzaoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çünkü Allah göstermesin bu maçtan mağlubiyetle veya birkaç farklı sonuçla dönülmüş olsaydı Fatih hocanın üzerine nasıl gelineceğini siz benden daha iyi tahmin edersiniz. Herkes bunu bekliyordu. Bu riski almak kolay bir şey değil. Hoca bu riski ne için aldı? Hem ülke futbolunun geleceği açısından hem yeni bir milli takım oluşturma açısından bu riski aldı. Yine onun yıllar öncesinde kurmuş olduğu bir jenerasyonun ekmeğini bu ülke 15 sene yedi. Şimdi yeni bir jenerasyon oluşturmaya çalışıyor. Yine belki bu ekmeği başkaları yiyecek. Hoca bundan belki çok fazla faydalanamayacak ama bıraktığı eser belki yıllarca ülke futbolunu taşıyacak. Bu kolay bir şey değil ama bence doğru bir yol. İnşallah Fatih hocanın bu yolda giderken her şey yanında olsun."
Hamzaoğlu, Spor Toto Süper Lig'de bu sezonun hiçbir takım için kolay geçmeyeceğini, tüm takımların birbirlerini yenebilecek güce sahip olduklarını ifade etti.
"Bursaspor hedefsiz olamaz"
Bursaspor'un bu sezon ki hedefini ilk 5 olarak belirlediklerine dikkati çeken Hamzaoğlu, "Bursaspor hedefsiz olamaz. Bu ligde şampiyon olmuş, böyle tesislere, kurumsal yapıya sahip ve geçmişi başarılarla dolu olan bir kulüp hedefsiz kalamaz. Dolayısıyla biz de bu yılki gerçekçi hedefimizi ilk 5 olarak belirledik. Buna ulaşırız, ulaşamayız zaman gösterecek zaten ama biz bu hedefi yakalamak için sezon boyu mücadele vereceğiz. Kupada final oynayarak, müzemize götürmek de hedeflerimiz arasında." şeklinde konuştu.
"O maçla beraber taraftarlarla aramızdaki diyalog koptu"
Hamzaoğlu, Bursaspor'un başına geldiğinde yeşil-beyazlı taraftarlarla aralarında iyi olan diyaloğun bir maçla koptuğunu hatırlattı.
Geçen sezon Ziraat Türkiye Kupası'nda sahalarında Amed Sportif Faaliyetler'e elendiklerini anlatan Hamzaoğlu, şöyle devam etti:
"Amed maçı içimde yaradır. O maçla beraber taraftarlarla aramızdaki diyalog da koptu maalesef. Hiçbirimiz istemezdik o maçta elenmeyi. Kupada bizim de hedeflerimiz, hayallerimiz vardı. Bunlara ulaşamadık. Amed bizim de canımızı acıttı doğrusu. Ama artık onu orada bırakmak lazım. Yeni hedefler var. Geçmişe takılıp kalırsak yeni hedeflere koşamayız. Dolayısıyla onu bir tarafta bırakıp yeniden taraftarın bana değil takıma olan desteğinden bahsediyorum, bunu tekrardan vermesi lazım. Çünkü bu yolda beraber yürüyeceğiz, beraber mücadele edeceğiz. Bizim niyetimizden şüpheleri varsa o zaman tepki koyabilirler. Ben çalışmıyorsam, vurdum duymazsam ya da üzerime düşeni yapmıyorsam o zaman istedikleri tepkiyi verebilirler ama biz her şeyimizle Bursaspor'un geleceği için mücadelemizi veriyoruz, çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Futbol bu, sahada kazanırız, kaybederiz ama niyetimizden kimsenin şüphesi olmasın çünkü bizim kendimizden şüphemiz yok."
Hamzaoğlu, Bursa'nın bir futbol kenti, Bursaspor'un da başarıları yaşamış bir şehir olduğunu vurgulayarak, daha güçlü bir Bursaspor için yönetim kurulu ile yoğun şekilde çalıştıklarını, bunun için de biraz zamana ihtiyaçları bulunduğunu söyledi.
"Baskı altında kimse iş yapamaz"
Türkiye'de herkesin bir işe sonuç olarak baktığını, bunun futbolda da yaşandığını ifade eden Hamzaoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Önümüzde bir maç var ille de kazanmamız lazım. Böyle düşünülüyor. Maçın sonucunu beklemeden bazen tepkilerimizi ya da düşüncelerimizi ortaya koyuyoruz. Bu işin keyfine varmak lazım her şeyden önce. Eğer bir yerde mutluysanız orada faydanız olur ve daha iyi verim verebilirsiniz çalıştığınız ortama. Dolasıyla bizler burada bir aile ortamı oluşturmaya çalışıyoruz. Oyuncularımızın mutlu olduğu, keyifli bir ortam için çalışıyoruz. Onların üzerindeki baskıyı da mümkün olduğunca azaltmaya çabalıyoruz, çünkü baskı altında kimse iş yapamaz. Yani korkutarak, baskı altında tutarak insanlardan verim elde edemezsiniz. Onları mutlu kılarsanız ve onların bulundukları ortamı daha keyifli hale getirebilirseniz o zaman onlar da oraya daha fazlasını vermek için her şeylerini katarlar. Biz böyle bir ortam olsun istiyoruz. Şu ana kadar da oyuncularımızdan bu geri dönüşü alıyoruz aslında ve birkaç hafta sonra her şeyin yoluna gireceğine inanıyorum. Taraftarımızla birlikte maçlarımızda daha keyifli ortamlar yaşayacağız. Bu takibi karşılıklı. Onların beklentisinin de farkındayız, onlara da cevap vereceğiz. Bu kulüp için sahada mücadele eden, terinin son damlasına kadar savaşan, kazanmasa bile kazanmak için sahada her şeyiyle ortaya çıkan bir takım olacağız ama söylüyorum bu biraz zaman alacak. Biraz zamana ihtiyacımız var. Biraz sabır önemli."