Haberler

    Kobe’nin beş unutulmaz hâtırası

    Abone Ol

    5 Mart 2018 - Oscar ödüllü MVP Hollywood’daki Dolby Tiyatrosu’nda düzenlenen 90. Oscar gecesi bu sefer ilginç bir ismin ödül konuşmasına tanıklık ediyordu.

    5 Mart 2018 - Oscar ödüllü MVP

    Hollywood’daki Dolby Tiyatrosu’nda düzenlenen 90. Oscar gecesi bu sefer ilginç bir ismin ödül konuşmasına tanıklık ediyordu. Zira basketboldan emekli olmasının üzerinden henüz iki sene geçen Kobe Bryant, kendisinin yazdığı ve Glen Keane’in yönettiği, “Dear Basketball (Sevgili Basketbol)” adlı yapımıyla, “En İyi Kısa Animasyon” ödülüne layık görülerek bunu başaran ilk profesyonel sporcu oldu.

    22 Ocak 2006 - 81 sayı

    O gün NBA için sıradan bir maç günüydü. Ancak Seattle SuperSonics ile Phoenix Suns arasında oynanan mücadelenin iki uzatma sonucu 152-149 SuperSonics üstünlüğü ile sonuçlanması güne hareketlilik katmıştı. Aynı saatlerde oynanan bir başka maçta, Toronto Raptors - Los Angeles Lakers mücadelesinde ise tarih yazılıyordu. Zira Lakers’ın süper yıldızı Kobe Bryant, 48 dakika sona erdiğinde 28/46 isabetle 81 sayı üreterek maçta atılan toplam sayının (226) %37,3’üne imza atmıştı.

    “Devre arasındayken kendi kendime ‘Onların peşinden gideceğim. Durmayacağım’ dedim. Öyle de yaptım. Özel bir akşam yaşadığımı, Lamar (Odom) her molada yanıma gelip ‘Özel bir akşam geçiriyorsun.’ dediğinde anladım. Bana doğru gelip ’50 atamazsın!’ dedi. Bir sonraki sefer ’60 atamazsın’ dedi. Sonunda yanıma gelip ‘Tamam be git 80 at o zaman!’ dedi. O zamana kadar bu benim aklımda mümkün olan bir şeydi çünkü çok çalışmıştım. Tüm gün çok hızlı bir şekilde koşuyordum. Çok fazla şut atıyordum ve şutlarım iyice keskinleşmişti. Eğer ayağım gazda kalırsa 80 sayılık maçlar oynayabilirdim. Ve öyle de yaptım.”

    20 Kasım 2005 - Kobe Bryant > Dallas Mavericks

    Herhangi bir basketbol takımının ilk üç çeyrekte 61 sayı atması gayet doğal bir olaydır. Ama herhangi bir basketbol oyuncusunun 32 dakika sahada kaldığı ilk üç çeyrekte 62 sayı atması pek alışıldık bir durum değildir. 20 Kasım 2005 gecesi Staples Center’da alışılmış bir takım performansına karşın olağanüstü bir bireysel performansa tanıklık edildi. Dirk Nowitzki ve Jason Terry gibi yıldızları barındıran Dallas Mavericks, ilk 36 dakikada toplam 61 sayı üretirken Kobe Bryant, tek başına 62 sayı üretmişti.

    “O süreçte tam olarak neler olduğunu aslında anlayamamıştım. Brian Shaw (Lakers‘ın o zamanki asistan koçu) son çeyrekte bana doğru geldi ve üç çeyrekte 62 sayı atmışken oyuna girmek isteyip istemediğimi sordu. Ben de önce skor tabelasına baktım ve ona oyuna girmek istemediğimi, zaten maçı kazandığımızı ve bana buz torbalarımı getirmelerini söyledim. O da bana ‘Sen deli misin? Böyle bir şeyi daha önce hiç görmedik ve muhtemelen böyle bir şey bir daha asla yaşanmayacak. Tekrar oyuna girmelisin ve 80 sayı bile atabilirsin!’ dedi. Ben de ona baktım ve ‘Biliyor musun? Başka zaman 80 atarım’ dedim. O da oturdu ve bana ‘Kobe, sen delisin!’ dedi. Biliyorsunuz, birkaç ay sonra 81 attım.”

    14 Haziran 2000 - Mamba’nın ilk meydan okuması

    2000 NBA Finalleri’nde üç maç geride kaldığında beklenildiği gibi 2-1’lik Los Angeles Lakers üstünlüğü oluşmuştu. Indiana Pacers’ın ev sahipliğinde geçen dördüncü maç, serinin kaderi açısından önemli bir noktayken Lakers’ın yıldızı Kobe Bryant, üçüncü maçın ardından idmanda ayak bileğinden sakatlanmıştı. Kobe, dönemin Lakers baş antrenörü Phil Jackson’ın uyarılarına rağmen sahaya çıkmak istiyordu. Eğer rahatsızlık yaşadığı bileğine sert bir darbe alırsa kariyerinin geri kalanı olumsuz etkilenebilirdi. Fakat Bryant tüm uyarılara rağmen oynamayı seçti.

    Serinin dördüncü maçı sona erdiğinde, skor tabelasına 120-118’lik Lakers üstünlüğü yansıyordu. Bryant, ürettiği 28 sayının büyük bir kısmını Shaq O’Neal’ın faul problemiyle uğraştığı dönemlerde üretmiş ve takımını zafere taşımıştı. Lakers serinin beşinci maçını kaybetmesine karşın altıncı maçta zafere ulaşarak NBA yüzüğünü kazanmıştı.

    “Ortaokulda ve lisede de birçok kez bileğim burkulmuştu ve şişmişti. Bunlara rağmen oynamıştım. Demek istediğim, daha önce acıya rağmen birçok kez oynamıştım ve bunu yapıp yapamayacağım bir soru işareti değildi. Sadece üst düzey oyunculara karşı üst düzey bir seviyede oynamalıydım. Bana ikili sıkıştırma getirmediklerini de biliyordum. 21 yaşındaydım ve bence Pacers benim içimdeki hırs ve özgüvenden habersizdi. Bunu biliyor olsalardı üstüme sıkı bir savunma getirirlerdi. Kendileri kaybettiler!”

    12 Nisan 2013 - Aşil tendonu olmadan kullandığı serbest atışlar

    Golden State Warriors maçı, Lakers için sıradan bir normal sezon maçından çok daha fazlasıydı. Zira vasat bench rotasyonları ve sakatlıklar nedeniyle yalnızca sekiz oyuncu o maçta forma giyebilecekti. Ancak maçın bitimine 3:08 kala yaşananlar çok daha kötüydü. Başa baş geçen mücadelenin kritik hücumlarını boyalı alandan sayı üreterek kullanan Kobe, bir pozisyonda faul alırken aşil tendonlarını kopardı. Fakat sahadan ayrılmak yerine serbest atışları kullanmayı seçti. O atışlara kadar bir dakika bile dinlenmeyen Bryant, aşil tendonu olmadan kullandığı iki serbest atışı isabete çevirerek 34 sayıyla kenara gelmek zorunda kaldı.

    “Warriors o maçtaki her hücumumda beni sol forvete yönlendirmeye çalışıyordu. Bense sürekli verdiğim şut fake’lerinden birini verdim ve sola doğru hareketlendim. Ama bir anda koptu… Yere düştüğüm andan itibaren aşil tendonumda sorun olduğunu ve koptuğunu anladım. Ovalayarak tekrar yerine bağlamaya çalışmak gibi mucizevi bir şey umuyordum. O anda her şeyi deniyorsunuz. Ama başıma ne geldiğini biliyordum. Ayağa kalktım, yürümeye çalıştım, birkaç dakika daha sahada kalmaya çalıştım. O an her şey siyah ve beyaz olmuştu. Maçın son birkaç dakikasında bunun üstesinden gelip biraz daha oynayabilecek miydim? Ama bu imkânsızdı. Bu yüzden sahaya çıkıp tüm ağırlığımı sağ ayağıma verip iki serbest atışı sokmalıydım.”

    13 Nisan 2016 - Jübile maçında 60 sayı

    Kobe Bryant, 2015-2016 sezonunun veda sezonu olacağını söylediğinde, gittiği her deplasmanda sevgiyle karşılanmıştı. Kendisi için basketbol kitabının son sayfası 13 Nisan 2016’da Staples Center’da Utah Jazz maçıyla yazılacaktı. Black Mamba maça ilk günlerinden enstantaneler sunarak başladı, bütün şutları deniyordu. Bir, iki, üç, dört… Maç sona erdiğinde yalnızca altı dakika bench’te oturmuş ve 22/50 isabetle 60 sayı üretmişti. Evet, bunu jübile maçında yapmıştı!

    “Son maçımda seyirciye anons edilirken kendi kendime ‘Tamam, artık sahaya çıkacaksın ve oynayacaksın. Bu akşam işleri berbat etmek yok!’ dedim. Heyecanı hissedebiliyordunuz ve seyirciler de sanki ‘Hadi bakalım, bu akşam nasıl bir maç izleyeceğiz’ diyordu. İlk attığım şutu ya da o attığım şey her neyse kaçırdığımda hayal kırıklığını hissedebiliyordum. Kendi kendime, ‘Vay be, bu çok komik. Herkes izliyor ve ben kesinlikle 0/40 atacağım.’ demiştim. Çılgınca ve aynı zamanda da komikti. Daha sonra sıkı oynamaya başladım ve işler düzeldi. Bir ara Shaq, bana ‘50 sayı atamazsın!’ dedi. E ortada bir meydan okuma vardı. Bunu kabul ettim ve 60 attım.”

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Dolby Tiyatrosu Hollywood Spor Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title