Medipol Başakşehir 6 yılda nasıl Süper Lig'in 6. şampiyonu oldu?
Medipol Başakşehir, HES Kablo Kayserispor'u 1-0 yenerek Süper Lig'in bitimine bir hafta kala en yakın rakibi Trabzonspor'la arasındaki puan farkını yediye çıkardı ve şampiyonluğunu ilan etti.
Medipol Başakşehir, HES Kablo Kayseri spor'u 1-0 yenerek Süper Lig'in bitimine bir hafta kala en yakın rakibi Trabzon spor'la arasındaki puan farkını yediye çıkardı ve şampiyonluğunu ilan etti.
Böylece 2014'te İstanbul Büyükşehir Belediye spor bünyesinden ayrılan ve faaliyetlerine futbol kulübü olarak devam eden Medipol Başakşehir altı yılda Süper Lig'de şampiyonluğa ulaşan altıncı takım oldu.
2015'teki sponsorluk anlaşması sonrası adı Medipol Başakşehir olan kulüp, önceki beş sezonda da hep ilk dört içinde yer almıştı.
Geçen sezon ise bir ara maç fazlasıyla 11 puan farkla lider olmasına karşın, ligi Galatasaray'ın gerisinde ikinci sırada tamamlamıştı.
Sezon başında Beşiktaş'la anlaşan teknik direktör Abdullah Avcı'nın yerine göreve gelen Okan Buruk, Başakşehir'le ilk sezonunda Süper Lig şampiyonluğuna ulaştı. Buruk böylece Ertuğrul Sağlam, Aykut Kocaman, Hamza Hamzaoğlu ve Şenol Güneş'in ardından hem futbolcu hem teknik direktör olarak Süper Lig'de şampiyonluk yaşayan beşinci kişi oldu.
UEFA Avrupa Ligi'nde takımını çeyrek finalin eşiğine getiren Buruk, daha önce de Akhisar spor'la Türkiye Kupası'nı kazanmıştı. Futbolculuk kariyerinde yedi Süper Lig, (biri dışında yine hepsi Galatasaray'la) altı Türkiye Kupası ve bir UEFA Kupası olan 46 yaşındaki Buruk, genç neslin en başarılı Türk teknik direktörü olarak görülüyor.
Başakşehir'in şampiyonluğuyla birlikte takımın tecrübeli futbolcusu Mehmet Topal da tarihe geçti.
Topal üç farklı kulüpte Süper Lig şampiyonu olan ilk oyuncu oldu. Topal daha önce 2008'de Galatasaray'la, 2014'te de Fenerbahçe'de bu sevinci yaşamıştı.
'Türk futbolunun kabusu borca hiç yakalarını kaptırmadılar'
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Cumhuriyet gazetesi spor yazarı Arif Kızılyalın, Medipol Başakşehir'in altı yılda Süper Lig'in altıncı şampiyonu olurken doğru yaptığı şeylerin başında kurumsal bir çizgide yürümesinin geldiğini söylüyor.
"Türk futbolunun kabusu borca hiç yakalarını kaptırmadılar" diyen Kızılyalın, Medipol Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ ve CEO'su Mustafa Eröğüt'ün profesyonel yapılanmada çok büyük emeği olduğunu vurguluyor.
BBC Türkçe'ye konuşan spor yorumcusu Uğur Meleke ise Medipol Başakşehir'in çok temel doğruları yaparak altı yılda Süper Lig'in altıncı şampiyonu olduğunu söylüyor.
Meleke, Başakşehir'in 20 tane iyi futbolcuya ve çok geniş bir kulübeye sahip olduğuna dikkat çekiyor.
Medipol Başakşehir bu sezon iç sahada tek yenilgisini 24 Ağustos 2019'da Fenerbahçe karşısında aldı. Bu maçı 2-1 kaybeden Başakşehir, daha sonra Fatih Terim Stadyumu'nda oynadığı 16 Süper Lig karşılaşmasını kaybetmedi. Başakşehir bu sezon dört yenilgisinden ikisini Fenerbahçe karşısında aldı.
Turuncu-Lacivertli ekip bu sezon savunmadaki başarısıyla da dikkat çekti. Başakşehir ligde 33 maçta kalesinde 31 gol gördü ve sezonun bitimine bir maç kala ligin en az gol yiyen takımı konumunda.
Futbolcu istatistikleri ve transfer veri tabanı olarak öne çıkan Alman internet sitesi Transfermarkt'a göre Başakşehir Türkiye'de sezon başında, oyuncularının piyasa değeri açısından Galatasaray, Trabzonspor, Beşiktaş ve Fenerbahçe'nin gerisinde yine beşinci sıradaydı. Peki Başakşehir Teknik Direktörü Okan Buruk, şampiyonluğa giden yolda selefi Abdullah Avcı'dan farklı olarak ne yaptı?
'Okan Buruk'un oyun repertuvarı daha geniş'
Uğur Meleke bu soruya, "Abdullah Avcı'nın Başakşehir'de de Beşiktaş'ta da sorunu oyun repertuvarının dar olmasıydı. Çok iyi bir A planı var. Ama B, C, D planları sıkıntılı" yanıtını veriyor ve ekliyor:
"Bütün bir sezonda çok farklı rakiplerle karşılaşıyorsunuz. Farklı oyun planlarına ihtiyaç duyuyorsunuz. Okan Buruk'un oyun repertuvarı daha geniş. Uzun turnuva kazanmak için de bu olmalı."
Arif Kızılyalın ise Abdullah Avcı'nın yaptığı rotasyon hatasını Okan Buruk'un yapmadığını söylüyor, "Rotasyonda Epureanu gibi, Demba Ba gibi, Mahmut Tekdemir gibi isimlerin alternatifleri yaratıldı. Alın terinin karşılığında şampiyon oldular" diyor.
'Seyircisizlik avantajları oldu'
Başakşehir koronavirüs salgını sonrası verilen aranın sona ermesiyle liglerin yeniden başlaması sonrası yedi maçta 16 puan topladı.
Arif Kızılyalın, Başakşehir'in bu dönemde rakiplerinden daha başarılı olmasıyla ilgili olarak, "Başakşehir zaten kurulduğu günden bu yana pandemi kurallarına göre oynuyor çünkü seyircileri yok. Passolig verilerine göre maçlarına ortalama 2500 seyirci gelmiş, stadın onda biri bile değil. Seyircisizlik avantajları oldu" diyor.
Süper Lig'de yıllar sonra son haftaya girilirken ilk üç sırada "Üç Büyükler" yok.
33. hafta sonunda Beşiktaş dördüncü, Galatasaray beşinci, Fenerbahçe yedinci sırada. Arif Kızılyalın, "Başakşehir'in rakipleri neden çöktüler?" sorumuza şu yanıtı veriyor:
"Bu sene o sene derler ya. Rakipleri kendi kendilerini bitirdiler. Galatasaray hatalı transferlerin, takımı kurgulayamamanın ve tabii ki hakem hatalarının; Fenerbahçe de anlamsız teknik direktör değişikliğinin ve sonrasında teknik direktörlük koltuğuna Tahir Karapınar'ı geç oturtmanın kurbanı oldu. Beşiktaş maddi sıkıntılar ve camianın Abdullah Avcı'yı dışlaması sonrası devre dışı kaldı. Trabzonspor ise şahsi kaprislerin kurbanı oldu.
"Aslında Başakşehir şampiyon olmadı, 'Biz olmuyoruz sen ol diyen' dört büyüklerin itelemesiyle zafere ulaştı."
Uğur Meleke ise bu gidişle önümüzdeki 10 yılda Süper Lig'de "sekizinci, hatta dokuzuncu bir takımın" şampiyonluğunu da beklediğini söylüyor.
TFF ve MHK'da Başakşehir lobisi var mı?
Süper Lig'de sezon boyunca hakem hataları çok tartışıldı. Başakşehir'in şampiyonluğu sonrası yeniden "Türkiye Futbol Federasyonu'nda ve Merkez Hakem Kurulu'nda Başakşehir lobisi var" diyenler oldu. Arif Kızılyalın "TFF ve MHK'da Başakşehir lobisi var mı?" sorumuza, "Evet var" diyor ve ekliyor:
"Çünkü Göksel Gümüşdağ güçlü bir karakter. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkan Vekilliği sırasında hem kulüplerle hem federasyonla önemli ilişkileri oldu.
"Hakemler bu sene ya Başakşehir'in canını bir maçta göstermelik yaktı, ya hiç yakmadı."
Arif Kızılyalın bununla birlikte Başakşehir'in dört yıldır istikrarlı bir zirve inadı olduğunu, bu sezon geriden gelerek şampiyon olduğunu hatırlatıyor.
Uğur Meleke, Başakşehir'in bu sezonki şampiyonluğunda hakem etkisi olduğunu düşünmüyor ve "Hak edilmiş bir şampiyonluk" diyor.
'Kopenhag rövanşını geçerse her şey mümkün olabilir'
Başakşehir bu sezon Avrupa kupalarında gruplardan çıkan tek Türk takımıydı. UEFA Avrupa Ligi'nde J Grubu'nu 10 puanla lider tamamladı, daha sonra Portekiz temsilcisi Sporting Lizbon'u eledi, koronavirüs salgını nedeniyle verilan ara öncesi son 16 turunda Danimarka temsilcisi Kopenhag'ı İstanbul'da 1-0 yendi.
UEFA Avrupa Ligi'nde maçlar Ağustos ayında yeniden başlıyor. Başakşehir, 5 Ağustos'ta deplasmanda oynayacağı maç sonrası rakibini elerse 10 Ağustos'ta çeyrek finalde Almanya'nın Köln kentinde Manchester United-LASK Linz eşleşmesinin galibiyle karşılaşacak.
Uğur Meleke, Başakşehir'in UEFA Avrupa Ligi'nde ilerlemeye çok uygun bir takım olduğunu söylüyor, "Kopenhag rövanşını geçerse tek maçlı eliminasyon başlıyor. Başakşehir'in bunu oynayabilecek bir karakteri var" diyor.
Meleke sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Maçlar klasik düzende olsaydı, böyle düşünmezdim. Başakşehir, Kopenhag rövanşını geçerse her şey mümkün olabilir."
'Spor kulüplerinin yasası değişmeli'
Türkiye'de ilk kez anonim şirket olan bir futbol kulübü şampiyon oldu. Öte yandan Süper Lig'in altıncı şampiyonu Medipol Başakşehir, halka açık bir şirket değil. Bu nedenle oyuncularının aldıkları ücretler kamuoyu tarafından bilinmiyor.
Peki Başakşehir'in şampiyonluğu sonrası Türk futbolunda artık bir "Başakşehir modelinden" söz edilebilir mi?
Uğur Meleke böylesi bir modelden bahsedilemeyeceği görüşünde. Meleke "Öncelikle spor kulüplerinin yasası değişmeli. Kimisi dernek, kimisi şirket olarak yönetiliyor. Hepsi analize kısmen açık. Yüzde yüz şeffaf bir yapı yok" yanıtını veriyor ve ekliyor:
"Bunun çözümü de basit. 15 yıldır Meclis'te duran spor kulüpleri yasasının değişmesi ve kulüplerin şeffaflaşması gerekir. O zaman, Başakşehir de dahil herkes incelenebilir."
Fenerbahçe taraftarı ve Yüksek Divan Kurulu üyesi olsa da, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Medipol Başakşehir'e yakınlığı biliniyor. Başakşehir Başkanı Göksel Gümüşdağ'ın eşi Müge Gümüşdağ, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın ağabeyi Hasan Gülbaran'ın kızı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mart 2019'da Kanal 7 ve Ülke TV ortak yayınında gündeme ilişkin soruları yanıtlarken "Başakşehir'i ben kurdum" demişti.
Erdoğan ayrıca "Başakşehir, Bursaspor gibi bir şampiyonluk yakalarsa bu da tabii bir devrimdir. Yani illa on binlerin veya milyonların izlediği takımlar değil, demek ki binlerin izlediği takımlar da şampiyon olabiliyormuş" diye konuşmuştu.
Erdoğan 12. Cumhurbaşkanı seçilmeden önce 26 Temmuz 2014'te Başakşehir'in maçlarını oynadığı Fatih Terim Stadyumu'nun açılışında oynanan gösteri maçında Başakşehir formasıyla sahaya çıkmış, kulüp 12 numaralı formayı Erdoğan için "emekli etmişti".
'Başakşehir proje takımıdır'
Başakşehir'in şampiyonluğuyla birlikte yeniden gündeme gelen konulardan biri de kulübün bir "proje takımı" olup olmadığı. Arif Kızılyalın, "Başakşehir bir proje takımı mıdır?" sorusuna "Evet, proje takımıdır" yanıtını veriyor ve kulübün nasıl kurulduğunu hatırlatıyor:
"Kulüp, 2014 yılında İBBSK'nın yani İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor Kulubü'nün futbol şubesinin 29 kişinin katıldığı Olağanüstü Genel Kurul ile yedi ortaklı Başakşehir Futbol Kulübü'ne satılmasıyla oluşmuş bir yapıdır. O günün parasıyla yedi ortak 17 milyon lira vermiştir.
"Ortaklardan biri Göksel Gümüşdağ'dır. Diğeri Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Aksoy'dur. Bir diğeri de eski İBB Genel Sekreteri Çağatay Kalkancı'dır. AKP'nin önde gelen isimleri de kurucular arasındadır.
"Kulüp kurulduğu gün kendilerine Başakşehir Spor Kompleksi hediye edilmiştir. Bu tesisin içinde stat kamp merkezi, antrenman tesisi ve otel bulunmaktadır.
Kurulduğu gün geçmişe dönük tüm vergi borçları eski kulüp İBBSK'ya bırakılmıştır. Kulüp, köprü ve otoyol inşaatı yapan Kalyon Grup başta olmak üzere iktidara yakın tüm firmalarca desteklenmiştir. Proje takımı yakıştırmaları da bu destekten kaynaklanmaktadır."