Haberler

    Koronavirüs dönemi boyunca izlenebilecek spor filmleri

    Abone Ol

    Raging Bull Kızgın Boğa ortasiklet bir boksörün dizginlenemez kariyer hırsının, boksörün hayatına olan etkilerine odaklanıyor.

    Raging Bull


    Kızgın Boğa ortasiklet bir boksörün dizginlenemez kariyer hırsının, boksörün hayatına olan etkilerine odaklanıyor. Her zaman en iyisi olmak için kendine zarar verecek derecede korkutucu bir hırs barındıran boksör Jake La Motta, bu agresifliğini sadece ringte rakipleri üzerinde değil; ring dışındaki özel hayatına da taşıyor. Bu nedenle zamanla kariyerini kendi elleriyle un ufak ederken yakın çevresini de yavaş yavaş kaybediyor.

    Bu yükseliş ve düşüş hikâyesini, bizlere boksörün kendi sesinden anlatan siyah-beyaz film, usta yönetmen Martin Scorsese imzalı ve özellikle başroldeki Robert De Niro’nun muazzam oyunculuğu daha uzunca yıllar hafızalardan silinmeyecek türden. Usta aktörün bu başarılı performansıyla Akademi Ödülleri’nde Oscar’ı kucakladığını hatırlatalım.


    The Blind Side


    Fakir ve aşırı derecede iri bir genç olan Michael Oher bir kolej futbol takımına girince, kendi ve çevresindekilerin hayatı tümden değiştir… Michael Lewis’in The Blind Side: Evolution of a Game adlı romanından uyarlanan film vizyona girdiği ilk hafta Box Office US’te ikinci sırada yerini aldı.


    The Hurricane


    Robin Hurricane Carter, bir boks efsanesidir. Büyük bir yükselişin yaşandığı kariyerinde orta siklet dalında ünvanın bir numaralı adayıdır. Bir gün sevdiği bir arkadaşıyla New Jersey'de bir barda vakit geçirirken mekânda üç kişinin hayatını kaybettiği kanlı bir cinayetler silsilesi meydana gelir. Carter, cinayet davasının bir numaralı şüphedir. Tüm kariyeri yerle yeksan olurken Carter öldürdüğünden şüphelenilen üç kişi için tam üç kez müebbet hapis cezasına çarptırılacaktır.


    Coach Carter


    Ken Carter, sıradan bir lise takımının basketbol antrenörüdür. Oldukça farklı kesimlerden gelen, birbirleriyle çok anlaşamasalar da bir şekilde birlikte oynamayı öğrenen bir basketbol takımı vardır. Ancak çevreden tartışmalar yükselmektedir. Çünkü takımı, akademik kontratlarını sonlandırmak istemektedir.


    Million Dollar Baby


    Milyonluk Bebek'te Frankie Dunn, tüm hayatını ring üzerinde dehşet dövüşçüler yetiştirerek geçirmiştir. Boksörlerine öğrettiği en önemli ders hayatın temel kuralıdır: Her şeyin ötesinde daima kendini koru! Zaman içinde kızından kopmanın acısı ile uyanışa geçen Frankie, uzun zamandır hiç kimseyle fazla yakınlaşmayı tercih etmeyen bir adamdır. Frankie’nin salonuna bakan tek arkadaşı eski boksör Scrap, onun hırçın mizacının ardında 25 yıldır affedilmeyi bekleyen bir adamın var olduğunu bilir. Bir gün Maggie Fitzgerald kapıdan içeri girer ve boks öğrenmek istediğini söyler. Dört dalda Oscar sahibi olan filmin yönetmeni Clint Eastwood.


    Creed


    Kimsesiz Adonis bir yetimhanede günlerini geçiren, aslında iyi bir çocuk olmasına rağmen kavgacılığı ile tanınan bir yetimdir. Bir gün babasını tanıdığını söyleyen bir kadın onu ziyarete gelir ve kendisini yetimhaneden çıkartmak istediğini söyler. Babasının resmi nikâhlı ama artık dul eşi olan bu kadın Mary Anne Creed'dir; Adonis'in babası ise efsanevi boksör Apollo Creed'den başkası değildir! Üvey annesinin himayesinde gayet iyi bir yaşama kavuşan Adonis, önündeki tüm iyi yaşam fırsatlarına rağmen tek bir arzu ile yanıp tutuşmaktadır; babası gibi boksör olmak! Kendisine karşı gelenlere inat babasının en yakın arkadaşı ve rakibi olan Rocky Balboa'nın kapısını çalar.

    Filmin başrollerinde Michael B. Jordan, Sylvester Stallone, Tessa Thompson, Phylicia Rashad, Tony Bellew yer alıyor. Yönetmen koltuğunda Ryan Coogler otururken, senaryo ise Aaron Covington'a ait.




    The Race


    Stephen Hopkins'in yönetmenliğini yaptığı Joe Shrapnel ve Anna Waterhouse'un kaleme aldığı Race 1936 yılında Berlin Olimpiyat Oyunları'nda dört adet altın madalya kazanan atlet Jesse Owens'ın hayatına odaklanıyor. Tarihin en iyi atleti olmak için çıktığı yolda efsanevi bir yıldız olan ve 1936 Olimpiyatları'nda Adolf Hitler'in Ari üstünlüğü görüşüne karşı mücadele ederek dünya sahnesine çıkan Jesse Owens'ın gerçek ve etkileyici hikâyesine tanık oluyoruz.


    The Miracle


    1980 Kış olimpiyatlarında gerçekleşen bir mucizenin etkileyici öyküsü. Amerikan Buz Hokeyi takımının Sovyetlerin dişli takımını yenip Altın Madalyaya uzanmasını anlatıyor. Bu inanılmaz başarının altında ise oyunculuktan gelen Takım Koçu Herb Brooks’un sıradan oyunculardan oluşan takımına duyduğu güven yatıyor.


    Rocky


    Rocky Balboa boş zamanlarında yaşadığı küçük şehrin yerel kulüplerinden birinde boks yapan amatör bir boksördür. Amerika'da yeni yılın boks maçlarının programları tamamlanmak üzeredir, ancak Apollo Creed isimli yenilmez boksör sakatlanmıştır. Bu başarılı boksörün önerisi üzerine turnuvaya adı duyulmamış amatör bir boksör alınacaktır. Bu isim de Rocky'den başkası değildir. Rocky artık yılın en önemli maçının aktörlerinden biridir ve bu zorlu hazırlanma sürecinde en büyük yardımcısı antrenörü Mickey ve büyük aşkı Adrian olacaktır. Rocky bu ilk filmiyle izleyiciyle buluşmuş ve tüm dünya tarafından ayakta alkışlanmıştı. Ardından çekilen devam filmleriyle bir seriye dönüşen bu yapıt, aynı yıl 10 kategoride Oscar ödülüne aday olup bunlardan üçünü kazanmıştır.


    Moneyball


    Billy Beane, kısıtlı bir bütçe ile resmen yoktan bir takım var ederek zengin kuluplere meydan okuyor. Fakat bunu yaparken de beysbol sporunun temel inançlarını baştan aşağıya sarsıyor. Onun yöntemleri kabul görmese, hatta delilik diye nitelendirilse de, Beane inancını ve azmini yitirmeden bildiği yönde ilerlemeye devam ediyor…

    Michael Lewis'in "Moneyball: The Art of Winning an Unfair Game" adlı eserinden Steven Zaillian ve Aaron Sorkin tarafından uyarlanan ve gerçek bir hikâye dayanan filmin başrollerini Brad Pitt, Robin Wright ve Jonah Hill paylaşıyor.


    Real Steel


    Eski organizatörlerden Charlie, hurda metalden kalitesiz robotlar yaparak geçimini sağlamakta ama zorlanmaktadır. Sonunda dibe vurur ve kendisinden ayrı yaşayan oğlu Max ile şampiyonada yarışacak bir boksör bir robot yapıp eğitmek üzere bir araya gelir. Bu vahşi arenada işler ciddiye bindikçe, Charlie ve Max bütün engellere rağmen, ringlere geri dönmek için son bir şans daha elde ederler…


    Rush


    Film, iki yarışçı arasındaki rekabeti konu ediyor. 1976 yılında gerçekleşen Alman Grand Prix yarışında Niki Lauda'nın kullandığı Ferrari ikinci round'un sonunda yaşadığı bir sorun nedeniyle yarış dışı kalır ve birincilik ezeli rakibi James Hunt'a gider. Bu kaza sonrasında Lauda yaralanır; aradan geçen altı haftanın ardından olağan hırsı ve öfkesiyle pistlere geri döner. İki yarışçı arasında italyan Grand Prix'i ile başlayan mücadele diğer yarışlarda katlanarak devam eder. Hedef dünya şampiyonluğudur...

    Avusturyalı F1 yarışcısı Niki Lauda ve İngiliz rakibi James Hunt arasındaki dillere destan rekabeti konu alan film, Formula 1'in altın döneminde, 1970'lerde geçiyor.


    42


    42, ABD beysbol büyük liginin ilk siyahi oyuncusu Jackie Robinson'un Brooklyn Dodgers takımı için oynarken çektiği zorlukları anlatıyor.


    Goal


    Film, gerçek bir yeteneğin, koşullar ne olursa olsun illa ki keşfedilebileceği fikrine odaklanıyor. Meksikalı Munez, henüz yaşı çok küçükken ailesi ile birlikte Amerika’ya göç etmiştir. En büyük hayali ise bir futbol yıldızı olmaktır. Ancak ne yazık ki ailesi, bu konuda ona hiç destek vermez. Kader ağlarını örer ve nihayet eski bir futbolcu, Munez’i keşfeder. Bu genç yeteneğe hayat bir fırsat tanımıştır. Şimdi mücadele zamanıdır. Emek ve asla eksilmeyen bir tutkuyla çalışarak hayallerini gerçekleştirmemek için hiçbir neden yoktur.




    Cinderella Man


    Ekonomik buhranın hüküm sürdüğü 1930'lu yıllar Amerikası'nda hayatını limanlarda işçilik yaparak idame ettiren Jim'in ailesine bakma gibi büyük bir sorumluluğu vardır. Bu yükümlülük için tutkuyla bağlı olduğu boks sporunu bırakmak zorunda kalan genç adam gerçekleşemeyecek de olsa hayaline sıkı sıkıya tutunmaktadır. Ancak rastlantı eseri boks şampiyonu Max'le dövüşmesi işleri değiştirecektir. Tam bir unvan maçı olan bu karşılaşmayı kazandığı takdirde şampiyon olma onuruna erişecek olan Jim'i saatler süren bir maç beklemektedir. Bu maç Jim'in hayatında neleri değiştirecektir?

    İrlanda asıllı boksör James Braddock'un hayat hikâyesinden uyarlanan ve üç dalda Oscar ödülüne aday gösterilen filmin başrollerinde Russel Crowe ve Renée Zellweger bulunuyor.


    Draft Day


    Ulusal Futbol Ligi (NFL) için yapılacak seçimlerde Cleveland Browns takımının yöneticisi Sonny Weaver büyük bir sınav verecektir. Kendi kişisel tercihleri ve profesyonel seçimi arasında mekik dokuyan Waver, oyuncuların futbol geleceği üzerinde karar verme noktasına gelecektir. Herkes onun ağzından çıkacak isimlere odaklanmıştır…


    Space Jam


    Michael Jordan smaçlamakta, Bugs Bunny sıkıştırmakta ve tüm Looney Tunes yıldızları potaya zıplamakta. Animasyon ve gerçek karakterlerin iç içe geçtiği bu filmde Charles Barkley ve Patrick Ewing gibi NBA yıldızlarının yeteneklerini ele geçiren kötü yaratıklarla Looney Tunes kahramanları bir basketbol maçında karşı karşıya gelirler.

    Kahramanlarımız ünlü NBA oyuncusu Michael Jordan’dan yardım isterler. Dünyanın hatta evrenin bu en büyük basketbol devinin yardımıyla bakalım bu maçı alabilecekler mi?


    The Fighter


    En İyi Film dalında Oscar'a aday olan Dövüşçü, ilhamını gerçek bir olaydan alan öyküsüyle, iki kardeşin her şeye rağmen tekrar bir araya gelip parçalanan aile düzenlenlerini düzeltme çabalarına odaklanıyor. Dicky Ecklund (Christian Bale) eskiden efsane olmuş, ama yeteneğini boşa harcamış ve başarı imkânını kaybetmiş şimdi ise kardeşini eğiten eski boksördür. Mickey Ward (Mark Wahlberg) ise Dicky’nin üvey kardeşidir. Mickey iyi bir boksör olarak adını duyurmadan önce Dicky onun ustalığını yapmıştır. Unvan maçına çıkan Mickey'nin hem maçı kazanması hem de dağılan ailesini bir araya getirmesi gerekmektedir...

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Spor Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title