Haberler

    La Liga rehberi

    Güncelleme:
    Abone Ol

    *Bu yazı ilk olarak The Athletic'te yayımlanmış ve Tifosi Blog ekibinden Ege Sanlav tarafından Türkçe'ye çevirilmiştir.

    *Bu yazı ilk olarak The Athletic'te yayımlanmış ve Tifosi Blog ekibinden Ege Sanlav tarafından Türkçe'ye çevirilmiştir.


    Pek alışılmadık kadrolarıyla Barcelona ile Real Madrid'in düşe kalka sekiz ayın sonunda zafere giden yolda birbirleriyle adeta yan yana bulunduğu La Liga’da uzun yıllardır izlediğimiz en heyecan verici ve tahmin edilemez şampiyonluk yarışlarından biri, Mart'ın ortasında uzun bir araya girdi.

    İki ezeli rakip, şimdi son bir sprint için piste geri dönüyorlar; beş hafta içerisinde oynayacakları 11 maç boyunca Avrupalı futbolseverlerin gözleri üzerlerinde olacak.

    Barcelona’nın Lionel Messi önderliğindeki dar kadrosu sıkışık fikstürden geçerken Nou Camp'ın kurumsal meseleleri sahaya da yansıyacak mı? Zinedine Zidane’ın istikrarsız Galacticos’u Bernabeu’nun baskısından uzaklaşmaya nasıl tepki verecek? Ara, Barcelona'nın teknik direktörü Quique Setien ile golcüsü Luis Suarez’e ve Real Madrid’in iki yıldızı Eden Hazard ile Gareth Bale’e bir fırsat sundu, peki onlar bundan yararlanabilecekler mi?

    Ekim’de Granada’nın zirveye oynuyor oluşu ve Atletico Madrid’in ligde altıncı sıradayken Şampiyonlar Ligi’nde Liverpool’u eşleşmenin iki ayağında da mağlup etmesiyle virüsten önce bile en acayip La Liga sezonlarından birini yaşıyorduk.

    Üç aylık ara işleri normalleştirecek mi yoksa hâlihazırdaki gerilim ve baskıları daha da mıarttıracak, göreceğiz.

    Aksiyon Perşembe günü Sevilla – Real Betis derbisiyle başlayacak. Ve sonrasında da yalnızca 39 günde 110 maça sahne olacak, gerilim ve keyfin zirveye çıkması muhtemel 19 Haziran’a kadar.


    Barcelona Messi’nin ayağına bakıyor, yine!


    Futbol durduğu anda Barcelona’da da sorunlar başladı, ya da en azından öyle gözüktü. Bizzat Messi, maaşında kesintiye gitmeden önce dünyanın en zengin kulübünün maaşları ödemekte sıkıntı çekmesinden dem vurarak başkan Josep Maria Bartemeu’yu basına verdiği demeçlerle utandırdı.

    Bu konuya dair endişeler, Barcelona’da sezon sonu için önemli faktörler olmayı sürdürüyor. Kulübün transfer guruları çoktan gençler haricindeki oyuncuları - ki bu da yalnızca 18 oyuncuya tekabül ediyor- satma çalışmalarına başladılar. Geleceklerinin belirsizliğinin Ivan Rakitic ve Antoine Griezmann gibi isimleri nasıl etkileyeceğini, mevcut durumun stres ve gerginliği altında oyuncuların neler yapabileceğini izlemek ilginç olacak.



    Ara, topa sahip olma odaklıgörece karmaşık fikirlerini yeni fikirlere açık oyuncularına sentezlemesi açısından da görece yeni teknik direktör Quique Setien'in işine geldi. Ocak’ta dizinden ameliyat geçiren ve kadrodaki tek ‘kıdemli’ santrafor olan Luis Suarez’in bu esnada geri dönmesinin de şüphesiz takıma büyük katkısı olacak. Öte yandan Setien'in beş oyuncu değişikliği kuralının işlerine gelip gelmeyeceğini merak ettiğini de biliyoruz. Zira bu, Messi ve arkadaşlarının peşinden koşmaktan bitap düşen oyuncuların daha büyük bir bölümünün yenilenmesi anlamına gelecek.

    Takımı vuran son darbe de ilk 27 maç açık ara ligin en iyi oyuncusu olan kaptanları Messi’nin aradaki sakatlığına yönelik korkular oldu. İki hafta içinde 33 yaşına girecek olan Messi, küçük bir kalça sakatlığı sebebiyle önümüzdeki hızlandırılmış fikstür öncesinde tam hazırlanma imkanı bulamadı.

    Leo, bütün zorlukların üstesinden gelip takımını arka arkaya üçüncü La Liga şampiyonluğuna taşıyabilirse doğaüstü başarılarına muhteşem bir ekleme daha yapmış olacak. Ve bunu yapabilecek biri varsa, o da Messi.


    Madrid sessizce vites arttırıyor


    Katalonya’daki tüm yaygaranın aksine Real Madrid’de ise son üç ay, Estadio Santiago Bernabeu’nun hızlandırılan inşaatının gürültüsü haricinde, oldukça sessiz geçti.

    Bu neredeyse mutlak sessizlik, özellikle de genellikle futbollarına odaklanmış halde olmayan yıldız oyuncularınıönlerindeki 11 maçlık sprinte hazırlamakla meşgul olan teknik direktör Zidane’ın hoşuna gitmiş olmalı. Real Madrid’in son yedi sezonda yalnızca bir La Liga kupası kazanmış oluşu Fransız için neredeyse kişisel bir mesele. Ama bu sezonun kalanı için de rol modelleri, o tek kupayı kaldırdıkları 2016-17 sezonu olacak; zafere fiziksel üstünlük ve rotasyon ile ulaşmayı deneyecekler.

    Fransa’nın 2018’de Dünya Kupası kazanan kadrosunun kondisyon antrenörü Gregory Dupont, önümüzdeki beş hafta boyunca devamlılığı sağlamak amacıyla bir süredir oyuncuları çalıştırıyor. Zidane, 25 kişilik bir kadro kullanmayı planlıyor. Bu da demek oluyor ki her üç-dört günde bir maç yapılmasıyla beraber Nacho Fernandez ve Lucas Vazquez gibi istekli ve tecrübeli yedekler de Sergio Ramos ve Luka Modric kadar önem arz edecek.

    Kulüp içi kaynaklar, Bernabeu’nun yenileniyor oluşunun takımın iyiliğine olacağını, hatta (normal şartlar altında antrenmanlarını yaptıkları) 6000 koltuklu Alfredo Di Stefano Stadyumu’nda kendilerini daha da ‘evde’ hissedeceklerini söylüyor.

    Üç aylık boşluk aynı zamanda Real’in hücum oyuncuları Marco Asensio ve Eden Hazard’ı da yeniden takıma kazandırdı.

    Özellikle eski Chelsea yıldızı, eflatun beyaz formayla henüz ilk sezonunda geçirdiği bu sakatlığı telafi etmek için yanıp tutuşuyor. İşler de şu anda onun ve takımının lehine meyilleniyor gibi gözüküyor.


    Anfield ile gazı alan Atletico


    Lig, bir bakıma Atletico Madrid için olabilecek en kötü zamanda araya girdi. Zira aradan önceki son maçları, son şampiyon Liverpool’u Şampiyonlar Ligi’nden dramatik ama hak edilmiş bir galibiyetle elemeleriydi. Ama tabii aranın tabloda altıncı sırada bulunan Simeone ve öğrencilerinin tamamen kötülüğüne olduğu da söylenemez.

    Şu ana kadar Simeone yönetimi altındaki sezonlarının hiçbirinde 27 maçın sonunda bu kadar düşük puanda bulunmayan takım, bu sezon bir geçiş süreci yaşıyor. Eğer lig ertelenmek yerine iptal olsaydı masadan kayıpla kalkıyor olacaklardı ama işler böyle olunca yeni çocuklar Joao Felix ve Kieran Trippier’nin de sakatlıktan dönüşüyle elleri güçlenmiş oldu.

    Simeone’nin 12. adam olarak Wanda Metropolitano’yu gaza getirme yeteneği kapalı kapılar ardında oynanan maçlarda bir anlam ifade etmeyecek ama kulüptekilere göre önlerindeki bu yorucu fikstür, Arjantinlinin ‘her seferinde bir maç’ felsefesiyle birebir örtüşüyor.

    Anfield’da depoladıkları özgüven, ara boyunca Atletico’nun moralini yüksek tuttu. Ve kalan maçlarda da her puanı zorlayacaklar.


    Her şeye açık bir Avrupa yarışı


    Sevilla, Real Sociedad ve Getafe Atletico’nun üstünde bulunuyorlar ve hepsi de aranın olağanüstü sezonlarını mahvetmemesini umuyorlar. Bu dört takımı yalnızca iki puan ayırıyor. Bu da demek oluyor ki kalan 33 puanın her biri Şampiyonlar Ligi’ne gidecek takımıve sıralamayı belirleyebilir.



    Real Madrid ve İspanya’nın eski antrenörü Julen Lopetegui, bir süredir Sevilla’da itibarını sessiz fakat etkileyici bir şekilde yeniden inşa ediyor.

    Sportif direktör Monchi’nin yaz dönemindeki zekice transferlerinin - Arjantinli kanat Lucas Ocampos ve Liverpool’un hedefinde olduğu bildirilen stoper Diego Carlos gibi- de yardımıyla yeni bir görünüşe bürünen takım, ligde üçüncü sırada bulunuyor.

    Dördüncü sırada, Real Madrid’den kiralık 21 yaşındaki yıldızları Martin Odegaard ve şu ana dek tüm kariyerini takımda geçiren 23 yaşındaki kaptanları Mikel Oyarzabal’ın liderlik ettiği genç ve pırıl pırıl bir Real Sociedad var. Virüsten önce zekice, zevkli ve modern futbollarıyla oynadıkları son beşmaçtan dört galibiyetle çıkmış, o tek mağlubiyeti de Barcelona deplasmanında almışlardı. Getafe ise daha yeni Avrupa Ligi’nde Ajax’ı epik bir şekilde elemişti. Mevcut durum ise antrenör Jose Bordalas’ın titiz taktikleri ve fiziksel antrenmanları için işi zorlaştırdı.

    Real Sociedad ile Athletic Bilbao’nun karşılaşacağı ve taraftarların stadyumu doldurabileceği bir duruma gelinene kadar süresiz olarak ertelenen Copa del Rey Finali, 7. sıradaki takımın da Avrupa Ligi’ne gidebileceği anlamına geliyor. Ligin üst yarısındaki takımlar da bunu hedefliyor olacak. Yine 10. sıradaki Athletic Bilbao’nun nevi şahsına münhasır felsefesi ve birlikteliği de tablonun yukarılarına tırmanmada onlara yardımcı olabilir.

    İspanyol kulüpleri arasında virüsten en çok etkileneni olan yedinci sıradaki Valencia, halihazırdaki 42 puanlarının onları kesin ve net olarak kümede kalma yarışından uzak tutacağından ötürü rahat olmalı. Bununla beraber, 11. sıradaki Osasuna’dan itibaren hiçbir kulüp kendinden o kadar da emin olmamalı. Espanyol şu an ligin dibinde ve hedefleyecekleri 17. sıradan da altı puan uzaktalar. Ama kümede kalma mücadelesi veren Leganes, Eibar ve son haftada da Celta Vigo ile evlerinde oynayacaklarımaçlar göz önüne alındığında kaderleri büyük oranda kendi ellerinde denebilir.

    Hiçbir takımın bu beklenmedik şartlar altında neler yapacağını tam olarak tahmin etmek mümkün değil. İngiltere’de de olduğu gibi birçok oyuncunun sözleşmelerinin akıbeti muamma ve önümüzdeki transfer dönemi için yeteneklerini en iyi şekilde sergilemeye çalışacaklar.

    Bu durumda da olağan şüphelilerden bazıları Real Valladolid’in sukünetiyle etkileyen stoperi Mohammed Salisu, Villarreal’in hızla gelişen savunmacısı Pau Torres, Atletico Madrid’in düşük maaşlı Anfield kahramanı Thomas Partey ve Valencia’nın geleceği merak unsuru olan özkaynak kanat oyuncusu Ferran Torres.


    Sıcak olacak


    Spor bakanı Irene Montero, futbolu normalleşme konusunda İspanyol halkı için bir model haline getirme konusunda oldukça hevesli gözüküyor. La Liga başkanı Javier Tebas da futbolu mümkün olduğunca güvenli bir şekilde geri döndürme konusunda sağlık uzmanlarıyla beraber oldukça sıkıbir çalışma yürüttü.

    Tebas’ın dahi kontrol edemeyeceği şey ise İspanyol güneşi. Dolayısıyla fazlasıyla akşam maçı izleyeceğiz. İlk iki öğlen maçının Çinli sahipleri olan Espanyol (Alaves’e karşı) ve Wanda Group sponsorluğundaki Atletico Madrid’in (Bilbao’ya karşı) maçları olması da bir sürpriz olmadı. Şimdiden bir saat ertelendiler (İspanya’da 1’den 2’ye, Pekin'de 7’den 8’e) ve gerekirse bir daha da ertelenebilirler.

    Tüm maçlarda düzenli su molaları olacak ve tüm hakemler de sıcaklık 30 derecenin üzerinde uzun süre kalırsa maçı durdurmakla sorumlu olacak.

    The Athletic’in konuştuğu kulüpler ise bu konunun pek büyük bir sorun olmadığını düşündüklerini söylediler. Sonuçta çoğu, temmuz ve ağustos aylarında oynadıklarıAvrupa Ligi eleme maçlarından dolayı bu duruma alışıklar. Maçların genel olarak daha yavaş tempoda geçmesi ve yoğun tempolu takımların da yaklaşımlarını yeniden gözden geçirmeleri bekleniyor.

    Hava durumundan daha büyük bir endişe kaynağı ise oyuncuların beş haftada 11 maç oynayacak olmasının getireceği baskı ve gerginlik.

    Sakatlıkların artacağı yönündeki (Bundesliga başlamadan önce de var olan) korkulara karşı İspanyol kulüpleri omuzlarındaki yükü hafifletmek adına çalışmalarını yaptılar. Ve şüphesiz, kadro derinliği olan takımlar avantajlı olanlar olacak.


    Elden gelenin en iyisi


    Las Palmas başkanının Girona’ya karşı oynayacaklarımaçiçin bazı taraftarların stadyuma alınmasına izin verilmesine yönelik teklifi otoritelerce geri çevrildi. Sezon bitmeden belli önlemlerle ‘az taraftarlı’ maçlar izlememiz de mümkün tabii.

    Real Madrid olağan stadında oynamayacak tek kulüp değil. Evi Ciutat de Valencia an itibariyle iş makinelerine ev sahipliği yapan Levante de maçlarını 150 kilometre güneyde, La Nucia’daki Estadi Olimpic Camilo Cano'da oynayacak. Bu da her şeyi hazırlamak üzere bir telaşı beraberinde getirdi; VAR sistemi, ışıklandırma ve doping kontrol olanakları gibi.

    La Liga’nın ara boyunca yoğun bir çalışma içerisinde olan ekiplerinden biri de teknoloji çalışanlarıydı.

    Bir oyuncunun testinin pozitif çıkması durumunda tasarladıkları program, son maçta virüsü kimlere bulaştırmış olabileceğini tespit edecek. Aynı zamanda, yayınlarda boş tribünlerin yerine sanal mesaj panolarında taraftar tweetleri ve reklamlar gösterilecek.

    Tebas önderliğindeki kolektif bir çaba ile La Liga, krizle başa nasıl çıkılacağı konusunda örnek niteliği taşıyan bir lige dönüştü ve İspanyol futbolu, Avrupa’nın en heyecanlı finişi vaadiyle futbolseverleri kazanmayı umuyor.

    “Her şey mükemmel konumda.” diyor La Liga TV yorumcusu Terry Gibson, The Athletic’e. Bayern zaten Bundesliga’yı kazandı, Liverpool Premier Lig’i kazandı. İspanya’da ise gerçek bir şampiyonluk mücadelesi var. Avrupa yarışı ve kümede kalma konusunda da aynı mücadele geçerli. 11 heyecanlı maç haftası bizi bekliyor.”

    Marca’nın İnternet sitesini kullanarak yaptığımız pek de bilimsel olmayan tahminlere göre her şey son günde, 19 Temmuz’da belli olacak. Kafamızda oynadığımızda Real Madrid ile Barcelona son güne aralarında tek puan farkla girdiler, diğer iki Şampiyonlar Ligi yeri için dört takım rekabet içindeydi, dokuz kulüp ise muhtemel bir küme düşmeden 90 dakika uzaklıktalardı.

    Elbette kimse bu olacakları tahmin edemezdi. Fakat La Liga, adımlarını mümkün olan en doğru şekilde atıyor.

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    La Liga Madrid Ege Spor Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title