Konya'dan Rio'ya "Anne" Motivasyonu
Çocuklarını Konya'dan, 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na gönderen anneler, sporcuların başarılı olabilmeleri için her gün telefonla konuşarak onları motive etmeye çalışıyor.
MUHAMMED BOZTEPE - Çocuklarını Konya'dan, 2016 Rio Olimpiyat Oyunları'na gönderen anneler, sporcuların başarılı olabilmeleri için her gün telefonla konuşarak onları motive etmeye çalışıyor.
Olimpiyatlara gitmeye hak kazanan iki bisikletçiden biri olan Ahmet Örken'in annesi Nigar Ayyorkun, AA muhabirine, oğlunu nasıl yetiştirdiğini anlattı.
Nigar Ayyorkun, eşi evi terk ettiğinde Ahmet'in henüz 3 yaşında olduğunu belirterek, o dönemde sıkıntılarının başladığını söyledi.
Çocuklarına hem annelik hem de babalık yaptığını aktaran Ayyorkun, bir odada 5 kişi kaldıklarını, maddi imkansızlıklarla çocuklarını büyüttüğünü dile getirdi.
Ayyorkun, Ahmet'in bisiklet sporuna 2008 yılında ağabeyinin bir arkadaşının yönlendirmesiyle başladığına değinerek, şöyle konuştu:
"Paramız yok, Ahmet 'bisiklet sürerken düşerse ve hasta olursa nasıl baktıracağız' diye düşünmeye başladım. Bu düşüncemden dolayı bisikleti bırakmasını söyledim. Meğerse gizli gizli antrenmanlara gidiyormuş. Bana 'anne bisikletin üzerinde dertlerimi unutuyorum' dedi. Ondan sonra bir şey diyemedim. Oğlum, devletimize ve milletimize faydalı bir çocuk olsun, başka bir şey istemem. İnşallah orada da başarılı olacaktır. Telefonda konuştum. Oğluma 'Hala heyecanlı mısın?' diye sordum. Ahmet de bana 'devam ediyor anne' dedi. Ahmet'in yarışlara kendini vermesi için, 'Dimdik durman ve metin olman lazım yavrum. Bayrağı kazanmak kolay değil. Buralara gelmek için çok çalıştın, Allah da verdi. İnşallah sonun hayır olacak' dedim. O da bana 'İnşallah anne, başarılı olabilmek için elimden geleni yapacağım' dedi."
Ahmet'in 17 yaşında Avrupa şampiyonu olduğuna dikkati çeken Ayyorkun, "Bir gün beni aradı. 'Anne ben Avrupa şampiyonu oldum' dedi. 'Ağladın mı oralarda?' diye sordum. O da bana 'Hayır anne' dedi. Ben de ona, 'Gurbet ellerde annen baban yokken Avrupa şampiyonu olmuşsun, neden ağlamadın' dedim. Çok gururlandım ve ağladım. Sonra büyük oğlumla kutlama yaptık. Sabaha kadar sevinç ve heyecandan uyuyamadık." diye konuştu.
Zübeyde İpek: "Derece bekliyoruz"
Kadınlar halterde 69 kiloda Türkiye'yi temsil edecek Assiya İpek'in annesi Zübeyde İpek ise kızının 12 yaşında spora başladığını anlattı.
Kızının lise 2'nci sınıfa kadar haltere devam ettiğini belirten İpek, daha sonra babasının "Kızlar spor mu yapar" demesiyle 2 yıl sporu bıraktığını dile getirdi.
Anne İpek, o dönemde Assiya'nın çok üzüldüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Üniversiteyi kazanınca haltere devam edeceğini söyledi. Ben de izin verdim. Kız çocuğu farklı oluyor. Sürekli üzüldü mü, kırıldı mı diye düşünüyorsunuz. Gittiğinden beri telefonla konuşuyorum. Ona 'Korkma ve heyecan yapma. Her zaman yaparmış gibi halterini kaldır. Sen başarırsın' diye motive ediyorum. O da bana, 'inşallah anne, yapacağım' diyor. Kendisinden derece bekliyoruz ancak her şeyden önemlisi önce sağlığı."
Yıldız Ünal: "Hiç yumruk yediğini görmedim"
Olimpiyatlarda 81 kiloda mücadele edecek Fenerbahçeli milli boksör Mehmet Nadir Ünal'ın annesi Yıldız Ünal da oğlunun küçükken çok hareketli olduğunu söyledi.
Dövüş sporlarına meraklı oğlunun 12 yaşındayken spora başladığını dile getiren Ünal, şunları kaydetti:
"Babası dövüş sporu yapmasını istemiyordu. Bana 'Anne bu sporda çok başarılı olacağım. Hocalarım da bana güveniyor' dedi. Ben de izin kağıdını imzaladım. Şu an çok mutluyuz. Oğlum çok çalıştı. Bu seviyeye tırnaklarıyla kazıyarak geldi. Aile olarak bizi çok gururlandırdı. Çevredekiler bana böyle bir spora çocuğumu nasıl gönderdiğimi soruyor. Ben de 'Oğlumun hiç yumruk yediğini görmedim' diyorum. Gerçekten kendisi çok başarılı. İnşallah Rio'da da başarılı olacak. Kendisine telefonda, 'Annem orada başarılı olacaksın. Sana güveniyorum' dedim. O da bana "Anne beni gerçekten motive ediyorsun' dedi. Çocuğuma bu dönemde güzel tavsiyeler vermeye çalışıyorum."