Haberler

    Pembe üzerine bir çalışma #8

    Abone Ol

    14. etabı, Giro bittiği zaman geriye dönüp baktığımızda genel klasmanı belirleyen en kritik etaplardan biri olarak hatırlayacağız. Çıkışlar, inişler, sayısız atak denemesi, kopuşlar.

    14. etabı, Giro bittiği zaman geriye dönüp baktığımızda genel klasmanı belirleyen en kritik etaplardan biri olarak hatırlayacağız. Çıkışlar, inişler, sayısız atak denemesi, kopuşlar… Bir bisiklet severin izlemek isteyeceği her şeyi izledik.

    Kısa, 131 km’lik bir parkur fakat ikisi birinci kategoriden olmak üzere beş tırmanış vardı. Yarış bu tırmanışların sondan ikincisi, Colle San Carlo’nın eteğinde başladı denilebilir. Öncesinde kimse atak yapmadı, herkes tüm eforunu bu on km’lik tırmanışa saklamak istedi.

    Jan Polanc’ın pembe mayoyla son günü olduğunu kendisi dahil herkes biliyordu. Nitekim öyle de oldu. San Carlo tırmanışı başlar başlamaz geride kalmaya başladı Polanc. Bir önceki etapta pembe mayoyu bir gün daha giyebilmek için kendini tüketmişti.

    Yokuşun başında Vincenzo Nibali önüne takım arkadaşı Damiano Caruso’yu alarak tempoyu verdi. Bu tempo çok kısa sürede pelotonu silkeledi. Ana grubun neredeyse yarısı döküldü.

    Geride kalanlar arasında Simon Yates de vardı. 13. etapta da geride kalmıştı Yates. Britanyalı’nın genel klasmanın en büyük adaylarından olup bu kadar kolay silkelenmesi oldukça şaşırtıcıydı. Ancak ilerleyen kilometrelerde Yates’in geri gelişini izleyecektik.

    Bahrein Merida’lıların o atağı, önceki etabın kazananı Ilnur Zakarin’i ve çalışkan ismi Bauke Mollema’yı da döktü. Bu ikili bir önceki etapta çok büyük enerji harcamanın adeta diyetini ödedi.

    Tüm bunlar olurken favoriler grubunun önünde bir üçlü yarışa liderlik ediyordu: Mattia Cattaneo, Giulio Ciccone ve Ivan Sosa. Cattaneo ve Sosa erken düştüler ancak Ciccone bir süre daha önde tek başına direndi. Amacı zirveyi ilk sırada geçip puanları almaktı ancak başaramadı.

    Burada Nibali’nin domestiği Caruso hakkında bir parantez açmak gerekiyor. Dakikalarca tempo yaptı favorilerin önünde. Birçok atağı anında reaksiyon vererek bertaraf etti. Günün en mücadeleci, en çalışkan bisikletçisiydi.

    Caruso birçok atağa cevap vermesine verdi ancak Carapaz’ın 27,7 km kala yaptığı atağa verilecek cevap kalmamıştı. Ekvadorlu çok iyi ivmelendi ve fark yaratmayı başardı. Bir km içinde Carapaz ile favoriler grubu arasında 20 saniyelik bir fark oluşmuştu.

    Carapaz zirveyi ilk sırada geçti ancak önünde tek başına alması gereken yaklaşık 25 km daha vardı. Favoriler grubundan ise Nibali, zirvenin hemen öncesinde ufak bir atakla ön tarafa geldi. Amacı belliydi: İnişte en önde olmak ve yaratabildiği kadar fark yaratmak.

    Nibali’nin seveceği türden, teknik bir inişti San Carlo inişi. Ancak Messina Camgözü amaçladığı farkı yaratamadı. Ardından “Bari fark yaratamadım, boş yere rüzgâr yemeyelim” diye düşünmüş olacak ki diğerlerinin arasına dönüş yaptı.

    Carapaz önde giderken arkasındaki favoriler grubu yalnızca beş kişiden oluşuyordu. Nibali, Roglic, Mikel Landa, Miguel Angel Lopez, Rafal Majka.

    Zirvede 30 saniye olan Carapaz-favoriler farkı inişin ardından korundu. İniş bittikten sonra söz konusu beşlinin temposu düştü. Herkes birbirine bakmaya başladı. Bu esnada tırmanışta geride kalan Pavel Sivakov ve Caruso geldi ve bu grubu yakaladı. Hatta ve hatta ta tırmanışın başında geride kalan Yates de geldi. Yanında Education First’lü Joe Dombrowski de vardı.

    Finişe altı km kaldığında Carapaz diğerleriyle farkı bir dakikaya çıkarmıştı.

    Son üç kilometreye girildiğinde Simon Yates atağını yaptı. “Genel klasmanda ne kadar fark kapatsam yanıma kâr” diye düşünmüş olabilir. Kaybedeceği bir şey de yoktu. Grubun Yates’i bıraktığını söylemek yanlış olmaz. Kapatacağı bir dakikalık fark ne Roglic ne de Nibali için çok sorun olur.

    Carapaz son 27 km’sini solo geçtiği etabı çok hak ederek kazandı. Tom Dumoulin’in düştüğü etap olan dördüncü etabın ardından bu yıl Giro’daki ikinci etap galibiyetini aldı. Dahası pembe mayoyu da aldı. Carapaz’ın pembe mayoyu Roglic’in değil kendisinin alması için rakibiyle arasında 1:47 fark yaratması gerekiyordu. Ekvadorlu, etabı Roglic’in 1:57 önünde tamamladı.

    Son üç km kala atağını yapan Yates finişi ikinci sırada, Roglic’in yalnızca 22 saniye önünde geçti. Bu fark Yates’e genel klasmanda bir şey katmadı.

    Roglic ve takımının pembe mayoyu kasıtlı olarak Carapaz’a bırakmış olması muhtemel. Bugünkü etapta Movistar’ın önde çalışmasını istemiş olabilirler. Ancak Movistar’un burada oldukça güçlü bir kadrosu olduğunu göz önüne alınırsa bu durumun bir risk olduğu söylenebilir.

    Sıradaki etap dünkü kadar zorlayıcı, pelotonu paramparça edecek bir etap değil. Ancak 131 km’lik 14. etabın aksine 232 km’lik uzun bir etap. Son 70 km içinde üç tane kategorize yokuş yer alıyor. Finiş çizgisi Como Gölü’nün kıyısındaki Como kasabasında.

    Como, zamanında birçok bisikletçinin ikamet ettiği bir kasaba. Zira havası temiz, doğası olağanüstü ve en önemlisi antrenman yapmak için oldukça uygun parkurlara sahip. Lance Armstrong da imparatorluğunun en güçlü zamanlarında Milano’nun kuzeyindeki, İsviçre’ye birkaç km uzaklıktaki bu kasabada kalırdı. Bugün muhtemelen Lance anılmayacak ancak bisikletin o kara günlerini izleyen herkesin akıllarına Lance gelecek.

    Hazırlayan: Enes KANBUR

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Vincenzo Nibali Bauke Mollema Como Spor Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title