Özbek: "İhracın Nedeni Terör Örgütü Bağlantısı"
Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, geçtiğimiz Cumartesi günü yapılan Mali Genel Kurul sonrasında ilk kez açıklama yaptı.
Galatasaray Kulübü Başkanı Dursun Özbek, yönetim kurulunun Arif Erdem ve Hakan Şükür'ü, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyeliğinden dolayı ihraç ettiklerini söyledi.
Özbek, NTV Spor kanalında katıldığı programda, Arif Erdem ile Hakan Şükür'ün ihracının mali genel kurulda reddedilmesi ve sonrasında yaptıkları yönetim kurulu toplantısıyla ilgili bilgi verdi.
Galatasaray'da ihraç sisteminin, yönetim kurulundan disiplin kuruluna sevk, ardından hazırlanan rapor çerçevesinde de suç durumuna göre verilecek ceza için genel kurula sunma şeklinde uygulandığını aktaran Özbek, "Cumartesi günü genel kurul yapıldı. Hemen ertesi gün ben yönetim kurulunu olağanüstü topladım. Herkes aynı derecede üzüntülüydü. Genel kuruldan çıkan sonucun, Galatasaray'a yakışır bir netice olmadığı konusunda kanaatimiz tamdı. Konuyu tekrar değerlendirdik. Yönetim olarak Arif Erdem ve Hakan Şükür'ü, FETÖ/PDY bağlantıları çerçevesinde kulüpten ihraç ettik. İhraçlarının sebebi budur." diye konuştu.
"İhraç sebebi aidat ödememeleri değil"
Arif ve Hakan'ın üye aidatlarını son 6 yılda ödemedikleri gerekçesiyle ihraç edildikleri yönündeki haberlerin hatırlatılması üzerine Dursun Özbek, şunları kaydetti:
"Tüzüğün bize verdiği bir yetki var. Altı sene aidatını yatırmayan üye varsa, bunu yönetim yetkisiyle ihraç edebilirsiniz. Bu yetki çerçevesinde alınan kararı, tekrar genel kurula göndermek mümkün değil. Bu konuya çalıştık ama hiçbir zaman bu iki ismin ihraç sebebi değil. Sadece artı olarak bu da var. Herkesin anlaması lazım, Arif ve Hakan'ı bu yüzden atmadık. Bizim ana argümanımız, aidatlarını ödememeleri değil. Aidatların ödenmemiş olması, tüzük gereği artı bir sebep teşkil etmiştir. Fakat yönetimin aldığı kararda ihraç sebebi, terör örgütüyle bağlantılarından müteşekkildir. Bu bağlantılarını hiçbir zaman inkar etmemişlerdir. Bugün dahi bu terör örgütünün üyesi olduklarını beyan ediyorlar. Ayrıca kaçaktırlar. Türkiye Cumhuriyeti'nin yasalarına sığınmamışlardır. Kaçarak zaten suçluluklarının tescilini kendi kendilerine yapmışlardır.
Türkiye ve Türk milletine düşman bir örgütün içinde olan birisinin sadece Galatasaray'da değil hiçbir yerde varlığını sürdüremeyeceğinin altını çizen sarı-kırmızılı kulübün başkanı, şöyle devam etti:
"Ülkemizde 15 Temmuz darbe girişimi gibi bir sürecin ardından, terör örgütünün faaliyetleri konusunda insanlarımızın kanaatleri net oluşmuştur. Kimse bunun karşısında duramaz. Cumhuriyetimize, devletimize düşman bir örgütün içinde olan birisi, değil Galatasaray'da, hiçbir yerde varlığını sürdüremez. Hiç kimsenin, yapılan bu ihracı basit bir üye aidatını ödememe nedenine dayandırmaması lazım. Çünkü gerçek öyle değil. Gerekçe, terör örgütüyle olan bağlantıları. Ülkesine 15 Temmuz'u yaşatacak kadar düşman olan, vatandaşına kurşun sıkan, meclisini bombalayan bir yapının üyeleri olmaları kabul edilemezdi."
"Bu kara lekenin taşınması mümkün değil"
Arif Erdem ve Hakan Şükür'ün FETÖ/PDY terör örgütü üyeliğini reddetmediklerini dile getiren Özbek, "Galatasaray Kulübü, camiası ve taraftarlarının, bu kara lekeyi içlerinde taşıması mümkün değil. Bu konuda yönetim ve disiplin kurullarının görüşleri net." ifadelerini kullandı.
Aynı gerekçeyle sevk edilen diğer 5 kişinin ihraç edildiğini anımsatan Özbek, "Ancak Arif ve Hakan'ın ihraçları reddedildi. Yaklaşık 11-12 saatlik genel kurul maratonundan sonra üyelerin büyük bölümü salondan ayrıldı. Bilahare mevcut provokatif bir azınlığın hamaseti oldu. Bu iki ismin geçmişte kulübümüzde futbol oynamaları duygusal hale getirildi. Lehte konuşmaya çıkanların provokatif sözleri de genel kurulu etkiledi. Ben inanıyorum ki camiamızın tamamı bu duruma çok üzüldü." değerlendirmesini yaptı.
Öte yandan Dursun Özbek, ihraç oylaması öncesi lehte söz alan genel kurul üyesi Kadir Çetinçalı'nın kulüp disiplin kuruluna sevk edilmesi konusunu, bugün yapacakları yönetim kurulu toplantısında değerlendireceklerini sözlerine ekledi.
