Haberler

    İngiltere basınının gözünden Manchester derbisi

    Abone Ol

    27 Nisan 1974... 45 yıl önce yine bugünlerde Old Trafford bir Manchester derbisine sahne olmuştu.

    27 Nisan 1974... 45 yıl önce yine bugünlerde Old Trafford bir Manchester derbisine sahne olmuştu. United için çok ama çok önemli bir maçtı doğrusu. Denis Law’un golü sonucu belirlemişti. Bir an Law’un attığı golün United’ı zafere ulaştırdığını zannetmeyin; beyefendi, Manchester kentinin kırmızı tarafının bir sembolü olsa da o gün mavi tarafın formasını giyiyordu. Attığı gole sevinmedi bile. Çünkü bu gol, United’ın küme düşmesi anlamına geliyordu.

    45 yıl sonra yine Old Trafford ve yine bir Manchester derbisi... Neyse ki bu kez kimsenin düşme durumu yok. Ama bu kez City’nin şampiyonluk meselesi var ortada. United yarışın gerisinde kaldı ancak bu maçta City'den puan alırsa bir başka ezeli rakibini, Liverpool’u şampiyonluğa yaklaştıracak. Hem de 29 yıldır beklenen şampiyonluğa... Yani ev sahibi ne yaparsa yapsın bir ezeli rakibi mutlaka sevinecek.

    İngiliz medyasında maç öncesinde iki menajerin bir çeşit "it dalaşı" manşetlere çıktı. Ole Gunnar Solskjaer son basın toplantısında Alex Ferguson’ın öğrencisi olduğunu kanıtladı. “Önde baskı ve faul yapacaklar. O bölgedeki faullere az kart çıkarıyor hakemler.” rahatlıkla Ferguson’ın ağzından çıkabilecek bir sözdü geçmişte. Ama Josep Guardiola’nın İspanya’da bu gibi tartışmalar için "şerbetli" hâle geldiğini unutmamalılar. Tabii bir de yanına bonus olarak Mourinho tecrübesini eklemek lazım.

    The Times’a konu hakkında bir yazı kaleme alan eski hakem Peter Walton da Solskjaer'in açıklamalarındaki Ferguson etkisinden söz ediyor: Bu açıklamalar tipik bir Ferguson oyunu. Amaç net bir şekilde hakem Andre Marriner’ı etkilemek”.

    Guardian’dan Barney Ronay yazısında United’ın içler acısı durumundan bahsederek Nihayet artık futbolcuların yetersizliği tartışılmaya başlandı.” ifadelerini kullandı. Son 5 yılda 500 milyon sterlinin üzerinde para harcanmasına rağmen Chris Smalling ve Phil Jones gibi iki sınırlı savunmacının kadroda kalması Manchester United tarihinin en büyük garipliklerinden birisi”. Ronay, Solskjaer’ın geçici menajerliğinin iyi bir fikir, kalıcı hale gelmesinin ise kötü bir fikir olduğunu da sözlerine ekledi.

    Telegraph’tan Paul Hayward da yazısında United’daki krize odaklanmış. O da bir yandan Solskjaer’i sorgularken bir yandan da kulüpteki oyuncu kültürünün kötü yönde değiştiğini belirtiyor.

    Geçen hafta sonunda Everton karşısında gerçek anlamda dibe vurmuş bir Manchester United vardı. Solskjaer’ın cicim ayları bitti. Şimdi menajerlik görevinin en zor günlerinde. Çünkü bir dönüşüm sağlamak zorunda. İlk dört yarışında da geride kaldılar. Gelecek yıl Paul Pogba ve David De Gea, Şampiyonlar Ligi’ne gidemeyen bir takımda kalacaklar mı? Üstüne artık Ferguson dönemindeki birbirine sadık oyuncuların oluşturduğu soyunma odası kültüründen de eser yok.

    Pep Guardiola ise başka bir kriz yaşıyor. Şampiyonlar Ligi macerası yine finale yaklaşamadan bitti. Barcelona dışında bir Şampiyonlar Ligi zaferi yok. Bunun yanı sıra lig şampiyonluğu gelirse Premier Lig’de kolay yapılmayan bir başarıya imza atacak. Art arda iki şampiyonluk hiç de fena değil.

    Baştaki konuya gelirsek; sonuç ne olursa olsun United taraftarının Premier Lig'de şampiyon olmasını istemeyeceği iki takımdan birisi mutlu sona ulaşacak. Solskjaer ve adamlarının elinde olan tek şey, sahaya çıkıp City’ye karşı mücadele etmek.

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Manchester Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title