Haberler

    Serie A raporu #7

    Abone Ol

    Bologna, Sassuolo deplasmanında maça etkili başlayan taraftı.

    Bologna, Sassuolo deplasmanında maça etkili başlayan taraftı. Sassuolo karşısında baskıyı da kuran Bologna, Francesco Caputo’nun golüyle karnına adeta sıkı bir yumruk yedi. Bu golün etkisini üzerinden atmaya çalıştıkça savunmada hatalar da ardı ardına geldi ve Sassuolo, son haftaların dikkat çeken ismi Jeremy Boga ile farkı ikiye çıkardı. 2-0’dan sonra oyunun kontrolünü Sassuolo alırken, karşılıklı gollerle skor 3-1’e geldi. Empoli döneminde hayranlık uyandıran Caputo, bu ligin en izlenesi forvetlerinden biri olduğunu da tekrar göstermiş oldu.

    Hafta içinde teknik direktörlüğe Fabio Grosso’yu getiren Brescia için yeni teknik direktörüyle ilk maç, olabilecek en kötü şekilde sonuçlandı. Maçın başında basit hataların sebebiyet verdiği penaltılarla başlayan mücadele; kırmızı kart, kendi kalesine atılan bir gol ve 4-0’lık bir mağlubiyetle son buldu. Torino ise sahaya ne yansıtması gerekiyorsa onu yansıttı. Kâğıt üstünde planlanan oyun sahaya yansıyınca, Torino da adeta ışıldadı.


    Juventus maçından sonra gözle görülür bir performans kaybı yaşayan Inter, Hellas Verona karşısında öldü öldü dirildi demek hiç de yanlış olmaz. Samir Handanoviç’in çok basit bir hatası sonucu Hellas Verona penaltı noktasından öne geçti ve sonrasında Giuseppe Meazza’da hengâme vardı. Matias Vecino’nun, gol çizgisi teknolojisiyle sayılmayan golü, Romelu Lukaku’nun kaçırdığı net pozisyonlar bu hengâmeye örnek gösterilebilir. İkinci yarıdaki Inter ise golü erken bulduktan sonra, tüm hatlarıyla oyunu Hellas Verona yarı sahasında oynadı ve Nicolo Barrella’nın harikulade “clutch” golüyle, zorlu haftadan üç puanla ayrıldı.


    Napoli için geçtiğimiz sezonlar uzak bir geçmiş gibi duruyor. Genoa’yı ağırladıkları maça kağıt üstünde net favori çıktıkları hâlde oyun, kâğıdın aksini işaret ediyordu. Napoli hücumlarının yıllardır değişmeyen isimleri olan Lorenzon Insigne-Dries Mertens ikilisi bu sezonki formsuz görüntüsünü devam ettirmekte bir beis görmedi. Genoa kalecisi Stefan Radu’nun da gününde olması dengenin bozulmamasında bir etkendi ama ne olursa olsun Napoli’nin bu sezonki puan kayıpları böyle devam ederse, alıştıkları Şampiyonlar Ligi bileti ellerinden kayıp gidebilir.


    Radja Nainggolan… Cagliari’nin Fiorentina’yı sürklase ettiği maçın notlarına geçmeden önce bu ismi okumak gerekiyor. Her hafta düzenli olarak övgülerimizi alan Cagliari, kitaplığımızdaki şiir kitaplarından dize aratır oldu bize. Radja’nın harikulade performansı zaten başlı başına bir yazı konusuyken Cagliari, bu sezon boyu gelişmekte olan oyununu Fiorentina karşısında kusursuz şekilde sahaya koydu. Fiorentina, 5-0 geriye düştükten sonra ne olduğunu anlamaya çalışırken iki gol atıp en azından averajını dengeledi. Ayrıca söylemeden geçmek olmaz, Radja’nın Giovanni Simeone’nin golündeki asisti adeta kendi topunun ribaundunu alıp pota altındaki arkadaşına “no look” pas atan Steve Nash gibiydi.

    Form düşüklüğü yaşayan bir Atalanta ile yanlış kararlarla ilerleyen Sampdoria’nın mücadelesi maalesef hiçbir şey sunmadı. İki takımın da ne oynadığına dair net fikri yoktu. 0-0’lık skor bile bu mücadele için iddialı bir skor olabilir.


    Udinese, Igor Tudor’la yollarını ayırmasının ardından çıktığı ikinci maçta Spal’la 0-0 berabere kaldı. 94 dakikalık zaman dilimi futbolseverlere, futbol sevgisini sorgulatırken son dakikada Spal, VAR’ın devreye girmesiyle penaltı kazandı. Uzun zamandır formsuz olan Andrea Petagna, topu Juan Musso’ya nişanladı ve mücadelede başka aksiyon izleyemedik.

    Bu sezon Lazio denince aklımıza önce Ciro Immobile, ardından diğer hücum opsiyonları geliyor. Ciro Immobile’nin görece etkisiz kaldığı Lecce maçında sahneye Joaquin Correa çıktı. Son haftaların sürpriz takımı Lecce karşısında beklediğinden çok daha zor bir sınav veren Lazio, üst sıralarda yer almasını sağlayan açlığıyla sonuca giderken Lecce tarafı, kaybettiği bu mücadelede dahi takdir edilesi bir oyun sergiledi. Sezon başında herkesin küme düşmesini beklediği Lecce, o kadar kolay lokma olmayacağını ispatlamaya devam ediyor.

    İtalya’da son 15 günün en formda takımı olan Roma, Parma karşısında kazandıklarını kaybetmekle meşguldü. Bir mor ve ötesi şarkısında, “kötü bir film gibi, başından sonu belli” der bas gitarist Burak Güven. Roma için durumu bu şarkıyla özetleyebiliriz. Nasıl oynaması gerektiğini keşfetmiş olsalar da bunu sahaya yansıtamadıktan sonra gerisi başkent temsilcisi için anlamsız oluyor. Parma ise, Ennio Tardini’de kolay kolay bileğini büktürmeyeceğini bu hafta da gösterdi. Oyun olarak Roma’ya göre daha pasif kalmış olmaları, daha kötü oynadıkları anlamına gelmiyor. Orta sahadan hücuma geçiş konusunda da ligin en iyi ekiplerinden biri oldukları dikkat edilmesi gereken bir veri.

    Haftanın kapanış mücadelesinde Juventus, Milan’ı tek golle geçti ama sahadaki futbol maalesef beklendiği gibi kısırdı. Antonio Conte’nin 2016-17 Chelsea’si gibi bir hâl almaya başlayan Juventus, bu sefer de tartışılan yıldızı Paulo Dybala’nın yeteneği sayesinde üç puana gitti. Milan ise değil Stefano Pioli, rahmetli Cesare Maldini’yi başa geçirse yine toparlanacak gibi durmuyor. Yine de lig tablosunda 14. sırada olmak hiçbir şekilde kabul edilemeyecek bir sonuç. Milano temsilcisinde bu sezon saha dışı hareketlilik dinmeyecek gibi duruyor.







    Haftanın Takımı: Cagliari
    Haftanın Oyuncusu: Radja Nainggolan (Cagliari)
    Haftanın Golü: Radja Nainggolan (Cagliari)
    Haftanın Teknik Direktörü: Rolando Maran (Cagliari)
    Haftanın Maçı: Inter-Hellas Verona

    Kaynak: EuroSport.com / Spor

    Bologna Spor Haberler

    Bakmadan Geçme

    1000
    Yazılan yorumlar hiçbir şekilde Haberler.com’un görüş ve düşüncelerini yansıtmamaktadır. Yorumlar, yazan kişiyi bağlayıcı niteliktedir.
    title