Haberler

    Ligue 1 notları #10

    Abone Ol

    Hem ligi, hem de Lig Kupası'nı geride bıraktığımız bu haftada Fransa cephesinde değişen pek bir şey yok. Lyon'dan başlamak lazım. Mucizevi bir Leipzig maçının ardından dümeni son anda doğrultan Rudi Garcia için problemler aslında yeni başlıyor.

    Hem ligi, hem de Lig Kupası'nı geride bıraktığımız bu haftada Fransa cephesinde değişen pek bir şey yok.

    Lyon'dan başlamak lazım. Mucizevi bir Leipzig maçının ardından dümeni son anda doğrultan Rudi Garcia için problemler aslında yeni başlıyor. Marcelo ve taraftarlar arasındaki gerginliği hatırlayanlar olacaktır. Leipzig maçında bir taraftarın sahaya inip Marcelo aleyhinde pankart açtı, Marcelo duble orta parmak çekti, üstüne Memphis Depay taraftara saldırdı, sonra da içeride 1-0 kaybedilen Rennes maçında önce Jeff Reine Adelaide, üstüne de Memphis sakatlanıp sezonu kapatayazdılar. İç karışıklıklar saha içinde sonuç alınamamasından çok daha önce başlamıştı zaten ama, Lyon en önemli iki hücum silahını kaybedip, üstüne de ligde tekrar Şampiyonlar Ligi potasından çok alakasız bir yere geldi. Devre arasında transfer dönemi nasıl geçer, taraftarlar Rudi Garcia'yla ve takımla barışır mı falan, bu soruların cevabı sanıyorum Reims deplasmanında gizli. Orada da mağlubiyet gelirse yeni yıldan önce alev alır bu kulüp. Julien Stephane hocam da çözdü olayı. Galibiyetler tatmin ediyor mu? Yok. Bunun bir önemi var mı? Yok. Neden? Çünkü yakında Camavinga'yı dokuz haneli bir bonservise okutup yollarına bakacaklar. Takımda 25 yaş üstü oyuncu sayısı çok az, üstüne Rennes gibi bir kulübün kasasına öyle bir para girecek... Monaco'nun boşluğunu doldursunlar da keyiflenelim.

    Monaco demişken... 720. geleneksel Jardim'in Monaco'dan kovulması şenliklerine hoş geliyoruz sanırım. Ben cidden böyle saçma bir takım görmedim. Bir ay boyunca kısır maçlar oynuyorlar. Sonraki ay maçlarında çıldırmış gibi gol oluyor, üstüne inanılmaz formda oyuncular bir anda duruyor, 18'e giremeyen oyuncu bir anda 11'in değişmezi oluyor falan. Jardim'in ne yapmaya çalıştığını, fakat daha önemlisi Monaco'nun ne yapmaya çalıştığını anlamak imkansız. Misal, Onyekuru Galatasaray'a geri dönecekmiş, bütün kaynaklar yazıyor. Adamlar Keita Balde'yi aynı şekilde alıp, sıfır verimle takımdan yollamaya çalışmışlardı, şimdi aynısını Onyekuru'da yapıyorlar. Yani Arsenal'dan daha saçma yönetilen kulüplerin olması insana garip geliyor. Angelo Fulgini'nin yine büyük top oynadığı maçta yatıp kalkıp Lecomte'a dua etmeliler. Rezalet başladı belki ama, maç kurtaran kaleci olduğunu önündeki rezalet savunmaya rağmen ara sıra anlatmaya çalışıyor adam.

    Renato Sanches ne top oynuyor ya. Ligde çok rahat aralık ayının oyuncusu olmaya doğru gidiyor. Daha da önemlisi artık daha fazla yönünü görmeye başladık Galtier hoca sayesinde. Tabii onun çok yönlülüğü Yusuf için soruna dönüşüyor çünküİkone zaten formda, Bamba desen solda yeri garanti, Sanches'in sağa yakın gösterdiği bu performans da Yusuf'u taca atıyor. Fakat doğruya doğru, Galtier -her ne kadar biraz fazla sağ kanada bağlasa da- bayağı şans verdi Yusuf’a. Pek iyi kullanamadı şimdilik. Dört maçtır tek farkla kazanıyorlar, kupada Monaco'yu elediler, Avrupa derdi bitti, artık biraz düze çıkar Lille.

    PSG maçlarında erken kırmızı veya penaltı olduğunda maçı kapatınız. Bunun yeni versiyonunu St. Etienne maçında gördük. 25'te 10 kişi kalan bir PSG rakibinin oynayabilme şansı yok. Neymar-Di Maria-Mbappe-Icardi aynı anda sahada ve rakibiniz 10 kişi. Halı saha oluyor bu artık şu noktadan sonra. Mbappe 22 gol katkısı, Di Maria 19 gol katkısıFransa'da tüm kupalarda. Neymar nefes aldı haberlerine devam edin siz.

    Reims, Toulouse'u yendi. Kombouare hocam sekiz maçtır kaybediyor. Kariyerinin en kötü performansı. Israrla kovmuyor Toulouse, ama sonunda başka çareleri kalmayacak. Nice deplasmanından da puansız çıkarlarsa fişi çeker yönetim. David Guion da ortalığı dağıtmaya devam ediyor. Ligde açık oyundan en az gol yiyen ikinci takım, sadece yedi maçta gol yediler ve buna rağmen enteresandır, savunma istatistiklerinde öne çıkmıyorlar. Hatta ligin üçüncü bölgede topa en fazla sahip olan beşinci takımı. Çok değişikler, cidden izlemeniz lazım.

    Nantes izleyeni öldürmeye, Nice de taraftarını öldürmeye devam ediyor, bir değişiklik yok.

    Son olarak... Nemanja Radonjic başladı, bu sefer Marsilya durdu. Altı maç sonra pek de beklenmedik bir yerde puan kaybettiler Metz deplasmanında. İlk yarıları çok durağan geçiyor bunların. Bu sezon oynadıkları 19 resmi maçın sadece yedisinde ilk yarıda gol atabilmiş Marsilya. Pele penaltı çıkardı, Payet'in topu direkten döndü falan derken bu maçı,o zar zor kazanılan Brest maçı gibi, 1-1 dışına atmak pek de doğru değil. Gerçek bir takılma bu. Ama rahatlar, Şampiyonlar Ligi potasında dört puan farkla oturuyorlar. Tek problem ikinci yarı döner denen Thauvin'in mart ayına kadar dönemeyecek olması. Sarr kötü oynadığında neler olduğunu görmek için Metz maçını izleyebilirsiniz.

    Haftanın 11'i:

    Kaleci: Gautier Larsonneur (Brest) - Tamam Nice bazen hiçbir şey üretmeden puan kaybediyor ama bu öyle değil. Larsonneur yedi kurtarış yapmış ki, hem Cyprien'ın hem de Lees-Melou'nun acayip şutlarını ters ayakta çıkarmış. Helal olsun.

    Sağ Bek: Hamari Traore (Rennes) - Valla yalan olmasın pek bir sağ bek performansı bulamayıp Zeki'yi yazacaktım. Sonra dedim bari Rennes gol yememiş, Traore de iyi onu alayım. Karşısında Rafel ve çok kötü bir Aouar'ın oynamasının etkisi illa ki vardır bu performansa tabii.

    Sol Bek: Hassan Kamara (Reims) - Tamam, karşıda Toulouse var da bu Kamara'nın dördüncü girişi buraya. 89 kez topla buluşmuş, 64 başarılı pas, üç dripling, dört top uzaklaştırma, üç kafa topu kazanma derken bu nasıl bir performans güzel kardeşim?

    Stoper: Nicholas Pallois (Nantes) - Gol yemeyenlere baktım, Nantes var. Pallois'nın performansına baktım. İyi oynamış. Şimdi bu adamı başka bi zaman da alamam, girsin kadroya bari. Toplam 12 başarılı defansif aksiyonu var. Ha diyeceksiniz ki Nimes'e karşı. Olsun.

    Stoper: Damien da Silva (Rennes) - Rudi Garcia sağ olsun rakibinden savunma seçtiriyor. Damien Da Silva bu Kante'nin, Lemar'ın ve rahmetli Sala'nın çıktığı Caen'in geriden top çıkaran oyuncusuydu. Direkt oyuna acayip katkı yapardı. Lyon maçında da boyuna öne oynamış patır patır. Gol de yemediler zaten.

    Orta Saha: Renato Sanches (Lille) - Yani tam ortada oynamadı ama zaten haftanın oyuncusu olduğu için her yerde oynar. Fransa gibi bir lige gelip driplingle dikkat çekmek gerçekten korkunç bir başarı. Neymar ve Atal'den sonra en fazla başarılı dripling yapan oyuncu, bu maçta da 10 tane yapmış. Benfica'da çıktığı ilk dönemlere dönüyor Galtier sağ olsun.

    Orta Saha: Leandro Paredes (PSG) - Tamam Neymar ve Mbappe'yi elimiz mahkum alacağız da, onlara o topları atan da bir oyuncu var yani. Paredes PSG'nin her altı topundan birini kullanmış, 100 başarılı pas yapmış, e bir de asisti var. Geldiğinden beri en etkileyici performansı.

    Orta Saha: Angelo Fulgini (Angers) - Sağ kanat bek, sağ ön, sağ bek, sağ iç... Ne verirsen takımın en iyi olacak seviyede oynuyor. Ne de olsa Valenciennes'lı. Monaco maçında bir tek golü eksik kalmış.

    Sağ Açık: Kylian Mbappe (PSG) - X yapmış Y yapmış mı yazacağım şimdi buna. Yaratık abi bu çocuk işte.

    Sol Açık: Neymar (PSG) - Yani şu penaltı ısrarını anlayabilmiş değilim. Sezon başı 150 tane olaya giriyorsun, gol-asist sayın deli gibi, bırak kim atıyorsa atsın. Yine de maçın oyuncusuydu.

    Forvet: Ludovic Ajorque (Strasbourg) - Ben bunu ilk izlediğimde “Aaa yeni Giroud” demiştim. En az onun kadar saçma bir golcü ve en az onun kadar takımını iyi oynatan bir forvet. Top dokunduğu her an etrafındaki Corgnet ve Thomasson'u oynatıp, ceza sahasına her yaklaştığında da Lala ve Carole'e hedef oluyor. Dokuz hava topu kazanıp golünü de attı, maçı aldı.

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Fransa Rennes Lyon Spor Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title