Haberler

    NBA'de geride kalan haftanın iyileri ve kötüleri | NBA karnesi #17

    Abone Ol

    All Star arasından sonra sezonun en kritik sürecine gelmiş bulunmaktayız. Artık play-offl’ar gelene kadar Doğu Konferansı’nda ikinci ve altıncı sıra arasındaki keşmekeş belli olacak, Batı’da sekizinci sıraya kimin oturduğunu görebileceğiz.

    All Star arasından sonra sezonun en kritik sürecine gelmiş bulunmaktayız. Artık play-offl’ar gelene kadar Doğu Konferansı’nda ikinci ve altıncı sıra arasındaki keşmekeş belli olacak, Batı’da sekizinci sıraya kimin oturduğunu görebileceğiz. Sezonun bu kısmında top oynamasını beklemediğim veya hâlihazırda zaten oynamayan takımlar var, aşağı onları belirttim ki denk gelince gönül rahatlığıyla arkanızda bırakın. Lafı çok uzatmadan notlara geçiyorum.

    Hepsi pekiyiler

    Russell Westbrook

    Zamanı geri sarıp sezon başına gidecek olursak, James Harden yerine Russell Westbrook dümene ne zaman geçse Houston Rockets çok kötü hallere düşüyordu. Gereksiz yere atışlar kullanarak, takım arkadaşlarını ritme sokmak yerine kendine oynayan bir Westbrook izliyorduk. Sezon ilerledikçe o ve takım, farkındalığını geliştirmeye başladı ve Westbrook artık kelimenin tam anlamıyla çıldırmış durumda! Onu bu hâlde izlemek gerçekten muazzam bir deneyim.

    Sezon başında Houston Rockets’a gelmesi gerçekten riskli bir hamleydi veya biz öyle sanıyorduk. Ki Daryl Morey kendinden beklendiği üzere yalnızca bu riskle sınırlı kalmadı. Sezonun son kısmına girmeden takımı evirip çevirip hem Harden’ın hem de Westbrook’un yaşayabileceği bir düzen yaratmış oldu. Westbrook senelerdir böyle oynuyor ama oynadığı bu oyun belki de ilk defa maç kazanmaya tam anlamıyla yardımcı oluyor.

    Batı’da play-off yarışı

    Neresinden bakarsanız bakın Batı Konferansı, normal sezonun bitimine kadar keyif verecek. İlk olarak play-off’ta olacağına emin olduğumuz takımlardan başlayalım. Konferans ikincisi Denver Nuggets ile konferans yedincisi Dallas Mavericks arasında 4,5 maçlık bir fark bulunuyor ve onlarla birlikte arada kalan her takım, play-off’ta iyi pozisyon almak adına tüm güçleriyle kalan maçlara yoğunlaşacak.

    Konferansın aşağı kısmında ayrı bir savaş meydanı mevcut. Memphis Grizzlies keşmekeşin içinden çıkıp sekizincilik koltuğuna oturdu fakat kalan maçlarda en zorlu fikstür onlara ait. Fikstürün yanı sıra, Jae Crowder ve Solomon Hill’i kaybetmenin de bir karşılığı olacaktır. Josh Jackson’ı G League takımından geri çağırdılar ama etkisi asla bu iki oyuncu kadar olamaz. Son olarak da Jaren Jackson Jr.’ın iki hafta sakatlık sebebiyle olmayacağı belirtildi ve bu gelişme Grizzlies için tuz biber oldu. Bu haberleri gördükçe dişlerini bileyen epey takım mevcut. Portland Trail Blazers, San Antonio Spurs ve gerilerden “Arap atı” gibi gelen New Orleans Pelicans ilk şüphelilerimiz. Biraz kıpırdamak isteseler Sacramento Kings ve Phoenix Suns bile bu gruba dahil olabilir. Uzun lafın kısası burası bir hayli karışacak.

    Milwaukee Bucks

    Onlar hakkında söylenecek şeylerin çoğu söylendi. Evet, NBA birinciliği onların olacak, MVP onlardan çıkacak ve son olarak sezonun sonunda oyuncularını rotasyonla dinlendirebilecek özgürlüğe sahip olacaklar. Daha fazla laf kalabalığına gerek yok, harika bir normal sezon performansı.

    Otur sıfırlar

    Chicago Bulls

    Defalarca NBA Karnesi’nin bu kısmında yer aldılar ve yer almaya da devam edecekler gibi duruyor. Sezon boyunca play-off yarışında olmaları gerekiyordu ama takım kurgusundan ve sayısız nedenden dolayı yer alamadılar. Şimdi play-off penceresi hâlen daha açıkken oraya doğru ilerleyemiyorlar ve sekiz maçlık bir yenilgi serileri mevcut. Çünkü takımda sakatlanmayan oyuncu bulmak zor.

    Bu takımın kötü olmasıyla alakalı çeşitli nedenler sayılabilir ama hiçbiri takımın başında Jim Boylen’ın olmasından daha büyük etkiye sahip olamaz. ‘’Takımın disipline ihtiyacı var’’ diyerek Boylen’ı getirip koçun pozitif anlamda katkı vermemesine rağmen takımın başında tutmak gerçekten vizyonsuzluk. Chicago Bulls’un senelerdir başarıdan uzak olmamasının sebebi de aynı yerden kaynaklanıyor.

    Mike Conley Jr.

    Maalesef bu sezon Mike Conley Jr.’dan olmayacak. ‘’Utah Jazz için harika hamle, Ricky Rubio’dan sonra çok iyi olacak” beklentimi tamamen bir kenara bırakmış durumdayım. Öncelikle oyuncunun kendisi form olarak genellikle vasatın altında kalıyor ve takımın ondan beklentisi sebebiyle bu hâlde olması göze batıyor. Takım olarak da sezon başından beri Joe Ingles-Mike Conley Jr. dengesi problem oluşturuyor. Utah Jazz play-offl’arda güçlü rakiplerine diş geçirmek istiyorsa normal sezonun kalan kısmında bu problemi bir şekilde çözmek zorunda.

    Tanking yarışı

    Golden State Warriors maç kazanmak istese de elinde kazanacak materyal yok. Bu yüzden aynı formlarını sürdürmeye devam edeceklerdir. Cleveland Cavaliers için söylenecek pek bir şey yok, temsilcimiz Cedi Osman’a sabırlar diliyoruz. Matematiksel olarak New York Knicks’in hâlâ play-off şansı bulunsa da oyun olarak o şansın olmadığını herkes gördü ve yukarıya çıkmak yerine aşağıya inmek onlar için daha hayırlı olacaktır. Detroit Pistons’ta Derrick Rose dışında takımı sürükleyebilecek oyuncu kalmadı artık, onlar kalan kısımda Christian Wood ve Sekou Doumbouya’nın gelişimine odaklanacaklar. Minnesota Timberwolves’ta Karl Anthony Towns sakatlık problemi yaşamaya devam ediyor ve en az iki hafta daha parkede yerini alamayacak.

    Bu takımların birbirleriyle oynayacakları maçları izlemek ilginç bir aktivite olabilir ama bu çoğunlukla zaman kaybı olarak geri dönecektir. İlla maç izlemek istiyorsanız NBA’de seçenek bol, bu çıkmaz sokaklara girmemenizi öneririm.

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Mike Conley Star Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title