İlk Yarının Özeti; Trabzonspor Hariç Komedi
İki gündür ‘Sezonun ilk yarı değerlendirmesi’ni yapmadan ligin gidişiyle Türk futbolu arasındaki ilişkiyi vurgulamaya çalıştım.
İki gündür ‘Sezonun ilk yarı değerlendirmesi’ni yapmadan ligin gidişiyle Türk futbolu arasındaki ilişkiyi vurgulamaya çalıştım.
Bana göre; anlayış farkı, alt yapı eksiği, gerekli idari önlemlerin alınmaması ve diğer birçok eksiğimizi kapatmaya sportif yeteneğimiz yetmiyor. Ayrıca sabrımız da olmadığı için planlı programlı bir süreci pek benimsemiyoruz. Taraftar baskısı bile atılacak adımları değiştirebiliyor.
Bunu da söylemekten kaçıyoruz, çünkü taraftar gocunuyor!
Eh!..
Onu söyleme bunu söyleme neyi söyle?
O zaman da işler sarpa sarıyor.
Türk futbolunun değer bulamamasının sebeplerinden biri de ‘koltuktan korkup’ o makamı fuzuli işgal edenlere karşı konuşamamaktır.
Birinin nasırına basarsan bu ülkede adamı yerler!
Suskun ülkenin de doğruları bulması pek mümkün değildir.
Ancak;
Kişileri ulu-orta, yerli-yersiz, acımasızca hatta hakarete varan dille aşağılamak da kimseye yakışmaz!
Bunları yazarken de benim için ‘Dökülen Galatasaray’ı çok destekliyorsun’ dediğinizi duyar gibi oluyorum. Haksız da değilsiniz ama;
Bizde bir laf vardır; düşene vurulmaz!
Bizimkiler vurmuyor bir de tekme atıyor.
Galatasaray iki yıldır hatalar denizinde boğuluyor.
Bunu da herkes görüyor.
Amacım; ötekiler gibi zamansız kılıç çekmemek. Her şeyin bir zamanı var. Bugün Galatasaray’ı yerden yere vurmak fayda etmez. Olan olmuş. Ne zaman ki karar günü gelir hatalı bulduklarınızı bir daha seçmezsiniz.
Onun da yeri medya pazarı değil Genel Kurul’dur.
Doğru yolu gösterir eleştiri yaparken daha fazla zarar vermek benim harcım değil.
Galatasaray futbolda çok başarısız ama yiğidi öldür hakkını yeme, yapılan güzel işler de var.
Ayrıca Galatasaray on yıldır tık nefes. Bütün bu açmazları üst üste koyup Galatasaray’ın üstüne orduyla gidersen UEFA Kupası almış bu camiaya biraz değil, eni konu haksızlık etmiş olursunuz.
Ben onu yapmıyorum.
İşin bir de medya ayağı var;
Orada da avukatlar, savcılar kol geziyor.
ya takım tutma sevdasıyla, ya kişisel hırslarla, ya da muhalefetin gazıyla Galatasaray’ı hırpalıyorlar.
Ancak Galatasaray da iki yıldır buna çanak tutuyor.
Onu da biliyorum.
Bekleyin sıra Galatasaray’a da gelecek onu da yazacağım.
Velhasıl, futbolda gidişat pek iç açıcı değil.
Futbol da ehil ellerde değil.
Güleriz ağlanacak halimize!
Ligde de ilk yarının özeti;
Trabzon spor hariç komedi.
Hem de ‘üç büyükler’in figüran olduğu iki perdelik komedi…
Böylesi de şimdiye kadar hiç görülmedi.
Beşiktaş hariç Avrupa’da yokuz
Bu sezonun ilk yarısında,
Beşiktaş hariç Avrupa’da yokuz!
Daha da öte perişanız.
Ligde sürprizler var, mücadele var, heyecan var,
Futbol yok!
Bu ligin de adı; Spor-Toto SÜPER Ligi…
Süper’i hiç yok, Toto’luk sonuçları çok!
Hakemler de bir alem; pozisyonlara çaldıkları düdükler beni ilgilendirmiyor. Kararlarına saygılıyım ama gözlerinin önündeki kavgalara, küfürlere, kendilerini itip kakmalara neden suskun kalırlar acaba?
ya da neden sinirlerine hakim olamayan Aziz Başkan hakem odasına ikide bir girip PFDK’dan ceza yer?
Bunlar başarıya gölge düşüren faktörler.
Umarım toparlanırız.
Spor-Toto Süper Lig’in ilk yarı karması
Kalede; Onur
Savunmada; Serkan, Ömer, Egemen, İbrahim Üzülmez
Forvette; Ernst, Guti, Alex, Engin, Burak, Emmenike
Yedekler, Cenk, Gökhan Gönül, Güven (Ankaragücü), Battalla, Sestak, Sezar, Yekta.
İlk yarının takımı
Trabzon spor
İlk yarının hocası,
Şenol Güneş
İlk yarının futbolcusu
Onur
İlk yarının hakemi
Seçemedim
Yabancı futbolcular genelde başarısız
Ligde 18 takım var;
6+2+2’yle de takımlarımızda 170-180 yabancı futbolcu var.
Bunların içinde başarılı olanlar çok az!
Bence % 10
ya seçimler yanlış ya menecerler bizleri kazıklıyor.
Yabacı futbolcularda başarılı olanlar
Alex, Guti, Quaresma, Emmenike, Ernst, Colman, Jaja, Battalla, İvankov, Sezar, Sestak, Sapara, Harbuzi, Senecky, Rainoch, Karcemarskas.
Sakat olup kaliteli olanlar da var; Vittek, Baroş ve Cangele
Gelecek vaat eden genç yerliler
Onur, Cenk, Sercan, Necip, Ali Kuçik, Gökay, Okan, Murat Ceylan, Soner Aydoğdu, Özgür Çek, Serdar Kesimal, Hasan Ali Kaldırım, Furkan Özçal, Abdullah Durak, Ömer Şişmanoğlu, Civar Çetin.
Hayal kırıklıkları;
Misimoviç, Elano, Teofilo, Svensson, İnsua (GS), Lorik Cana, Stoch, Santos, Holosko, Bobo, Fatih Tekke, Kazım Kazım, Batuhan.
Dikkat edin başarılılar faslında Galatasaray’dan kimseler yok!
Karmaya giren yok.
Hayal kırıklıkları çok!
Misimoviç, Elano, Teofilo, Svensson, İnsua (GS), Lorik Cana, Stoch, Santos, Holosko, Bobo, Fatih Tekke, Kazım Kazım, Batuhan.
Dikkat edin başarılılar faslında Galatasaray’dan kimseler yok!
Karmaya giren yok.
Hayal kırıklıkları çok!
İlk yarı lideri Trabzon spor alkışı hak etti
Şenol Güneş’le başlayan diriliş. Buna ön ayak olan da Başkan Sadri Şener. Trabzon gibi futbol bilgeliği ‘hoca kaçıran’ bir şehirde Şenol Güneş’in bu muhteşem başarısının altında yatan gerçek şudur; Dayanışma.
Şenol Hoca’nın, Trabzonspor’a imza attığı günkü fotoğrafı bir hatırlayın. Bütün camia; spor gönüllüleri, mülki ve rütbi erkan ile sosyal kuruluş liderleri oradaydı. Trabzonspor o gün bütün şehrin şahitliğinde Şenol Güneş’le sözleşme imzaladı. Trabzon tek vücut olunca Güneş de şampiyonluğun en büyük adayı oldu.
Şenol Güneş’in bir başka başarısı da; Burak, Engin, Alenzinho ve Yattara gibi asi ruhlu oyuncuları futbol oynar hale sokmasıydı.
Öteki takımlar bunu başaramayınca figüranlıkta kaldılar.
Şenol Güneş’in takımı iyi futbol oynuyor
Bir kere kalesi sağlam. Onur takımın değişmez ilk ismi. Bu çocuk yurt dışına transfer olursa kimse şaşmasın. Trabzonspor’un topladığı puanların çoğunda hissesi var. Kendinden emin, genç yaşına rağmen kaleciliğin gerektirdiği bütün özellikleri ve bilgileri haiz. Trabzonspor kalesi Onur’la rakiplere kapalı. Takımın yediği 10 gol de bunu doğruluyor. Şenol Güneş’i de göreve gelir gelmez hiç gözünü kırpmadan Onur’u kaleye koymasından ötürü bir kez daha kutluyorum.
Savunması sert ve çabuk
Trabzon savunması vasat isimlerden kurulu ama bütün olarak dengeli. Rakipler için çetin ceviz. Serkan bu yıl mükemmel. Giray ve Egemen uyumlu. Cale pek göze batmıyor hatta bazıları tarafından beğenilmiyor ama görevinde eksiklik yok. İleri çıkışlarda zorlanıyor ve geri dönüşleri gecikmeli. Glowacki’nin sakatlığı Şenol Hoca’yı biraz üzdü o da olsaydı Trabzonspor savunması daha da iyi olurdu. Mustafa Yumlu onun dublörü olamazdı ama o da verilen görevleri başarıyla yerine getirdi Beşiktaş maçını kurtaran adam oldu.
Trabzonspor’un Avrupa Kupası’nda Liverpool’a 2-1 ve 1-0’lık sonuçlarla elenmesi talihsizlik. Hele ilk maçta 80 küsurlarda kendi kalesine attığı gol olmasa belki tur da atlardı. Bu yıl ne kadar kötü de olsa Liverpool büyük takım. Onun karşısında Trabzonspor’un savunma direnci mükemmeldi. Mevsim başı gol yollarında sıkıntısı olmasa Trabzonspor, Liverpool’u eler geçerdi.
Forveti dengeli ve sürekli
Trabzonspor’un orta sahası Selçuk ve Colman’la tavan yapmıyor ama ofans-defans dengesinde çok başarılı. Bu iki isim hem savunmasına yardım ediyor hem atağa katılıp goller de atıyor. Belki katı savunma yapmıyorlar ama takımın Jaja ve Engin’le topu ileride tutabilmesi Trabzonspor’un orta alandaki gücünü artırabiliyor.
Burak, Umut, Alanzinho ve Yattaralı forveti rakibi çok meşgul ediyor.
Trabzonspor’un bitmek tükenmek bilmeyen kazanma arzusu takımı kamçılıyor. Trabzonspor son dakikalarda bile hep rakip kalede ve oyunu bırakmıyor.
Umut dağınık bir futbolcu olmasa takım daha da verimli hale gelir.
Teofilo’nun kaçışı keyfe keder.
Trabzonspor’da topu iyi kullanan adamların sayısı fazla olduğu için oyun hakimiyeti de ellerinde oluyor. Takım halinde oyunun sırrını çözen Trabzonspor yardımlaşmasıyla rakibe de fazla oyun alanı bırakmıyor. Yattara ve Alanzinho da biraz daha dirençli olabilseler Trabzonspor yıkar geçer.
Trabzonspor bundan sonra ne olur?
İlk yarıyı 42 puanla kapatan Trabzon şampiyonluğun en kuvvetli adayıdır.
Üç sefer İstanbul’a gelecek oluşu önemli değildir. Diyelim ki üçünü de kaybetti. Üç büyüklerin kendi aralarında yapacakları maçlardan da puan kapacak taraf Trabzonspor’dur. Bu da unutulmasın. Ayrıca Trabzon’un İstanbul’dan puan çıkaramayacağına da hiç katılmıyorum. Ötekilerin gücü meydanda.
Trabzon’u tehdit edecek tek şey; kaleci Onur, Serkan, Egemen, Selçuk ve Jaja’dır. Allah onlara zeval vermesin. Güneş’in, onların yerine koyacağı adamı pek yok!
Teofilo ve kaçak Jaja’yı çözer, ocakta bir de iyi orta saha alırsa Trabzon tutulmaz.
Şenol Güneş’e bir tavsiye;
Ne yap yap Yattara’yı oynat!
Vaat mi verirsin, para mı verirsin, yıkayıp yağlar mısın, gönlünü mü hoş edersin bilemem ama…
Yattara Trabzonspor için önemli bir faktör.
Hem rakiplerin belinden su alması hem Trabzon tribünlerini coşturması açısından takıma çok faydalı bir isimdir o.
Yattara resmen takım için bir dopingtir.
Trabzon onunla şaha kalkar.
Rakipler nakavt olur.