Haberler

    İtalyan işi

    Abone Ol

    Avrupa voleybolunun yöneticisi konumundaki CEV (Avrupa Voleybol Konfederasyonu) uzun zamandır Şampiyonlar Ligi’ni Dörtlü Final formatı ile oynatıyordu.

    Avrupa voleybolunun yöneticisi konumundaki CEV (Avrupa Voleybol Konfederasyonu) uzun zamandır Şampiyonlar Ligi’ni Dörtlü Final formatı ile oynatıyordu. Buna göre Final Four’daki takımlardan biri önceden belirleniyor ve ev sahibi olarak erkenden yarı finaldeki yerini alıyordu. Bu şekilde Dörtlü Final’e gelen ev sahibi takımın yarı finalde elenmesi durumunda da zaman zaman final maçları sönük bir atmosferde oynanıyordu.

    CEV, 2018-2019 sezonu ile birlikte Dörtlü Final’den vazgeçerek "Süper Finaller" adını verdiği yeni bir formatla karşımıza çıktı. Avrupa’nın en önemli spor kentlerinden Berlin, 18 Mayıs tarihinde kadınlarda ve erkeklerde peş peşe oynanan final maçlarına ev sahipliği yaptı. Max-Schmeling-Halle’de 9.046 kişinin izlediği şampiyonluk maçları büyük bir şova sahne oldu ve CEV istediğini aldı. Peki her ikisi de dört sette tamamlanan finallerde saha içinde neler yaşandı?

    Novara’nın intikamı

    Kadınlar finali son dönemde birbirine sık sık rakip olan iki İtalyan takımı Igor Gorgonzola Novara ile Imoco Volley Conegliano’yu karşı karşıya getirdi. İtalya Ligi, İtalya Kupası ve Süper Kupa’yı iki sezondur kendi arasında paylaşan bu iki takımın son randevusu kısa süre önce İtalya Ligi final serisinde gerçekleşmiş ve Conegliano 3-0 ile şampiyonluğa uzanmıştı.

    Ama tek maç üzerinden oynanan Şampiyonlar Ligi finalinde 3-1’le (25-18, 25-17, 14-25, 25-22) ayakta kalan takım, daha öngörülebilir şekilde oynayan Novara oldu. Michelle Bartsch-Hackley, Cristina Chirichella ve 40 yaşındaki Francesca Piccinini gibi isimlerin de yer aldığı Novara ekibini sezon boyunca sürükleyen, 20 yaşındaki Nijerya asıllıpasör çaprazı Paola Egonu’ydu. Conegliano, genç sporcuyu durdurmayı başaramayınca ikincilikle yetindi.

    VakıfBank’la oynanan yarı final serisinde 69 sayı üreten Egonu, tam 64 kez hücum ettiği finalde %39’la oynayarak 27 sayı kaydetti ve MVP ödülünün sahibi oldu. Conegliano’nun kazandığı üçüncü setin altında Egonu’nun biraz yavaşlaması yatıyordu. Her sette aynı altı ile sahaya çıkan Novara’da Bartsch-Hackley 21 sayı üretirken, bir sonraki en skorer isimse yedi sayıda kalan Chirichella oldu.

    Maç öncesinde daha fazla sayıda silaha sahip takım görünümündeki Conegliano ise hücum opsiyonlarınıistediği gibi devreye sokamadı. Takımın sayı yükünü çekmesi gereken pasör çaprazı Samantha Fabris’in ilk iki setteki 11 hücumdan sadece bir sayı çıkarabilmesi, köşe smaçörleri Kimberly Hill ve Miriam Sylla’nın da aksamasıyla birleşince bir anda durum 2-0’a geldi. Sonrasında kenardan gelen Karsta Lowe oyunu hareketlendirse de kupayı bir ucundan tutan Novara bir daha bırakmadı.

    Hanedan yıkıldı

    Novara-Conegliano düellosunun ardından sırada hikâyesi olan bir başka final vardı: Erkeklerde son dört yılın şampiyonu Zenit Kazan ile geçen sene finalde 3-2 kaybeden Cucine Lube Civitanova’nın randevusu.

    Turnuvada oynadığı son 33 maçın 32’sini kazanan Zenit, bu karşılaşmaya da hızlı başladı ve 25-16 ile ilk seti hanesine yazdırdı. Ama devamında 25-15, 25-12 ve 25-19’luk setlerle maçı 3-1 kazanan Civitanova, 2002’den sonra bir kez daha Avrupa’nın zirvesine çıktı.

    İlk setten sonra ne farklılaştı da gidişat 180 derece yön değiştirdi? En başta bloklar. İlk sette tam beş blok sayısı bulan Zenit, rakibin hücum yollarını tamamen kapasa da sonraki üç setin tamamında üç blok yapabildi. İlk sette bloktan bir sayı kaydeden Civitanova’da ise maç sonunda bu sayı 12’ye yükselmişti.

    İlk sette %29’la hücum eden İtalyan ekibi, pasör Bruno’nun adaletli ve rakibin blok yerleşimini yanıltan organizasyonları ile sonraki setlerde sırasıyla %64, %80 ve %50 ile hücum etme şansı buldu. Hücum yükünü çeken üçlüden Tsvetan Sokolov ve Yoandy Hidalgo 20 kez topla buluşurken, Osmany Juantorena ise 19 fırsat yakaladı. Özellikle üçüncü setteki 15 hücumda gelen 12 sayı bu seviyede eşine az rastlanır bir başarı oranı.

    Halkbank’ın final oynadığı 2014’te takımın yıldızı olan Osmany Juantorena, 2010 ve 2011’de Trentino ile kazandığı zaferlerin ardından üçüncü kez kupaya uzanırken MVP ödülünü de evine götürdü. Avrupa’nın zirvesine çıkabilmek için Zenit Kazan’a imza atan Fransız smaçör Earvin Ngapeth’in hayalleri ise bir başka bahara kaldı.

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Spor Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title