Pembe üzerine bir çalışma #13: Sezon finali
Yeni bir şampiyon !!window.__es_gtm_helper.inject_ad('outstream','723507279outstream', !!0, !!0, !!0) -->Richard Carapaz, kariyerinin yalnızca ikinci Giro’sunda ve yalnızca dördüncü büyük turunda zafere ulaştı.
Yeni bir şampiyon
Richard Carapaz, kariyerinin yalnızca ikinci Giro’sunda ve yalnızca dördüncü büyük turunda zafere ulaştı. Bunu yalnızca 26 yaşında yaptı. Ve bunu bir bisiklet kültürünün olmadığı Ekvador’dan çıkarak yaptı.
Carapaz, geçen sene Giro’da dördüncü olmuş ve podyumu bir dakikadan az bir süre ile kaçırmıştı Bu sene de ilk onda olması bekleniyor ancak Giro öncesi favoriler arasında gösterilmiyordu. Ekvadorlu takımının bile lideri değildi. Ancak Carapaz bunu avantaja çevirdi. 14. etapta atağını yaparak etap galibiyetini aldı, pembe mayoyu giydi ve bir daha üzerinden çıkarmadı. Son gün Verona’daki zamana karşıda ne Vincenzo Nibali ne de Primoz Roglic gibi iki büyük favori onu geçebildi.
Bu zafer Carapaz’ın kariyerindeki yalnızca üçüncü genel klasman şampiyonluğu. İlk ikisi, prestiji çok daha düşük olan Julio Alvarez Mendo Turu’nda gelmişti. Carapaz bundan sonrası için hem takımının birçok turda lideri olacak hem de katılacağı büyük turlar öncesi adını favorilerin arasında mutlak suretle geçirecek.
Bir dahaki sefere
Primoz Roglic tıpkı Carapaz gibi kariyerinde ikinci kez Giro’ya ve dördüncü kez bir büyük tura katıldı. Ancak Ekvadorlunun aksine Roglic takımının tartışmasız lideri ve bir genel klasman adayıydı. Bu sene katıldığı üç turu da kazanmıştı: Birleşik Arap Emirlikleri Turu, Tirreno-Adriatico, Romandiya Turu.
Çok güçlüydü, Giro’da üç zamana karşı etabı olduğu için de adı öne çıkarılıyordu. Ancak dağlardaki tecrübe eksikliği onun son gün pembe mayo giymesine engel oldu. Slovenyalı, genel klasmanda üçüncülüğü son günkü zamana karşı sayesinde elde edebildi.
Roglic için bir hayal kırıklığından bahsetmek güç. En önemli domestiklerinden Laurens De Plus henüz ilk günlerde abandone oldu. Bir diğer önemli domestiği Sepp Kuss ise hayal kırıklığı yarattı, Roglic’e dağlarda hiç mi hiç eşlik edemedi.
Burada kazandığı tecrübe ve ona dağlarda eşlik edebilecek bir tecrübe ile Roglic’in kariyerinde en az bir büyük tur zaferi olacağını söylemek mümkün.
Köpekbalığı
Vincenzo Nibali’nin adı Giro öncesi genel klasman favorileri içinde geçiyordu ancak onun ilk ikiye gireceğini düşünenlerin sayısı çok fazla değildi. Nibali, hafife alındığını herkese gösterdi. Genel klasmanda hiç liderliği alamadı ama sürekli liderin yakınında oldu. Dağlarda çok fazla geride kalmadı, sonuna kadar pembe mayo mücadelesini içinde olup ikincilik ile yetindi.
Nibali’den bahsederken domestiklerini anmamak Damiano Caruso ve Domenico Pozzovivo’ya saygısızlık olur. Bu iki bisikletçi de Nibali’nin elde ettiği genel klasman ikinciliğinde çok önemli bir pay sahibi. Dağlarda hep onun yanındaydılar. Birçok atağı bertaraf ettiler. Ancak Carapaz’ı biraz daha fazla ciddiye alıp 14. etapta kaçırmasaydılar şu an farklı bir senaryo görür müydük, onu öğrenemeyeceğiz.
Büyük konuşmak
Giro öncesi genel klasman iddiası bulunan isimler, röportajlarında genelde ortadan konuştular. Ancak bir istisna ile: Simon Yates.
Son Vuelta şampiyonu Yates, “Giro’yu ben kazanacağım, en güçlü benim!” diyordu. Ancak öyle olmadığını dokuzuncu etaptaki zamana karşı ile görmeye başladık. İlk defa orada genel klasmandaki önemli rakibi Roglic’in bir hayli gerisine düşen Britanyalı, ikinci ve üçüncü haftada bu farkı kapatamadı. Favoriler grubuna yapılan ataklar, Yates’in sürekli geride kalmasına sebep oldu.
Genel klasman iddiası kaybolunca etap galibiyetine yoğunlaşan bisikletçi, bu istediğini de elde edemedi ve birçokları için Giro’nun en büyük hayal kırıklığı oldu.
Alman malı
2019 Giro’nun en başarılı takımlardan biri hiç şüphesiz Almanya menşeili Bora Hansgrohe’ydi.
Sprint finişlerinde hep ön tarafta yer aldılar, sprintteki liderleri Pascal Ackermann’ı hep çok iyi konumlandırdılar. Ackermann da bu pasları çok iyi kullandı. Alman sprinter ikinci ve beşinci etabı kazandı. Siklamen mayoyu uzun süre üzerinde taşıdı.
11. etapla birlikte siklamen mayo Arnaud Démare’a geçse de 18. etabı ikinci sırada bitiren Ackermann, orada aldığı puanlarla siklamen mayoyu tekrar üzerine geçirdi ve son etabın ardından mayo onun üzerinde kaldı.
Ackermann’ın dışında Cesare Benedetti de Bora takımından etap galibiyeti yaşayan bir başka bisikletçi oldu. Toplamda üç etap kazanan, siklamen mayoyun sahibi olan, bunları yaparken bir de genel klasmanda Rafal Majka ile altıncılığı gören Bora, 2019 Giro’dan oldukça mutlu ayrıldı.
Mutlu İtalyanlar
İtalyan bisiklet seyircileri bu yıl Giro’yu izlerken oldukça mutlu olmuş olmalılar. Zira 21 etabın beşini İtalyan bisikletçiler kazandı ve bu beş galibiyet de kaçıştan geldi.
İlk olarak İtalyan takımı Androni Giacattoli’den Fausto Masnada, altıncı etapta çok güçlü bir kaçışın ardından beklenmedik bir zafer kazandı. Masnada bunun yanı sıra sürekli olarak kaçışlarda yer aldı, kendini World Tour takımlarına oldukça net bir şekilde gösterdi. O gün, aynı zamanda, etabı ikinci bitiren bir başka İtalyan Valerio Conti pembe mayoyu üzerine geçirdi ve altı gün boyunca çıkarmadı.
12. etapta, az önce Cesare Benedetti kazanan isimdi. 15. ve Como’da biten etapta afer Astana’dan Dario Cataldo’nun oldu.
Hemen bir sonraki etapta, yine bir dağlık etapta kazanan bu sefer Trek-Segafredo’lu Giulio Ciccone’ydi. Ciccone aynı zamanda Maglio Azzurri’yi, yani dağların kralı mayosunun sahibi oldu. 2019 Giro’da adını en sık duyuran isimlerin başında geldi.
Son olarak Damiano Cima, bir başka İtalyan takımı Nippo Vini Fantini’nin bisikletçisi, 18. etaptaki kaçışının ardından etap galibiyetine uzanan İtalyan bisikletçi oldu. Cima da Masnada ve Ciccone gibi sık sık kaçışlarda yer alarak ismini bisiklet severlere duyurdu.
Kapanış
Oldukça keyifli ve çekişmeli bir Giro izledik. Başarılı kaçışlar, sürpriz etap galipleri, el değiştiren pembe mayo, sürpriz sayılabilecek bir şampiyon… Tüm bunlar Giro’nun 102. edisyonunu bisiklet severler için özel kıldı. Tom Dumoulin’in henüz beşinci etabın başında abandone olması canları sıksa da genel klasman yarışında onun yerini dolduran Carapaz, pes etmeyen bir Nibali, iddiasını sürekli koruyan bir Roglic, Carapaz’ın kazanmasına çok yardımcı olan Mikel Landa, sürekli atak yaparak yarışa büyük bir heyecan katan Miguel Angel Lopez; bu Giro’nun en önemli aktörleri oldular.