Milli yıldız, İngiltere'ye giderek çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini ifade etti, "Burada futbol Türkiye'ye göre daha sert ve tempolu oynanıyor. Lukaku'nun yerini doldurma konusunda üzerimde bir baskı hissetmiyorum. Kendi özelliklerimle bu takıma faydalı olup, çok gol atacağıma inanıyorum" dedi.
Premier Lig ekibi Everton'ın ara transferde 22 milyon euro bonservis bedeli karşılığında Beşiktaş'tan kadrosuna kattığı milli golcü
Cenk Tosun, İngiltere'ye giderek çocukluk hayalini gerçeğe dönüştürdüğünü dile getirdi. Mavi-beyazlı ekibin antrenman sahası USM Finch Farm'da Milliyet'in sorularını yanıtlayan Cenk, İngiltere'deki yeni yaşamı ve hedeflerine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu...
İngiltere'deki günlük yaşama alıştın mı?
Alıştım, biliyorsunuz ben Almanya da doğdum büyüdüm. Burası Almanya'ya çok benziyor, bu yüzden zorlanmadım. İlk zamanlar başta ev olsun, banka işleri, hesap açma, araba, gibi konularda kulüp çok yardımcı oldu. İngilizcem de iyi, eşimin de İngilizcesi var, ikimiz de zorlanmadık. Zaten eşim çok uyumlu. Her yere ayak uydurabiliyor.
Burada Türklere rastlıyor musun? Türk lokantası bulabildin mi?
Liverpool'da çok iyi bir Türk restoranı var. "Anar" restoranın sahibi Kemal abi, sağolsun o da çok yardımcı oldu. Arada, canım Türk yemeği istediğinde oraya gidiyorum, çok sık olmuyor. Evim Manchester'da. İdmanlar için buraya geliyorum.
İngiliz yemeklerine alışabildin mi, malum pek fazla çeşit yok burada!
Buradaki aşçımız çok iyi, yemek konusunda hiç sıkıntı yaşamıyorum. Evde eşim de güzel yemekler yapıyor. İkimiz de değişik ülke yemeklerini tatmayı seviyoruz. Bu yüzden değişik restoranlara gidiyoruz.
Antrenmanlar ve maçlar dışında günlük hayatta vaktini nasıl geçiriyorsun?
Daha çok dinlenmeye çalışıyorum. Çünkü gerçekten idmanlar çok sert geçiyor. Arkadaşlar ve ailem geldiğinde bazı akşamlar Manchester'a yemeğe gidiyoruz. Sinema, alışveriş, restoranlar. Dediğim gibi değişik restoranlara gidiyorum.
Dünyanın en iyi ligine geldin. Premier Lig'de oyun hızlı ve fizik güce dayalı, zorlanıyor musun?
Türkiye'de de fizik gücü yüksek ve sert bir lig var. Ama buraya gelince daha sert ve tempolu bir lig olduğunu gördüm. Tabii İngiltere Premier Ligi boşuna dünyanın en iyi oynanan ligi olmamış. Gerçekten göze hoş gelen bir oyun var burada. Zaten benim en büyük hedeflerim arasında İngiltere'de oynamak vardı. İyi ki de varmış, Everton'a gelerek hedefimi gerçekleştirdim. Everton büyük, köklü ve tarihi olan bir kulüp.
Premier Lig ile Türkiye Ligi arasında ne fark var?
Dediğim gibi futbol burada daha hızlı ve sert oynanıyor. Türkiye'de daha az koşup, tekniğe dayalı oynuyorsunuz. İngiltere'de ise daha sert ve tempoya dayalı futbol var diyebilirim.
Menajer Sam Allardyce oynattığı uzun pasa dayalı futbolla çoğu kişinin eleştirisini alıyor. Şenol Güneş gibi yerden kısa paslarla oynatan bir teknik direktörden sonra Everton'da nasıl hissediyorsun? Hangi sistemi tercih edersin?
Hocanın kendine göre bir taktiği var ve yıllardır İngiltere'de başarılı oluyor. Bence iki antrenör de farklı. Şenol hoca daha fazla atak futbolu seviyordu, Sam Allardyce hoca ise daha fazla defans yapıp sonra kontra ataklardan golü bulmayı seviyor. İki hocanın da farklı oyun konseptleri, oyun sistemleri var. İki tarafa da saygı duymak lazım. Ben zorlanmıyorum. Hoca ne istiyorsa onu yapmaya çalışıyorum.
Allardyce, Crystal Palace'ı çalıştırırken de seni çok istiyormuş. O zaman resmi bir teklif aldın mı?
Evet aldım. Sam hoca sezon başı oradayken, transferim yüzde 90 bitmişti. Küçük pürüzlerden dolayı olmadı. Ardından buraya geldi. Öncesinde beni çok aradı, maçlarımı seyrettiğini ve takımında görmek istediğini söyledi. Everton'a faydalı olacağımı düşündüğü için beni istediğini belirtti. Bana o güveni verdikten sonra kararımı verdim. Aramız da gayet iyi.
Takımda en iyi anlaştığın arkadaşın kim?
Aynı yerde oturduğum Hollandalı Klassen var. O da sezon başında geldi. Evlerimiz yakın, beraber geliyoruz idmanlara. Takım arkadaşlarımın hepsi ile iyi anlaşıyorum. Özellikle Klassen, Sigurdssson ve Wayne Rooney diyebilirim. Hepsi çok sıcak karşıladı, bir sorun olmadı.
Everton taraftarı, Lukaku'nun yerini doldurmanı bekliyor senden. Bu yüzden bir baskı hissediyor musun?
Yok öyle bir baskıyı hissetmiyorum. İkimiz de çok farklı futbolcularız. Ben kendi özelliklerimle bu takıma faydalı olacağımı düşünüyorum, çok gol atacağıma inanıyorum. Çalışmalarımı devam ettireceğim, kulübüme ve taraftarlarıma layık olmaya çalışacağım.
Şampiyonlar Ligi'nde oynayan Beşiktaş'ı bırakıp geldin. Everton'un orada yer alması biraz zor, bu konuda ne düşünüyorsun?
İngiltere'den Şampiyonlar Ligi'ne çok takım katılıyor. Bu sene belki olmaz ama önümüzdeki seneler neden olmasın? Avrupa Ligi olur, Şampiyonlar Ligi olur... Bizim çok iyi bir kulübümüz ve kaliteli oyuncularımız var. Sezona iyi başlayamadık maalesef o yüzden hedeflerimizin arasında ligi sekizinci, dokuzuncu sırada bitirmek var.