Ligue 1 notları - 29. hafta
Selamlar. Notları daha önce okumamış olanlar için bir ön bilgi vereyim. Bu notlar çok önemli sorulara yanıt verir. Bunlardan en önemlisi “Kim izliyor abi bu Ligue 1'i” sorusudur.
Selamlar. Notları daha önce okumamış olanlar için bir ön bilgi vereyim. Bu notlar çok önemli sorulara yanıt verir. Bunlardan en önemlisi “Kim izliyor abi bu Ligue 1'i” sorusudur.
La Brigade Loire, Nantes'ın taraftar grubu Reims deplasmanına gitmelerini yasaklayan mahkeme kararını Angers - Amiens maçında trollük yaparak protesto etti. Bu kendileriyle alakasız maça meşale sokup, yakıp sonrasında da “Bunu kim ödeyecek şimdi” pankartı açtılar. İyi soru yalnız.
"Mbappe neden sinirli?" Millet koskoca haftanın maçı, tarihi derbi Le Classique'i bıraktı bunu sorguluyor. En doğru teşhis Manchester United taraftarından gelmiş: "Marcus Rashford'la arasındaki rekabette kaybetti, ondan." Bu arada garip bir dedikodu daha var, Balotelli de gol atsaydı formayı çıkarıp içindeki formayı gösterecekti diyorlar.
Mbappe Messi'yle aynı gol sayısına sahip 2019'da (13). Hani merak edenler olabilir.
Mbappe'yi kenara bırakalım. Marsilya maça inanılmaz bir hücum kadrosuyla çıktı. "Icı C'est Paris" yazan bi' yere iki orta saha, iki kanat forver, bi ikincil santrafor bi' de az sağlıklı Balotelli'yle çıkmak herkesin harcı değil. Maçın adamı Di Maria. 2019'daki üçüncü kez aynı maçta gol ve asist yaptı, beş büyük ligde bu yıl henüz bu istatistiğe ulaşabilen başka biri yok. Neymar'ın ve Cavani'nin yokluğunda oynadığı yer Mbappe'ye destekçilik aslında, bir poziyonu yok tam ve bunu çok çok iyi oynuyor. Real Madrid'i Şampiyonlar Ligi şampiyonu yaptığı senedeki kadar efektif. Acayip bir general. Yalnız bi şey söylemek lazım, 3-1, maç koptu, klasik PSG üstünlüğü falan değil bu maç. Mandanda'nın atıldığı ana kadar PSG'nin maçta hatrı sayılır bir üstünlüğü yok. Di Maria'nın Messivari attığı golle durum 2-1 ve Mbappe-Di Maria ikilisinin hızlı çıkışlarını kenara bırakacak olursak, PSG'de işleyen pek bir şey yok. Sonrası zaten kırmızı, kırmızının serbest vuruşunda frikik ve kapanış. Marsilya'nın aşırı ofansif gözüken kadrosu maçı kontrol etme konusunda bayağı işlerine yaradı. Buradan puanla çıkabilirlerdi, olmadı. Artık içerideki Lyon maçına kadar üstten puan kaybı bekleyecekler.
Leonardo Jardim, Pepe ve Bamba'ya basiret bağlama büyüsü yapmış galiba. Bunun başka açıklaması yok. Lille 8 isabetli toplam 12 şut çekti, bunların biri direkten döndü, üçü altıpastan kaçtı, bolca da karşı karşıya var. Aslında tam bir Jardim-Monaco galibiyeti oldu. Ronny Lopes kaptığı topları az bir şey düzgün kullansaydı maç çok daha erken bitebilirdi. Sürekli rakibin üstüne gidip sağ ayağına çekerek şut atıyor. Ezbere.
90'da saçma sapan bir golle maçı aldılar. Efsane der ki, golde Vinicius'un topu üstünde aşırttığı Jose Fonte hala topu arıyormuş... Jardim geldiğinden bu yana 4 galibiyet 3 beraberlik. Reims'tan sonra ligin en uzun süredir yenilmeyen takımı Monaco. Hadi iade-i itibar yapın.
Vallahi gidiyordu maç Nabil. Fekir Pogba'dan sonra beş büyük ligde en kötü penaltı oranına sahip. 6'da 2. Kritik anlarda hep atmak istiyor ama kaçırdığı çok vaki. Niye hala zorluyor anlamadım. Lyon maça yedek kalecisiyle, savunma dörtlüsünde 3 tane bek ve bir stoperle çıktı. Ligin en iyi üçüncü deplasman takımına karşı, hem de hafta içi beş yediği bir maçın ardından böyle bir kadro gerebilirdi Lyon'u ama golü erken buldular. Şimdi maçı falan bir kenara bırakalım da gelin Ndmbele'yi bir konuşalım. Maçın açık ara yıldızı ki, Dembele'ye yaptığı asist onun için "koşuyor abi işte" diyenlere güzel bir cevap. Montpellier maçı istatistiklerini vermeye başlıyorum, hazır mısınız?
125 kez topla buluşmuş (Lyon 882), 105 başarılı pas, tüm hava toplarını ve ikili mücadelelerini kazanmış, öne oynanan paslarda %92 pas başarı oranı, 23 üçüncü bölge pası, 5 şut pası üretimi, 5 top çalma, 2 pas arası, 1 asist.
Şimdi maçı mı konuşacaksın bu adamı mı be kardeşim? Jean Michel Aulas her maçta bir milyon daha fiyat koyuyor üstüne.
İki hafta sonra UEFA Avrupa Ligi derbisi var. Strasbourg bu hafta 90+'da penaltıyı yemese Reims'la aralarında dört puan varken maça çıkacaklardı. Reims 5 Aralık'ta beri yenilmiyor. Taş gibi takım derler ya, bu sene Reims o takım. Normalde Michel der Zakarian'ın takımlarının yaptığını yapıyorlar rakiplerine. Öğüt, öğüt ve sonunda istediğini al. Aldılar gene. Korkunç bir dört maçlık seriye girecekler. Direkt rakip Strasbourg, üstüne Lille, Monaco ve St. Ettienne. Olur da sağ çıkarlarsa Avrupa'dalar.
Caen Sentetyen'den beş yerken, Guingamp Dijon'u yenip ikisini de altına aldı. Bu takım düşmez dedik, Joce Mourinho Gourvennec umuyorum tutacak.
Sentetyen de ne açıldı ya. Helal olsun sana Jean Louis Gasset hocam. Bankacı değil tabii, konuşmazsınız :/
Haftaya çok özel dosyalarımla Didier Deschamps'ın seçtiği kadroya geçireceğim.
