Saffet sancaklı: kulüplerin şirket gibi yönetilmeleri lazım
gider dengesine göre belli limitlerde para harcayabilecekler""Yasa dışı bahisi yok edecek uygulamalar olması gerekiyor""Maça gittiğimizde sanatsal faaliyete gider gibi eğlenerek gitmemiz lazım""A Milli Takım bizim her şeyimiz""Herkesi sağduyuya ve centilmenliğe davet ediyorum""Türkiye'nin en...
"Yasa dışı bahisi yok edecek uygulamalar olması gerekiyor"
"Maça gittiğimizde sanatsal faaliyete gider gibi eğlenerek gitmemiz lazım"
"A Milli Takım bizim her şeyimiz"
"Herkesi sağduyuya ve centilmenliğe davet ediyorum"
" Türkiye'nin en zengin adamı Ali Koç Fenerbahçe'ye çare olamadı"
"Vedat Muriç'in sahadaki karakteri çok iyi"
"Bir türlü 'Galatasaraylı Diagne' olamadı"
"Trabzonspor'un politikasını destekliyorum"
"Yusuf Yazıcı, Türkiye tarihinin en büyük transferlerinden birisi"
"İzlanda'yı yenebileceğimizi düşünüyorum"
"Milli takım hocası büyük takım çalıştırmış olmalı"
Serhan TÜRK - Mustafa AKIN - Kaan ÜLKER / İSTANBUL, - Saffet Sancaklı, kulüplerin yaşadığı ekonomik sıkıntılarla ilgili, "Futbol Federasyonu yaklaşık bir ay önce yeni bir kural çıkardı ve kulüplere bildirdi, artık kulüpler gelir-gider dengesine göre belli bir limitlerde para harcayabilecekler. 5 yıldır nasıl UEFA, FIFA bize kriterler koyduysa şimdi bunu Futbol Federasyonu yaptı ancak bunu koymak yetmiyor, uygulamak lazım. Kulüpler maddi olarak öyle bir duruma geldi ki Türkiye'nin en zengin adamı Ali Koç geçen sene Fenerbahçe'ye başkan oldu, çare bulamadı. Önce kulüplerin bu finansal problemini halletmemiz lazım" dedi.
Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'da forma giymiş eski milli futbolcu ve MHP Kocaeli Milletvekili Saffet Sancaklı, Demirören Haber Ajansı'na özel açıklamalarda bulundu. Sancaklı, Süper Lig'den A Milli Takım'a, Kulüplerin ekonomik durumundan yasa dışı bahise kadar birçok konudaki görüşlerini DHA'ya anlattı.
İlk olarak kulüplerin ekonomik durumunu değerlendiren Saffet Sancaklı, kulüplerin şirket gibi yönetilmesi gerektiğini savunarak, "Futbol Türkiye'de çok ilgi gören hatta en büyük ilgiyi gören spordur ve dünyada da bu böyle. Türkiye Ligi'nde futbol oynanırken bunu sadece oyun olarak görmemek lazım, bu aynı zamanda çok büyük bir ekonomi. Bu ekonomiyi son yıllarda kulüp yöneticileri iyi yönetemediği için kulüpler sıkıntıya girdi ama şimdi bir fırsat doğdu. Bankalarla ilgili olan borçlarda yapılanmaya gidildi, bu yapılanmayı da daha önce açıkladım. Devlet bu parayı ödemiyor, sadece iki yıl ödemesiz olarak bir ödeme kolaylığı yapıyor. Bu da kulüplere büyük rahatlık sağlıyor. Fakat bu durum 'tamam artık iki sene rahatladık, eskisi gibi har vurup harman savuralım' anlamına da gelmiyor, bunu da yapamayacaklar. Çünkü Futbol Federasyonu yaklaşık bir ay önce yeni bir kural çıkardı ve kulüplere bildirdi, artık kulüpler gelir-gider dengesine göre belli bir limitlerde para harcayabilecekler. 5 yıldır nasıl UEFA, FIFA bize kriterler koyduysa, şimdi bunu Futbol Federasyonu yaptı ancak bunu koymak yetmiyor, uygulamak lazım. Kulüpler maddi olarak öyle bir duruma geldi ki Türkiye'nin en zengin adamı Ali Koç geçen sene Fenerbahçe'ye başkan oldu, çare bulamadı. Önce kulüplerin bu finansal problemini halletmemiz lazım. Tabii ki taraftar yıldız oyuncu istiyor ama artık Avrupa'dan yıldız oyuncu almak için minimum 20 milyon TL bonservis parası ödemen lazım, bunu da hiçbir kulüp ödeyemez. Belki dikkat etmişsinizdir, o yüzden kiralık ağırlıklı oyuncular alınıyor, satın alma opsiyonu gibi bir sene kiralıyorlar. Kulüp yöneticilerinin biraz daha dikkatli olması lazım, biraz daha kendi şirketlerini yönetir gibi yönetmeleri lazım. Holding patronu olmak için finansı çok iyi bilmek ve parayı çok iyi yönetmek lazım. Peki, kendi işleri iyi giderken kulüplerde neden sıkıntı var, kulüpler niye bu durumda?. Şu anda Türkiye'de teşhis edilmiş bir hastalık var, her şeyin çok iyi olduğunun düşünülmesine dair. Daha önce kabul etmiyorlardı ama hacizler gelmeye başlayınca anlaşıldı. Türk futbolu için bu bir fırsattır. Yöneticiler, Futbol Federasyonu, bizler, futbolun içinde olan herkes, buna yayıncı kuruluş ve diğerleri de dahil, hep birlikte el birliğiyle bu işi çözmemiz gerekiyor. Şu anda görüyoruz ki bir adım atıldı, iyi şeyleri destekleyecek ve olumsuz şeylerin üzerine gideceğiz ki olumluya dönsün. Demek ki biz, toplumu iyi şeyler yaparak futbolla mutlu edebiliriz, ben umutluyum ve zaten umutlu olmak istiyorum. İnşallah Futbol Federasyonu ve kulüp yöneticileri futbol adına iyi şeyler yaparlar, biz de destekleriz ama eksiklerini de söyleyeceğiz tabii ki. Ben de milletvekiliyim ama daha çok milli sporcuyum, futbolcuyum" şeklinde konuştu.
"YUSUF YAZICI, TÜRKİYE TARİHİNİN EN BÜYÜK TRANSFERLERİNDEN BİRİSİ"
Süper Lig'in yeni sezonunda hiçbir takımı hazır görmediğini vurgulayan Saffet Sancaklı, "Şu anda hiçbirini hazır görmüyorum, ligin başındayız. Zaten dört büyükler dediğimiz takımların en kötü hali bile bir şekilde şampiyonluğa oynuyor. Fakat ben bu sene yapılan transferlere bakıyorum, mecburiyetten yapıyorlar, sık eliyorlar. İyi oyuncular alıyorlar, şimdi görüyorum, demek ki oluyormuş. Eğer transfer yasağı olmasaydı Trabzonspor'dan o Abdülkadirler, Yusuflar, kaleciler çıkar mıydı, çıkmazdı. Geçen sene sezon başı Galatasaray-Trabzonspor maçına gittim burada, Trabzonspor Kulübü Başkanı Sayın Ahmet Ağaoğlu'na dedim ki, 'Lütfen bu yaptığınızdan geri adım atmayın, böyle devam ederseniz Trabzonspor eski şaşaalı günlerine geri dönebilir'. Hakikaten bu politikalarını devam ettiriyorlar, Yusuf'u da 17.5 Milyon Euro'ya sattılar. Trabzonspor kadrosuna şimdi bakıldığında 5-6 tane daha yeni çocuk çıktı, bizim Türk gençleri yetenekli, şans verirseniz hiç merak etmeyin oynarlar. Avrupa'da oynayan bir sürü oyuncumuz var, onlar da Türk. Her branşta Türk gençleri yetenekli, eğer şans verilirse her yerde oynarlar. Dört büyükler zaten şampiyonluğa oynuyor, Anadolu'dan da bir iki takım falan var. Diyorum ya, 5-6 hafta geçsin bir görelim sonra yorumu daha sağlıklı yapabiliriz" ifadelerini kullandı.
"İZLANDA'YI YENEBİLECEĞİMİZİ DÜŞÜNÜYORUM"
A Milli Takım hakkında konuşan Sancaklı, gruptaki İzlanda maçını millilerin kazanabileceğini söylerek, "Şenol Güneş de, bir başka isim de tek başına hiçbir şey yapamaz, bu sistem meselesi. Konuştuğumuz problemler hallolursa, altyapıya önem verilir. Türk oyuncular alttan filizlenip fışkırmaya başlarsa ancak o zaman milli takım antrenörleri ve diğer antrenörler rahat hareket edebilirler. Şenol Hoca'nın antrenörlüğünü, geçmişini konuşmaya, tartışmaya zaten gerek yok. Ancak Şenol Hoca şunu istemez mi, Türkiye'de A Milli Takım düzeyinde oynayacak yüz tane oyuncu olsa ve hoca tutup onların içinden bir onbir yapsa, maalesef yok. Teknik direktör kim olursa olsun, üç aşağı beş yukarı kadro belli. Şenol Hoca da geldi, bir Fransa galibiyeti mesela uzun zamandır özlediğimiz şey. Bu gruptan İzlanda'yı yenebileceğimizi düşünüyorum çünkü İzlanda'yı da seyrettim, üç dört yıl önceki İzlanda yok, zayıflamışlar. Biz de moralliyiz, İzlanda'yı yenersek şampiyonaya katılacağız. Şenol Hoca'ya da başarılar diliyoruz, destekliyoruz zaten A Milli Takım bizim her şeyimiz. Her türlü destekliyoruz" açıklamasında bulundu.
"BİR TÜRLÜ 'GALATASARAYLI DIAGNE' OLAMADI"
Galatasaray'ın Belçika ekibi Club Brugge'a kiraladığı forvet oyuncusu Mbaye Diagne ile ilgili de açıklamalarda bulunan Sancaklı, "Diagne enteresan bir adam, ben de santrfor oynadım, adamı seyrediyorum ama sanki takımdan ayrı bir adam. Galatasaray'a geldiğinden beri bir türlü Galatasaraylı Diagne olamadı, karakterinden mi yoksa başka bir şeyden mi kaynaklanıyor bilmiyorum. Düşünün ki bir adam 30 tane gol atmış ama hala tartışılıyor, demek ki bir sıkıntı var. Mesela şampiyonluk kutlamasına katılmadı, şimdi diyeceksiniz bu çok mu önemli, çok önemli. Tüm sene uğraşmışsınız şampiyon olmuşsunuz, Allah korusun ailede bir ölüm gibi bir durum yoksa oraya geleceksin, sonra git nereye gidiyorsan. Maçta izliyorum sanki tek başına bir adam gibi, özellikle Avrupa kupalarında Galatasaray'ın yükünü kaldıracak bir adama benzemiyor ama yetenekli ve iyi bir oyuncu" dedi.
"VEDAT MURİÇ'İN SAHADAKİ KARAKTERİ ÇOK İYİ"
Fenerbahçe'nin yeni transferi Vedat Muriç'in sarı-lacivertlilerin gol yollarındaki problemini çözeceğini dile getiren Sancaklı, "Ben o çocukla hiç hayatımda karşılaşmadım, karakter olarak nasıl biri olduğunu bilmiyorum. Ancak sahadaki karakteri çok iyi. Diagne'yi takımın içerisinde olmadığı içi eleştirdim, Vedat da tam tersi. Sahada mücadele ediyor. Geçen sezon Rizespor'da kendini çok geliştirdi. Fenerbahçe'de beklenenden çok daha başarılı. Büyük ihtimal iyi çalışıyor ve takıma adapte olmadı. Tahminimce Fenerbahçe'nin gol yollarındaki problemini çözecektir" şeklinde konuştu.
"TRABZONSPOR'UN POLİTİKASINI DESTEKLİYORUM"
DHA'ya yaptığı açıklamada Trabzonspor'un altyapıya verdiği önemi desteklediğini ifade eden Saffet Sancaklı, "Trabzonspor transfer yasağından dolayı mecburen alttan oyuncular aldı ve ne kadar doğru yaptığını anladı. Türkiye'de belki de dünyada o kadar oyuncu çıkaran çok az şehir vardır. 3'üncü Lig maçına gidin, 61 numara giyen takımın en iyi oyuncusudur. Trabzon'da çocukları yoldan getir kramponları giydir oynuyorlar. Bu kadar oyuncu çıkan bir yerde dışarı açılmak ve büyük transferler yapmak doğru değil. Zaten yapmış olduklarından dolayı zamanında batağa girmişlerdi. Ben şu anda Trabzonspor'un politikasını destekliyorum. Yusuf, Trabzonspor için büyük kayıp ama bence zamanında gitti ve iyi bir takıma gitti. En üst düzey bir takıma değil ama kendini geliştirebileceği bir takıma gitti. Ben Yusuf'un şu anki kalitesine ve yeteneğine yüzde 20 daha üzerine koyarsa Avrupa'nın daha iyi takımlarında oynayacağını tahmin ediyorum. Sahada da uyumlu ve karakterli bir çocuğa benziyor" dedi.
Öte yandan Beşiktaş'ın yeni hocası Abdullah Avcı hakkında da görüşlerini belirten eski milli oyuncu, "Abdulllah Avcı'nın Beşiktaş'ta başarılı olup olmayacağını zaman gösterecek. Abdullah, hep Başakşehir'de çalıştı ve hakikaten büyük işler yaptılar. Seyircisi olmamasına rağmen her sene şampiyonluk kovaladılar. Mili takıma bence erken geldi. Milli takım hocası büyük takım çalıştırmış olmalı ya da geçmişinde A Milli Takım oyuncusu olması lazım. İnşallah Abdullah Avcı Beşiktaş'ta başarılı olur. Kendisini şimdi kanıtlayacak, eğer burada da kendisini kanıtlar ve birkaç sene çalıştırıp şampiyon olursa Şenol Güneş, Fatih Terim ve Mustafa Denizli'nin olduğu sınıfa geçecektir" ifadelerini kullandı.
"YASA DIŞI BAHİSİ YOK EDECEK UYGULAMALAR OLMASI GEREKİYOR"
Saffet Sancaklı, yasa dışı bahisin engellenmesinin Türk ekonomisine katkı sağlayacağını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Daha önceki oran uygulamaları nedeniyle millet yasa dışı bahise kaymıştı. Oranlar daha yüksek, daha rahat oynanıyor ve daha fazla alternatifleri var diye... 40 milyar diyorsunuz ben daha fazla olduğunu düşünüyorum çünkü görüyorum ben de. Yasa dışı bahisi yok edecek ya da azaltacak uygulamalar olması lazım. Türk ekonomisine şu anda büyük saldırılar var. Biz her köşede ne kadar devlete vergi sağlayabilirsek faydası olacaktır. Yasa dışı bahis ne kadar engellenirse Türk ekonomisine o kadar katkı olacaktır."
Sancaklı, yasa dışı bahisin kulüplere de zarar verdiğini söyleyerek, "Bildiğim kadarıyla İddaa'da belli bir oran kulüplere dağıtılıyor. Ciroya göre dağıtıldığı için oran şu kadarsa, İddaa ne kadar hasılat yaparsa kulüplere de o kadar faydası olacak. Nasıl bakarsanız bakın yasa dışı bahisi engelleyecek şeyler yapmamız lazım. Bu ülkede bahis oynanıyorsa para bu ülkede kalmalı ve vergi devlete gitmeli. Bu konuda aksini kimse istemez zaten" diye konuştu.
"MAÇA GİTTİĞİMİZDE SANATSAL FAALİYETE GİDER GİBİ EĞLENEREK GİTMEMİZ LAZIM"
Futbolseverleri sağduyuya ve centilmenliğe davet eden Saffet Sancaklı, DHA'ya verdiği röportajda sözlerini şöyle noktaladı;
"Spora siyaset üstü bakmak lazım. Futbol, siyaset üstü bir şeydir. Bugün Türkiye'de futbol öyle bir algılanıyor ki, adam din değiştiriyor ama takımını değiştirmiyor. Ben hayatımda hiçbir adamın takım değiştirdiğini görmedim. Din değiştiriyorlar ama kulüp değiştirmiyorlar, bu kadar kutsamışlar. Ancak durum fazla gerginleşti, bunlar artık taraftarlar arasında futbolda şiddete doğru gidiyor. Bunu bizim durdurmamız lazım. Futbol maçına gittiğimizde, tiyatroya veya sanatsal faaliyete gider gibi eğlenerek gitmemiz lazım. Bizde artık iş düşmanlığa ve kindarlığa döndü, büyük bir kaos var. Bizim toplum olarak bu gerginliği yavaşlatmamız lazım. Şartlar ne olursa olsun futbol statlarında futbol konuşulduğu zaman lütfen siyasallaştırmasın kimse. Çünkü futbol siyaset üstüdür. Bugün takımları tutanlara bakın, bir sürü ayrı ayrı partiye oy veren var, ama aynı takımları tutuyorlar. Demek ki siyaset üstü bir şey. Hep klasik laftır centilmenlik olsun, saygı olsun ama gerçekten öyle. Avrupa'dan bir maç seyrediyoruz, tribünlere bakın, adamlar eğlenmeye gelmişler. Maç kaybetmişler ama alkışlıyorlar. Bizde bir maç kaybedilince, maç kötü gidince gerginlik oluşuyor. Tabi buna sadece seyirciler değil, yöneticiler, oyuncular, yorumcular yani futbolun içinde kim varsa neden olabiliyor. Bu işin sonu kötü. Bu gerginlik böyle giderse Allah korusun bir de futbol terörü çıkmamalı ülke bu kadar terörle uğraşırken. Herkesi sağduyuya ve centilmenliğe davet ediyorum. Böyle olması da gerekiyor."
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Saffet Sancaklı'nın açıklamaları