Prestij Veren İtalyan İsmi Aldık, Kuyumculuk Dünyasında Önümüz Açıldı
Kuyumculukta Üçüncü Kuşağı Temsil Eden Aytaç ve Mustafa Kamar Kardeşler Daha Nitelikli Ürünlere Yönelmek İçin İtalya'daki Roberto Bravo İsimli Küçük Atölyeyi Satın Alıp, Yurtdışında 6 Mağaza 30 Korner Açtı. Kamar Kardeşler, İtlayan İsmin Prestij Vererek, Önlerini Açtığını Söylüyor.
Kuyumculukta üçüncü kuşağı temsil eden Aytaç ve Mustafa Kamar kardeşler daha nitelikli ürünlere yönelmek için İtalya’daki Roberto Bravo isimli küçük atölyeyi satın alıp, yurtdışında 6 mağaza 30 korner açtı. Kamar kardeşler, İtlayan ismin prestij vererek, önlerini açtığını söylüyor.
DEDELERİNİN Denizli’de başladığı, babalarının Karadeniz Ereğli’de ilk perakendeciliğe geçtiği takı ve mücevher işinde, üçüncü kuşak olarak 1980’de Motif Kuyumculuk’u kuran Aytaç ve Mustafa Kamar kardeşler, İtalyadaki Roberto Bravo isimli küçük atölyeyi satın alıp, yurtdışında 6 Robetro Bravo mağazası ve 30 korner açtılar. Mustafa Kamar, İtlayan ismi dünyanın en prestijli takı ve mücevher markalarından biri yapmayı hedeflediklerini belirterek "İtalyan ismi prestijli. Önümüzü açıyor" dedi.
BOŞLUĞU GÖRDÜK:
Zor ürünlere yöneldiklerini ve kolay ürünler kategorisinde ihracata fiyatlarının sürekli düştüğünü belirteren Mustafa Kamar, "Türkiye’de altında işçilik ucuz ve iç piyasada fiyatlar çok düşüktü. Önceleri yarı mamül ithal ederken, bitmiş ürün de getirmeye karar verdik. 1997’de İstanbul’da düzenlenen bir fuara Roberto Bravo’nun ürünlerini getirdik. Hepsini satınca pazardaki boşluğu gördük" dedi.
İTALYAN AİLE ÜRETİYOR:
Kendileri için üretim yapan Roberto Bravo’nun isim hakkını aldıklarını belirten Mustafa Kamar, Roberto Bravo ürünlerini Rusya ve Balkanlar başta olmak üzere tüm dünyaya ihraç etmeye başladıklarını, ardından markanın tüm dünya için isim haklarını ve bütün üretim kapasitesini satın aldıklarını söyledi. Kamar "Roberto Bravo 2002’den bu yana sadece bizim için üretim yapıyor. Ayda 20 kilogram kapasiteleri var ve yaşlı karı-koca çift, kızları ve damatları bir atölyede çalışıyorlar" dedi. Kamar, korner ve distribütörler kanalıyla yurtdışında yayılmayı planladıklarını belirterek "Türkiye’de 65 nokta ile korner anlaşması yaptık. Rusya’da 2 Roberto Bravo mağazası var. Arnavutlukta 2, Gürcistan ve Kırgızistan’da birer mağazamız var. Rusya, Kazakistan, Azerbaycan, Hırvatistan, Bulgaristan, Ukrayna, Letonya, Litvanya ve Sırbistan’da 30’dan fazla kornerimiz var" diye konuştu.
TASARIMI BİZ YAPACAĞIZ:
2007’nin geçiş dönemi olacağını bildiren Kamar, 2008’den sonra tasarımı yüzde 100 kendilerinin yapacağını söyledi. Şu anda üretimin ağırlık olarak İtlaya’da yapıldığını anlatan Kamar şöyle konuştu: "Bundan sonra söz konusu üretim için İtalya, Asya neresi uygun ise orası olur. Özel ürünler İtlaya’da, yüksek adetli ürünler ise Tayland, Kore, Brezilya gibi ülkelerde yapılabilir" dedi.
PRESTİJ MAĞAZASI:
2007’de İstanbul’da bir tane prestij mağazası açacaklarını kaydeden Kamar şunları söyledi: "Arnavutluk, Sırbistan, Hırvatistan’da görüşmelerimiz var. Yüzde 50-50 ortaklı mağazalar açmayı planlıyoruz. Yakında Kuzey Kıbrıs’ta bir mağaza açacağız. AB üyesi ülkelere İtalya üzerinden; ABD, Doğu Avrupa ve Türki cumhuriyetlere ise Türkiye üzerinden ihracat yapıyoruz. 2010’a kadar yüzde 100 bizim olan 20 mağaza açacağız. Türkiye’de 100 noktada olacağız. Ürün fiyatları 350 dolardan başlayıp 2000 dolara kadar çıkabiliyor. 2006 ciromuz 10 milyon YTL civarında. 2007’de yüzde 30 artış bekliyoruz."
Türkiye’de altının modası yok, çoğunlukla yatırım aracı
TÜRKİYE’de altının bir yatarım aracı olarak kabul edildiğine işaret eden Mustafa Kamar, "Bir takıyı alırken satarken ne kadar edeceği soruluyor. Türkiye’de sadece yüzde 20-25’lik kesim altın modasını takip ediyor" dedi. Altında ucuz işçiliğin ADB’den İtalya’ya oradan Türkiye’ye geldiğini hatırlatan Kamar, şimdi de Çin’e gittiğini, altın üretiminin tam bir dünya turu yaptığını söyledi. Kamar, tasarım ve katma değerli ürün yapanların ayakta kalacağını da vurguladı.