Sarı mayolular #10
İzleyenlerin bile yorulabileceği zorlu Col du Tourmalet zirvesininin ardından ikinci haftanın sonu gününde bisikletçileri yine dağlık bir etap bekliyordu.
İzleyenlerin bile yorulabileceği zorlu Col du Tourmalet zirvesininin ardından ikinci haftanın sonu gününde bisikletçileri yine dağlık bir etap bekliyordu. Önceki güne nazaran uzun, 185 km’lik bir parkur; pelotonu Limoux’dan, Tour’da ilk defa kullanılacak olan Foix Prat d’Albis zirvesine götürecekti.
Etap başında güçlü bir kaçışa müsaade etmek istemedi peloton. Kaçış grubu ancak 60. kilometrede oluşabildi. Pelotonun pek hoşuna gitmeyecek, kalabalı ve güçlü bir gruptu bu. Vincenzo Nibali, Tourmalet’de zaman kaybeden Nairo Quintana, Simon Yates, Romain Bardet gibi güçlü yokuşçular bu gruptaydı.
Dağların kralı klasmanında lider, benekli mayolu Tim Wellens için puan kazanılabilecek bir etaptı ancak Wellens iyi durumda olmayacak ki ilk tırmanışlardan pelotonun gerisinde kaldı.
Etapta ilki ikinci kategori, son üçü birinci kategori olmak üzere dört tırmanış vardı. İlk zirveyi Michael Woods ilk sırada geçti.
Peloton, kaçış grubu güçlü olunca farkın büyümesine pek müsaade etmedi. Zira Quintana, etap başlarken genel klasman lideri Julian Alaphilippe’in çok değil, yedi dakika gerisindeydi.
Günün ikinci tırmanışında, Port de Lers’de 36 kişilik kalabalık kaçış grubu ikiye ayrıldı. Bardet, Yates, Woods gibi isimler ön taraftaydı. Quintana burada bile geride kalmayı başardı (!).
Port de Lers tırmanışında pelotonu çeken bisikletçi Elia Viviani’ydi. Bu bize ana grubun temposu hakkında net bir veri sağlıyor. Öndeki grup çok iyi çalışmayıp farkı fazla büyütemeyince, sarı mayoya sahip takım Deceuninck - Quick Step, tempoyu düşük tutup Alaphilippe’i yormamayı tercih etti.
Günün ilk iki tırmanışı görece sakin geçildi. Sırada üçüncü tırmanış, Mur de Péguère vardı. 9,3 kilometrelik, ortalama %7,9 eğime sahip bu tırmanış günün en sert tırmanışıydı. Özellikle son üç kilometrede eğim ortalama %12 civarındaydı.
Péguère’in ortalarında CCC’li Simon Geschke’den bir kontra atak geldi. Yarışta liderliği ele aldı Alman bisikletçi. Bu liderlik Péguère’in zirvesine dek sürdü. Bu esnada pelotonun liderliğiniyse Astana, INEOS ve Quick Step üstleniyordu.
Zirveye 3,5 km kala Movistar’lı Mikel Landa’nın atağı geldi. İspanyol, “free” bir şekilde çok iyi ivmelendi. Astana’lı Jabok Fuglsang, Landa'yı bir süre takip etmeyi denese de bunu uzun süre devam ettiremedi. Landa tek başına bastı gaza ve gitti.
Burada Laurens De Plus’e bir parantez açmak gerekiyor. Jumbo Visma bisikletçisi, Steven Kruijswijk’a mükemmel bir domestiklik yapıyor. Çok güçlü gözüküyor Belçikalı. Giro’nun başlarında hastalanıp abandone olmasa Primoz Roglic’e dağlarda eşlik edebilir ve onun pembe mayo şansını bir hayli arttırabilirdi.
Geschke en öndeyken bir başka Simon, Simon Yates atağını yaparak Geschke’ye tutundu. İkili son dağ olan ve zirvesinde finiş yer alan Prat d’Albis’e tırmanmaya birlikte başladı. Landa, atak sonrası buluştuğu Marc Soler ve Andrey Amador’un yardımlarıyla bu tırmanışta öndeki isimlerle bağlantı kurmayı başardı .
Öndeki Simon ikilisinin yaklaşık bir dakika arkasında Landa, Quintana, Dan Martin, Bardet, Woods yol alıyordu.
Son dokuz kilometrenin içinde Yates, Geschke’ye atağını yaptı, başarılı oldu. Son Vuelta şampiyonu Yates, bu andan itibaren yoluna en önde ve tek başına devam edecekti. Landa da bu esnalarda Bardet ve Quintana’lı grubu yeni bir atakla geride bıraktı.
De Plus’un ardından bir saygı duruşu da Française des Jeux’nün 23 yaşındaki bisikletçisi David Gaudu’ye! Cumartesi günü Tourmalet’deki en güçlü isimlerden olan Gaudu, pazar günü Péguère’de bir ara geride kalsa da kendini toparlamasını ve son tırmanışta lideri Thibaut Pinot’yu bulmasını bildi. Geri gelip favorileri grubuna bir kez daha tempo verdi. Pinot ise, Gaudu bitince son beş altı km kala atağını yaptı. Onu Alaphilippe, Egan Bernal, Emanuel Buchmann takip edebildi. Geraint Thomas, Tourmalet’de olduğu gibi yine zayıflık gösteriyordu.
Tourmalet’de bırakın favorilere tutunmayı, Pinot’nun ardından ikinci olan sarı mayo Alaphilippe ilk kez güçsüzlük emaresi gösterdi bu bölümde. Pinot’lu, Bernal’li grubun arkasında kalmaya başladı. O arkada kalınca da Pinot iyice gaza bastı. Belki de aklının bir köşesinde günü sarı mayoyla kapatmak vardı. Bernal ve Buchmann da onu takip etti.
Alaphilppe, sarı mayoyu korumak için gerçekten her şeyini veriyordu. Yüzünden acı, bacaklarından laktik asit akıyordu. Etap sonrası acıdan ve yorgunluktan istifra ettiğini ve ağladığını öğrenecektik Loulou’nun. Neyse ki arkadan gelen Thomas grubuna tutunmayı bildi ve yola onlarla devam etti.
Pinot durmuyordu, hiç oturmadan atak üstüne atak yapıyordu. Son üç kilometrede %10’a varan eğimlerde Buchmann’ı da Bernal’i de silkelemeyi bildi. Yates bu esnada galibiyete gidiyordu. Son iki km kapısından geçerken Landa’nın ve Sunweb’li Lennard Kamna’nın bir dakika önündeydi.
“Kamna da kim?” diyeceksiniz. Haklısınız. Çoğumuz yeni yeni ismini duyuyoruz. Daha doğrusu Kamna bize ismini duyuruyor. Kendisi 22 yaşında, genç bir Alman genel klasmancı adayı. Sözleşmesi bu yıl sona erecek, talipleri olacaktır. İsmini duymaya muhakkak devam edeceğiz.
Yarışa geri dönelim. Son iki kilometre kapısında Pinot, Landa’yı yakaladı. Onu da ekarte etti ve gerisinde bıraktı. Tourmalet’nin ardından akıl almaz bir güç ve tempo Pinot’nunki. Geçtiğimiz hafta oluşan eşelonlarda Thomas’ın ve Alaphilippe’in gerisinde kalmasa dün belki de sarı mayoyu üzerine geçirecekti.
Yates, son kilometrelerde kimselere "acaba" dedirtmeden etap galibiyetini elde etti. Perşembe günkü iniş finişinin ardından zirve finişinde de galibiyete ulaştı. Simon Yates, üzerinde genel klasman baskısı olmayınca ve kardeşi Adam’ın da sarı mayo için pek iddiası kalmayınca dört günde iki etap galibiyeti almayı bildi.
Pinot ikinci bitirererek hem Thomas’tan 49 saniye, Alaphilppe’ten ise 1:16 çalmayı bildi hem de altı saniye zaman bonusunun sahibi oldu. Günün podyumunu Landa tamamladı.
Bugün dinlenme günündeyiz. Salı günü toplu sprint finişiyle bitmesi beklenen düz sayılabilecek bir etap, çarşamba günü ise genel klasmanda fark yaratmaya müsait olmayan tepelikli bir etap bizleri bekliyor. Ancak perşembe gününden itibaren üç gün boyunca sarı mayo için Alpler’de büyük bir savaş olacak.
Genel klasmanda ilk altı bisikletçi yalnızca 2:14 farkla sıralanıyor. Hatta lider Alaphilippe bir kenara koyulacak olursa ikinci Thomas ile altıncı Buchmann arasında yalnızca 39 saniye var.
Birçoklarına göre son yılların açık ara en çekişmeli, seyri en keyifli Tour’unu izliyoruz. Bisiklet severlerin en büyük dileği bir an önce perşembe gününün gelmesi!