"Irkçılıkla Çok Karşılaştım"
Beşiktaş'ın golcü futbolcusu Mamadou Niang, birçok ülkede ırkçılıkla karşılaştığını söyledi.
Siyah-beyazlı futbolcu Mamadou Niang, pek çok ülkede ırkçılıkla karşılaştığını vurgulayarak, "Irkçılıkla hem Fransa'da hem de Avrupa'nın başka ülkelerinde pek çok kez karşılaştım. Fransa Ligi'nde oynarken de Marsilya ile Şampiyonlar Ligi'nde farklı ülkelerde sahaya çıktığımda da ırkçı sataşmalara maruz kaldım. Ama hayat bu. Böyle şeylerle karşılaşıyorsunuz. 18 yaşında futbolu bırakmamın sebebi de ırkçılıktı. Le Havre'ın altyapısında oynarken biz siyahi oyuncular için her şey çok daha zordu. Bazı şeyleri daha iyi yaptığımızı gösterebilmemiz, kendimizi ispatlayabilmemiz için diğerlerine göre iki kat fazla çalışmamız gerekiyordu. Üstelik herhangi bir olay olduğunda suç bizim üzerimize atılıyordu. Çünkü rengimiz daha koyuydu ve daha kötü mahallelerden geliyorduk. Soyunma odasında bir şey kaybolduğunda otomatik olarak suçlu biz oluyorduk.
Bu beni çok mutsuz ediyordu. Bu şekilde mutsuz yaşayamayacağımı, bunun hiç adil olmadığını, her şeyi ne kadar iyi yapmaya çalışırsam çalışayım derimin rengi yüzünden hor görüleceğimi düşünerek futbolu bırakmıştım" dedi.
"FUTBOLU BIRAKMAMIN ÜZERİNDEN 1 YIL GEÇMİŞTİ"
1 yıl aradan sonra futbola geri dönüş motivasyonunu anlatan Niang, "Le Havre altyapısından bir antrenörümüz Troyes takımına geçmişti. Beni merak etmiş ve araştırmış. Bu arada benim futbolu bırakmamın üzerinden 1 yıl geçmişti. Beni aradı 'Yanıma gel, konuşalım' dedi. Gittim, uzun süre konuştuk ve beni futbola geri dönmeye ikna etti" şeklinde konuştu.
"MARSİLYA'DAYKEN HARİKA TAKIMIMIZ VARDI"
Marsilya'nın büyük bir kulüp olduğunu ve orada tutunmanın oldukça zor olduğunu dile getiren Mamadou Niang, "Çok fazla mücadele etmek gerekiyordu. Çok tutkulu taraftarları, dolayısıyla da ciddi bir baskı vardı. Marsilya kulübü bu yapısıyla benim futbol karakterimi şekillendirmekte çok faydalı oldu. Marsilya'dayken şampiyon olduğumuz 2009-10 sezonunda çok harika bir takımımız vardı. Lucho Gonzalez, Souleymane Diawara, Edouard Cisse, Gabriel Heinze gibi çok önemli oyunculara sahiptik. Aslında sezona iyi bir başlangıç yapamamıştık. Ligin tepesinde Bordeaux vardı ve aramızda 15 puan fark bulunuyordu. Ama devre arasında bütün oyuncularla bir toplantı yaptık, bazı kararlar aldık ve müthiş bir ikinci yarı geçirdik. Ondan sonra hiç yenilmedik. Kazandık, kazandık, kazandık ve en sonunda ligi şampiyon olarak tamamladık" diye konuştu.
"EN ÇOK ETKİLENDİĞİM TEKNİK ADAM ERİC GERETS"
En çok etkilendiği teknik adamın Eric Gerets olduğunu belirten Niang, "Bence çok büyük bir antrenör. Oyuncularla fazla konuşmazdı, sadece bakışarak anlaşırdı ama son derece adil bir teknik direktördü. Hafta içinde iyi idman yapan bir oyuncu kesinlikle hafta sonunda takımdaki yerini alırdı. Büyük bir oyuncu olsanız bile hafta içinde yeterince çalışmazsanız oynama şansınız yoktu. Genç ve tecrübesiz oyuncular bile hafta içinde iyi çalışıyorlarsa formayı kaparlardı. Adil olmak, oyuncu açısından çok önemli bir teknik direktörlük özelliği bence" yorumunda bulundu.
"FRANK RİBERY VE ALEX DE SOUZA, BİRLİKTE OYNADIĞIM EN İYİ İKİLİ"
Bugüne kadar birlikte oynadığı futbolculardan en çok etkilendiği oyuncuyu açıklayan tecrübeli oyuncu, "Bütün kariyerimi gözden geçirdiğimde, birlikte oynadığım en iyi iki oyuncudan birisi Frank Ribery, diğeri de Alex de Souza'ydı" dedi.
"MARSİLYA'DA BİRKAÇ KİŞİYLE UFAK TEFEK PROBLEMLERİM VARDI"
Marsilya'dan ayrılma sebebini de anlatan tecrübeli futbolcu, "Bu tamamen benim kararımdı. Bir yandan Marsilya'da birkaç kişiyle ufak tefek problemlerim vardı ve ayrılmak istiyordum. Aynı zamanda da farklı bir ülkede, farklı bir ligde yeni tecrübeler yaşamayı arzuluyordum" diye konuştu.
"FENERBAHÇELİ FUTBOLCULARI ÇOK İYİ BİLİYORUM"
Türkiye'ye ilk gelişinden önce Fenerbahçe'yi ne kadar tanıdığını da anlatan Niang, "Avrupa kupalarında oynadıkları maçlar nedeniyle Fenerbahçe hakkında biraz bilgim vardı. Şampiyonlar Ligi'nde Chelsea ile oynadıkları maçları biliyordum mesela. Aynı zamanda Fenerbahçe'de oynayan Alex, Appiah, Anelka gibi Fenerbahçeli futbolcuları da herkes gibi ben de çok iyi biliyordum" ifadelerini kullandı.
"AL-SADD'IN TEKLİFİNİ DEĞERLENDİRMEYİ TERCİH ETTİM"
Al-Sadd'a transfer sürecinin de bilgisini veren siyah-beyazlı futbolcu, "Fenerbahçe ile gerçekten de unutulmaz bir şampiyonluk yaşamıştım. Ancak sonra herkesin bildiği sorunlar ortaya çıktı. Fenerbahçe'nin küme düşme ihtimali söz konusuydu, Şampiyonlar Ligi'nde oynama hakkının elinden alındığını öğrenmiştim. Dolayısıyla gelecek tamamen belirsizlik içindeydi ve ben de böyle bir karar almak zorunda kaldım. Bu arada Fenerbahçe'nin de para kazanma ihtiyacı olduğunu eklemeliyim. O dönemde Fransa'dan teklifler vardı ama Fransa'ya dönmeyi istemedim. İngiltere'den ise tatmin edici teklifler almadım ve Al-Sadd'ın teklifini değerlendirmeyi tercih ettim" açıklamasında bulundu.
"KATAR ÇOK ZENGİN"
Katar'ın güzel bir ülke olduğunu söyleyen Niang, "Küçük bir ülke olmasına rağmen Dünya Kupası'na ev sahipliği yapacak. Henüz çok yeni bir ligleri var ve ünlü oyuncuları bu lige getirerek futbola olan ilgiyi arttırmaya çalışıyorlar. Ben de o lige elimden gelen katkıyı sağlamaya çalıştım. Statlarıyla ilgili bir sorun yok. O kadar zenginler ki dünyanın en güzel statlarını inşa edebilirler. Dolayısıyla Katar'ın Dünya Kupası'nı başarıyla düzenleyeceği konusunda bir kuşku yok. Ancak lig maçlarında statlara çok fazla seyirci gelmiyor. Oynanan futbolun kalitesine gelince, Türkiye ile karşılaştırılabilecek bir yanı olmadığını söyleyebilirim" ifadelerini kullandı.
"EN BÜYÜK FUTBOL ORGANİZASYONU ŞAMPİYONLAR LİGİ"
Avrupa Şampiyonlar Ligi'ni hiç bir organizasyonla kıyaslanamayacağını belirten Niang, "Herkes orada oynamak istiyor. Çünkü kulüpler düzeyinde dünyanın en büyük futbol organizasyonu Şampiyonlar Ligi. Dolayısıyla ne Libertadores'le ne Asya Şampiyonlar Ligi'yle ne de dünyadaki başka bir organizasyonla kıyas kabul etmez" dedi.
"TÜRKİYE'YE İLK GELDİĞİMDE KENDİMİ EVİMDE GİBİ HİSSETMİŞTİM"
Türkiye'ye dönmekten çok mutlu olduğunu anlatan Niang, "Buradaki insanlar çok iyi niyetli ve sıcakkanlı. Bana çok iyi davranıyorlar. Türkiye'ye ilk geldiğimde kendimi evimde gibi hissetmiştim. Beşiktaş'a geldiğimde de aynı duyguları yaşadım. Bu ülkeye ve bu lige dönmeyi gerçekten çok istiyordum. Bu kararı verdiğimden dolayı pişman değilim. Futbol hayatını Katar'da sürdüren pek çok oyuncu da bunu istiyor" şeklinde konuştu.
"KENDİ TAKIMIMA KONSANTRE OLUYORUM"
Fenerbahçe'de oynarken diğer takımları izlemediğini söyleyen Niang, "Sadece oynadığım kulübe konsantre oluyordum. Aynı şeyi Beşiktaş'ta oynarken de yapıyorum. Sadece oynadığım maçlara ve kendi takımıma konsantre oluyorum. Fenerbahçe, Galatasaray veya diğer takımların oynadığı maçları izlemiyorum. Dolayısıyla içeriden veya dışarıdan bakış şeklinde bir karşılaştırma yapmak doğru olmaz. Ancak Beşiktaş'taki oyuncu grubu için şunu söyleyebilirim ki, harika bir beraberliği ve çok iyi mantalitesi olan bir grup var burada. Herkes birbirine yardımcı olmaya, destek vermeye çalışıyor. Bu mantalite hem takım hem de oyuncuların kendileri için çok önemli" açıklamasında bulundu.
"SAYGI NEDENİYLE GOLÜ ABARTILI BİR ŞEKİLDE KUTLAMADIM"
Fenerbahçe eski takımı olduğu için saygı duyduğunu söyleyen Niang, "Aynı duygularım bana çok şeyler veren Marsilya için de geçerli. Bu saygı nedeniyle golü abartılı bir şekilde kutlamadım" dedi.
"KASIMPAŞA MAÇINDA YENİLMEMİZE RAĞMEN BİZİ DESTEKLEDİLER"
Beşiktaş'ın harika bir taraftar grubuna sahip olduğunun altını çizen golcü futbolcu, "Kasımpaşa maçında yenilmemize rağmen bizi desteklediler ve arkamızda durdular. Kariyerim boyunca böyle büyük taraftar kitlelerinin önünde oynadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum" diye konuştu.
"AFRİKA'DAKİ AÇ ÇOCUKLAR İÇİN YAPILAN ORGANİZASYONDA BENDE VARIM"
Senegal'de Birleşmiş Milletler'in yardım faaliyetleri için çalıştığını söyleyen Niang, "Arkadaşım Souleymane Diawara'nın Afrika'daki aç çocuklar için yaptığı bir organizasyon var. Ben de bu konuda ona yardımcı oluyorum" ifadesinde bulundu.