Sarı mayolular #2
Cumartesi günü Brüksel’de mükemmel bir atmosfer vardı.
Cumartesi günü Brüksel’de mükemmel bir atmosfer vardı. Grand Départ öncesi Grand Place ve çevresinde binlerce bisiklet sever yerlerini almıştı. Brükselliler hem efsaneleri Eddy Merckx’i selamladılar hem de 106. Tour de France’ın ilk kilometrelerine tanıklık ettiler.
Bisikletçilerin önünde 194 km’lik, düz sayılabilecek bir etap vardı. Start gibi finiş de Brüksel’de olacaktı.
Etap başlar başlamaz dört bisikletçi kaçmaya koyuldu: Katusha Alpecin’li Mads Würzt Schmidt, Cofidis’li Natnael Berhane, Wanty Gobert’ten Xandro Meurisse ve herkesin daha yakından tanıdığı bir isim, CCC’den Greg Van Avermaet.
Peloton Avermaet’ı kaçışa yollamamak için pek uğraş vermedi, orası ilginçti. Vasat üstü bir klasikçiyi yanında üç isimle kaçışa göndermek dahi bir riskken Avermaet gibi bir ismin kaçışta yer alması pelotonun başına iş açabilirdi. Ancak heyecanlanmamıza değmedi, Belçikalının amacı başkaydı.
Etabın ilk elli km’sinin içinde, Ronde’den bildiğimiz iki ünlü tırmanış vardı: Muur ve Bosberg. Biri üç, biri dördüncü kategoridendi bu yokuşların ve Muur’ün zirvesine ilk sırada gelmek, dağların kralı mayosunu giymek anlamına geliyordu. Muur’ün ortasında Berhane atağını yaptı ancak bu biraz erken bir ataktı. Nitekim eski kulağı kesiklerden Avermaet da bu atağın erken olduğunu biliyordu. Doğru zamanda atağı yapan isim Avermaet oldu ve Belçikalı tırmanış puanlarını alarak kırmızı beyaz benekli mayoyu üzerine geçirmeyi garantiledi.
Avermaet, bu iki yokuş bitince pelotona geri döndü. Amacının bu yokuş puanlarını almak olduğunu öğrendik.
Günün ilk ve tek ara sprint kapısı, etabın bitimine 70 km kala konumlandırılmıştı ve Bora Hansgrohe’li bisikletçilerin hızlandırdığı peloton bu kapıya kısa bir mesafe kala kaçıştaki üç bisikletçiyi yakaladı. Toplamda yedinci kez yeşil mayoyu giyerek bu alanda rekorun sahibi olmak isteyen Peter Sagan, sprint kapısından ilk sırada geçti ve almak istediği puanları aldı.
Tüm bisikletçiler bir süre bir arada yola devam ettiler. Ardından Cofidis’in Fransız bisikletçisi Stéphane Rossetto kaçışa yeltendi, başarılı da oldu. Ancak kendi de dahil herkes bu kaçışın etap galibiyeti getirmeyeceğini biliyordu.
Son yirmi kilometreye girmiştik ki pelotonda büyükçe bir kaza oldu. Kazaya karışan isimler arasından en önemlisi Astana’nın genel klasman adayı Jakob Fuglsang’dı. Fuglsang yerden kalkabildi, takım arkadaşlarının yardımıyla pelotonu yakalamaya koyuldu. Ancak Danirmarkalının yüzünün sağ tarafında ve omzunda yaralar oluştu. Fuglsang etabı peloton içinde bitirdi bitirmesine fakat sağlık durumu nasıl, ilerleyen etaplarda daha net görürüz.
Kaza, Bahrein Merida’lı Damiano Caruso’nun düşmesinin ardından oluşmuş; Fuglsang, Caruso’ya çarpıp kendini yerde bulmuştu. Fuglsang’dan hemen önce Vincenzo Nibali de onun istikametinden gidiyordu. Messina Camgözü’nün Caruso’ya çarpmamak için yaptığı hamleyle kaldırıma çıkması ve düşmekten kurtulması görülmeye değerdi.
Söz konusu kazayı unutmuş, artık toplu sprint finişine odaklanmıştık ki pelotonun orta taraflarında son 1,5 km kala bir kaza daha oldu. Etabın favorilerinden Jumbo Visma’lı Dylan Groenewegen o kazaya karışmış ve yerde kalmıştı. Hayal kırıklığı Hollandalının yüzünden okunabiliyordu. Tour’a formda gelen Groenewagen böylelikle ilk toplu sprint finişinde yerini alamadı.
Galibiyet için ilk hamle Bora’dan geldi. Sagan’ın en iyi domestiklerinden Daniel Oss yaklaşık 650 m kala gaza bastı, Sagan’ın yolunu açmaya çalıştı. Deceuninck-Quick Step’te ise sprint treni Elia Viviani için çalışıyordu. Michael Morkov, Viviani için ön tarafta hızlandı, daha doğrusu onun için hızlandığını sandı. Quick Step’liler arkalarına dönüp baktıklarında Viviani’nin oralarda olmadığını gördüler. İyi bir sezon başlangıcı yapamayan Viviani, Tour öncesi İsviçre Bisiklet Turu’nda formda görünmüştü ancak Tour’un ilk etabının finişinde aktör olamadı.
Sagan, Oss’un açtığı yolu iyi değerlendirdi. Sprintini attı. Onu en iyi takip edebilen isim Sonny Colbrelli’ydi. Sagan onu ekarte etmeyi başardı, tam kazanmak üzereydi ki son anda bir Jumbo Visma’lı geldi ve Sagan’ı birkaç cm farkla geçerek ilk etabı kazandı. Bu Jumbo Visma’lı isim Mike Teunissen’di. Brüksel’de elde ettiği sürpriz etap galibiyeti, Teunissen’in kariyerindeki en büyük başarı oldu. Sagan ikinci olurken, podyumu Lotto Soudal’den Caleb Ewan tamamladı.
İkinci gün yine Brüksel’deydik. Avrupa Birliği’nin başkenti bu sefer 27,6 km’lik bir takım zamana karşı etabına ev sahipliği yaptı. INEOS, Jumbo Visma, Quick Step takımları favoriler arasındaydı. Genel klasmanda iddialı olan Astana, Movistar gibi takımların gerçekçi amacıysa etabı lider takımın mümkün olduğunca kısa bir süre gerisinde tamamlamaktı.
Günün hayal kırıklığını AG2R La Mondiale yarattı. Romain Bardet ile genel klasmanı hedefleyen Fransız World Tour takımı, henüz start alırkenki görüntüsüyle etapta başarılı olamayacağının sinyalini vermişti. Nitekim etabı sondan dördüncü sırada, liderin 1 dk 19 sn gerisinde tamamladılar ve takımın genel klasman adayı Bardet, henüz dağlık etaplar başlamadan önemli favorilerden Egan Bernal’in bir dakika gerisinde kaldı.
İkinci günü en mutlu tamamlayan takım, ilk gün olduğu gibi Jumbo Visma oldu. Sarı siyahlı bisikletçiler, etabı en yakın takipçileri INEOS bisikletçilerinin 20 saniye önünde tamamladılar. 27,6 km’deki ortalama hızları 57,2 km/s idi. Favorilerden Quick Step ise INEOS’un yalnızca bir saniye gerisinde yer aldı.
İlk iki günün ardından sarı, yeşil ve beyaz mayo Jumbo Visma bisikletçilerinde. Teunissen sarı mayoyu bugünkü üçüncü etapta üzerinde taşıyacak. Puan klasmanında da lider olan Teunissen sarı mayonun sahibi olduğu için yeşil mayo bugün Sagan’ın olacak. Beyaz mayonun sahibi ise Wout van Aert. Dağların kralı klasmanında lider olan Avermaet, bugün “polka dot” mayoyu giyecek.
Haftanın ilk gününde, üçüncü etabın başlangıcında Fransa sınırına çok yakın olan Belçika kasabası Binche’te olacağız. Peloton, alınacak birkaç km’nin ardından altıgen topraklara giriş yapacak. Finiş 215 km ötede, Marne departmanına bağlı bir komün olan Epernay’de olacak.
Etabın ortalarında bir ara sprint kapımız var. Ardından üçü üçüncü, biri dördüncü kategoriden olmak üzere dört ufak tırmanışımız olacak. Bu tırmanışlar sprinterleri dökmeyecek ancak finişe doğru hatrı sayılır bir eğim var. Son 500 m’deki ortalama eğim yüzde sekiz. Bu, saf sprinterlerin canını sıkacak bir durum. Yokuş yukarı sprint atabilen Caleb Ewan’ın ön plana çıktığı söylenebilir. Avustralyalının Giro’da kazandığı iki etaptan sonra Tour’da da kazanması sürpriz olmayacaktır. Ancak Sagan da bu tip finişlerde saf bir sprinter kadar zorlanmaz. Bir diğer önemli favoriyse sezonun en formda isimlerinden Julien Alaphilippe olacak. O son yokuşun, sprint özellikleriyle öne çıkan isimleri zorlaması hâlinde "Wolfpack"in kurtlarından Alaphilippe, Tour'da henüz dağlık etaplar başlamadan etap galibiyetini alabilir.
Kimin kazancağını TSİ 18:30 civarı Eurosport 1 ekranlarında hep beraber öğrenelim!
Hazırlayan: Enes KANBUR